Diyarbakır’da STK temsilcileri ve kanaat önderlerine seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kürt ve Türk etle tırnak gibidir, asla ayrılmaz. Bizlerin birlikteliği, proje ürünü bir beraberlik değildir. Bedeli bin yıldır canla ödenen bir kan kardeşliğidir. Biz çıkar ortağı değil, kader ortağıyız. Bunu idrak edemeyenler, eninde sonunda elbet kavrayacaklardır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da şehrin sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve kanaat önderleri ile öğle yemeğinde bir araya geldi. Mitannia Regency Otel’de düzenlenen, Başbakan Binali Yıldırım ve bazı bakanların da katılımıyla gerçekleşen yemekte, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
“DİYARBAKIR'IN ACISINI PAYLAŞMAK İÇİN BURADAYIZ”
Konuşmasına, Diyarbakır’da olmaktan duyduğu memnuniyeti ve kendisini Diyarbakırlılarla bir sofra etrafında buluşturup istişare etmesine imkân tanıyan Diyarbakır valisi ve ekibine teşekkür ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapımı tamamlanan hizmet ve tesislerin açılış törenin yanı sıra Diyarbakır’ın acısını paylaşmak üzere şehirde bulunduklarını belirtti.
Türkiye’de hizmet üretmenin, proje yapmanın, taş üstüne taş koymanın hiçbir zaman kolay olmadığını; bunları yapmak için bürokrasiden, yerel menfaat odaklarından, mevzuattan, kimi zaman imkânsızlıktan kaynaklanan pek çok sorunla mücadele etmek gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ancak, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde hizmet etmek, diğer bölgelerimize nazaran iki kat, üç kat daha zordur. Zira burada, diğer güçlüklerin yanında terör örgütünün ve uzantılarının önünüze çıkardığı engelleri de aşmak zorundasınız. Biz, 14 yıldır attığımız her adımda bu acı gerçeği yüzlerce kez yaşadık, tecrübe ettik. Havalimanı açmak istersiniz, terör örgütü müteahhidi, evine helal lokma götürmeye çalışan işçiyi, mimarı, mühendisi tehdit eder. Yeni fabrika kurarak işsizlik sorununa çözüm bulmak istersiniz, bu kez örgüt gider yatırımcıya baskı yapar, onu tehdit eder. Bölge gelişsin diye hastane, okul, kütüphane yaparsınız, örgüt kamu görevlisini kaçırır; binaları tahrip eder, camiyi yakar, okulu yakar, hastaneyi yakar.14 yılda Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya yaptığımız 280 milyar liralık yatırımın her biri, emin olun, başlı başına büyük bir çabanın, mücadelenin eseridir.”
“TERÖR ÖRGÜTÜ, ÇÖZÜM SÜRECİNİ İHTİRASLARINA KURBAN ETTİ”
Temmuz ayından bu yana yoğun bir şekilde terör örgütünün kalleş saldırılarına maruz kalındığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Örgüt, Suriye’de elde ettiğini düşündüğü kazanımları, ülkemize hendekle, çukurla, bombalı barikatla taşımaya çalıştı. Bizim 2,5 yıl boyunca büyük bir sabırla devam ettirdiğimiz Çözüm Sürecini, terör örgütü bazı ülkelerin kulaklarına fısıldadığı sözlere ve ihtiraslarına ne yazık ki kurban etti” diye konuştu.
