Ufuk İLVER
Kapitalimin genel hatlarıyla özellikleri:
- Feodalizmden sonra en güçlü iktisadi sistemdir.
- Bu sisteminin merkezinde sermaye vardır.
- Ferdi mülkiyet vardır, kazanmada ve çalışmada hürdür. Herkes kazandığına sahiptir.
- Serbest rekabet vardır. Bu serbest rekabet toplum içerisinde nispeten sivrilmeleri ve ferdin aşırı kazancını önleyebilmektedir.
- Sanayi inkılâbı kapitalizmle gerçekleşmiştir.
- Çalışma ile menfaat doğru orantılıdır. Ne kadar menfaat varsa o derece çalışma ve neticesinde de kazanç elde edilmiş olunacaktır.
- Kapitalizm, özel mülkiyeti esas aldığından dolayı liberalizmi içermektedir.
- Kapitalizm sermaye sahiplerini yücelttiği ve işçi sınıfını ezdiği için komünizmi doğurmuştur denilebilir.
Kapitalizm, beşeri ve insan tabiatına uygun bir karakter arz ediyor gözükse de uygulama planında görülmüştür ki insanlığa kesinlikle mutluluk getirmemiştir. Çünkü:
- Sermayeyi azınlık, belirli kişiler üzerinde toplamıştır.
- Zenginler daha fazla zengin, fakirler daha fazla fakirleşmişlerdir.
- Orta sınıf tamamen yok olmuştur.
- Doğurduğu sanayi inkılâbıyla beraber makineleşme süreci başlamış ve işsizlik sorununu ortaya çıkarmıştır.
- Sermaye sahiplerinin çoğalmasıyla beraber devletin zaafa düşmesine sebebiyet vermiştir.
- Tüketimi esas alır. Tüketim toplumunun oluşumunu sağlamıştır. Zira daha çok kazanma adına her şeyi meşru saymıştır.
- İsrafa sebebiyet vermiştir. Zira insanın zafiyetleri, mala düşkünlüğü kullanılarak insanların ihtiyaçları olmadığı halde çok şeye sahip olma duygusu dürtüklenmiştir.
- Hem kazanma hem de harcama hırsı oluşturulmuş her iki noktada da aşırılığa sebebiyet vermiştir.
- Dolaylı olarak kapitalizmin getirmiş olduğu nice ahlaki ve toplumsal sonuçlarda vardır ki, bütün bunlar toplumun saadetini baltalamış, insanoğlunu kısmen mutlu ediyor gözükse de netice itibariyle mutsuzluğa sevk etmiştir.
Komünizm ve genel hatlarıyla özellikleri
- Komünizm, kapitalizmin neticesidir.
- Herkes her şeyden ortak olarak istifade edecektir.
- Dini, sosyal olarak ezilenler için bir teskin edici afyon olarak görür.
- Dinsiz bir dünyayı telkin eder.
- Özel mülkiyet yoktur. Hiç kimse serbest olarak bir şeyin sahibi olamaz.
- Mülk, işçi sınıfına ve işçi sınıfının şahsında devlete aittir.
- Serbest ticaret ve serbest rekabet yoktur.
- Üretim de işçi sınıfı devlet adına bütün gücünü ve enerjisini vermek zorundadır.
- Tüketim de ise devletin belirlediği miktara uygun olarak kişiler tüketim sahibi olur.
Komünizm de kapitalizm gibi insanlığa adalet ve mutluluk vaat etmiştir ama maalesef bu durum, söz konusu olmamış, bilakis, insanlığı çatışmaya sürüklemiştir. Çünkü:
- Komünizm de ekonominin her şey demek olması ve diğer bilim ve toplumsal alanların ekonominin gölgesi ve alt kolu şeklinde oluşması.
- İnsan devamlı var gücüyle üretmek zorunda olan bir makine veya köle gibidir. Ürettiğinin de kesinlikle karşılığı olan hakkını alamamaktadır.
- Dini, hayattan tamamen çıkarmak istemişlerdir. Hâlbuki din ve inanma, insan için fıtri bir duygudur.
- Emekte adalet sağlanamadı. Dolayısıyla insanlar yapa geldikleri işi severek ve inanarak değil de zorla ve mecburi bir şekilde yapmış oldu.
- Devlet despotizmi ortaya çıktı.
- Zorla elde edilmek ve yönlendirilmek istenen iş gücü, fıtri bir hususiyet taşımadığından dolayı, insanlar zorla çalıştırılmış, korkutulmuş, kamplara alınmış ve zamanın en büyük zulmüne ve kan akmasına sebebiyet verilmiştir.
- İnsanın fıtri olan mal edinme ve bu maldan dilediğince istifade etme ve yine dilerse bu malı kendinden sonraki aile fertlerine bırakma gibi fıtri duyguları yok saymış ve engellemiştir.
Görüldüğü üzere insanlığa mutluluk ve saadet bahşetmek amacıyla ortaya çıkmış/çıkarılmış bu iktisadi beşeri sistemler, ya insanların zafiyetlerinin kullanıldığı, insanların güdüldüğü ve menfaatlerinde esas alındığı bir toplum sunmuş ya da insanı insan olarak kabul etmeyen ve insanlar arasında kavgalara, kargaşalara sebebiyet vermişlerdir. Ve sosyal hayata mutluluk getirme yerine biri diğerine karşı cephe oluşturma ve yok etmeye yönelik bir tepkisel refleks neticesinde ortaya çıkmış olduğundan insanlığa zarar ve mutsuzluktan başka hiçbir şey verememişlerdir.