ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
ASHM muhtarları bilgilendirdi
ASHM muhtarları bilgilendirdi
 Erzurum-Artvin yolunda tır kazası
 Erzurum-Artvin yolunda tır kazası
'Yunus Emre' ilmek ilmek anlatıldı
'Yunus Emre' ilmek ilmek anlatıldı
 AK Parti binasına saldırıda bulunan 2 kişi tutuklandı
 AK Parti binasına saldırıda bulunan 2 kişi tutuklandı
 Ardahan'da eğitime kar engeli
 Ardahan'da eğitime kar engeli
HABERLER>TÜRKİYE
28 Şubat 2015 Cumartesi - 05:49

Erdoğan, ‘Bu millet bizim ailemiz, içinde olacağız’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin içinde olmayanın milletin derdini bilemeyeceğinin altını çizerek, “Milletin içinde olacağız. Bu millet bizim ailemiz. Bunun içinde olacağız.. Her valimiz kendi şehrinin Hazreti Ömer’i olmalıdır. “dedi

Erdoğan, ‘Bu millet bizim ailemiz, içinde olacağız’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bazı valilerin eşlerini ya Ankara’da yada İstanbul’da bırakarak görev yerlerine gittiğini belirterek, valilere uyarılarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gece gündüz demeden, kar-kış demeden her fırsatta, her vesileyle milletin içinde olmalısınız ama sadece siz değil eşlerinizle beraber. Çünkü bazı valilerimiz bakıyorum eşlerini ya Ankara’ya bırakıyor, ya İstanbul’a bırakıyor. Kendiside eğer doğu, güneydoğu oradaysa hanımsız olarak valilik yapıyor. Kusura bakmayın böyle valilik olmaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Valiler Buluşması çerçevesinde 81 ilden gelen valilerle öğle yemeğinde bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda valilere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na, milletin evine hoş geldiniz” diyerek konuşmasına başladı.
Valiler toplantısının hayırlara vesile olmasını temenni ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, valilerin kendi şehirlerinde resmi ve sivil kuruluşlar arasında sağlayacakları koordinasyonun, temin edecekleri uyumun çok önemli olduğunun altını çizdi.
“MİLLETİN TALEBİNE KULAKLARINIZI KAPATIRSANIZ ASLA BAŞARILI OLAMAZSINIZ”
81 vilayette görev yapan valilerin hem devlet politikaları hem de hizmet standardı açısından koordinasyon ve uyum içinde hareket etmelerini önemli gördüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devlet aygıtı elbette her biri kendi görev alanında müstakil olarak çalışan ama diğer unsurlarla ahenk içinde hareket etmek mecburiyetinde olan bir mekanizmadır. Bu sistemin ruhu vardır. O ruh millete hizmet aşkıdır. Siz milletle aranıza mesafe koyarsanız, millete tepeden bakarsanız, milletin derdine sıkıntısına, talebine kulaklarınızı kapatırsanız asla başarılı bir kamu görevlisi olamazsınız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun siyasetçiler içinde aynen geçerli olduğuna vurgu yaptı. Sadece rutin işleri yürüterek, sadece merkezden gelen emirleri yerine getirerek milletin gönlüne girilemeyeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, valilere seslendi.
