ERKAN TAN- Sevgili seyirciler, “Erkan Tan İle Başkentten” Erzurum özel yayınıyla karşınızdayız. Şimdi Palandöken’de Dedeman Otelinin lobisindeyiz ve aynı zamanda Erzurum milletvekili olan Profesör Doktor Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ’la birlikteyiz.
Günaydın efendim.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Günaydın Erkan Bey.
ERKAN TAN- Hoş geldiniz yayınımıza. Biz de sizin memleketinize hoş bulduk, çok iyi karşıladılar bizi.
Sağlıkçılar çok profesyonel görünüyorlar, tebrik ederim sizi efendim.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Tabi çok iyi yetişmiş arkadaşlar, çok da iyi bir organizasyon yapıldı. Doğrusu Erzurum İl Müdürlüğümüz, Organizasyon Komitesiyle beraber çok uyumlu mükemmel bir çalışma sergiledi. Yüzlerce arkadaşlarımız var, iyi yetişmiş sağlıkçılar bunlar.
ERKAN TAN- Başka illerden gelenler var.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Tabi tabi. Kar üstü araçlarımız var, 5’in üstünde kar üstü aracımız var, 2 helikopter ambulansımız var. Kar üstü araç derken kar üstü ambulans. 30’un üstünde ambulans var bu işe tahsis edilmiş olan.
ERKAN TAN- Sadece olimpiyatlarla ilgili.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Tabi. Yani her yarışın yapıldığı, her spor müsabakasının yapıldığı yerde bizim sağlık ekiplerimiz var. Allah korusun tabi arzumuz hiç kimsenin en ufak bir kazaya bile maruz kalmamasıdır ama böyle bir duruma tamamen hazırlıklıyız.
ERKAN TAN- Tebrik ederiz. Hazırlıklısınız.
Efendim, Profesör Doktor Sayın Recep Akdağ’la kendi memleketindeyiz, Erzurum’dayız. 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunlarının bugün resmen merasimle başlaması söz konusu. Şu saatlerde Türk Buz Hokeyi Milli Takımı, Çek Cumhuriyeti Milli Takımıyla müsabaka yapıyor.
Erzurum’da Sağlık Bakanı Profesör Doktor Recep Akdağ’a sormak istedikleriniz için bizim iletişim hattınız hizmetinizde olmaya devam ediyor.
Peki efendim, devam ediyoruz. Ümraniye Devlet Hastanesinde Genel Cerrahi kısmında operatör doktorlar muayene yapmıyorlar, pratisyen doktorlar muayene ediyorlar. Bence yanlış teşhis de koyuyorlar, baştan savıyorlar. Erkan Tan, Sağlık Bakanına kendi memleketinde sor bakalım demiş.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Şimdi aslında genel cerrahi bölümünde de diğer bölümlerde de uzmanların muayene etmesi esastır. Ben meseleyi incelettiririm. Yani böyle bir şeyin olacağını pek tahmin etmiyorum ama yine de bakacağız tabi.
ERKAN TAN- Olmuş olabilirse bile müdahale edeceğinizi söylediniz.
Sağlıkta gerçekten devrim oldu mu efendim?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Oldu mu sizce ne diyorsunuz?
ERKAN TAN- Olmuş. Benim çocukluluğum Tekman’da geçti. Gelir gelmez buradaki helikopterleri gördüm, olmuş, benim olmuş, yukarıda Allah var sağlıkta devrim olmuş.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Bakın Erkan Bey, basit bir şey söyleyeyim, çok kısa iki senaryo söyleyeyim size. Erzurum’dayız, Erzurum’un işte 140-150 kilometre uzağında ilçeleri var, kış yolu biliyorsunuz.
ERKAN TAN- Tekman bunlardan biri, benim çocukluğumun 3 yılı geçti.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- O zaman sizin Tekman’dan bahsedelim.
