Çocukların sağlıklı gelişimi için sevgi ne kadar gerekliyse oyun ve oyuncakların da o kadar gerekli olduğu, oyunun çocuğun bedensel, duygusal, sosyal, zihinsel ve dil gelişiminde önemli rol oynadığı ve hayal gücünü genişlettiği bildirildi.
Erzurum’da özel bir eğitim merkezinde görevli Sosyal Hizmet Uzmanı Fazilet Daloğlu, 0-6 yaş grubu çocukların gelişiminde oyun ve oyuncakların önemine dikkat çekerek, çocuk için yaşamı öğrenme aracı olan oyunun büyük öneme sahip olduğuna işaret etti. Oyun oynarken çocukların mutlu olduğunu, çocuğun büyümesi ve sağlıklı gelişmesi için beslenme, sevgi, bakım ne kadar gerekli ise oyun ve oyuncakların da o kadar gerekli olduğunu, oyunun çocuğun bedensel, duygusal, sosyal, zihinsel ve dil gelişiminde önemli rol oynadığını belirten Daloğlu, oyun oynamanın çocuğun gelişimindeki etkileri hakkında GHA muhabirine bilgiler verdi.
//ÇOCUKLARDA SALDIRGANLIK DÜRTÜSÜNÜN BOŞALTILMASI
Oyun yoluyla çocukların düşünmeyi ve kendi başına karar vermeyi, sorumluluk almayı, işbirliği yapmayı ve paylaşmayı öğrendiğini, hayal gücünü, becerilerini geliştirdiğini, dikkatini bir noktaya toplamayı ve becerilerini organize etmeyi öğrendiğini ifade eden Fazilet Daloğlu, "Çocuk oyun oynayarak kendini tanır. En güçlü ve doğal dürtülerinden biri olan, saldırganlık dürtüsünü boşaltma olanağı bulur. Değişik sosyal rolleri deneme, duygularını dışa vurma imkanını elde eder ve başka nesneler ya da insanlarla ilişkilerini inceler. Oyun, kas gelişimini hızlandırır ve güçlendirir. Çevresini araştırma, objeleri tanıma ve problem çözme imkanı sağlar. Kendisini ifade etmeyi, sözlü olarak ifade edilenleri anlamayı öğrenir, yeni sözcükler kazanır. Çocuk toplu yaşam için gerekli olan kuralları öğrenir" diye konuştu.
//OYUNCAKLAR ÇOCUKTA SOSYAL GELİŞİMİ HIZLANDIRIR
Anne-babanın çocukla birlikte oyun oynarken karşılıklı gülümseyerek ve mümkün olduğunca göz göze gelerek, neşeli bir atmosfer oluşturmaya çalışması gerektiğini de kaydeden Sosyal Hizmetler Uzmanı Daloğlu, bebeğin el ve ayak parmaklarıyla oynayarak, vücudundaki organlara dokunarak ismini söylemesi gerektiğini vurguladı. Daloğlu, “Çocuğun, aynada kendini ve anne-babayı görmesi sağlanmalı. Anne-baba çocuğun farklı şekiller, renkler görmesini ve sesler duymasına yardımcı olmalı. Eşyalara dokunmasına fırsat verip, anlayabilmesi için zaman bırakıp ve daha sonra da tanıyabilmesi için ne olduğunu tekrarlamalı. Bebeğin elinde tutması için, mandal, plastik bardak, kaşık, çıngırak gibi değişik şekillerde eşya ve oyuncaklar vererek, ellerini bol bol kullanmasını sağlamalı. Yumuşak ses tonuyla konuşup, nazik hareketlerle yaklaşıp, şarkılar söylenmeli. Çocukla birlikte resimlere, kitaplara bakıp, kitap okuyup, müzik dinletip, el çırptırırsa çocuk için en iyi oyun ortamını oluşturmuş olur. Oyun oynarken geçen zamanın mutlu, neşeli ve öğretici olmasına yardımcı olur. Oyun düşünceler, duygular ve ilişkiler içinde, beceri ve kontrol kazanmanın önemli yoludur. Oyuncak ise çocuğun beş duyusu ve duygularını uyaran, değerlendirme ve uygulama yetilerini geliştiren, hayal gücünü zenginleştiren, bedensel ve sosyal gelişimini hızlandıran oyun aracıdır" şeklinde konuştu.