“EŞLERİNİZLE BERABER, BAZI VALİLER EŞLERİNİ ANKARA VE İSTANBUL’DA BIRAKIYOR”
“Sizler için hizmet gerektir ama yeterli değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:“Yeterli olan milletin gönlüne girebilmektir. Eğer milletin gönlüne girebiliyorsanız o zaman gereği de, yeterli oluşu da yerine gelmiş demektir. Bunun için gece gündüz demeden, kar-kış demeden her fırsatta, her vesileyle milletin içinde olmalısınız ama sadece siz değil eşlerinizle beraber. Çünkü bazı valilerimiz bakıyorum eşlerini ya Ankara’ya bırakıyor, ya İstanbul’a bırakıyor kendiside eğer doğu, güneydoğu oradaysa hanımsız olarak valilik yapıyor. Kusura bakmayın böyle valilik olmaz. Bunu burada tekraren söylemek zorundayım. Çünkü halk valisini eşiyle beraber görmek ister. Bunu özellikle hatırlatmak istiyorum. Eğer bulunduğunuz şehirde mahalle kahvesinde oturup oradaki insanlar çay içip sohbet etmemişseniz özellikle hanım valilerimiz de evlerde bunu aynen yerine getirememişse o zaman bu işte bir sıkıntı var demektir. Köy meydanında elektrik direğinin dibinde çömelmiş ihtiyar amcanın yanına varıp kendisiyle iki kelam etmemişseniz, tarlada çalışanla konuşurken paçasına toz, çamur bulaşmadıysa, fabrikada çalışan işçiyle muhabbet ederken ayakkabınıza yağ sıçramadıysa, şehrin arka sokaklarında maç yapan çocukların topuyla bir şutta siz çekmediyseniz dört duvar arasında çile dolduran hastanın yanındaki sandalyede oturup hatırını sormuşluğunuz yoksa, yoksul evinde kendi getirdiğiniz erzakla hazırlanan ikramdan yemişliğiniz olmadıysa, esnafla yarenliğiniz, muhtarla dostluğunuz, öğrenciyle şakalaşmasınız baki değilse, sedirin şöyle ağınızı kıvırıp kurulmuşluğunuz, sobanın üzerinde kaynayan çaydan yudumlamışlığınız, yer sofrasında bağdaş durup oturmuşluğunuz yoksa burada bir yanlışlık var demektir.”
“HER VALİMİZ KENDİ ŞEHRİNİN HAZRETİ ÖMER’İ OLMALIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin içinde olmayanın milletin derdini bilemeyeceğinin altını çizerek, “Milletin içinde olacağız. Bu millet bizim ailemiz. Bunun içinde olacağız. Raporlar, rakamlar, istatistikler, birifingler elbette bunlar kendi içimizde önemli ama bunların hiçbiri insanlarla bizzat sokakta, işyerlerinde, evlerinde yaptığınız gözlemlerin, tespitlerin sahiciliğini, derinliğini size sunamaz. Her valimiz kendi şehrinin Hazreti Ömer’i olmalıdır. Devletin soğuk yüzünü, demir yumruğunu değil sıcak elini, gülen yüzünü temsil etmelisiniz. ‘Göz görmeyince gönül katlanır’ diye bir söz vardır. Bizzat yerine özellikle de yerinde görmediğiniz meselelere kağıt üzerinde ne kadar biliyor olursanız olun tam manasıyla vakıf olamazsınız. Bunun için milletle irtibatını asla koparmamalısınız. Ben 40 yılı bulan siyasi hayatımda arada fasılalarda olsa 20 yılı buluna kamu yöneticiliği hayatımda ne öğrendiysem milletimden öğrendim. Millet iyi bir öğretmendir, iyi bir eğitmendir. Bu süreçteki tüm başarımı da milletinle olan irtibatımı sıkı tutmama borçluyum. Biz sürekli olarak deniyoruz, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın.’ Siz insanı ihmal ettiğiniz de devleti zaten ayakta tutamazsınız. İnsanın olmadığı yerde devlet olur mu? Bizim milletimizin devlete olan bağlılığı, sadakati, ihtiyacı olduğunda devletinin onun yanında olacağını bilmesinden kaynaklanır. Bir milletin içine tefrika niye girer biliyor musunuz, devlet vatandaşını ihmal ettiği için girer. Sizin vatandaşın hayatında, gönlünde, umutlarında bıraktığı boşluğu gelir birileri doldurur. İşte o zaman devlet aygıtı ne yazık ki teklemeye başlar” diye konuştu. “VATANI SATMAK YÜKSEK FAİZLE, YÜKSEK ENFLASYONLA, KÖTÜ YÖNETİMLE ÜLKENİN VE MİLLETİN KAYNAKLARINI HEBA ETMEKLE OLUR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Vatanı satmak yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur. Türkiye’yi hemen yanı başımızdaki kaos ortamına sokmak isteyenlere engel olmak için stratejik bir hamle yapmak vatana hizmet etmektir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Valiler Buluşması çerçevesinde 81 ilden gelen valilerle öğle yemeğinde bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda valilere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihteki büyük liderlerin halkla arasındaki mesafeyi kapatma başarısını göstermiş olanlar olduğunu söyledi. “Her valimiz bulunduğu ilin benim oradaki vekilimdir ve o ilin lideridir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Devleti temsil etmek sadece onun yetkilerini kullanmakla olmaz. Devleti temsil etmek asıl milletin gönlünü kazanmakla olur. Başarınız o şehirde bıraktığınız hoş seda ile ölçülür. ‘Ah bir zamanlar bizim bir valimiz var. Burada neler yaptı. Geldi evimde beraber çayımızı içti. Geldi evimde beraber şöyle ev sofrasında yemeğimizi yedi. Geldi evimizde otlu peynirimizi yedi.’ Bunu demesi lazım. Eğer bunu diyorsa vatandaş işte o on üzerinden ondur. O not çok önemli” diye konuştu.
