Başbakan Ahmet Davutoğlu, Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen "2016 Yılı Eylem Planı Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, 64. Hükümet olarak göreve başladıkları günden bu yana 4,5 aylık bir süreyi tamamladıklarını belirterek, 1 Kasım seçimlerinden önce açıkladıkları seçim beyannamesinde, millete gerçekleştirmeyi planladıkları vaat ve programları tek tek beyan ettiklerini söyledi.
Hükümeti kurduktan sonra hemen kolları sıvayarak, 20 Aralık'ta milletin huzuruna çıkıp verdikleri sözleri gerçekleştirmeye yönelik yol haritalarını açıkladıklarını ifade eden Davutoğlu, o zaman Ankara'da olduklarını, şimdi yol haritalarının neticelerini milletle paylaştıklarını aktardı.
Davutoğlu, "Eğer bugün burada huzurunuzda isek en büyük şeref milletimize aittir. Çünkü 1 Kasım'da huzur yönünde, istikrar yönünde, icraat yönünde oy kullanan milletimizin o güçlü iradesi olmasaydı bugün böyle gururla huzurunuzda olmazdık" diye konuştu.
Sadece yol haritalarını açıklamakla kalmadıklarını, yapacaklarını belli bir takvimle kayıtlayarak, kendilerini bu konuda bağladıklarını anlatan Davutoğlu, 3 ve 6 aylık hedeflerini açıkça milletle paylaştıklarını kaydetti.
Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:"Üç aylık vaatlerimizin ve seçim döneminde 81 vilayeti dolaşarak verdiğimiz vaatlerimizin yüzde 100'ünü gerçekleştirmiş olarak huzurunuzdayım. Üç aylık reformlarımızın yüzde 70'ini, 6 aylık reformlarımızın da yüzde 30'unu gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Tekrar tekrar bu çalışmalara emeği geçen arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Dikkat ediniz, biz icraatlarla huzurunuzdayız ama bugünlerde hepiniz herhalde takip ediyorsunuz. Biz icraatlarımızla gece-gündüz meşgul iken, bazıları hakaretle meşgul. Biz söz verip gereğini yaparken bazıları sadece ve sadece haya ve edep duygularını çiğneyerek, muhataplarını hakaretle karşılayan bir zihniyete sahip. Buradan bir kez daha hakareti siyaset üslubu zannedenleri şiddetle lanetliyorum. Bir kez daha söylüyorum. Söz vermek bize düşer, verdikleri sözden kaçmak onlara düşer. Söz verip gereğini yapmak bize düşer, yapmak, icra etmek, inşa etmek, ihya etmek bize düşer, tahrip etmek, yıkmak onlara düşer. İcraat bize düşer, hakaret onlara düşer. Bu hakaretleri bir kez daha huzurunuzda telin ediyorum ve herkesi her şeyden önce milletimizin edep duygularına saygı göstermeye ve özellikle de kadınlarımıza ihtiramda, hürmette kusur göstermemeye davet ediyorum. Ümit ederim ana muhalefet partisi lideri de bu tavsiyelerimizi ve Şeyh Edebali'nin tavsiyelerini bir göz önüne alır ve icraatlarıyla, fikirleriyle gündeme gelir, hakaretleriyle, tahkirleriyle değil."
SÖZ VERDİK YAPTIK DİYORUZ
Başbakan Davutoğlu, her AK Parti hükümeti döneminde olduğu gibi millete verdikleri sözleri günü gününe yerine getirmiş olmanın mutluluğunu yaşadıklarını, iç ve dış meselelerle ilgili önemli sıkıntıların yaşandığı bir dönemde hükümet olarak ortaya koydukları programa harfi harfine uyarak ülkeye hizmet ettiklerini söyledi.
Coğrafyada büyük yangınların olduğunu dile getiren Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Güney sınırımızda kanlı çatışmalar yaşanıyor ve bunun olumsuz etkilerini her gün görüyoruz. Canını kurtarmak için ülkemize sığınan milyonlarca kardeşimize kapımızı, soframızı, şehirlerimizi ama en önemlisi de gönlümüzü açmış, bütün imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Dahası 7 Haziran'dan bu yana ülkemize eş zamanlı saldırılar başlatan terör örgütleriyle kapsamlı ve yoğun bir mücadele yürütüyoruz. Bütün bunlar herhangi bir hükümetin hedeflerinden geri adım atmak için ya da icraatını durdurmak için kullanacağı mazeretler olabilirdi. Ancak bizim zihniyetimiz bunu asla kabul etmez. Biz hiçbir zaman mazeretlerin arkasına sığınacak bir hükümet olmadık, olmayacağız. Bu ateş çemberinin içinde milletimizin güvenliği için gece- gündüz çalışırken bir taraftan da icraatlarımıza ve ekonomide istikrar ve büyümeyi sağlayacak faaliyetlerimize devam ediyoruz. Eş zamanlı olarak demokratik gelişme istikametinde reformlar yapıyor, yine eş zamanlı olarak kamu düzeni sağlıyor ve Avrupa Birliği hedeflerimize yürüyoruz. Türkiye'nin yürüyüşünü kimsenin ve hiçbir gücün durdurmasına izin vermedik, vermeyiz Allah'ın izniyle. Türkiye, bütün negatif çabalara rağmen büyüme hedeflerinden, kalkınma hedeflerinden, demokrasi ve hukuk devleti hedeflerinden geriye doğru tek bir adım atmayacaktır. Hem çok yönlü olarak her alanda mücadelemizi veriyor hem de hedeflerimizi tek tek yerine getiriyoruz. Şükürler olsun ki bugün itibarıyla milletimize verip de tutmadığımız bir söz yok. 'Söz verdik yaptık' diyoruz. 'Söz vereceğiz yapacağız' diyoruz. Vaatler ve reformlar takvimimizde herhangi bir gecikme olmadığı gibi bazen verdiğimiz sözü gününden önce de hayata geçirdiğimiz oluyor."
