İKİ EFENDİ’NİN UŞAĞI
27 Mart Dünya Tiyatro Günü'nde sahneler vatandaşlara ücretsiz açılacak. O gün Devlet Tiyatroları'nın 12 bölgedeki 25 sahnesi ile sürekli turne sahneleri Gaziantep ve Malatya ile Muğla turnesinde 31 değişik oyun sahnelenecek. Buna göre, Erzurum Devlet Tiyatrosu Sahnesi'nde ''İki Efendinin Uşağı'' ücretsiz izlenebilecek.
Devlet Tiyatroları'nın Doğu anadolu’da ücretsiz temsil vereceği diğer bazı mekanları ve oyunlar şöyle: Erzurum Devlet Tiyatrosu'nun DT Sahnesi'nde ''İki Efendinin Uşağı'', Sivas Devlet Tiyatrosu'nun Atatürk Kültür Merkezi Sahnesi'nde ''Kokona Yatıyor/Geveze Berber'', Van Devlet Tiyatrosu'nun Kültür Merkezi Sahnesi'nde ''Gayri Resmi Hürrem'', Malatya Devlet Tiyatrosu Sahnesi'nde ''Kış Gelmeden''.
BU YILIN BİLDİRİSİ NEDRET GÜVENÇ'TEN
Bu yıl, ''27 Mart Dünya Tiyatro Günü Bildirisi''ni tiyatro oyuncusu Nedret Güvenç hazırladı. Bildiriye, ''Ben bir tiyatro oyuncusuyum. Bütün dünyam tiyatrodur. Gücümü sahne ışıklarından alırım'' sözleriyle başlayan Nedret Güvenç'in Dünya Tiyatro Günü bildirisi şöyle:
''Ben bir sahne işçisiyim, bir ağır işçi. İşim gereği gece-gündüz çalışırım, buradan sizlere en güzel, en doğru, en çağdaş ve gerçekçi bir oyunla ulaşmak için... Bir oyun, bir oyun daha, bir oyun daha... Böyle mutlu geçer ömrüm, yeter ki siz burada olun ve birlikte kotaralım oyunumuzu. Birlikte gülelim, birlikte ağlayalım, birlikte coşalım, şaşalım, sevinelim ve birlikte düşünelim. Oyunun sonunda tiyatronun o vazgeçilmez gizemi içinden, alkışlarınızla, birlikte uyanalım. Güzel bir oyun sonrasının tatlı yorgunluğu içinde zevkle göz göze gelelim.
Şimdi biraz dertleşelim. Son yıllarda Türk tiyatrosu adına olumlu olumsuz pek çok konuşmalar yapılıyor. Kimileri seyircinin giderek düzeysiz komedilere şartlandırıldığını, hele hele özel tiyatroların, gişe kaygısı nedeniyle ucuz prodüksiyonlarla yetinmek zorunda kaldıklarını, bunun da sanatsal bir erozyon olduğunu savunuyor. Kısmen doğru olabilir ama tüm yokluklara karşın sanat heyecanı ile hala perde açabilen özel tiyatro yapımcılarımızın ve sanatçılarımızın verdikleri mücadele göz ardı edilemez.
Bazılarıysa 'güldürü, güldürü, güldürü' diyor. 'Seyirci artık gülmek istiyor, düşünmek istemiyor' diyerek seyircilerimizi küçümsüyor. Gene bazıları da 'maaşlı memurdan sanatçı olmaz' diye ödenekli tiyatrolarımızı hedef alıyor. Oysa onların ana tiyatro niteliğini ve Türk Tiyatrosu'nun kurucusu olduğunu unutuyor. Oradan yetişen birbirinden değerli büyük sanatçıların varlığını görmüyor.
Bazı güzel insanlar da başlangıçtan bu yana Türk tiyatro sanatçılarının içinde çok büyük yetenekler olduğunu savunuyor ki aynı kanıdayım. En ilginç olanı da bazı çok bilirler, 'artık hiç kimse tiyatro yazmıyor, tiyatro yazarlarımıza ne oldu?' diye bir yanılgıdan yola çıkıyor. Bu çok önemli, çünkü yazarsız tiyatro olmaz. Bence bunu birlikte çözeceğiz, ama önce yazarlarımızı dinleyerek. Çünkü çok değerli ve büyük tiyatro yazarlarımız var.''
''GENÇ TİYATROCULAR İŞ BAŞINDA''
Bazı tiyatroseverlerin eski tiyatroları aradığını belirten Güvenç, aslında çevrelerine dikkatle baktıklarında gençleri göreceklerini kaydetti. Güvenç, tiyatroda değişimin ve gelişimin yaşandığını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Genç tiyatrocular iş başında. Hepsi de yetenekli, yürekli ve cesur. Bir araya gelip kendi özgün tiyatrolarını kuruyorlar. Yazıyorlar, oynuyorlar ve devamlı perde açıyorlar. Ben onlara 'safkan tiyatrocular' diyorum.
Ve gene diyorum ki günümüzün sanal ortamlarına karşın, Türk tiyatrosu tüm gerçekliğiyle dimdik ayakta. Yeni ve çağdaş bir Türk tiyatrosu hızla kendini bütünlerken, taptaze ve kararlı bir jön Türk, tiyatronun müjdesini veriyor. Çoğu tabuları yıkan bu özgür soluklu tiyatronun temelinde insanoğlunun gerçekleri var. Ama her şeyden öte, ülkemizin ve ülkemiz insanının iç güzelliği, kadirbilirliği, kaderciliği ama en umutsuz anlarda bile, o şaşmaz iradesi, kararlılığı ve sağlamlığı var.
'Sanatçı alnında ışığı hisseden insandır' diyor Büyük Önder. Bizler o ışığı sizlerden alıyoruz. Ve dünya durdukça, kim ne derse desin, her söze verilecek en doğru cevap buradan olacaktır, tiyatro sahnelerinden. Çünkü sizler buradasınız.
O halde çalsın son ziller, açılsın perdeler...''