“BULUNDUĞUMUZ MAKAMLAR MAZERET DEĞİL İCRAAT MAKAMIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, valiliğin standart bir memur anlayışı ile yürütülebilecek bir görev olmadığının belirterek, “Yaptığınız hizmetler ve kazandığınız gönüller sizi hayatınız boyunca takip etmeli. Bulunduğumuz makamlar mazeret değil icraat makamıdır. Mevzuat maharete mani değildir. İstidat imkanı aşar. Bunu başarabilen tüm valilerimizi ben kutluyorum, tebrik ediyorum. Bunu temin edememiş olan valilerimizin de şöyle şapkayı önlerine koyup bir düşünmeleri lazım. Nerede eksik yaptım, nerede hata yaptım? Bunu görmeleri ve süratle bunun telafisi yoluna gitmeleri lazım” dedi.
 “DAİŞ İLE TERÖR ÖRGÜTÜ ARASINDA BİR FARK YOK”
Valilere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda hiçbir aksaklığın, hiçbir nahoş durumun yaşanmaması konusunda özel önem beklediğini dile getirdi. Sıkıntıların olabileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar gelmediği zaman sıkıntılar olmuyor muydu? Gene aynı ve benzer sıkıntılar oluyordu ama unutmayalım ki dara düşmüş ve dara düşmenin ötesinde bombaların altında kalan bu insanlara bu millet kucağını açmak suretiyle hem insani hem vicdani hem de İslami bir görevi yerine getirmiştir. Suriye içinde örgütlenen ve 120 ülkeyle birlikte bizim desteklediğimiz muhalefet tam netice almaya yaklaşırken biranda DAİŞ bir örgüt icat edildi, işler tepetaklak oldu. Irak’ta bir önceki hükümetin yanlışları sebebiyle yaşanan derin kırılmaları fırsat bilen örgüt burada da süratle etkin hale geldi. Aslında ortada tanımlanabilen tabanı, tanımlanabilen hiyerarşisi, tanımlanabilen hedefi olmayan bir yapı var. Bölgenin kendi içinde ve küresel düzeyde pek çok hesap bu çatı altında, bu isim altında görülmeye çalışılıyor. Bu örgütün bir proje ürünü olduğunu anlamak için öyle çok derin siyasi analize filan ihtiyaç yok. Her şey ortada. Musul’da kütüphane yakan, camileri yıkan, aynı şekilde türbeleri yakan yıkan bu örgütle ülkemizde okulları yakan örgüt arasında aslında hiçbir fark yok. Onlarda yeri geldiğinde camileri yakıp yıkıyorlar. Hiçbir fark yok. Okulları aynı şekilde yakıp yıkıyorlar” dedi.