Davutoğlu, reform programının etkin ve zamanında hayata geçirilmesi için Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan başkanlığında Reformların Koordinasyonu ve İzlenmesi Kurumu'nu oluşturduklarını söyledi.
Vaat ve reformların kamuoyuyla paylaşılması için "reformlar.gov.tr" sitesini kurduklarını ve her vatandaşın buradan reformların ve vaatlerin en güncel halini öğrenebileceğini dile getiren Davutoğlu, vatandaşlardan hiçbir şeyi saklamadıklarını, paylaşılmayan hiçbir hususta da adım atılmadığını kaydetti.
Davutoğlu, gerek 7 Haziran gerek 1 Kasım seçimlerinde 81 vilayeti dolaştığını, bazılarına ise Van'a olduğu gibi 6-7 kere gittiğini ifade ederek, "Her yerde zikrettiğimiz vaatlerimizi biz önce kendi zihnimize, gönlümüze yazdık, sonra milletimizle paylaştık. Şimdi de yerine getirmenin gururuyla tekrar huzurunuzdayız. Bugün itibarıyla vaatlerimizin tamamını gerçekleştirmiş durumdayız. Üç aylık reformların yüzde 70'ini tamamladık, 6 aylık reformlarımızın yüzde 15'ini gerçekleştirdik. Yüzde 15'i de Meclis aşamasına gelme noktasında" diye konuştu.
GERÇEKLEŞTİRİLEN REFORM VE VAATLER
Başbakan Ahmet Davutoğlu, gerçekleştirilen reform ve vaatleri paylaşmak istediğini belirterek, hangi reformun hangi derde deva olacağının ve hangi alanlarda Türkiye'yi kalkındıracağının da görüleceğini anlattı.
Yüksek gelir grubuna çıkmanın en ön şartlarından birinin verimliliğin artırılması olduğunu ifade eden Davutoğlu, vaat ve reformlarında hem iş gücü verimliliği hem de sermaye verimliliğini artırmayı hedeflediklerini kaydetti.
Davutoğlu, iş gücü verimliliğinin en önemli şartının kaliteli ve planlı bir eğitim olduğunu vurgulayarak, "Bu gayeyle 2016 eylem planında eğitime ve iş gücü verimliliğine özel önem verdik. Bu kapsamda eğitimin niteliğinin ve nitelikli istihdamın artırılmasına yönelik adımlar atıyoruz. Genç işsizlik oranının düşürülmesi, kadın iş gücüne katılım oranının daha da artırılması ve iş gücü piyasasının esnekleştirilmesi için çalışıyoruz. Bu gayeyle çıraklık eğitimini zorunlu eğitim kapsamına alıyor ve altyapısını güçlendiriyoruz. Kadınlarımızın çalışma hayatında daha da aktif yer alması için çalışan kadınlarımızın doğuma ilişkin izin ve haklarını artırıyoruz" dedi.
Daha önce annelere ilk çocukta 300, ikincisinde 400, üçüncü ve sonrakilerde de 600 lira doğum yardımı veren düzenlemenin hayata geçirildiğini anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:"Şimdi de 850 bin kadın memurun kariyerlerini kolaylaştırmak için doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerini memuriyet kıdeminde değerlendirme kararını aldık, uygulayama başladık. Ayrıca çocuğu olan anne ve babaya, çocukları mecburi ilköğretim çağına gelene kadar kısmi süreli çalışma hakkı tanıdık. Hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, hangi kanaati taşıyor olursa olsun, hangi etnik mezhebe, dine, kökene sahip olursa olsun bütün kadınlar mübarektir. Anne olan her kadının da ayaklarının altı öpülecek kadar bize bir emanettir. Toplumumuzu da bundan sonra kadına karşı şiddete ne kadar karşı çıktıysak hep beraber, kadına karşı hakarete de aynı ölçüde karşı çıkma konusunda birliğe, beraberliğe davet ediyorum. Kadına dönük hakaret, tahkir, bir tür şiddettir ve kadına uzanan elleri nasıl durduruyorsak, bu ellere nasıl gerektiği cezayı veriyorsak, kadına karşı uzanan dillere de aynı tepkiyi göstereceğiz."
KADINLARA YÖNELİK ÇALIŞMALAR
Doğum sonrasında kadın memurların analık izni bitiminde başlayan izin süresinin yarı zamanla çalışma süresinin bitiminde başlayabilmesinin önünün açıldığını anlatan Davutoğlu, bu düzenlemelere ek olarak gerek işçi, gerekse memur kadın çalışanlara doğum sonrası ilk doğumda 60, ikincisinde 120, sonraki doğumlarda ise 180 gün süreyle yarı zamanlı çalışıp tam ücret alma hakkının getirildiğini kaydetti.
Davutoğlu, "Bütçe maratonu. Bütçe sonrasında mecliste teamüller çerçevesinde iki hafta aranın verilmiş olması ve Avrupa Birliği ile vardığımız vize muafiyeti anlaşması çerçevesinde öncelememiz gereken bazı yasal düzenlemeler olması dolayısıyla üç aylık reformlarımızın yaklaşık yüzde 30'luk bir kısmını erteledik ama 6 aylık reformlarımızın da yaklaşık yüzde 30'luk kısmını gerçekleştirmiş olduk" diye konuştu.
Yegane derdi bu millete hizmet olan siyasi bir kadro olduklarını, hükümetlerinin istikametinin de bu olduğunu ifade eden Davutoğlu, toplumun her kesiminin refah ve huzur içinde yaşadığı, işçinin, esnafın, çiftçinin ürettiği, ürettiğinin karşılığını aldığı, müreffeh, kalkınmış, başı dik insanların Türkiye'sini kurduklarını söyledi.
Bu gaye ile 14 yılda demokrasinin ve ekonomik büyümenin önündeki engelleri bir bir kaldırdıklarını dile getiren Davutoğlu, demokrasinin tıkanmış kanallarını açtıklarını, hukuk ve adalet yolunu genişlettiklerini, krizlerle boğuşan Türkiye'yi kalkındırdıklarını anlattı.
