Başbakan Binali Yıldırım, Alman Federal Meclisi'nin Ermeni iddialarına ilişkin kararıyla ilgili olarak "Türkiye'nin Almanya Büyükelçisini istişareler için Türkiye'ye geri çağırdık." dedi.
Başbakan Yıldırım, Keçiören ilçesinde 20 Aralık'ta elektrik kontağından çıkan yangın sonrası kullanılamaz hale gelen daha sonra Ankara Büyükşehir Belediyesince yeniden inşa edilen Osmanlı Halk Pazarının açılışını gerçekleştirdi.
Açılış töreninde konuşan Yıldırım, "Ankara'nın, Keçirören'in göz bebeği Osmanlı Çarşısı, 20 Aralık 2015'te yandı, kül oldu. 253 esnafımız her şeyini bir anda kaybetti. Üzüldük ama üzülmekle giden geri gelmiyor. Bize düşen ne? Sosyal devlet olarak, milletinin yanında devlet olarak hemen gereğini yapmak." ifadelerini kullandı.
"İşte Ankara'nın başkanı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek ve Ankara Ticaret Odası el ele verdiler, kısa sürede 5 ay gibi bir sürede yapılan, yanan, yok olan dükkanları tekrar yaptılar, hak sahiplerine teslim ettiler." diyen Yıldırım, emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.
6 BİN METREKARE ALANDA 253 DÜKKAN
Osmanlı Halk Pazarı'nın esnafa hayırlı olmasını dileyen Yıldırım, esnafın artık eskisinden daha güzel, yenilenmiş dükkanlarına kavuştuğunu, projeyle tamamen yanan bu dükkanların yerine 6 bin metrekare kapalı alan içerisinde 253 dükkan yapıldığını söyledi.
Osmanlı Halk Pazarı'nda inşaat çalışmalarının 1 Şubat'ta başladığını ve mayıs ayı sonunda, 5 ay gibi kısa bir sürede sona erdiğini anımsatan Yıldırım, bunun ortak bir sorumluluk projesi olduğunu ifade etti.
Yıldırım, "Ankara Ticaret Odası elini taşın altına koydu. Belediye Başkanımız gerekli katkıyı sağladı ve bugün artık 6,5 trilyona bu iş halloldu. Ama ilk günlerde mağdur olan esnafa, her birine, iş yerleri için, şahısları için verilen 6,5 milyon da nakdi yardım var. Helali hoş olsun. Şimdi artık 18 Mayıs'tan itibaren dükkanlar teslim oldu, tezgah açıldı. Allah hayırlı, bol kazançlar versin. Allah ramazanın bolluk, bereketini nasip etsin." değerlendirmesinde bulundu.
GERÇEK EKONOMİ PAZARDAKİ EKONOMİDİR
Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:"Esnaf deyip geçmeyelim, zanaatkar deyip geçmeyelim, Türkiye'nin ekonomisinin bel kemiği. Hükümet programını okurken de ifade ettim, ekonominin ne olduğunu televizyon ekranlarına bakarak anlayamazsınız. Dolar şu oldu, döviz bu oldu, petrol şu oldu, faiz bu oldu. Ekonomi nasıl gidiyor, anlamak mı istiyorsun? Gel Osmanlı Pazarı'na, git Ulus'a, git Mercan'a, git Tahtakale'ye, esnafla buluş, esnafla görüş.
Gerçek ekonomi çarşıda, pazardaki ekonomidir. Üreten, yatırım yapan, millete iş, aş sağlayan ekonomi, gerçek ekonomidir. 14 yıldır vatandaşımızın refahını artırmak için, milletimizin yüzünü güldürmek için dur, durak bilmeden çalışıyoruz ama bize bu azmi veren, bu şevki veren kim? Siz yüce milletimiz, aziz milletimizin duası ve desteğidir. Allah sizlerden razı olsun. Başka, Türkiye sevdalısı, dünya lideri, seçilmiş Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'dır, onun memleket aşkıdır."
Yıldırım, konuşmasında, esnafın sadece ekonomik ve sosyal hayatın bir parçası olmadığını, aynı zamanda zor zamanlarda siyasi ve ekonomik istikrarın bulunmadığı yıllarda milletin imdadına yetiştiğini belirtti.
Esnafın durumunun ülkenin genel durumunun da göstergesi olduğunu ifade eden Yıldırım, "2000-2001 krizinde hatırlayın. O yazar kasaların havada uçuştuğu, Başbakanlık önünde yerlere fırlatıldığı günleri hatırlayın. Çırağının harçlığını veremeyen bir esnaftan, veresiye defterinde artık sayfa kalmayan bir esnaftan bugün her türlü imkanı elde eden, her türlü kaynağa ve desteğe kolayca ulaşan esnafa, AK Parti iktidarıyla ulaşmış bulunuyoruz. Rabbime şükrediyorum, bize bu aziz millete hizmet etme fırsatı verdiği için ne kadar şükretsek yeridir." diye konuştu.