ERKAN TAN- Bizim Tekman’dan başlayın, bizim Tekman’dan.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Sizin kaldığınız yer olduğu için diyorum. Tekman’da bir köyde bir kardeşimiz, örneğin 70 yaşında, 80 yaşında bir büyüğümüz kalp krizi geçirdi, vuku bulmuş bir olayı anlatıyorum size. Hınıs’ın bir köyünde oldu yakın zamanda, ama Tekman’la komşu. Şimdi 112’yi aradı, telefonu çevirdi, kalp krizi geçirdiği düşünüldü, 112’deki ekibin başındaki hekim, başka hiç kimseye ihtiyaç yok, helikopter ambulansı kaldırdı, 7 dakika içerisinde helikopter gitti o büyüğümüzü aldı, bölge hastanesine getirdi, kalbine anında müdahale edildi, stent takıldı ve kalp kası korundu. Yani kalbinin harap olması önlendi, 2 gün sonra da evine gönderildi. Kendisinden de 5 kuruş alınmadı. Her gün Türkiye’de böyle olaylar oluyor.
ERKAN TAN- Ağzımdan aldınız. Tamam, yaparsınız da sonra fatura koydunuz mu efendim adamcağızın önüne?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- 5 kuruş da kendisinden alınmadı. Biz bu şekilde, bu hava ambulans sistemini başlattıktan sonra 8 binin üstünde vatandaşımızı hava ambulansıyla taşıdık. Peki, aynı olay 10 sene önce olsaydı bu vatandaşımızın başına, bir büyüğün başına 10 yıl önce köyünde enfarktüs geçirme problemi geldiğinde ne oluyordu? Ambulans gitmez, çünkü köylere ambulans gitmezdi. Vatandaş ilçeye şu karda kışta nasıl iner düşünün, yol da yoktu doğru dürüst. İnebildiğini varsayalım, kara ambulansıyla 2-3 saate Erzurum’a getirilecek getirilebilirse, ambulansın mazot parasını ver denirdi.
ERKAN TAN- Parası istenirdi mazotun öyle mi?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Tabi tabi. Hadi geldi.
ERKAN TAN- Yani özellikle karartıyor musunuz içimizi olmuş olan olaylarla?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Erkan Bey, siz 10 sene önce Türkiye’de yaşamıyor muydunuz?
ERKAN TAN- Yaşıyordum.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Herhalde yaşıyordunuz. Geldi, Erzurum Devlet Hastanesine, Numune Hastanesine gider, orada ona denir ki bu işe biz müdahale edemeyiz, kalp krizi geçiriyorsunuz, sizi Üniversite Hastanesine sevk edelim. Üniversite Hastanesine gider, yoğun bakıma yatırılır, sabaha kadar sadece damardan bir ilaç verilir ve o söylediğimiz doğrudan kalbe yapılacak müdahale yapılmaz, onların hiçbiri oluşturulmamış. Velhasıl eğer hayatta kalırsa büyük ihtimalle kalp kası ağır bir biçimde harap olur, ondan sonra hayatını işte bir kalp hastası olarak geçirir. Peki hayatını kaybederse ve bir sosyal güvencesi de yoksa? O zaman morgda bekletilir, ailesine de denir ki senet verin ya da gidin parayı getirin, cenazenizi alın. Türkiye böyle felaket bir dönem yaşadı. Şimdi otursak diğer devrim dediğimiz şeyleri anlatsak herhalde 2-3 saatlik program yapmamız lazım.
ERKAN TAN- Helikopterler sizin seçim bölgeniz olduğu için, Sağlık Bakanı Erzurumlu olduğu için mi sadece Erzurum’da yoksa?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Tabi ne güzel sorular soruyorsunuz, ağzınızdan bal damlıyor.
Şu anda Türkiye’de 18 helikopter ve 2 uçakla hizmet veriyoruz. Bu sene 3 uçak daha alıyoruz. Yani Türkiye’nin her yerinde bu helikopterler hizmet veriyor. Edirne’de de veriyor, Diyarbakır’da da veriyor, Samsun’da da veriyor, Antalya’da da veriyor.