Davutoğlu, birinci nesil reformlarla Türkiye'yi kapasitesini en iyi şekilde kullanan bir performansa taşıdıklarını ifade ederek, iş adamlarına öz güven kazandırdıklarını, şirketleri dış dünyaya açılmaya, katma değeri yüksek ürünler üretmeye, ihracata teşvik ettiklerini aktardı.
Dış ticaret, uluslararası yatırım, turizm, istihdam gibi alanlarda rekorlar kırdıklarını, ekonomiyi, milleti tarihine yakışır şekilde şaha kaldırdıklarını dile getiren Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"İşçimizin emeğinin karşılığını verdik, çalışma şartlarını iyileştirdik. Çiftçimize destek olduk, tarım ve hayvancılığı teşvik paketleri ile hiç yapılmadığı kadar destekledik. Gece gündüz, durmadan, yorulmadan insanımızın refah ve huzuru için çalıştık. Zira bizim siyasetimizin merkezinde sadece insan var, insan onuru var. Vatandaş var, vatandaşımızın onuru var. Bir kez daha bütün bu kutlu yolculuğun çığIrını başlatan Sayın Cumhurbaşkanımıza da huzurlarınızda teşekkürü bir borç biliyorum. 2015 yılında orta vadeli program beklentimize paralel olarak yüzde 4 büyüdük. Küresel ekonominin henüz toparlanmadığı bir ortamda Türkiye olarak kalkınmamızı sürdürdük. Yaşadığımız iki genel seçime bölgemizdeki jeopolitik risklere, dış talepteki daralmaya rağmen Türkiye ekonomisi, AK Parti ile ve AK Parti'nin erdemli siyasetiyle büyüyor. AK Parti ile Türkiye ekonomisi doğru yönde, doğru istikamette ilerliyor."
EKONOMİK VERİLER
"Ekonomideki bazı verilere dikkatinizi çekmek istiyorum. Yüzde 4'lük büyüme ile şu anda Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkeler ortalamasının iki katından fazla büyüdük" diyen Davutoğlu, Türkiye'nin G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen 4. ülke olduğunu söyledi.
Davutoğlu, şöyle konuştu:"Büyüdük ve büyürken insanımızın ekmeğini büyüttük, refah seviyesini yükselttik. 2015 yılında yaklaşık 700 bin kardeşimize, krizden bu yana da yaklaşık 6,5 milyon kardeşimize ilave istihdam sağladık. OECD ülkeleri içinde Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra en fazla istihdam üreten ülke olduk. Özellikle kadınlarımızın iş gücüne katılımını belirgin bir şekilde artırdık. 2015 yılında cari işlemler açığının milli gelire oranını 0,9 puan azaltarak, yüzde 4,5 seviyesine indirdik. AK Parti hükümetlerinin mali disipline verdiği önemi artık tüm Türkiye ve bütün dünya biliyor. "
BİZ BİN KERE DÜŞÜNÜR BİR KERE SÖYLERİZ
Yılın ilk iki ayında mali disiplinden taviz vermediklerini de anlatan Davutoğlu, "Çok şüpheler beyan edenler oldu, 'Bu vaatler gerçekleşirken bütçe yükü ne olacak, bütçe açığı artacak mı? Nereye gidiyoruz. Acaba bunların hesabı mı yapıldı?' diye soru soranlar oldu. Bilsinler biz hesap etmeden yola çıkmayız, söz verdiğimizde yaparız. Hesabımızı da her gün en son noktasına kadar takip ederiz" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:"Merkezi yönetim bütçesinde ocak- şubat döneminde 6,6 milyar Türk Lirası fazla faiz dışı dengede ise 16,4 milyar Türk Lirası fazla verdik elhamdülillah, bütçemiz bereketlendi. Çünkü biz milletimizin duasıyla yola çıktık çünkü biz elimizi uzattığımız masumların duasıyla yolumuza devam ediyoruz. Hükümetlerimiz bu konuda bundan sonrada hep dikkatli olacak. Mali disiplinden hiç taviz vermeyeceğiz. Bizim 14 yıllık hükümetlerimiz döneminde enflasyonu tek haneli seviyelere indirdik ve inşallah daha da düşük seviyelere indireceğiz. Bakınız mart ayı enflasyon oranı piyasa beklentilerinin de altına geldi. Mart ayında yüzde 7,46 seviyesinde gerçekleşen yıllık enflasyon, son 7 ayın en düşük seviyesidir. Aylık olarak baktığımızda endeks bir önceki aya göre yükselmedi, bilakis geriledi. Biz inanıyoruz ki 2016 yılı daha da bereketli bir yıl olacak. Kaos ve kriz bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacak. Türkiye'nin ilerlemesini sabote etmek isteyenler amaçlarına asla ulaşamayacak. Türkiye ekonomisini daha da büyüteceğiz ve vatandaşımızın refah seviyesini daha da yükselteceğiz. Türkiye'yi küresel ekonomide daha da yükseklere taşıyacağız. Türkiye'de refahı daha da artırmanın ve ülkemizi yüksek gelir gurubuna taşımanın vakti geldi. Bu vizyonla 25 öncelikli dönüşüm programında yapısal reform gündemimizi belirledik. Yine bu vizyonla göreve gelir gelmez 2016 Yılı Eylem Planı'nı kamuoyuyla paylaştık, vaat ve reformlarımızı bir takvime bağladık. O günden beri düzenli olarak kamuoyunun önüne çıktık, son durumu paylaştık. Biz tutamayacağımız sözleri vermedik, söz verdik mi gereğini yaptık. Biz, söz verip de unutanlardan, bahaneler, mazeretler uyduranlardan olmadık. 14 yıllık başarılarımızın arkasında ahde vefa, söze sadakat yatmaktadır. Biz halkımıza güveniyoruz, halkımız bize güveniyor. İnsanımız, AK Parti iktidarına güveniyor vadedilenin yerine geleceğini biliyor. Biz bin kere düşünür, bir kere söyleriz. Bir kere söylersek, bir kerede de söz verirsek gereğini yaparız. "
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Geleneksel irfan merkezleri ve cemevlerine hukuki statü tanınmasını sağlayacak ve bu kurumların ihtiyacını karşılayacak bir kanun hazırlığı için çalışmaların sonuna gelmiş bulunuyoruz, istişareler sonucunda inşallah bu süreci tamamlayacağız" dedi.