“VATANI SATMAK YÜKSEK FAİZLE ÜLKENİN VE MİLLETİN KAYNAKLARINI HEBA ETMEKLE OLUR”
“Ülkemizin uzunluğu 911 kilometre olan Suriye sınırı 510 kilometresi bir örgütün, 210 kilometresi bir başka örgütün kontrolü altında” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak’ta ise sınırların bulunduğu Kuzey Irak yönetimi ile merkezi hükümet arasında ciddi sorunların olduğunu söyledi. Böyle bir ortamda Türkiye’nin bir yandan kendi vatandaşlarının güvenliğini sağlamaya, diğer yandan bu ülkelerdeki kardeşlerinin sıkıntılarına çare olmaya çalıştığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha da üzüntü verici olanı böyle bir ortamda dahi ülke içindeki siyasi partilerin birlik, beraberlik içinde hareket edemiyor olmasıdır. Son olarak Süleyman Şah Türbesi’nin nakli konusundaki tartışmaları hep birlikte gördük, hep birlikte yaşadık. Dün Türkiye’nin Suriye’de maceraya sokulmaması gerektiğini haykıranlar bugün hilafe hakikat olduğunu bile bile toprak kaybetmekten söz ediyor. Üstelik bu konuda sadece hükümeti, sadece iktidar partisini eleştirmekle kalmıyor. Şahsımı, Genelkurmay Başkanımızı, komutanlarımızı, onların nezdinde tüm silahlı kuvvetlerimizi hedef alıyorlar. Halbuki gayet başarılı bir operasyon yapılmıştır. Orada bizim bir metrekare toprağımız kaybolmamıştır. Tam aksi olmuştur. Şuanda belki de dünyanın en netameli, en sıkıntılı olan bölgesine girildi, oradaki askerlerimiz ve manevi emanetlerimiz alındı ülkemiz sınırına yakın bir yere nakledildi. Ben hükümetimizi ve kahraman silahlı kuvvetlerimizi bir kez daha tebrik ediyorum. Yeri daha önce çeşitli sebeplerle iki defa değişmiş bir türbeyi üçüncü defa taşımış olmayı vatanı satmak olarak nitelendirenler açık söylüyorum vatan kavramının ne olduğunu bilmeyenlerdir. Vatanı satmak nasıl oluyor biliyor musunuz, vatanı satmak ortadaki açık gerçeğe, somut bilgilere rağmen kahraman askerlerimizi orada tehlikeye atmakla olur. Vatanı satmak kendi dirayetsizliğiniz, kendi iş bilmezliğiniz yüzünden ülkeyi kriz üzerine krize sokmakla olur. Vatan satmak bu topraklarda bin yıllık ortak geçmişi olan insanların birliğini, beraberliğini, kardeşliğini sağlayamayarak ülkenin maddi, manevi kayıplara uğramasına göz yummakla olur. Vatanı satmak yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur. Türkiye’yi hemen yanı başımızdaki kaos ortamına sokmak isteyenlere engel olmak için stratejik bir hamle yapmak vatana hizmet etmektir” ifadelerini kullandı.
“ANLATMAYA KALKSAM SOKAĞA ÇIKACAK YÜZLERİ KALMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çözüm süreciyle ülkenin kanayan yarasına, milletin dağlanan yüreğine merhem olmaya çalışmanın vatana hizmet demek olduğunu dile getirdi. Ekonomiyi ve onunla birlikte refahı 12 yılda üç kat büyütmenin, ülkeyi tarihinde görülmemiş yatırımlarla buluşturmanın vatana hizmet demek olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sene 1980-1982 kişi başı milli gelir bin 567 dolar şuanda hamdolsun 11 bin dolar. Nerelerden nerelere geldik. Yeterli mi değil, daha fazla olması lazım. Enflasyonu ve faizi düşürerek lobilere aktarılan kaynağı ülkeye ve millete hizmet için yatırıma dönüştürmek vatana hizmet etmektir. Bizde hükümetimizde bugüne kadar vatana hizmet etmenin çabası içinde olduk. Sizler valisi olduğunuz şehirlerin 12 yıl önceki durumu ile bugünkü durumunu