Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6-7 Ekim olaylarında bölücü terör örgütünün yandaşları aracılığıyla sözde siyasetçilerin, sokakları ateşe verip, masumları katlettiklerini belirterek, “Sizin dünyanızda ne özgürlük var, ne de demokrasi var, sadece toplumu terörize etmek var” dedi.
ÇANAKKALE RUHU VE GENÇLİK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birlik Vakfı tarafından düzenlenen “Çanakkale Ruhu ve Gençlik” konulu kompozisyon yarışmasının ödül törenine katıldı. Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen törende Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ve çok sayıda davetli katıldı. Törende Erdoğan’ın konuşmasından hemen önce yarışmada birinci olan Rüyeysa Fatma Altındiş isimli öğrenci, kendisine birincilik getiren “Ateşe Düşen Gül” isimli kompozisyonunu okudu.
Törende konuşan Erdoğan, “Devlet olarak, derneklerimiz, vakıflarımız, STK’larımız olarak, anne babalar, fert olarak bu seneyi çok iyi değerlendirmek zorundayız. Ben 81 vilayetimizden imkan bulabilen herkesin Çanakkale’ye gitmelerini, oradaki manevi iklimi yaşamalarını çok önemsiyorum. İnşallah bu yıl 24 Nisan’da Çanakkale’de kara savaşlarının 100.yılını dünyanın dört bir yanında gelen dost ve kardeş ülkelerin başbakanları, devlet başkanları ve temsilcileriyle yad edeceğiz. Bu tarihi törene 30’a yakın devlet ve hükümet başkanının katılımına yönelik geri dönüşlerini aldı. Çanakkale savaşı savaşlardan savaş değildir. Çanakkale Savaşı’nı diğer savaşlardan ayıran en önemli özellik, savaşın kendine özgü askeri ve siyasi mantığının ötesinde insani değerlerin ön plana çıkmasıdır. 100 yıl önce savaşın tarafları olarak karşı karşıya gelen milletlerin evlatları inşallah 23-24 Nisan’da bütün dünyaya barış mesajları vermek için bir arada olacak, aynı çatı altında buluşacaklar” dedi.
“LOBİLERLE BU İŞ YÜRÜMEZ, LOBİLERLE HAK TECELLİ ETMEZ”
1. Dünya Savaşı’nda milletin yaşadığı acıları yok sayarak, sadece Çanakkale’de verilen 250 bin şehidi görmezden gelerek, tek yanlı tarih anlayışının empoze edilmeye çalışıldığını belirten Erdoğan, “Bizim utanacak, çekinecek, saklanacak hiçbir durumumuz yoktur. İşte arşivler hemen şuracıkta. Biz Ermeni diasporasına, Ermenistan’a, tüm dünyaya sesleniyoruz; eğer dürüstseniz, eğer kendinize güveniyorsanız, bizim şu anda arşivlerimizde tasnifi yapılmış 1 milyon belge var. Çıkarın belgelerinizi, tarihçiler, hukukçular, arşivciler incelesinler, o zaman nihai kararı verelim. Ama ortaya çıkamıyorlar. Çünkü dürüst değiller. Arşivleriniz varsa açın diyoruz ama açamıyorlar. Çünkü arşivleri yok. Avrupa ülkelerinin parlamentolarına, ABD senatosuna, diğer ülkelerin meclislerine etki edilerek, farklı yollara tevessül edilerek netice alınamayacağının artık görülmesi gerekiyor. Lobilerle bu iş yürümez, lobilerle hak tecelli etmez. Çünkü dik duran bir Türkiye var. Şayet samimiyseniz, sorunu çözmeye adil bir hafızaya niyetiniz varsa işte biz buradayız. Aynı tavrın artık herkes tarafından gösterilmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
TARİH VURGUSU
Erdoğan, insanın tarihte sadece geçmişini değil, geleceğini de aradığını belirterek, geçmişten gerekli dersler çıkarılmazsa, tarihin sürekli tekerrür edeceğini söyledi. Bu günlere kolay gelinmediğini belirten Erdoğan, “On yıllar boyunca bize bu ülkede öteki, ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapıldı. İmam hatip okullarının orta kısımlarını kapattılar, okullarımıza, üniversitelerimize başörtülü olarak girmemek için yavrularımızı ikna odalarına soktular. Eğer bu azim olmasaydı, bu inanç olmasaydı bu günlere gelemezdik. Şu anda artık bunların hepsi aşıldı. Sizlerden bu ülkenin tarihini kahramanlıklarını, mücadelelerini çok iyi öğrenmenizi istiyorum” dedi.
MİLLİ VE MANEVİ DEĞERLER
Çok uzun yıllar bu topraklar üzerinde farklı olana tahammül edilmediğini, milli ve manevi değerlerin ayaklar altına alındığını belirten Erdoğan, “Yüzlerce kitap dini eser olduğu gerekçesiyle yasaklandı, yakıldı. Bu ülkenin camileri tamamen keyfi nedenler kapatıldı, satıldı, başka amaçlar için kullanıldı. İnsanlar mürteci, yobaz, takunyalı, başörtülü, takkeli diye tahkir edildi, takip edildi, fişlendi. Milli şairimiz Mehmet Akif dahi uzun yıllar irticacı yaftasıyla polis takibine maruz kalmış, her hareketi adım adım takip edilmiştir. İstiklal Harbi’nde aziz dostu Eşref Edip ile şehir şehir gezip, kasaba kasaba dolaşıp, Anadolu’da bağımsızlık ateşini hazırlayan bir şaire bu zulümler reva görülmüştür: Dünyada cenazesine devlet erkanının katılımı yasaklanan kaç tane milli şair var? Maalesef ülkemiz bu ayıbı da yaşadı” diye konuştu.
“MİLLET İRADESİNDEN HAZIMSIZLIK DUYANLAR VAR”
Erdoğan, bugün de millet iradesinden hazımsızlık duyanlar olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Umudunu kaosa, kargaşaya, kavgaya ekonomik krize, terörün yeniden alevlenmesine bağlamış olanlar var. Tahkir edemeyince bu sefer sokakları tahrik etmeye çalışanlar var. Gezi olaylarında bunu denediler. Nerede tencere tavacılar? Aynı oyunu 17-25 Aralık’ta darbe girişiminde bu defa paralel ihanet çetesiyle denediler. 6-7 Ekim hadiselerinde bölücü terör örgütünün yandaşları aracılığıyla sözde siyasetçiler elleriyle sokakları ateşe vererek, masumları katlederek aynı çabanın içine girdiler. Diyarbakır’daki Yasin’i 5. kattan atmak suretiyle nasıl şehit ettiklerini gördünüz ve bunlar şu anda özgürlükten, demokrasiden bahsediyorlar. Sizin dünyanızda ne özgürlük var, ne de demokrasi var, sadece toplumu terörize etmek var. Aynı şeyleri üniversitelerimizde yapıyorlar, deniyorlar, başarmaya çalışıyorlar.”
Korkakların tarih boyunca hiçbir zaman zafer anıtı dikemediklerini belirten Erdoğan, “Tarih zalimleri değil, kahramanları, cesurları hatırlar ve hayırla yad eder” dedi.
Erdoğan, törende daha sonra yarışmada dereceye giren öğrencilere ödüllerini verdi.