Davutoğlu, 1 Kasım seçimleri öncesinde yalnızca asıl işte çalışan taşeron işçilerin kamuda istihdam edileceği sözünü verdiklerini ancak seçimin ardından bu sözün de ötesine geçerek asıl iş-yardımcı iş ayrımı yapmadan tüm işçileri bu haktan yararlandırdıklarını aktardı.
Katma değeri yüksek üretimi desteklemek için orta ve üst teknolojili yatırımların artırılmasının büyük önem taşıdığını dile getiren Davutoğlu, bu kapsamda yatırım ortamını iyileştirmek ve katma değerli üretim yapısını ve girişimciliği desteklemek için çok önemli adımlar attıklarını kaydetti.
KONUT HESABI
Hane halkının tasarruf alışkanlığını artırmak için "Konut Hesabı" uygulamasını başlatacaklarını ve konut sahibi olmayan vatandaşların ilk konutlarını almak için açtıkları banka hesaplarında biriktirdikleri tutarın yüzde 20'sini ve 15 bin Türk Lirası'nı geçmeyecek tutarda devlet katkısı ödeyeceklerini aktaran Davutoğlu, 'Çeyiz Hesabı" uygulamasıyla gençlerin evlilik hazırlıkları için oluşturdukları birikimlerine de yüzde 20'ye varan oranda ve 5 bin Türk Lirası'na kadar katkı sağladıklarını ifade etti.
BİREYSEL EMEKLİLİK
Bireysel emeklilik sistemini daha da yaygınlaştırmak için çalışmalara devam ettiklerini bildiren Davutoğlu, şöyle devam etti: "Sermaye verimliliğini artırmak açısından sınai mülkiyet haklarını düzenleyen yeni patent kanunu, önümüzdeki günlerde inşallah meclise sevk edilecek. Ar-Ge ve yenilik desteklerinin etkinliğini artıracak ve koordinasyonu güçlendirecek düzenlemeler yaptık. Ar-Ge ve tasarım alanında erken aşamaya yönelik fonlar kurulması ve kamu olarak bu fonlara toplamda 250 milyon Türk Lirası'na varan destek sağlanmasına yönelik çalışmaları sona erdirdik. Yatırım ortamının iyileştirilmesi çerçevesinde ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çerçevede önümüzdeki günlerde şirket kuruluş ve tasfiye süreçlerinin basitleştirilmesi de dahil olmak üzere, yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik bir paketi TBMM'ye sevk edeceğiz. Gelir ve kurumlar vergisi kanunlarını birleştirerek etkin, basit ve daha adil bir vergi sistemi oluşturmayı amaçladığımız düzenlemeyi de Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına gönderdik. Serbest bölgelerin cazibesini artıracak düzenlemeleri hayata geçiriyoruz. Perakende ticaretin düzenlenmesine yönelik ikincil düzenlemeleri tamamladık. Sanayi işletmelerinin makine ve teçhizat alımı için kullandıkları kredilere, banka ve sigorta muameleleri vergisi istisnası getirdik. Sermaye piyasalarına kurumsal yatırımcıların girmesini teşvik edecek yeni düzenlemeler getiriyoruz. İslami finans alanındaki süreçleri yönetmek üzere, ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcımız başkanlığında Faizsiz Finans Koordinasyonu Kurulu'nu oluşturduk. Faizsiz finans sistemi için uygun ürün ve hizmet çeşitliliğinin artırılması yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarımızın daha etkin ve verimli yapıya ulaşmaları için standartlar oluşturduk. Dünya Ticaret Örgütü Ticaretin Kolaylaştırması Anlaşması'nı Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunduk ve söz konusu anlaşma 15 Ocak 2016 tarihinde yasalaştı."
HUKUK REFORMU
Hukuk alanındaki reform çalışmalarına değinen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını gözümüz gibi koruyoruz, yargı sisteminin etkinliğini artırıyoruz. Geçen sene 17 Nisan'da yaklaşık bundan 1 yıl önce, seçimlere giderken yargı reformu paketini açıklamıştık. Seçimlerden sonra hemen bu konudaki çalışmaları hızlandırdık ve bu kapsamda İstanbul Tahkim Merkezinin faaliyete geçmesini sağladık. Faaliyet alanının genişletilmesine ilişkin de tedbirler alıyoruz. Bilirkişilik müessesesini yeniden ele aldık ve bütün bir süreç üzerinde düzenleyici bir rol üstlenecek ve müstakilen bu alanda faaliyet gösterecek kurumsal bir yapı oluşturulması amacıyla hazırlanan Bilirkişi Kanunu'nu da Türkiye Büyük Millet Meclisine sevk ettik. Yine aynı tasarıda rapor ve görüş sunma sürecinin hızlandırılması ve kurumun iş yükünün azaltılması amacıyla Adli Tıp Kurumunu yeniden yapılandırıyoruz. Türkiye'de demokratik standartların daha da yükseltilmesi amacıyla önemli düzenlemeler hayata geçiriyoruz. Ayrımcılığın önlenmesini sağlamak için faaliyet göstermek, işkence ve kötü muameleyle etkin mücadele etmek ve bu konuda ulusal önleme mekanizmasını yerine getirmek üzere Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunu kurduk. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin yasal düzenlemeleri geçtiğimiz günlerde hayata geçirdik. AK Parti grubu olarak siyasi etik kanun teklifini de TBMM'ye sevk ettik. Ümit ederiz ki bu kanun tasarısıyla birlikte siyasetimize hem etik hem de üslup açısından bir seviye gelir. Siyasetin finansmanının şeffaflığını artıracak düzenlemeleri önümüzdeki Bakanlar Kurulunda, pazartesi günü ele alacağız.