ERKAN TAN- Ben akşamki açılışa bilet bulamadım, nasıl yapacağız Erkan Tan? Bakan oradayken isteyiver bir tane demiş, bir tane seyircimiz. Akşamki açılış için bilet var mı efendim?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Çok büyük bir talep oldu gerçekten. Yani biletler satışa çıktıktan sonra hemen 2-3 gün içinde satılmış. Şimdi çok da mükemmel bir stadyumumuz oldu. Aşağı-yukarı 22 bin, 23 bin kişi alan, yani maalesef yardımcı olamayacağız, çünkü hepsi satılmış biletlerin.
ERKAN TAN- Hepsi satılmış.
Efendim, demiş ki bir seyircimiz, 4-B çalışanların durumu nasıl olacak Sayın Bakanım? Oradan bize bir müjde verin, olimpiyatların açılış müjdesi. Bir de tabi olimpiyata dilimiz alıştı, aslında kış oyunları. Yani Allah söyletiyor herhalde, darısı olimpiyatlara diyelim bari.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Allah’ın izniyle olimpiyatları da getireceğiz. Şimdi bu kadar tecrübeden, bu kadar yatırımdan sonra bu şehre mutlaka kış olimpiyatları da gelecek, Türkiye’ye kış olimpiyatları da gelecek, biraz zamana ihtiyaç var.
ERKAN TAN- 4-B’lilere kış olimpiyatları müjdesi.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- 4-B’li kardeşlerimize, meslektaşlarımıza birçok haklarını getirdik. Becayiş hakkı geldi, özel durumlar için, hastalıklar için, eş durumları için, mümkün olan durumlarda nakil durumları geldi. Diğer sözleşmelilerle ya da diğer memurlarla pozisyonlarını birbirine çok benzetecek değişiklikleri de önümüzdeki aylarda yapacağız.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Şimdi burada iki talep var. Bir; işte nakillerle ilgili talepler. Bir de; sürekli kadroya geçme talebi. Sürekli kadroya geçme talebini karşılayamıyoruz, karşılamayacağız. Çünkü Türkiye’nin gidişatı bu anlamda sürekli memurluğu, Türkiye’nin gelecek vizyonuna koyan bir gidişat değil. Ama 4-B’lilerin ya da diğer sözleşmelilerin hukukunu tamamen birbirine benzetecek ve diğer memurlardan da onların hukukunu farklı kılmayacak çalışmaları yapmaya devam ediyoruz.
ERKAN TAN- Efendim, sağlıktaki durumu kutluyorum, fakat bu özel hastanelerdeki SSK’lılardan ücret almalarına devam edilmesi beni rahatsız ediyor. Daha dün 20 TL verdim. Talip Kaya bu mesajı göndermiş.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Şimdi bu kadar olacak. Bakın eskiden özel hastanelerin önünden geçemezdik. Şimdi şöyle: Acil bir durumunuz varsa hiç para ödemiyoruz, ne devletin hastanesinde, ne üniversitesinde, ne özel hastanede. Allah korusun babanız kalp krizi geçirdi biraz önceki örnekte olduğu gibi, bir özel hastanenin yoğun bakımına yattı, yatırıldı, hiç para ödemezsiniz. Sosyal güvenceniz varsa Sosyal Güvenlik öder, fakirseniz belediye öder ya da yeşil kart öder. Ama ancak zenginseniz işiniz bittikten sonra sizden bir para istenebilir, sosyal güvenceniz yoksa. Normalde vatandaşlarımızdan, yüzde 95’inden, onlar sigortalıdır ya da yeşil kartlıdır, acil durumlarda, yoğun bakımlarda hiç para istenmez. Aile hekiminize gittiniz, muayene oldunuz, tetkik yapıldı, hamile işiniz var takip edildi, çocuğunuzun aşısı var yapıldı, 5 kuruş alınmaz. Tetkik de yapıyor şimdi aile hekimlerimiz biliyorsunuz. Vatandaşlarımız biraz aile hekimlerine gitmeye davet ediyorum.
