Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Uluslararası Kudüs Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı Şeyh Hamid Bin Abdullah ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Uluslararası Kudüs Enstitüsü’nün Yemen, Ürdün, Sudan ve Lübnan Yönetim Kurulu Başkanlarının da katıldığı görüşmede, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın maruz kaldığı tehlikeler ve çözüm önerileri, Kudüs hakkında dünya kamuoyunda farkındalık oluşturulması, eğitim faaliyetleri, camilerde Kudüs hutbesi okutulması ve uluslararası Kudüs konferansları düzenlenmesi gibi konular ele alındı.
Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Kudüs adına bir müessese kurulmuşsa ümmetin her ferdinin o müessesenin bir parçası olmasının zorunlu olduğunu kaydetti.
Kendisinin de kurulan müessesenin bir üyesi kabul edilmesini isteyen Başkan Görmez, “Eğer Kudüs adına bir müessese kurulmuşsa Ümmetin her bir ferdi o müessesenin bir parçasıdır. Kurulduğunuz günden itibaren beni de bir üyeniz olarak kabul edin. Eğer Kudüs-ü Şerif ‘İmdat’ diye çağırıyorsa her Müslüman'ın o sese kulak vermesi gerekir. Çünkü Harameyn-i Şerifeyn Kudüssüz düşünülemez” dedi.
Ümmetin çok yaraları olduğunu ancak Kudüs’ün bu ümmetin en büyük yarası olduğunu ifade eden Başkan Görmez, bu yarayı sarmanın her müminin üzerine vacip olduğunu belirtti.
Başkan Görmez, Türk milletinin Kudüs konusundaki hassasiyetlerine de değinerek, şunları söyledi;
KALBİMİZİN YARISI KABE, YARISI MESCİD-İ NEBEVİ’DİR.
Yaşayan bir Türk şairimiz derki, ‘Kalbimizin yarısı Kabe, yarısı Mescid-i Nebevi’dir. Bu kalbi koruyan bir zar vardır. Onun adı Kudüs’tür’Türkiye’de Kudüs ile ilgili çok muhteşem bir edebiyat kültürü vardır. Doğrusu ümmetin çok yaraları vardır ancak en büyük yarası hala Kudüs’tür.Çünkü bütün yaraların kaynağı odur. Yarayı sarmak her müminin üstüne vaciptir. Hiçbir Müslüman sizin bu çağrılarınızdan sarf-ı nazar edemez.Ben de hem Diyanet İşleri Başkanlığı adına hem de milletimiz adına bu duygu ve düşünceleri Müslümanlara gelip hatırlattığınız için teşekkür ediyorum. İfade ettiğiniz hususlar için Diyanet İşleri Başkanlığı olarak her türlü yardımı yapmaya hazırız.
“KUDÜS’Ü EĞİTİM PROGRAMLARIMIZA DÂHİL ETTİK…”
Eğitim programlarımızda son yıllarda Kudüs konusunu işliyoruz. Birlikte de pek çok eğitim programında müşterek programlar yapabiliriz.Türkiye’de 85 bin camimiz var. Kur’an kurslarımızdaki görevlilerimizle 140 bin personelimiz var. Her bir personelimiz Kudüs konusunda olan bitenden her zaman haberdar olamayabiliyor. Zaman zaman bu konuları gelip anlatmanız çok faydalı olacaktır. Biz hutbelerimizde vaazlarımızda Kudüs konusunu sık olarak işliyoruz.
“HUTBE VE VAAZLARIMIZLA KUDÜS KONUSUNU DAİMA CANLI TUTUYORUZ…”
Leylet’ül İsra ve Mi'racı biz bütün İslam ülkelerinden farklı kutluyoruz. Bazı kardeşlerimiz bu tür geceleri kutlamayı bidat kabul ediyor ama bizim ülkemizde böyle bir anlayış yok. Biz onu büyük bir Sünnet'i Hasene olarak görüyoruz. O haftalarda okunan hutbelerimiz Kudüs'le ilgilidir. Bütün vaazlarda, camilerde bu konuyu daima canlı tutmaya çalışıyoruz.
Uluslararası konferans konusunda da her türlü işbirliğine hazırız. Bu noktada sizin topluma vereceğiniz bilgilere Diyanet İşleri Başkanlığı olarak aracılık yapmaktan büyük bir mutluluk duyarız.