DARBE DÖNEMİNDE NE KALDIYSA AYAKLARIMIZIN ALTINDA
Başbakan Davutoğlu, Roman vatandaşların sorunlarının çözümüne yönelik hazırladıkları strateji belgesi ve eylem planını ilerleyen günlerde yürürlüğe koyacaklarını aktardı. Davutoğlu, "Geleneksel irfan merkezleri ve cemevlerine hukuki statü tanınmasını sağlayacak ve bu kurumların ihtiyacını karşılayacak bir kanun hazırlığı için çalışmalarda sona gelmiş bulunuyoruz, istişareler sonucunda inşallah bu süreci tamamlayacağız. Darbe dönemlerinden kalan mevzuatı gözden geçirerek antidemokratik hükümleri kaldırıyoruz. Darbe döneminden ne kaldıysa ayaklarımızın altındadır ve mutlaka darbe ve vesayet dönemlerini unutturacak şekilde bütün bu mevzuatı gözden geçirip tasfiye edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Toplumun tüm kesimlerinin büyümeden faydalanması, refahın tabana yayılması için genç işsizliği azaltan, kadınların iş hayatına katılım oranlarını artıran ve girişimcileri destekleyen reformları da bir bir gerçekleştirdiklerini aktaran Davutoğlu, şöyle konuştu: "KOBİ'lerin ve orta ölçekli üreticinin üretim zincirinde daha etkin rol almaları ve esnafımızın desteklenmesini içeren düzenlemeleri hayata geçirdik. Bu kapsamda emekli olduktan sonra Bağ-Kur kapsamında çalışmaya devam eden 655 bin emeklimizin emekli aylıklarından kesilen yüzde 10'luk kesintiyi tamamen kaldırdık. Hayırlı mübarek olsun. Böylece emekli aylıklarında net yüzde 11'lik artış gerçekleştirdik. Esnafımıza makine, ekipman ve demirbaş alımları, iş yeri modernizasyonu veya ham madde ve sermaye ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla 30 bin Türk Lirası'na kadar faizsiz kredi imkanı getirdik. Büyük ilgi gördü. Mart ayı itibarıyla bu 3 ay içinde yaklaşık 24 bin esnaf ve sanatkarımıza yaklaşık 700 milyon Türk Lirası faizsiz kredi sağladık, ta ki esnafımız kimseye muhtaç olmasın. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin TSE ve patent belge maliyetlerinin tamamını karşılıyoruz, böylelikle KOBİ'lerimizin Ar-Ge ve yerli katma değer üretimine ağırlık vermelerini destekliyoruz. 51 ilimizde uyguladığımız bölgesel istihdam teşvik uygulamasında 10 ve daha fazla işçi çalıştırmak şartını kaldırdık. Böylece yaklaşık 500 bin kişinin istihdam edildiği 200 bin iş yeri daha bu teşviklerden faydalanacak. İmalat sektöründeki KOBİ'lerimizin kefalet limitlerini artırdık. Bugüne kadar 68 imalatçı KOBİ'miz bu imkandan faydalandı. Basit usule tabi esnaf ve sanatkarlarımızın ekonomi içindeki yerini sağlamlaştırmaya yönelik bir diğer sözümüzü daha yerine getirdik. Yaklaşık 750 bin küçük esnafımız yıllık kazancından 8 bin Türk Lirası'na kadar olan kısmından gelir vergisi artık almıyoruz. Çiftçilerimizin girdi maliyetleri azalsın diye, çiftçimiz rahat rahat ekip biçsin diye yemde ve gübrede KDV'yi söz verdiğimiz gibi kaldırdık. 5 dekar altında yetiştiricilik yapan çiftçilere dekar başına 100 Türk Lirası destek vermeye başladık. Seracılarımızın yüzünü güldüren uygulamaları hayata geçirdik. Seralarını yenilemek isteyen çiftçilerimize 100 bin Türk Lirası'na kadar faizsiz kredi desteği veriyoruz. Ayrıca artık seralarda ticarethane elektrik fiyatı yerine sulama suyu elektrik fiyatı uyguluyoruz. 42 ilimizde uyguladığımız AB Kırsal Kalkınma Programı'nın bir benzerini ulusal program olarak tekrar ele aldık ve bu uygulamayı kalan 39 ilimizde de hayata geçirmeye yönelik düzenlemeleri tamamladık. Ta ki hiç kimse kendisini terk edilmiş hissetmesin. Program kapsamındaki yatırımlara yönelik harcamalara hibe desteği vereceğiz. Emek yoğun sektörlerde faaliyet gösteren yatırımcılarımızın yatırım başlangıç maliyetlerini azaltmayı, ellerindeki mevcut ekonomik kaynakları doğrudan üretime aktarmalarını teşvik edecek düzenlemeyi Bütçe Kanunu'nda yaptık."
GENÇLERE HİZMET
Gençler için 3 ayda yapılanları anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu: "İlk kez iş bulan ve iş başı eğitim programlarına katılan her gencin ücretini bir yıl süreyle net asgari ücrete tekabül edecek şekilde biz karşılıyoruz. Uygulamaya da başladık. Bir yıl süreyle yeni işe başlayan gençlerimizin ücretini biz karşılıyoruz. Helali hoş olsun. 2016'da tam 200 bin gencimizin bu destekten faydalanmasını bekliyoruz. Meslek liseli ve üniversiteli stajyer öğrencilerimize asgari ücretin yüzde 30'u oranında ücret ödeme imkanı getirdik. Söz vermiştik, yaptık. Firmaların istihdam ettiği kişi sayısına bağlı olarak 130 veya 260 lira olmak üzere stajyerlerimize ilk kez doğrudan ücret desteği sağlıyoruz. Artık öğrencilerimiz pratik eğitimlerini ücret açısından daha adil bir şekilde tamamlayacaklar. Lise veya üniversite mezunu gençlerimizin genel sağlık sigortası giderlerini mezuniyetlerini takip eden 2 yıl süreyle, lise mezunları için 20 yaşına, üniversite mezunları için 25 yaşına kadar gelir testi yapmaksızın biz karşılıyoruz. Bu da gençlerimizin talebiydi, yerine getirdik. Gençlerimizin bilgiye erişimini sağlamak için ücretsiz internet imkanını yaygınlaştırdık. Üniversite öğrencilerinin kısmi süreli çalışmalarının önündeki engelleri kaldırdık. Nasıl kadınlarımız başımızın tacıysa gençlerimiz de gözümüzün nurudur."