“İNANÇLI KÜRT KARDEŞİM BUNLARIN NE MAL OLDUĞUNU GÖRSÜN”
30 yıldır bölücü terör örgütünün, Diyarbakır’a, bölgeye ve ülkeye kan, gözyaşı ve acıdan başka bir şey vermediğinin son olaylarla bir kez daha açık ve net bir şekilde görüldüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Kardeşlerim açık ve net konuşuyorum, bu terör örgütünün bizi yaratan Rabbimizle bir işi var mı? Kulu kulluk diye bir şey bunlar da var mı? Var. Ama Allah’a kulluk diye bir şey bunlar da yok. Bunlar, tüm yaptıklarına baktığımız zaman Zerdüştlük gibi bir inancın mensubudurlar, belgeler elimizde. Bunlar da ateizm var mı? Var. Bunu söylemekten, benim dindar, inançlı Kürt kardeşime anlatmaktan niye çekiniyoruz? Niye bunları anlatmıyoruz? Anlatacağız ki benim dindar, inançlı Kürt kardeşim bunların ne mal olduğunu bilsin, görsün, ona göre de bunların safını belirlesin, kendi safını da bunların karşısında belirleyerek bunlara haddini bildirsin. Eğer bu mücadelede dindar, namuslu inançlı Kürt kardeşlerim sonuna kadar yerini almazsa bilesiniz ki bu mücadeledeki süreç, zor olur.”
“PARAMPARÇA OLAN O BEDENLERİN HESABINI, HEP BERABER SORMAMIZ LAZIM”
Mücadelenin sonuna kadar yılmadan usanmadan devam edeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah aşkına soruyorum, şurada Dürümlü Mezrası’nda olan olay… Düşünün 15 ton bombayla oraya gelmek suretiyle bunu orada patlatan ve 16 kardeşimizi şehit edenlerin dinle diyanetle, insanlıkla, vicdanla, ‘Kürtlerin temsilcisiyim’ deme yaklaşımıyla ne ilgisi ne alakası olabilir? Hiçbir ilgisi alakası olamaz. Bunlarda insanlıktan nasibini almak diye bir şey yok, vicdan diye bir şey yok. Bu 16 kardeşimizin düştüğü durumu, paramparça olan o bedenlerin hesabını, hep beraber sormamız lazım. Her şey devletten beklenmez. El ele vereceğiz, omuz omuza vereceğiz ve bunların hesabını da soracağız” dedi
“NEREYE KAÇARLARSA KAÇSINLAR, KOVALAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan bölücü terör örgütünün ‘özgürlük, barış, hak, hukuk’ gibi cilalı kavramların arkasına siper alarak yaptıkları tek şeyin, demokrasiye kurşun sıkmak olduğunu kaydederek, değerlendirmelerine şu cümlelerle devam etti: “Niye kaçıp gidiyorlar? Hadi kaçmasınlar, kalsınlar burada. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar, kovalayacağız. Eğer demokrasi diyorlarsa, eğer hak ve özgürlük diyorlarsa o zaman silahı, bombayı, her şeyi gömerler, koordinatları da verirler. Gelsinler parlamentoda mücadelelerini sürdürsünler. Ama bunların böyle bir derdi yok. Bunlar gelecek, benim tertemiz saf Kürt kardeşimi tehdit edecek, muhtarı tehdit edecek, aşiret reisini tehdit edecek, ‘buradan bir başka partiye oy çıkarsa biz bu köyü yakarız, yıkarız.’ diyecek. Yaptılar bunu? Yaptılar. Bundan sonra böyle bir durum söz konusu olamaz, buna da fırsat vermemeliyiz. Hep beraber, el ele, omuz omuza bu işi bitirmeliyiz. Şimdi görüyoruz, hâlâ safını belirlememiş olanlar var. Ama olacak. Bu, Hz. Adem’den bugüne kadar hep oldu, kıyamete kadar yine olacak. Ama biz de safımızı belirleyeceğiz. Eğer biz safımızı belirlersek o zaman bilesiniz ki er veya geç, hak batıla galip gelecektir. Bunun önünde kimse duramaz.”
“YAKIP YIKARAK, KÜRT VATANDAŞLARA HAYATI ZİNDAN ETTİLER”
Terör örgütünün 30 yıl boyunca tam bir gözü dönmüşlükle sadece yakıp yıktığını, Kürt vatandaşlara hayatı zindan ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emin olun, dünyanın hiçbir ülkesinde, kendi milletine, kendi halkına bu kadar düşmanlık eden bir başka yapı bulamazsınız. Bu örgüt, Dürümlü Mezrası’nda yaşanan vahşette olduğu gibi, 15 ton bombayla parçalara ayırdıkları insanları suçlayacak kadar küstahlaşmış, alçalmış, alçaklaşmıştır. Daha bir yıl önce batı başkentlerine şirin görünmek için ‘yolu kapattık, trafiği aksattık’ diye özür dileyenler, ülkemizde en vahşi katliamları işlemekten bir an bile çekinmiyor” şeklinde konuştu.
