“Ah şu huzur özlemini de bir giderebilsek, bir el ele verebilsek, her görüşe değer verebilsek , birbirimize destek olabilsek, eski haksızlıkları düzeltebilsek bunlara yenilerini eklemesek ne atılımlar yapacağız. Ne girişimlerle dağları devireceğiz! İçimizde her şeyin üstesinden gelecek cevher vardır. Bütün mesele bu cevheri olumlu bir mecraya akıtıp işletmek ve bundan toplum yararına faydalanmaktır.” 1974 Dr. Fazıl KÜÇÜK
Amerika’nın seçilmiş Başkanı Donald Trump’ın, makamına oturmadan önce oturacağı makamın sağa sola terör estirmek olmadığının ayırdına varamadığı anlaşılıyor. Buna karşın Hamas ile İsrail arasında yaşanan savaşa son verilmesi için 19 Ocak 2025 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek olan ateşkes anlaşması için attığı adımların geçerliliği ve uygulamada ne kadar yer bulacağı tartışılıyor.
Adı güzel olsa bile taraflar kandan beslendikleri için uygulamanın sonuçlarına uzun süre geçmeden tanık olunacaktır. Resmi verilere göre açıklanan ölüm sayılarının gerçeği yansıtmadığı biliniyor. Enkaz altından çıkarılacak cesetlerle ölenlerin sayısının 100 bini aşması bekleniyor. Savaşta kazananın olmadığı verilen sayılarla doğrulanıyor.
Kıbrıs meselesinin çözümü konusunda tarafların müzakere masasının etrafında bir araya getirilememesi sonrasında şimdilerde 4’lü veya 5’li olarak tarafların oturtulacağının hesapları yapılıyor. Müzakere zemini konusunda farklı tariflerin de duyuruluyor olması müzakereler sonrasında elde edilmesi düşünülen başarının neye hizmet edeceği ayrı bir tartışma konusudur. BM Genel Sekreterinin adadaki Barış Gücünün görev süresinin uzatılmasına ilişkin İyi Niyet Misyonu çerçevesinde herhangi bir çözüm önermesi adadaki durumun kalıcılığı için zemin olabilir mi sorusuna yanıt arandığını söylemek olasıdır. Görünen o ki İyi Niyet Misyonunun müzakereye çare olamayacağını gösteriyor.
Bazı AB ülkelerinde yürürlükte olan Federasyon uygulamalarının yönetimlerde sıkıntı yaratıyor olmalarından rahatsızlıkların yaşandığı son dönemde ayyuka çıkan tartışmalar modelin sıkıntılarının aşılabilmesi izlenen etnikçi politikalardan kaynaklandığı belirtiliyor. Hükümet kurulabilmesi ve içindeki sıkıntıların aşılabilmesi için ayların geçmesi bekleniyor. Buna koşut bazı Federasyon modellerinin konuşulmasının dertlere deva olabilmesi düşünülebilir. İdari Federasyon veya Bölgesel Federasyon modelleri tartışılıp konuşulmadan Federasyonun çözüm olarak konuşulması anlaşılır olmanın ötesindedir.
BM Genel Sekreterinin bu nedenle yıllardır dillerde pelesenk olan modelden söz etmemesini temelinde bu olgu yatmış olabilir. Temeli sağlam olarak kurulmayan modeller ülkenin yararına uygun olmayacaktır. Kıbrıs Cumhuriyeti kurulurken uygulanan modelin bir nevi federasyon olması ve tartışılmadan oylamaya sunulmadan kabul ettirilmesinin iyi niyetle olmayınca hem içeriden hem de dışarıdan yapılan saldırılarla dinamitlenerek yıkıldığı biliniyor.
Adada 60 yılı aşkın süredir yıkılan Hükümet modelinin yerine yenisinin kurulamadığı gerçeğinin federasyon sistemi olduğu kendiliğinden ortalıklara çıkıyor. Çözüm için veya müzakere sürecine işlerlik kazandırmak gerekiyor. Aksi halde eksiklerine karşın var olan iki devletli yapının kabullenilmesi gerekiyor.
Geldiğimiz bu noktada tek ayak üzerinde durularak çözüme ulaşmanın olanaklı olmayacağının bilinmesi gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…