İŞ KURAN GENÇLERE 50 BİN LİRA KARŞILIKSIZ DESTEK VERİYORUZ
Yine verdikleri, herkesin de biraz fazla iddialı buldukları sözün de yerine getirildiğini ifade eden Davutoğlu, "Kendi işini kurmak isteyen gençlerimize proje karşılığı 50 bin Türk Lirasına kadar karşılıksız nakdi destek vermeye başladık. Bu kapsamda çok kısa bir sürede şimdiden 731 işletmeye 8,7 milyon Türk Lirası yeni girişimci desteği verdik. Yine genç girişimcilere geliştirecekleri projeler için 100 bin Türk Lirasına kadar kredi imkanı getirdik ve bu krediler yüzde 85 oranında kefalet imkanı sağladık" diye konuştu.
Ahmet Davutoğlu, yeni iş kuran gençlere destek olmak amacıyla 3 yıl boyunca yıllık 75 bin liraya kadar kazançları için gelir vergisi muafiyetinin sağlandığını dile getirerek, "Sağlayacağız' demiyoruz. Sağladık ve bitti. 1 Kasım'dan önce 'sağlayacağız, yapacağız' diyorduk. Şimdi ise 'sağladık, yaptık, gerçekleştirdik' diyoruz. Bunlar 3 ay içinde oldu. Her yıl 10 bin genç girişimcimizin bu imkandan yararlanmasını bekliyoruz" dedi.
Gençlerin kısa film, ilk film, kitap, dergi gibi sanatsal faaliyetleri ile sportif faaliyetlerine proje bazlı karşılıksız destek veren Genç Tez Programının da hayata geçirileceğini anlatan Davutoğlu, 18-40 yaş aralığındaki çiftçilere proje karşılığı 30 bin liraya kadar hibe desteğiyle ilgili düzenlemelerinin de tamamlandığını, uygulamanın da önümüzdeki hafta başlatılacağını kaydetti.
Davutoğlu, "Ta ki topraklarımız bereketlensin, genç çiftçilerimizin yüzü gülsün. Sevgili gençler siz projenizle gelin. Deyin ki bize 'ben kendi işimi kuracağım ama yeterli sermayem yok'. Ak Parti Hükümeti size destek de olacak sermaye de verecek, kalkınan Türkiye'nin yeni gençliğini geleceğe birlikte hazırlayacağız. Siz yeter ki Türkiye'nin değerine değer katmak için, iş kurmak, istihdam oluşturmak için teşebbüs edin. Gençlerimiz hem kendileri için, hem ülkeleri için hedefler koyacaklar, hayaller kuracaklar. İşte bizim için önemli olan bu. Biz daima gençlerimizin arkasındayız, yanındayız. Onları hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız" şeklinde konuştu.
TAŞERON İŞÇİLERE KADRO
Başbakan Ahmet Davutoğlu, iş gücü piyasasını daha esnek hale getirebilmek için çalışmalara devam edildiğini, bu kapsamda kıdem tazminatı sisteminde yaşanan sorunların çözümü için gerekli düzenlemelerin hazırlandığını, çalışma hayatına güvence ve esneklik sağlayacak düzenlemelerin yapıldığını kaydetti. Davutoğlu, kamuda çalışan yaklaşık 720 bin alt işveren, taşeron işçiyi asıl iş, yardımcı iş ayrımı yapmadan belirledikleri kriterlere uymaları halinde kamuda istihdam edileceğini anımsattı.Davutoğlu, "Biz bu sözü de vermiştik. 'Çok zor olur, yükü ağır olur' dediler. Ama biz şunu söyledik. 'Biz söz verdik mi yaparız'. Söz verdik ve yaptık" diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, verimliliği, kapsayıcı büyümeyi, istihdamı ve rekabetçi ekonomiyi destekleyen reformların yanı sıra verdikleri tüm sözleri tuttuklarını söyledi.
NE SÖZ VERDİYSEK YAPTIK
"Yapacağız" dedikleri her şeyi yaptıklarını vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti: "Bu kapsamda asgari ücreti bin 300 Türk Lirasına çıkardık. 'Olmaz' dediler oldu, 'fazla' dediler 'hayır' dedik ve elhamdülillah asgari ücret bugün bin 300 Türk Lirası. Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde asgari ücrete bir seferinde böylesine yüzde 30 bir artış sağlanmadı ama biz inşallah bu artışın işçilerimizin hayatını, hayat seviyesini yükseltme yanında, iş adamlarımızın işverenimizin de rekabetçi gücünü kırmamasına özel önem verdik. Böylece yaklaşık 5,5 milyon asgari ücretli çalışanımızın refah seviyesini, alım gücünü yükselttik. Bu düzenlemeyi yaparken işverenlerimizi de unutmadık, yüklerini paylaştık. İşverenlerimize 2015 yılında günlük 85 Türk Lirası ve altında çalıştırmış oldukları kişi başına 1 ay için 100 Türk Lirasına varan pirim desteği sağladık.
