Başbakan Binali Yıldırım, "Alman Parlamentosunda talihsiz bir karar alındı. Tarihi bir yalana imza atıldı. Orada bunlar olurken Azeri topraklarında yaşanan vahşetin görülmemesi bir samimiyetsizliktir." dedi.
Başbakan Yıldırım, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile baş başa ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
“Ortak tarih ve kültürü paylaştığımız, aynı dili konuştuğumuz, kader ortağımız, kardeşimiz Azerbaycan’ı bu kez başbakan olarak ziyaret etmekten büyük memnuniyet duyuyorum” diyerek konuşmasına başlayan Yıldırım, kendisine ve heyetine gösterilen ev sahipliğinden dolayı teşekkürlerini iletti.
Türkiye’de yeni bir hükümet kurulduğunda ilk ziyaretin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ve sonrasında da Azerbaycan’a gerçekleştirildiğini anımsatan Yıldırım, bu doğrultuda ziyareti gerçekleştirdiklerini söyledi. Yıldırım, “Bu bir geleneğin ötesinde bir farklı anlam da ifade ediyor. Azerbaycan ile Türkiye ilişkileri, iki devlet ilişkilerinin çok ötesinde, kardeşlik hukukuna dayanan bir millet, iki devlet olarak bizim geçmişten geleceğe uzanan bir birlikteliğimizdir.” diye konuştu.
Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinde hemen her alanda önemli mesafe katedildiğini belirten Yıldırım, Aliyev’in 1 yıl içerisinde 3 defa ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Ankara’daki terör saldırısının ardından da Aliyev’in ziyaret gerçekleştirdiğini söyleyen Yıldırım, “Menfur terör saldırısının arkasından Sayın Cumhurbaşkanımızın buraya gelmesi icap ederken çok büyük bir jest yapıp değerli Cumhurbaşkanımız Aliyev’in gelip Ankara’da acılarımızı paylaştığını ifade etmesi... Böylece Türk halkının gönlünde taht kurdunuz, sizlere teşekkür ediyoruz. Gerçek dostluğun, kardeşliğin ne olduğunu bütün dünyaya bu vesileyle göstermiş oldunuz.” dedi.
Aliyev’in, Dünya İnsani Zirvesi ve İslam İşbirliği Zirvesi’ne de iştirak ettiğini anımsatan Yıldırım, katkılarından dolayı Aliyev'e teşekkürlerini iletti.
Bakü’ye ilk olarak 2003 yılında geldiğini söyleyen Yıldırım, Bakü’nün o döneme nazaran her yönüyle bambaşka bir şehir haline geldiğini, bu kalkınma hamlesinin sadece Bakü’yle sınırlı olmadığını ifade etti. Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:“Dünya şunu bilmelidir ki Azeri kardeşlerimizin haklı davasında sonuna kadar yanınızdayız. Azerbaycan’ın dostu bizim dostumuzdur, düşmanı da bizim düşmanımızdır. Dağlık Karabağ bölgesinde, Azeri topraklarının yüzde 20’sini yıllardır işgal eden bu Ermeniler’in artık bu hukuksuzluğuna ‘dur’ demenin zamanı gelmiştir. İpe un sererek, ayak sürterek bu meseleyi zamana yayıp unutturmak asla ve asla mümkün değildir. Birtakım uluslararası organizasyon var, MİNSK grubu var, AGİT var, toplanıp dağılıyorlar.
Şimdi artık zamana oynamak değil, çözüm üretme zamanıdır ve biz Türkiye olarak bunun sıkı takipçisiyiz. İşlerine geldiği meselede dakikada bir toplanıp kararlar alanlar, mesele Azerbaycan, Türkiye olunca ıslık çalarak iş yapıyorlar. Bu bir çifte standarttır, asla ve asla kabul edilemez. Ne zaman ki yüzde 20’ye varan Azeri toprakları tekrar geri verilirse, Azerbaycan’ın o topraklardaki azatlığı tam anlamıyla sağlanırsa o zaman bu mesele çözülmüş olur. Bu bakımdan bu konun uluslararası toplumun daha ciddi ele alması ve bu konudaki çifte standarttan vazgeçmesi zamanı gelmiş, geçmiştir. Bunu bekliyoruz, izliyoruz.”