Peki devlet hastanesine gittiniz, sürekli bir hastalığınız varsa, raporunuz varsa sizden yine hiç para alınmaz. Yoksa 5 lira, reçete almışsanız 8 lira bir katkı payı alınır. Bunu niçin yapıyoruz? Hastanelere çok yüklenmesin, çok kalabalıklaşmasın, ağır hastalara yer kalsın diye. Peki özel sektöre giderseniz? Özele giderseniz de faturanızın, yani size çıkarılan faturayı Sosyal Güvenlik Kurumu öder, faturanızın küçük bir bölümünü de siz ödersiniz, bu kadarın da olması lazım.
ERKAN TAN- Peki efendim, aile hekimliği uygulaması iyi işliyor mu, vatandaş gidiyor mu? Buradan vatandaşa bir çağrınız var mı?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Çok iyi oturdu, ama ben şimdi bütün vatandaşlarımıza sağlık hizmetlerini almak için ilk kapı olarak aile hekimliğini tavsiye ediyorum, çok daha kolay olacaktır.
ERKAN TAN- Sayın Bakanım yani sizi aşırı övgülere boğmak istemem, gerçekten doğru değil bu yapacağım ama yani övmek istiyorum. Çünkü beni geçende birisi aramış, sekreterime demiş ki ben onun aile hekimiyim. Birisi dalga geçiyor zannettim. Böyle bir şey var mı?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Elbette var. Şimdi biz Türkiye’de her 3.500 kişiyi bir aile hekimine emanet ettik. Siz aile hekiminizi de değiştirebilirsiniz.
ERKAN TAN- Öyle mi?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- O hakkınız var. Ama 6 ay içerisinde aile hekimi kendisine emanet edilen bütün vatandaşlara ulaşmak, onları kayıtlarına almak ve görmek durumunda. Dolayısıyla sizi arayacak.
ERKAN TAN- Arayacak öyle mi?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Usul bu.
ERKAN TAN- Devam ediyoruz. Erzincan’dan bir mesaj var.
Görüşlerinizi cep telefonlarınızla bize mesaj olarak gönderebilirsiniz. Pazartesi günüden bu yana da Erzurum’dan yayın yapıyoruz. Bu yayınlarla ilgili de görüşlerinizi bizlerle paylaşabilirsiniz.
Erkan Tan, Sayın Bakan’ın çok üstüne gitme. Mesaja bakar mısınız. Canım zaten gitsek de Sayın Bakanın üstüne gidilecek pek bir durumu yok sevgili seyircimiz. Erzincanlılar olarak Erzurum’un yanındayız. Sayın Bakana sor, Erzincan Araştırma Hastanesi ne zaman açılacak? Saygılar, daha mutlu günlere demiş bir seyircimiz.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Erzincan Araştırma Hastanesini Mart ayında açılışa yetiştirmek istiyoruz. Çok hummalı da bir çalışma yapıyoruz. İnşallah yani Mart dediğimiz önümüzdeki 2 ay sonra, 2 ay, 3 ay içinde hizmete sokacağız. Ve bölge için gerçekten çok önemli hizmetler oldu dönemimizde biliyorsunuz, Erzincan da bizim gözbebeği bir şehrimiz yani.
ERKAN TAN- Demiş ki bir seyircimiz, Erkan Tan millet kimin ne olduğunu iyi biliyor, Recep Tayyip Erdoğan’ı Allah başımızdan eksik etmesin, eski bir MHP’liyim demiş bir seyircimiz.
Bir başka seyircimiz, Erkan Tan sorsana Kemal Kılıçdaroğlu’nu niye gezdirmemişler o tesislere, niye aralarına almıyorlar?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Bu ne kadar güzel bir soru.