KEÇİÖREN METROSU BU YIL SONU BİTİYOR
"Biz kilometrelerce konuşup, bir arpa boyu iş yapanlardan olmayacağız. Kilometre yol yapacağız, iş yapacağız bir arpa boyu laf edeceğiz, az konuşacağız, çok çalışacağız. Şimdi artık laf üstüne laf koyma zamanı değil taş üstüne taş koyma zamanıdır" diyen Yıldırım, şöyle devam etti: "Geçenlerde, bakanlığım esnasında, bana Ankara’dan bir genç, bir mesaj gönderdi. Mesajda, daha doğrusu bir tweet atmış, arkadaşına diyor ki, 'aşkımız Keçiören metrosu gibi olsun, hiç bitmesin.' Bu güzel gençlerimize kötü bir haberim var; sizin aşkınız hiç bitmesin ama Keçiören metrosu bu yıl sonu bitiyor. Hayırlı uğurlu olsun. İnşallah Ankara’nın kalbine Keçiören’den sevgili hemşerilerimiz dakikalarla çok rahat bir şekilde gidecekler."
ELİN YABANCILARINDAN TAVSİYE ALACAĞINA GEL MİLLETİN ÖNÜNE
AK Parti'nin eser siyaseti yaptığını, yola çıkarken de "işimiz millet, gücümüz millet, işimiz hizmettir" dediklerini anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:"Siyaset bizim için hizmet aracıdır. Vatandaşımıza hayrı olmayan siyaset olmaz olsun. Biz bunları yaparken muhalefet partisi lideri de kalkmış Avrupa Birliğinin elçilerini bir araya getirmiş, onlara 'nasıl AK Parti iktidarından kurtuluruz' diye akıl alıyor. Eğer aklın varsa elin yabancılarından tavsiye alacağına gel milletin önüne, de ki, 'Ben ne yapayım da biraz bana desteğini artırırsınız.' Yanlış yerlerde dolanıyorsun. Gideceğin yer milletin önüdür. Diyeceksin ki, 'Ey ahali yıllardır ne uzuyorum ne kısalıyorum. Bana bir akıl verin de biraz nasıl iktidara yaklaşırım.' O büyükelçiden bu büyükelçiden nasihat alırsan, daha çok yaya kalırsın."
TÜRKİYE’NİN ALMANYA BÜYÜKELÇİSİ'Nİ GERİ ÇAĞIRDIK
"Ne tesadüftür ki, anamuhalefet partisi yabancı elçilerle AK Parti'den kurtulma muhabbeti yaparken Türkiye'nin önemli bir müttefiki Almanya'da da ırkçı Ermeni lobisinin bir kararını Alman Parlamentosu kabul ediyor." ifadesini kullanan Binali Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Bu karar hatalı bir karardır. Türk milletinin geçmişi bellidir. Bu millet, geçmişiyle övünen bir millettir. Bizim geçmişimizde yüz kızartacak, başımızı öne eğdirecek hiç bir olay yoktur. Tarihçilerin bile aralarında anlaşamadığı, uluslararası İnsan Hakları Mahkemesinin aksi kararlarının olduğu bir yerde Alman Parlamentosunun sözde Ermeni soykırımını kabul etmesi asla ve asla Türkiye'nin kabul edeceği bir şey değildir. Bu gelişmeler üzerine, Türkiye’nin Almanya Büyükelçisini istişareler için Türkiye'ye çağırdık, geri çağırdık. Tabii ki karar metnini kapsamıyla gördükten sonra atılacak adımları atmakta bir saniye bile tereddüt etmeyiz. Bu millet hiç kimseden emir almadı, hiç kimseye boyun eğmedi. Biz Allah’ın önünde eğiliriz, milletimizin karşısında eğiliriz."
BİR OLACAĞIZ, BERABER OLACAĞIZ
Türkiye'nin zor bir coğrafyada bulunduğuna dikkati çeken Yıldırım, şöyle konuştu:
"Etrafımız ateş çemberi, işte Suriye'de, Irak'ta yaşananları görüyorsunuz. Azerbaycan'ın, Karabağ bölgesinde Ermenilerin işgaline karşı verdiği mücadeleyi görüyorsunuz. Ukrayna, Libya, Yemen... Bölge adeta kaynıyor, deprem fayları hareket halinde, işte onun için bu zor günlerde bize düşen, bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız, birlikte Türkiye olacağız."
Askerlerin, polislerin, korucuların Türkiye'nin birliği için hayatlarını seve seve verdiğini belirten Yıldırım, şehitlere Allah'tan rahmet diledi.
Başbakan Yıldırım, "Kim ne yapmaya çalışırsa çalışsın, kim nereden destek alırsa alsın, Ankara çok net bir mesaj veriyor. Ankara diyor ki, 'Ekmeğimizi böleriz, Türkiye'yi böldürtmeyiz, yolları böleriz, milleti böldürtmeyiz. İşte birliğin, kardeşliğin, millet olmanın şuuru budur." ifadesini kullandı.