“SOKAKLARI KANA BULAMANIN HAKLI BİR MAZERETİ OLABİLİR Mİ?”
Terör örgütün bir maşa olarak, Türkiye’yi bölmek, bölgede çıkarlarını devam ettirmek isteyen güçlerin taşeronu olduğunu yıllardır söylediklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son bir yıldır yaşananların bu gerçeği ispat ettiğini dile getirdi ve devamında şunları ekledi: “Yoksa hak ve özgürlükler noktasında en ciddi reformların yapıldığı bir dönemde, tekrar silaha sarılmanın ne anlamı olabilir? Bölgede güven ve istikrar ikliminin hâkim olduğu bir süreçte, ne dediler, ‘öz yönetim’. Bu hezeyanlarla çıktılar ortaya. Bu ‘öz yönetim’ ifadelerini bunlar neye çevirdiler? ‘öz katliam’a çevirdiler, bunun sebebi ne? Rızkının peşindeki garsonu, müşteri bekleyen esnafı, şifa dağıtan doktoru, namaz kıldıran imamı, okula giden çocuğu öldürmenin kime faydası var? Soruyorum; camileri, kütüphaneleri, okulları yakmanın; hastanelere, yaralı taşıyan ambulanslara saldırmanın ne gerekçesi olabilir? Bunu izah edebilirler mi? Var mı bunun izahı? Yok. Çocuk sesleriyle şenlenen sokakları, mahalleleri kana bulamanın haklı bir mazereti olabilir mi?”
“DAĞLARA KAÇIRILAN KIZLARIN HESABINI KİM VERECEK?”
Bu süreçte milletin çok zorluklar çekip çok ciddi bedeller ödediğinin; sadece Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Hakkâri’nin değil, tüm Türkiye’nin gönlünün yaralandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütü tarafından evi yakılan kardeşlerimizin acısı, bizim de acımızdır. Terör örgütünün kandırarak ölüme gönderdiği gençlere, biz de üzülüyoruz. Çok açık net söylüyorum; kardeşlerim, o dağlara kaçırılan kızların hesabını kim verecek? O taciz edilen kızlarımızın hesabını kim verecek? O gençlerin hesabını kim verecek? Bu terör örgütü özgürlük diyebilir mi? Bu terör örgütü barış diyebilir mi? Bu terör örgütü ‘insanlık mücadelesi veriyorum’ diyebilir mi? Diyemez. Öyleyse ben özellikle Kürt kardeşlerime birinci derecede sesleniyorum; gelin el ele verelim, Türk’ü Kürt’ü diye bir ayırım yapmayalım” ifadelerini kullandı.
“KARDEŞLİĞİMİZİ PARÇALAMAK İSTİYORLAR”
‘Ancak Müminler kardeştir’ ayet-i kerimesinin mealini aktararak, “Biz kardeşiz, kardeşliğimizi kıskandılar ve bu kardeşliğimizi parçalamak istiyorlar. İşte biz şimdi bizi parçalamak isteyenlere Diyarbakır’dan gür bir seda ile ‘Bizi parçalayamayacaksınız’ dememiz lazım” şeklinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hükmün gereğinin yerine getirilmesini istedi.
Türkiye’nin dört bir yanındaki şehit evlerinden yükselen feryatların, ağıtların dilinin; Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Zazaca olduğuna vurgu yapan ve “Kurşunlu Camiine sıkılan her kurşun, bizim de kalbimize sıkılmıştır. Suriçi’nde tahrip edilen her bir eser ile sadece Diyarbakır’ın değil, tüm Türkiye’nin ortak tarihini, ortak hafızasını siliyorlar. Bunu böyle biliniz” sözlerine yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü Diyarbakır; Mekke’nin, Medine’nin, Kudüs’ün, İstanbul’un, Konya’nın, Bağdat’ın kardeşidir” diye ekledi.