ERKAN TAN- Öyle mi efendim, güzel mi soru? Aranıza almıyor musunuz?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Elbette. Nasıl gezdirmeyiz, nasıl aramıza almayız. Sayın Kılıçdaroğlu, Erzurum’a geldi.
ERKAN TAN- O buradayken siz de buradaymışsınız efendim, öyle mi, yanlış mı biliyorum?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Belki de buradaydım, doğru. Ama işte bu hazırlıkları, oyun hazırlıklarını yapıyorduk yani.
ERKAN TAN- Veya değildiniz, ben tam bilmiyorum, yanlış bir şey söylemeyelim.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Yani belki aynı gün, belki 1 gün öncesi, sonrası buradaydık.
ERKAN TAN- Tamam, Erzurum’a geldi.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu, Ana Muhalefet Partisinin Başkanı. Bu tesisleri gezmek istemiş de, İl Valiliği veya işte ildeki Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ona yardımcı mı olmamış? Hiç böyle talebi yok ki, zaten tuhaf olan da bu.
ERKAN TAN- Ama çok ağır konuştunuz.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Tabi tuhaf olan da bu yani.
ERKAN TAN- Çok ağır ve önemli bir laf ettiniz.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Ağır konuşmadım, sadece bir gerçeği söylüyorum. Erzurum’a geleceksiniz, şehre geleceksiniz, bu şehre 600 milyon liralık bir yatırım yapılmış olacak, Erzurum dünyada Kış Oyunlarının en önemli merkezlerinden birisi haline gelecek, siz de merak edip şu Hükümet ne yapmış, gerçekten 600 milyon lira diyorlar ama arkadaş bir bakalım deyip de bu tesislerin birine gidip incelemede bulunmayacaksınız. Bu tuhaf değil mi?
ERKAN TAN- Yani sizden rica etseydi veya gezmek isteseydi siz eşlik eder miydiniz, böyle bizzat nezaret eder miydiniz?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Efendim, benim eşlik etmeme gerek yok ki, yani ben niye eşlik edeyim? Ana Muhalefet Partisi liderinin kendi ekibi var, istediği gibi bütün tesisleri gezebilir. Onu buradaki yetkililer, görevliler gezdirirler. Ama böyle bir talepleri maalesef olmadı ve biz bunu çok tuhaf karşıladık yani. İnsan merak etmez mi şu Konaklı’da ne yapıldı, işte kulelerden nasıl oluyor, yarın nasıl atlanacak, nasıl aşağı inilecek hakikaten insan merak eder yani. Yabancı ülkeye gitseniz böyle bir kış oyunları merkezini orada ziyaret edersiniz gittiğiniz yerleri.
ERKAN TAN- Devam ediyoruz. Efendim, Sayın Bakanım, sigara içenlerden ayrıca sağlık vergisi alacağınız doğru mu?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Şu anda böyle bir çalışmamız yok. Ama birçok ülkede buna benzer uygulamalar var. Bizim şu anda Sağlık Bakanlığı olarak bu yönde bir çalışmamız yok. Yalnız Sosyal Güvenlik Kurumuyla bizdeki uzman arkadaşlar Avrupa’da ve dünyanın diğer bazı ülkelerindeki bu uygulamaları inceliyorlar.
ERKAN TAN- Sigarayla ilgili Sayın Bakanım Avrupa’da yasaklar yumuşatılırken, siz niye bu kadar sert yasaklar oluşturuyorsunuz?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Neden, yani vatandaşımız akciğer kanseri olmasın, gırtlak kanseri olmasın, tık nefes olup nefes alamaz bir halde yatağına bağlı olmasın, erken yaşta kalp krizi geçirmesin. Başka sebep arıyor musunuz?
ERKAN TAN- Yok, siz bir kalp krizi geçireceksiniz şimdi diğer tarafınıza dönerseniz.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Hoş geldiniz, hürmetler ederiz.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- İyi misiniz?
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Sağ olun.