İnşallah buna benzer bir desteği de esnaflarımıza sağlayacağız. İşçi ve Bağ-Kur emeklimize 1 Ocak 2016'dan itibaren aylık 100 Türk Lirası seyyanen zam yaptık, yılda bin 200 lira. Böylece 9.5 milyon emeklimizin rahat bir nefes almasını sağladık. 65 yaş aylığı alan 630 bin mübarek yaşlımızın gelirlerini kimin yanında yaşadığına ve hanede kaç kişi olduğuna bakmaksızın, yalnızca eşlerinin gelirleriyle birlikte değerlendirdik. Böylece 65 yaş aylığı alan 630 bin yaşlımıza rahat bir nefes aldırmış olduk. Hepsinin ellerinden öpüyoruz. Onların varlığı bizim için en büyük değerdir. Muhtarlarımız, onlara da söz vermiştik. Sözümüzün gereğini yaptık, 50 bin muhtarımızın 950 Türk Lirası olan maaşını bin 300 Türk Lirası'na yükselttik."
Teröre karşı mücadelede kahramanca görev yapan uzman erbaşların 2 bin 200 olan ek göstergelerini 3 bine çıkardıklarını dile getiren Davutoğlu, "Teröre karşı kahramanca görev yapan polislerimizin Emniyet Hizmet Tazminatını da yüzde 25 oranında artırdık. Astsubaylarımızdan daha önce çeşitli nedenlerle birinci derece yükselmesine imkan tanınmayanların birinci dereceye kadar yükselmelerini ve 3 bin 600 ek göstergeden yararlanmalarını sağladık. Böylece birinci derece yükseltilen 52 bin astsubayımızın emekli aylıklarında ortalama 450 Türk Liralık artış gerçekleştirdik" dedi.
EĞİTİME VERİLEN SÖZLER
Atanmayı bekleyen öğretmenlere verdikleri sözü de hatırlatan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Söz verdik ve verdiğimizi yaptık. 2016 yılı Şubat ayında 30 bin yeni öğretmen atamasını gerçekleştirdik. Her birini ülke sathına yeni nesilleri yetiştirmek üzere gönderiyoruz. AK Parti hükümetleri olarak 'her şeyden önce eğitim' dedik. 2002'de 10 milyar lira olan eğitim bütçesini 2016'da 109,3 milyar liraya çıkardık, yani 10 misline. Böylece eğitime ayrılan kaynağın bütçe içindeki payını yüzde 9,4'ten yüzde 19,2'ye çıkardık. Şu an hizmet veren her iki öğretmenden biri bizim dönemimizde atanmıştır. Artık o kalabalık sınıflar, öğrencisini bu kalabalık sınıflar sebebiyle tanıma şansı bile bulamayan, ismen bile hitap edemeyen öğretmenler dönemi geçti. Her bir öğretmen öğrencisini tek tek tanıyacak, ruhi, ilmi gelişmelerini temin edecek şartlarda, az sayılı sınıflarda eğitim görecekler.
Sosyal yardımlardan yararlanmakta olan vatandaşlarımızın iş hayatına kazandırılmasını, iş gücü piyasasında yer almalarını teşvik ediyoruz. Ön lisans ve lisans öğrencilerinin burslarını yüzde 21 artırarak 330 Türk Lirası'ndan 400 Türk Lirası'na çıkardık. Burs ve öğrenim kredisi tutarını yüksek lisans öğrencileri için 660 liradan 800 Türk Lirası'na, doktora öğrencileri için ise 990 liradan bin 200 liraya çıkardık. 2002 yılında 450 bin öğrenciye öğrenim kredisi verilmekteyken bugün itibariyle 1.5 milyon öğrenciye burs veya öğrenim kredisi sağladık. Askeri öğrenciler ile er ve erbaşların harçlıklarını yüzde 100 oranında artırdık. 25 yaşın altındaki gençlerin genel sağlık sigorta prim borçlarını sildik. Bunların hepsi sözümüzdü, hepsini yaptık. Öğrenim gören ve 25 yaşını doldurmamış gençlerimizin pasaport harcı ödemesini de kaldırdık. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın askerlik bedelini 6 bin Avro'dan bin Avro'ya düşürdük. Allah'a hamdolsun biz söz verdik milletimiz oy verdi. Milletimiz oy verdi biz sözümüzü yerine getirdik."
KENTSEL DÖNÜŞÜM
Davutoğlu, kentsel dönüşümün teşvik edilmesi amacıyla dönüşüm ve yenileme çalışmalarına muvafakat verilmesi şartıyla, yapı kullanma izni bulunmayan yapılara geçici olarak elektrik, su ve doğalgaz bağlanmasını öngören yasa tasarısını meclise sunduklarını söyledi.
Böylece hem kentsel dönüşümü teşvik edeceklerini hem de hiçbir vatandaşın elektrik ve su sıkıntısı çekmesini izin vermeyeceklerini anlatan Davutoğlu, yasal düzenleme neticesinde, kentsel dönüşüme girecek bölgelerdeki vatandaşların mağduriyetlerin giderileceğini aktardı.
ELEKTRONİK KİMLİK KARTI
Davutoğlu, elektronik kimlik kartlarının dağıtımına başladıklarını dile getirerek, "Yıl sonuna kadar tüm illerde yeni kimlik kartlarının dağıtımına başlamayı ve 3 yıl içinde tamamlamayı planlıyoruz. Bugünkü şartlara uygun bu kimlik kartlarıyla eminim ki bütün vatandaşlarımız gurur duyacak" diye konuştu.
KAMU YÖNETİMİ
Başbakan Davutoğlu, kamu yönetimi alanında, kamu hizmetlerinin adil, etkili, verimli, süratli ve kaliteli sunumunu sağlayacak şekilde kurumlar arası yetki karmaşasının kaldırılması, bürokrasinin azaltılması, siber güvenliğe yönelik yasal düzenlemenin hayata geçirilmesi, büyükşehir belediye kanunun gözden geçirilmesi, kalkınma ajansları, bölge kalkınma idareleri ve yatırım destek ofislerinin daha verimli hale getirilmesine yönelik çalışmaların bu dönemde tamamlanacağını açıkladı.