“YARGI ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVİ YAPMIYORSA, TARİH BUNUN HESABINI SORAR”
7 Haziran seçimlerinin ardından terör örgütünün desteklediği partinin eş başkanının çağrısı ile gençlerin sokağa döküldüğünü ve 53 vatandaşın öldürüldüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ey yargı, üzerine düşen görevi yapacaksın. Eğer yargı üzerine düşen görevi yapmıyorsa tarih bunun hesabını sorar” çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütünün temel hedefinin, Kürt vatandaşların dinleri, medeniyet değerleri ve tarihleriyle bağlarını kopartmak, onları kimliksizleştirmek olduğuna dikkat çekti ve kökleriyle bağı güçlü olan hiçbir Kürt vatandaşın, terör örgütünün maneviyat düşmanı ideolojisine pirim vermeyeceğini söyledi.
“TERÖR ÖRGÜTÜ BÜYÜK BİR HEZİMET YAŞADI”
Bugün örgütün siyasi uzantılarının, nereye gitseler, bölgedeki vatandaşlardan tepki alıp adeta kapıdan kovulduğuna; terör örgütünün, vahşetini ve mağlubiyetini gizlemek için yaptığı tüm hamlelerin boşa çıktığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, örgütün; emniyet mensuplarının hukuk içinde gerçekleştirdiği başarılı operasyonları, bölgedeki vatandaşların da destekleri sayesinde büyük bir hezimet yaşadığını vurguladı.
“İnşallah, el ele vererek, bir birbirimize kenetlenerek önümüzdeki süreci beraberce yönetecek, huzur ve güven iklimini tekrar hâkim kılacağız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, devamında şunları kaydetti: “Kardeşliğimizi, dayanışmamızı, muhabbetimizi güçlü tuttuğumuz müddetçe, evelallah, terör örgütü üzerinden bizi bölme hesapları yapanlar, muvaffak olamayacaklar.”
“KÜRT VE TÜRK, ETLE TIRNAK GİBİDİR”
Tüm yokluğa, yoksulluğa rağmen 100 yıl önce bu ülkenin, masa başında kurgulanan projelere teslim olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün de etmeyiz. Tozlu raflardan harita çıkaranların, o parçalı haritalara baktıkça iştahı kabaranların hesabını, bir kez daha kursaklarına bırakacağız. Çünkü bu toprakların mayası kardeşliktir, muhabbettir, birlik ve beraberliktir. Kürt ve Türk, etle tırnak gibidir, asla ayrılmaz. Bizlerin birlikteliği, proje ürünü bir beraberlik değildir. Bedeli bin yıldır canla ödenen bir kan kardeşliğidir. Biz çıkar ortağı değil, kader ortağıyız. Bunu idrak edemeyenler, eninde sonunda elbet kavrayacaklardır” dedi.
Konuşmasının sonunda dinleyicilerin yaklaşan Ramazan ayını kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan’ın herkes için rahmete, huzura, kurtuluşa vesile olmasını dileyerek konuşmasını tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirdeki STK temsilcileri ve Diyarbakırlı kanaat önderleri ile buluşmasının ardından, 7. Kolordu Komutanlığı’nı ziyaret etti.
TANIŞIK KÖYÜ’NE TAZİYE ZİYARETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ziyaretinin ardından 12 Mayıs’ta PKK terör örgütü tarafından bomba yüklü kamyonun patlatılması ile 16 vatandaşın hayatını kaybettiği Tanışık Köyü’ne taziye ziyaretinde bulundu. Kurulan taziye evinde, saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınları ile görüşerek başsağlığı dileklerini ileten ve sohbet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, saldırıda vefat edenlerin mezarlarını da ziyaret ederek dua etti.