Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin düzenlediği iftar programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin hükümet meselesiyle uğraşmak zorunda kalmasını asla arzu etmezdim; ama şartlar ülkemizi bu noktaya getirdi. İnşallah bu dönemi de en kısa sürede ve en hayırlı şekilde geride bırakacağız” dedi.
Konuşmasına, Ramazan ayının, ülkemize, milletimize ve İslam dünyasına hayırlar getirmesini dileyerek başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gençlik yıllarında Yeşilay bünyesinde düzenlenen münazara yarışmalarına katıldığını belirtti ve “O yüzden Yeşilay’ın benim gönül dünyamda ayrı bir yeri vardır” dedi.
Türkiye Yeşilay Cemiyeti’nin kendi gençlik yıllarındaki döneminde gerçekleştirdiği hizmetlerine değinen ve o dönemin yöneticilerini anan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra kurumun uzun bir dönem yokluğa mahkum olduğunu hatırlatarak, Başbakanlığından sonra Yeşilay’ın yönetiminde de değişiklik olduğunu ve cemiyetin bir gelişme kat ettiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yeşilay’ın bugün sadece ulusal değil, uluslararası planda çalışmalar yürüttüğünü, kısa bir süre önce eski başkan Prof. Dr. İhsan Karaman ile bugünkü başkan Prof. Dr. Mücahit Öztürk arasında bir bayrak değişimi yaşandığını kaydederek, “İnşallah Yeşilay’ın daha da iyi noktalara geleceğine inanıyorum” diye konuştu.
YEŞİLAY’IN ÖNEMİ
Ramazan ayının, manevi temizlenme yanında vücudumuzun fiziki arınmasını sağlayan bir yanı da olduğuna inandığını, Ramazan dışındaki zamanlarda gün boyu sigara kullanan pek çok kişinin Ramazan’da bu alışkanlığını, gündüzleri mecburen terk ettiğini, akşamları da azalttığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer aylarda zaman zaman alkol alan, kumar oynayan pek çok kişinin de Ramazan’da bu illetten tamamen uzak durduğunu hatırlattı ve şunları söyledi: “Yılın tamamını Ramazan gibi değerlendirebildiğimiz zaman, Yeşilay çatısı altında verdiğimiz mücadelenin başarı oranının katbekat yükseleceği açıktır. 2008 yılında çıkan kanundan beri bu konuda kat ettiğimiz mesafeye baktığımızda, böyle bir iklimi oluşturmamız halinde elde edeceğimiz sonuçtan heyecan duymamak mümkün değil.”
Küreselleşmenin avantajları yanında, gençlerin zararlı maddelere bağımlılığını teşvik eden sorunlu yönleri de bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu durum, bizim zararlı alışkanlıklarla yürüttüğümüz mücadeleyi daha güçlü, daha yaygın ve daha etkin şekilde sürdürmemizi gerekli kılıyor” dedi.
“BİR MÜSLÜMANIN UYUŞTURUCUYLA, İÇKİYLE, KUMARLA HİÇBİR İŞİ YOKTUR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan ayının bize bu mücadelenin manevi boyutunun, en az yasaklar ve cezalar kadar önemli olduğunu gösterdiğini belirterek, “Zararlı alışkanlıklara karşı toplumsal bilinç oluşturma” anlayışının en somut karşılığı, değerler dünyamızda bu konuda zaten var olan dinamikleri harekete geçirmektir” şeklinde konuştu.
“Bir Müslümanın ne uyuşturucuyla, ne içkiyle, ne kumarla zaten asla hiçbir işi yoktur; olamaz. Ben, mekruh kabul edilen sigarayı da bu kapsamda değerlendiriyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan sonrasında da hem manevi bakımdan, hem de kötü alışkanlıklardan uzak durma bakımından, Ramazan’da elde edilen kazanımların korunmasını temenni ettiğini ifade etti.
Sigara ve diğer zararlı alışkanlıklar ile ilgili olarak medyayla çok savaş verdiğini, katıldığı televizyon programlarında açık ve net bir şekilde tavrını koyduğu için eleştirildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konudaki mücadelesinde yılmadığını ve yılmayacağını açıklayarak, “Yeşilay işte bunların karşısında bu mücadelesini her safhada inanıyorum ki sürdürecektir” temennisinde bulundu.