sürekli olarak kıyaslamak ve bunu iyi bilmek durumundasınız. Yapılanlar ortada, bizi vatanı satmakla itham edenlerin bu ülkeye ve bu millete verdikleri zararı anlatmaya kalksam sokağa çıkacak yüzleri kalmaz. Bunları iyi tanırım. Gerçi bu onlar için alışılageldik bir şey. Türkiye ve milletimize hiçbir katkıları olmadığı gibi başında bulundukları partilere de hiçbir katkıları dokunmadı. Her seçimde yenildiler ama sanki gökten yağmur yağıyormuş gibi yarabbi şükür deyip yollarına devam ettiler. Biz vatan sevgimizi, millet sevgimizi yaptığımız hizmetlerle sayısız defa ispatladık. Süleyman Şah meselesinin ne olduğunu herkes gayet iyi biliyor. Türkiye ne herhangi bir hakkından vazgeçmiştir ne de kendisine ait bir karış toprağı terk etmiştir. Tamamen kendi stratejimiz, kendi planlamamız, kendi icramız olan bir operasyonla türbenin yerini değiştirdik ve bu öyle bir günlük, iki günlük, bir hafta, bir aylık bir çalışmanın neticesi değil aylardır üzerinde çalıştığımız başbakanlık dönemimden itibaren bir süreçtir ve cumhurbaşkanı olduğum andan itibaren de gerek dar kapsamlı yaptığımız çalışmalarda da, toplantılarda da sürekli bunu görüşerek en sonunda nihai kararı verdik, bu adımı attık. Hadisenin bundan ibaret olduğunu ifade ediyorum” şeklinde konuştu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, VALİLERE HİTAP ETTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin demokratik olgunluğu başkanlık sistemine geçişi sağlayacak düzeye gelmiştir. Yeni Türkiye, yeni anayasa ve başkanlık sisteminin sağlayacağı güçlü zemin üzerinde yükselecektir. Bu sadece bir sistem değişikliği değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası meselesidir. Şimdi şunlarda zaman zaman söyleniyor, ‘Türk tipi başkanlık sistemi olmaz’ diye. Çok açık, çok net söylüyorum bal gibi de olur. Niye olmazmış?” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Valiler Buluşması çerçevesinde 81 ilden gelen valilerle öğle yemeğinde bir araya geldi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda valilere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinin Türkiye için bir bakımdan önemli olduğunu, bu seçimlerin huzur ve güven içinde, demokrasiye yakışır bir ortamda geçmesi için valilere önemli görevler düştüğünü dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim ortamını zehirlemeye yönelik bir takım gayretlerin şimdiden başladığını, sandıktan umudunu kesenlerin sandığı provoke ederek kendilerine bir inisiyatif alanı oluşturma çabalarına özellikle valilerinin dikkatli davranması gerektiğine vurgu yaptı.
“SANDIK NAMUSTUR, OY NAMUSTUR”
“Sandık namustur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Oy namustur. Orada oy kullanan her vatandaşımızın tercihini kendi iradesiyle yapması sandıktan da o iradenin çıkması demokrasinin olmazsa, olmazıdır. Bu namusta öncelikle sizlere (valilere) emanettir. Milletin namusu olarak kabul ettiği sandığa sahip çıkamayan yönetici şehrine de sahip çıkamaz, ülkesine de sahip çıkamaz. Seçim ve sandık güvenliği konusunda en küçük zafiyetin yaşanmasına asla izin verilmemeli. Bu konuda her birinizin azami dikkati, gayreti, titizliği göstereceğine inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinin sonuçların da Türkiye’deki yönetim sisteminin geleceği bakımından kritik öneme sahip olduğunun altını çizdi.