YÖK REFORMU
Davutoğlu, Yüksek öğretim kanunu ve reformunun hazırlanması, yüksek öğretim kalite kurulunun oluşturulması, ulusal öğretmen strateji belgesinin hayata geçirilmesi, eğitim fakültelerinin yeniden yapılandırılması çalışmalarını da 3 ay içinde tamamlamayı planladıklarını belirtti.
Davutoğlu,: "Sağlık hizmetlerinde vatandaş memnuniyetini daha da arttırmak amacıyla korucuyu halk sağlığı hizmetlerinin ve aile hekimliği uygulamasının bütünleşik şekilde yeniden yapılandıran yeni bir sağlık reformu üzerinde çalışıyoruz. İnşallah önümüzdeki aylarda bu da hayata geçmiş olacak. Kamu maliyesi alanında, vergi usul kanun güncellenmesi vergi beyannameleriyle sosyal güvenlik bildirgelerinin birleştirilmesi ve dönemsel artışları belli bir bir göstergeye bağlayan düzenlemelerini içeren çalışmalar devam ediyor. Gümrüklerdeki işlemlerin elektronik ortamda yapılmasını sağlayacak tek pencere sistemine yönelik çalışmalar son aşamaya geldi."
Davutoğlu, yükselen Türkiye’nin önemli bir adımı olarak Türkiye Uzay Ajansı’nın açılmasının 3 ay içinde gerçekleştireceklerini, su kanunu, tabiat ile biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik yasal düzenlemeleri hayata geçireceklerini kaydetti.
VİZE MUAFİYETİNDE 43 ŞART TAMAMLANDI
Vize muafiyeti çerçevesinde 72 şartın 43’ünün tamamlandığını aktaran Davutoğlu, geriye kalan idari ve yasal düzenlemelerin kısa süre içinde tamamlanacağını, haziran sonu itibarıyla vizesiz seyahatin gerçekleşmiş olacağını dile getirdi.
Başbakan Davutoğlu, en büyük vaatleri olan yeni anayasa ile ilgili millete verdikleri en önemli sözün yeni bir anayasa olduğunu belirterek, şu görüşleri iletti: "Hükümetimizin en öncelikli hedefi, ülkemizin ve milletimize yakışan özgürlükçü, demokratik ve adil bir anayasa hazırlamaktır. Meclisin kendi işleyişi içinde gerçekleştirmemiz gereken müzakereleri düşünerek, anayasa için bir yıllık bir takvim ön görmüştük. Ancak meclis başkanımız tarafından oluşturulan Meclis Uzlaşma Komisyonu çalışmaları, özellikle CHP’nin olumsuz tutumu yüzünden sonuç alamadı ve akamete uğradı. Bu nedenle, anayasa vaadimizin takvimini öne aldık. Biz millet verdiğimiz sözün arkasındayız. Tüm kesimlerin, 'işte benim anayasam bu' diyeceği sivil, milli bir anayasayı hazırlayacağız."
EN BÜYÜK SÖZÜMÜZ YENİ ANAYASA
78 milyon vatandaşı dikkate alarak yola devam ettiklerini vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"İnsan onurunu koruyan, insan hak ve özgürlüklerini genişleten, milleti değil devleti tanımlayan, güçler ayrılığını tahkim eden, yetki ve sorumlulukların en iyi uygulandığı bir metnin ortaya çıkması için azami gayreti gösteriyoruz. Her hafta akademisyenlerle, siyasi devlet tecrübesine sahip arkadaşlarımızla sürekli toplantılar halindeyiz. Partimizin yetkili kurumlarında, çok verimli istişarelerde bulunduk. Milletimizin bu beklentisini karşılamaya dönük özel komisyonlar, çalışmalar planladık. AK Parti bünyesinde oluşturduğumuz anayasa komisyonu bir yandan yazım sürecini yürütürken, bir yandan da kamuoyuna yönelik çalışmalarını sürdürecektir. İnşallah kısa sürede yazım çalışmalarını tamamlayacağız. Ortaya çıkan taslağı yetkili kurullarda tartışıp, olgunlaştırdıktan sonra nasip olursa meclisimize en kısa sürede sunmuş olacağız. Biz milletin vicdanından gelen sesi dinleyip milletin taleplerine uygun şekilde bu anayasayı milletimizle paylaşarak, istişare ederek, yüce meclisimize sunacağız. Bu şekilde meclisten de vize alacağımızı biliyoruz. Sonrasında yine milletin huzurunu çıkarak, yeni anayasa için vatandaşlarımızın onayını isteyeceğiz. Hedefimiz kısa gelecekte Türkiye'ye yeni bir anayasayı kazandırmaktır. İnşallah Türkiye’nin hızını kesen değil, önünü açan, gelişmemizin hızına hız katan yerli, milli, sivil bir anayasayı hep birlikte yazacağız."
Davutoğlu, hukukun üstünlüğünü benimsemiş, özgürlüklerin kısıtlanmadığı, demokratik bir Türkiye hayal ettiklerinin altını çizerek, "Bunu gerçekleştirmeyi milletimize aziz bir borç olarak biliyoruz. Kısacası söz verdik yaptık. AK Parti hükümetleri bundan önce olduğu gibi bundan sonra da sözünün eri olacak. İnsanımızın huzur ve refahı için gerekli tüm reformları hayata geçirmeye devam edeceğiz. 2016 reform planının tamamını sene sonunda hayata geçirmiş olacağız. Böylece kapsayıcı bir büyüme ile yeni istihdam alanlarının oluşmasını ve toplumun refah seviyesinin artmasını sağlayacağız. Tüm vaat ve reformlarımız bir kez daha hayırlı olsun. Tek parti olarak mecliste çoğunluk olamadığımızda kaos çıkarmaya çalışanlara karşı Allah bizi bu millete karşı mahcup etmesin. Size ve bu ülkeye Allah güzel gelecekler versin."