“MİLLET 7 HAZİRAN SEÇİMLERİNDE TAKDİRİNİ ORTAYA KOYDU”
Konuşmasında gündem ile ilgili gelişmelere de yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin başkanlık seçimini tamamladığını, şimdi sıranın Başkanlık Divanı’nın oluşturulmasında olduğunu, su oluşumun ardından Anayasaya ve teamüllere uygun olarak hükümetin kurulması için görev verip süreci başlatacağını açıkladı. Mecliste çoğunluğa sahip bir hükümetin en kısa sürede kurulması temennisinde olduğunu ve tüm siyasi partileri bu konuda sorumluluk üstlenmeye davet ettiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin önünde çok ciddi sorunlar, alınması gereken çok önemli kararlar var. Bu yükün altıdan kalkabilecek güç, dirayet ve kararlılıkla bir hükümet kurulması arzusundayım. Azınlık hükümetinin böyle bir imkâna sahip olamayacağına inanıyorum. Aynı şekilde gündemimizdeki kritik meselelerde asgari bir anlayış birliği sağlayamamış partilerin kuracağı hükümetin de ihtiyacımız olan çözümleri üretemeyeceği kanaatindeyim. Hükümetin kurulamaması halinde yapılacak işlemler de yine Anayasamızda belirtildiği şekilde tarafımdan adım adım hayata geçirilecektir. Dünyada ve bölgemizde gerçekten hayati gelişmelerin yaşandığı bir dönemde Türkiye’nin hükümet meselesiyle uğraşmak zorunda kalmasını asla arzu etmezdim; ama şartlar ülkemizi bu noktaya getirdi. İnşallah bu dönemi de en kısa sürede ve en hayırlı şekilde geride bırakacağız.”
Milletin 7 Haziran’da takdirini ortaya koyduğunu, bu tablodan bir hükümet çıkmazsa çözüm merciinin yine millet olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimse bu noktada milletimize gitmekten bir defa çekinmesin, kaçmasın” diyerek şu değerlendirmelerde bulundu: “Biz uzun zamandır mevcut sistemimizdeki bu mahzurlara dikkat çekerek alternatif tekliflerimizi dile getiriyoruz. Yaşanan her gelişme bizim tespitlerimizi ve bu tespitlerin doğruluğunu bir kez daha teyit ediyor. İnşallah önümüzdeki dönem bu sorunların çözümüyle ilgili tekliflerimiz sağduyulu bir şekilde tartışılır, değerlendirilir.”
“HALKIN İRADESİNİ YOK SAYANLARA KARŞI MÜCADELEM DEVAM EDECEKTİR”
Mısır’da yaşananlara da dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Evlerinde 13 tane Müslüman Kardeşler mensubunu, başlarına kurşun sıkmak suretiyle şehit edenleri huzurunuzda lanetliyorum” dedi ve konu ile ilgili şu açıklamalara yer verdi: “Zaman zaman Mısır’ın şu anda başındaki işgalci zatla ilgili bu şekilde konuşmamı eleştirenler çıkıyor. Eğer ben demokrasiye inanmışsam, eğer halkın iradesine inanmışsam, halkın iradesini yok sayanlara karşı mücadelem devam edecektir; bunu çok açık, net söylemek zorundayım. Zira benim nezdimde, yine söylüyorum, Mısır Cumhurbaşkanı Mursi’dir, halkın oylarıyla o gelmiştir. Yanında Savunma Bakanlığı yapan General, maalesef onu darbeyle indirmiştir. Neyin ne olduğunu çok iyi görmemiz lazım. Ama ne yazık ki dünya ikiyüzlü ve samimi değil. Böyle samimiyetsizlikler sebebiyle işte şu anda komşumuzda meydana gelenler ortada. Eğer ilkeli, samimi duruşun hâkim olduğu bir dünya olmuş olsa, insanlık bu sıkıntıları yaşamayacaktır, ben buna inanıyorum.”
Konuşmasının sonunda Yeşilay’ın bugüne kadar gerçekleştirdiği hizmetlerde emeği geçen herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle son Başbakanı olduğu hükümet döneminde gerek Kızılay’a, gerek Yeşilay’a uluslararası camiada çok daha güçlü olabilmesi için birçok imkânlar sağlandığını dile getirdi ve bu imkânlar ışığında Yeşilay ve Kızılay’ın hizmetlerinin çok daha hızlı bir şekilde devam edeceğine inandığını söyledi.