“BAL GİBİ OLUR”
Seçim sonuçlarına göre yeni anayasa ve başkanlık sistemi gündeme geleceğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başkanlık sistemi bir yönüyle de yerel yönetimlerin daha da güçlendiği daha etkin hale geldiği bir sistemdir. Bu sistemde başkanlığın merkezdeki gücü bir yandan Meclisle diğer yandan yerel yönetimlerin sahadaki gücüyle dengelenir. Dolayısıyla bu sisteme geçildiğinde valilerimizin farklı bir konuma gelmeleri, daha geniş yetkilere sahip olmaları o da ayrıca mümkün olabilecektir. Esasen Cumhurbaşkanının doğrudan halkın oylarıyla seçilmesi bu konuda atılmış ilk adımdır. Şimdi bu adımı daha da ileriye taşıyıp güçlü bir başkan, güçlü bir Meclis ve güçlü yerel yönetimlerden oluşan ülkemizin devlet geleneğine ve milletimizin ihtiyaçlarına uygun bir sisteme geçmenin vakti gelmiştir. Bugüne kadar meşruiyetini özelliklede millete değil mevcut sistemin içine gizlenmiş mekanizmalara borçlu olanların feveranları boşunadır. 1960 ve 1980 darbeleriyle kurulan vesayet düzeni Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştıramaz. Biz 12 yıl boyunca oligarşik yapıyla mücadele ettik. Geldiğimiz nokta da görüyoruz ki sistemi kökten değiştirmenin bu yapının ıslahı mümkün değildir. Türkiye’nin demokratik olgunluğu başkanlık sistemine geçişi sağlayacak düzeye gelmiştir. Yeni Türkiye, yen anayasa ve başkanlık sisteminin sağlayacağı güçlü zemin üzerinde yükselecektir. Bu sadece bir sistem değişikliği değil aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası meselesidir. Şimdi şunlarda zaman zaman söyleniyor, ‘Türk tipi başkanlık sistemi olmaz’ diye. Çok açık, çok net söylüyorum bal gibi de olur. Niye olmazmış? Şuanda dünyadaki başkanlık sistemlerinin hepsi birbirinin aynımıdır. ABD’de farklı bir başkanlık sistemi var hemen güneyine iniyorsun Meksika’da farklı bir başkanlık sistemi var. Geliyorsun Küba’ya farklı, Arjantin farklı, Brezilya farklı. Rusya’ya gel hepsi farklı. Fransa’ya geliyorsun yarı başkanlık sistemi. Farklı farklı sistemler var. Biz ne diyoruz bir arı maharetiyle şöyle çiçeklerden nasibimizi alalım ondan sonra balımızı yapalım ve diyelim ki kendi geleneklerimiz, kendi göreneklerimizde de çerçevelenmiş işte bizim başkanlık sistemimiz der bununla beraber geleceğe yürürüz” ifadelerini kullandı.
 

 
'Erzurum'a teşekkür borcu' vurgusu
 
Kudzmanas’tan Erzurum’a övgü dolu sözler
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Davutoğlu,‘Bizler, halkın memurlarıyız’
Valilere "Şehirle bağınız olabilir, şehri sevebilirsiniz, şehri tanıyabilirsiniz, ...
Ala yeni sistemi anlattı
İçişleri Bakanı Efkan Ala, polis kolejlerinin kapatılmasından sonra geçilecek ...
Çiftçiye 2 milyar lira destek müjdesi
Başbakan Ahmet Davutoğlu, mazot, gübre, yem bitkileri desteği bağlamında ...
 
‘Millet onlara bu ülkenin kaderini teslim etmez’
Erdoğan, "Şimdi 17-25 Aralık'ın sırları ortaya çıkmaya başladı, görüyoruz. ...
Çavuşoğlu’ndan, Bakü-Tiflis-Erzurum vurgusu
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Şimdi birçok projeler var, Bakü-Tiflis-Ceyhan, ...
“Bunlara en güzel cevabı milletimiz veriyor”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benim milletim sürekli artan desteği ile milletimin ...
 
Kudüs ‘İmdat’ diye çağırıyorsa…
Görmez, ‘Yaşayan bir Türk şairimiz der ki, ‘Kalbimizin yarısı Kabe, yarısı ...
Davutoğlu: ‘Bizim için bir onur gecesiydi’
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Şah Fırat Operasyonu'na ...
Davutoğlu Şah Fırat Operasyonunu değerlendirdi
Başbakan Davutoğlu, dün 21.00'de Süleyman Şah Türbesi'ne başarılı bir ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Kağıt gazete dönemi bitti!
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Müslümanlar Müslüman Olmadıkça
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Sosyal Medya ve Siyaset: Ahlakın Kaybolduğu Yer mi?
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Erzurum tarım ve hayvancılıkla şahlanır mı?
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Prof. Dr. Fatih Alper Gibi Derman Olacaksın !
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
İş Yapma Ayrı Sahiplenme Ayrı İştir Ve Erzurumspor
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva