Prof. Dr. Kerem Karabulut
A:Ü: İİBF Fakültesi
Öğretim üyesi
Türkiye’nin komşu ülkelerle olan ticareti oldukça düşüktür.
Örneğin 2006 yılında yaklaşık 70 milyonluk bir pazar olan İran’a yapılan ihracat, toplam ihracatın yaklaşık %1’i kadardır.
Yine çok iyi ilişkiler içinde olunulan Gürcistan’a yapılan ihracat ise toplam ihracatın %0,5’inden daha azdır.
Yaklaşık 4,5 milyon nüfusa sahip olan
Gürcistan’a yapılan toplam ihracat 2006 yılı itibarıyla 408 milyon dolar kadardır.
Aynı şekilde, Türkiye’nin en önemli müttefiki olan ve yaklaşık 8,5 milyonluk Azerbaycan’a yapılan ihracat ise 700 milyon dolar kadar olmuştur.
Tablolardaki komşu ülkelere ait rakamlar dikkate alındığında, Ermenistan ile Türkiye arasındaki toplam ticaret hacminin en iyimser tahminle 40 ila 200 milyon dolar arasındaki görüşler doğrultusunda olabileceği anlaşılmaktadır.
Bazı yazarlar bu rakamın sınır kapılarının açılmasıyla 400-600 milyon dolar arasında değişeceğine işaret etmektedirler.
Oysa üstteki rakamlara göre, örneğin 8,5 milyonluk dost Azerbaycan’la bile bu rakam ancak yakalanabilmiştir.
Uzun zamandan beri Türkiye’nin aleyhine lobi faaliyetleri yürüten 1,5-3 milyonluk bir ülkeyle bu rakamın yakalanması olası gözükmemektedir.
Türkiye ile Ermenistan arasıdaki ticaret hacminin 40 milyon dolar olduğu konusunda tahminde bulunanların birisi de Ermenistan Ticaret ve sanayi Bakan yardımcısı Tigran M. Davtyan’dır
Türkiye-Ermenistan sınır kapısının açılması konusunda çaba sarfetmesi gereken ülke Türkiye değil, Ermenistan’dır.
Türkiye-Ermenistan sınırının açılması Ermenistan için hayati bir meseledir. Bunun sebeplerini şöyle özetleyebiliriz:
Dünya ülkeleriyle bağlantılarının kurulması, hiçbir denize bağlantısının olmaması,
Taşıma maliyetleri,
Ermenistan pazarının küçük olması,
Bölgesel ölçeğin yatırımcıları cezbetmemesi gibi sebepler, bu ülkenin Türkiye’ye muhtaçlığının göstergelerindendirler.
TÜRKİYE ERMENİSTAN SINIR KAPILARININ KAPALI OLMASININ TEMEL SEBEPLERİ
l Hiçbir hakkı olmamasına rağmen, Türkiye’den toprak talebinde bulunması
l Soykırım iddialarının sürekli gündeme getirilmesi ve
l Karabağ sorununun çözümünde uzlaşmaz bir çizgi izlenmesi.
TÜRKİYE’NİN ERMENİSTAN SINIR KAPILARI KONUSUNDA DİKKAT ETMESİ GEREKENLER
Sürekli Türkiye karşıtı politika izleyen mevcut Ermenistan yönetimi, sınır kapısının ticarete açılmasıyla güçlenecek ve böylece daha demokratik ve barış yanlısı olan rakipleri Türkiye’nin bu uygulamasıyla zayıflamış olacaktır. Bu da Türkiye’ye karşı sertlik yanlılarını cesaretlendirecektir.
Türkiye’nin ilk adımı atması, Ermeni Diasporası’ndaki sertlik yanlılarının uzun dönemde Türkiye’den “soykırım” ve “toprak talebi” konusunda daha fazla istekli olmaları sonucunu ortaya çıkarabilir.
Sınır kapısının açılması Türkiye’nin Azerileri ve/veya Azerbaycan’ı terk ettiği anlamına gelebilecektir ki, bu onarılması güç bir hata olur. Bu durum Türkiye’nin Kafkasya’daki gayeleri ve stratejik çıkarları için uygun olmayacaktır.
SINIR KAPILARININ AÇILMASININ TÜRKİYE’NİN AZERBAYCAN POLİTİKASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Kafkasya’daki çıkarlarını Azerbaycan üzerinde odaklayan Türkiye için böyle bir adım rasyonel değildir.
Sadece Azerilerin Türk olmalarından dolayı değil, ayrıca Azerbaycan Kafkasya’nın en büyük ve sahip olduğu enerji kaynaklarıyla bölgenin en zengin ülkesidir.
İran ve Rusya ile komşu olmasından dolayı da stratejik bir konumdadır.
Türkiye, Azerbaycan’ı kaybetmeyi göze alamaz, fakat Ermenistan’la kapıları açarak böyle bir sonucu doğurabilir.
(DEVAM EDECEK)