ERKAN TAN- Efendim, yayınımızı Meclis Başkanı Sayın Mehmet Ali Şahin şereflendirdi.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Nasılsın?
ERKAN TAN- Çok teşekkür ederim efendim, sağ olsun, siz nasılsınız?
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Maşallah, ne güzel. Sizi her yerde gördük de ama Palandöken’de sizi ilk defa görüyoruz değil mi?
ERKAN TAN- Çok teşekkür ederiz. Evet, çocukluğumun büyük bir kısmı burada geçti efendim benim. Erzurum’un Tekman ilçesinde babamın kaymakamlığı var.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Babanızın idarecilik görevi sebebiyle herhalde.
ERKAN TAN- Doğrudur Sayın Başkanım.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Ama sohbetinizi ben bölmüş olmayayım, lütfen devam edin.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Siz geldikten sonra artık söz size kalacak.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Estağfurullah.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Türkiye Büyük Millet Meclisimizin değerli Başkanı Erzurum’da bizim misafirimiz.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Sizin memleketiniz, ama şu anda tüm Türkiye’nin, tüm dünyanın gözü Erzurum’un üzerinde, Universiade oyunlarında. Başarıyla neticelenmesini diliyorum, şu anda her şey planlandığı gibi gördüğüm kadarıyla yürüyor.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Gayet güzel yürüyor efendim.
ERKAN TAN- Efendim, şeref verdiniz.
Siz de sevgili seyirciler, Sayın Mehmet Ali Şahin Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız da burada temas ve incelemelerde bulunuyorken kendisini yayınımızda misafir ediyoruz, şereflendirdiler Sağlık Bakanımızla beraber. Kendisinin de aslında bu oyunların oluşmasında Bakanlığı döneminde çok önemli katkıları var. O açıdan da duygu ve düşüncelerini öğrenmek istiyoruz Sayın Meclis Başkanımızın. Lütfeder misiniz efendim?
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Universiade, yani Uluslararası Üniversite Spor Oyunları Türkiye’de ilk defa düzenlenmiyor. Yaz Oyunları yanılmıyorsam 2005’ti, İzmir’de düzenlenmişti. İzmir’deki bu organizasyon esnasında ben de Spordan Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısıydım. Doğrusu Uluslararası Federasyon FISU’yla bizim, yani Türkiye’nin spor teşkilatının birlikte organize ettiği ilk faaliyet odur. Orada çok başarılı bir müsabaka, bir organizasyon gerçekleştirmiştik. Bu bizim Erzurum’u almamızda çok önemli referans oldu. Çünkü Torino’da 2011 Kış Oyunlarının hangi ülkeye ve hangi kente verileceği konusun FISU’nun gündemindeydi, ben de oradaydım, Erzurumlular oradaydılar. Valimiz, Belediye Başkanımız, Üniversite Rektörümüz, dernekler, aşağı yukarı 100’ü aşkın Erzurumlu almak için Torino’ya gelmişti. Spor teşkilatı olarak biz de doğrusu oradaydık. Ve tabi çok iyi bir tanıtımla o oyunları almayı başarmıştık. Bunun heyecanını Torino’da arkadaşlarımızla birlikte yaşamıştık.
Ama tabi önümüzde halletmemiz gereken birçok sorun vardı. Çünkü Erzurum tesis açısından bizim oradaki rakibimiz olan ülke ve kentlerden gerideydik.
ERKAN TAN- O zaman? O zaman gerideydik?
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- O zaman.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Hem de çok gerideydi.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Çok gerideydi. Çünkü talip olan kentler daha önce de bu tür organizasyonları yapmışlar. Kış Oyunlarıyla ilgili, hatta olimpiyatlarla ilgili her türlü tesise sahiptiler. Bizim dezavantajımız buydu ve bir de bizim dezavantajlarımızdan biri, kayak dünyasında başarılı bir kayakçımız yoktu maalesef. Yani hangi branşta olursa olsun kayak sporu Türkiye’de yeteri kadar gelişmemişti. Bütün bunları değerlendirmede göz önünde bulunduruyorlar karar vericiler. Ama bütün bunlara rağmen sanıyorum çok iyi bir çalışma yapıldı ve Erzurum işte bu yılı aldı. Ama ne oldu sonra?
ERKAN TAN- Herkes sizin adınızı da özellikle anarak tebrik ediyor sizin de katkılarınızdan dolayı buradakiler.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Eksik olmayın. Birlikte. Bana göre tüm Erzurumluların bunu alma yolunda kilitlenmiş olmaları, adeta bunu bir sevda haline getirmiş olmalarının bunda etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum. Ama alındıktan hemen sonra tabi bir plan yapıldı ne yapacağız, ne edeceğiz. Şimdi görüldüğü gibi bırakın Universiade Kış Oyunlarını, artık kış olimpiyatlarının yapılacağı bir kent haline geldi Erzurum. Bunu daha önce çeşitli vesilelerle geldiğim bu kentte tesisleri gezerken müşahede ettim. Tabi şimdi hep birlikte görüyoruz. Bana göre bu bölgenin, hatta dünyanın kış sporları açısından en güzel, en modern tesislere sahip bir kenti haline geldi Erzurum. Bundan hepimiz büyük gurur duyuyoruz, 73 milyon gerçekten seviniyoruz. İnşallah Erzurum’un sosyal ve ekonomik kalkınmasına da bu durum çok ciddi katkılar sağlayacaktır.
ERKAN TAN- Sayın Meclis Başkanım, şu anda oyunların ilk müsabakası da yapılıyor 9:30 itibariyle.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Sanıyorum bizim Buz Hokeyi Milli Takımının bir maçı vardı Çek’lerle. Ne olmuş?
ERKAN TAN- Valla tam bilgi alamadık.
Biz bu oyunlar esnasında sizi yakalamışken Türkiye Büyük Millet Meclisindeki oyunlardan da bir yorum yapmanızı istiyoruz. Yargıda reform… Siz çok değerli bir hukukçusunuz aynı zamanda.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Şimdi efendim, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki oyunlar deyince buradan iki tane sonuç çıkarırım. Bir; bizim gerçekten Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak spor oyunlarımız var.
ERKAN TAN- Yok, o değil.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- 90. yılla ilgili milletvekili arkadaşlarımızın da katıldığı, Sayın Bakanımızın da bazı branşlarda iştirak ettiği spor oyunlarımız olmuştu. Ama siz sanıyorum siyasi oyunları kast ettiniz.
ERKAN TAN- Siyasi oyunlar efendim, evet. Siz de çok iyi anlamışsınızdır da, o kıvrak zekanızla bizi öteki oyunlara doğru yönlendiriyorsunuz.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Tabi Türkiye’de çok partili bir siyasi hayat var. Parlamenter demokrasiyle yönetilen bir ülke ve dolayısıyla Türkiye de çok dinamik bir ülke, kalkınma hamleleri içerisinde olan bir ülke. Önündeki ülkeleri bir an önce yakalayabilmek için gerçekten yoğun gayret içerisinde olan bir ülke. Tabii ki Parlamentonun da bu dinamizme uygun davranması, bu yapıya uygun davranması zaman zaman herhalde dikkatlerden kaçmıyor.
ERKAN TAN- Peki başkanlık sistemiyle ilgili ne düşünüyorsunuz efendim?
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Bu konuyla ilgili son bir-iki gündür basında da tartışmalar oluyor. Başkanlık sistemi uygulayan ülkeler var, farklı şekilde uygulayanlar var. Bunun iyice düşünülüp değerlendirmeler yapılması, avantajlarının, dezavantajlarının ortaya çıkması gerekir. Benim şahsi kanaatim, yani bir değerlendirme yapıldığın avantajlarının dezavantajlarından daha fazla olacağını tahmin ediyorum. Ama hangi başkanlık sistemi Türkiye’ye daha uygundur, Amerikan örneği mi, Fransa örneği mi, yoksa başka bir örnek mi uygundur? Bütün bunları Türkiye’nin şartlarını da göz önünde bulundurarak iyice değerlendirmeliyiz, olgunlaştırmalıyız, tartışmalıyız diye düşünüyorum. Zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği budur. Ben de Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki açıklamasına katıldığımı ifade ederken bu bağlamda katıldığımı ifade etmiştim. Hatta Sayın Başbakanımız Sayın Erdoğan da bu konuyu tartışmalıyız demişti. Dolayısıyla Sayın Başbakanla ve Sayın Cumhurbaşkanı veya Cumhurbaşkanına destek veren arkadaşlarımızın arasında bu konuda bir görüş ayrılığı varmış gibi değerlendirmeler yapılıyor. Ben bunun isabetli olmadığı kanaatindeyim. Çünkü bunu tartışalım diyorum genel olarak. O bakımdan tartışmaktan kaçmamak gerekir, tartışmakta, istişare etmekte yarar olduğu kanaatindeyim. O zamana gelir miyiz, yani başkanlık sistemini ciddi olarak Türkiye gündemine alır mı, zamanı gelince o da mutlaka gündeme gelecektir. Önümüzdeki süreçte seçimlerden sonra bir Anayasa değişikliği mutlaka çok ciddi olarak Türkiye’nin gündeminde olacaktır. Bütün bu bağlamda bunları değerlendiririz diye düşünüyorum.
ERKAN TAN- Efendim, çok teşekkür ederiz, çok mutlu olduk sizi gördüğümüz için de.
Oyunları kaç gün izleyeceksiniz? Biz biliyoruz ama sizden duyalım.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Akşam açılışına bir katılalım bakalım, henüz daha karar vermedik Hocam.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Biz sizi burada uzun misafir etmek isteriz değerli Meclis Başkanım.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Şimdi Recep Hocam, ben daha önce Erzurum’a geldim kış mevsiminde. Ben kayak yapmayı burada öğrendim. Hemen altta daha sonra bir miktar daha pisti uzatılan farklı bir pist vardır, orada öğrenmiştim. Buradan yavaş yavaş kaymaya başlamıştım ama tabi oyunlar sebebiyle sivil insanların burada kayak yapma imkanı hemen hemen yok gibi. Bu da gayet doğaldır. Çünkü burada dünyanın 58 ülkesinden gelen sporcular, değişik kayak branşlarında müsabakalar yapacaklar. Pistlerin bu müsabakalar için ayrılmış olması ve sivil insanların yararlanmasına kapatılmış olması gayet doğaldır. Çünkü diğer ülkelerde de bu böyle oluyor. O bakımdan kayak yapmayı da düşünerek buraya geldiğim için durumu bir kez daha değerlendirmeyi düşünüyorum.
ERKAN TAN- Ama efendim, şöyle hani size uygun kısımlarda kayak yapılabilir belki.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Yok olmaz, olmaz, o yanlış olur. Ben kayarsam buraya gelen kayak yapmayı seven arkadaşlarımız da aynı şeyi isterlerse, benimle onlar arasında ayrıcalık yapılmasını istemem doğrusu.
ERKAN TAN- Çok güzel, bir ders de vermiş oldunuz bize.
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Ya hepimiz kayacağız, ya hiçbirimiz kaymayacağız.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Değil mi efendim?
TBMM BAŞKANI MEHMET ALİ ŞAHİN- Evet.
ERKAN TAN- Efendim, Meclis Başkanımız Mehmet Ali Şahin de yayınımızı şereflendirdi, Sağlık Bakanı Profesör Doktor Sayın Recep Akdağ’la birlikte. Efendim programımıza katıldığınız ve bizi burada misafir ettiğiniz için teşekkürler.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ- Ben teşekkür ederim.