TARİHİ BİR YALANA İMZA ATILDI
Dün Alman parlamentosunda alınan kararla ilgili "Tarihi bir yalana imza atıldı" diyen Yıldırım, kararın Türk milleti için hiçbir anlam, bir hüküm ifade etmediğini dile getirdi.
Yıldırım, tarihi, tarihçilere bırakmak gerektiğinin altını çizerek, "Tarihçilerin bile ittifak etmediği, ihtilaf halinde oldukları bir meselede, uluslararası mahkemelerde bile farklı kararların alındığı bir meselede Alman parlamentosunun böyle bir karara imza atması büyük bir talihsizliktir. Köklü Alman-Türk ilişkilerine ciddi bir darbe vurmuştur, zedelemiştir. Ümit ederiz ki, bu yanlıştan kısa sürede dönülür ve yüzyıllardan beri devam eden Türk-Alman ilişkileri bu işten an az düzeyde zarar görerek bu mesele hallolur." diye konuştu.
KARAR, ALMANYA'DAKİ KARDEŞLERİMİZDE HAYAL KIRIKLIĞI OLUŞTURDU
"Almanya'da yaşayan yaklaşık 3-3,5 milyon kardeşin, ilişkileri kuvvetlendiren faktörlerden biri" olduğunu vurgulayan Yıldırım, kararın onlarda ciddi anlamda hayal kırıklığı oluşturduğunun altını çizdi.
Alman hükümeti ve siyasetçilerinin daha sağlıklı bir değerlendirmeyle oluşabilecek bu tahribatı giderecek tedbirleri kısa sürede almasının beklendiğini belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
"Orada bunlar olurken, Azeri topraklarında yaşanan vahşetin görülmemesi bir samimiyetsizliktir. Tarihe siyah gece olarak geçen Hocalı katliamını neden bu ülkeler gündemine almıyor, bu da bir soykırımdır, bu da bir katliamdır ve o kadar da uzağa gitmiyor, 100 yıla giden bir olay da değil. O yüzden burada yine bir çifte standardın süregeldiğini görüyoruz.
Almanya, aslında kendi tarihi, hatasını ve ayıbını sıradanlaştırmak için parlamento marifetiyle böyle bir karar alarak geçiştirme amacını taşımaktadır. Geçmişteki defterleri karıştırdığımız zaman, en fazla hesabı çıkacak ülkelerin başında Batı ülkeleri gelmektedir. Bu bakımdan Türkiye tarihi çok açık ve nettir. Bu eski defterlerde en alt sırada biz oluruz.
O yüzden uluslararası toplumun bölgesel olaylarda, küresel olaylarda çifte standardı artık terketmesi ve Ortadoğu başta olmak üzere Karadeniz'in kuzeyinde dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan insanlık dramına, masum garip guraba insanların ölmesine daha fazla seyirci kalmaması gerekir diye düşünüyoruz. Bu konuda bütün ülkeleri Birleşmiş Milletler çatısı altındaki bütün ülkeleri daha fazla sorumluluk almaya davet ediyoruz."
Başbakan Yıldırım, Almanya'daki bu karar sonrası dost ve kardeş Azerbaycan'a, en üst düzeyde tepkisini net, tartışmaya mahal vermeyecek şekilde ortaya koyduğundan dolayı millet adına şükranlarını sundu.
PROJELER
Türkiye-Azerbaycan arasında çok önemli projeler bulunduğuna işaret eden Yıldırım, ziyaretinde projelerin son geldiği durumu değerlendirme fırsatı bulduklarını anlattı.
Özellikle enerji ve ulaşım projelerinin sadece Türkiye'nin ve Azerbaycan'ın değil bölgenin hatta Orta Asya'nın, Uzak Doğu'nun; Anadolu toprakları üzerinden Avrupa'nın geleceğini ilgilendiren projeler olduğunun altını çizen Yıldırım, özellikle TANAP ve TAP projelerinin, Avrupa'nın enerji tehlikesizliğine yönelik en önemli projelerin başında geldiğini söyledi.
Bu projeleri, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonuyla kuvveden fiile dönüştürdüğünü belirten Yıldırım, "2018'in başlarında inşallah proje tamamlanacak ve yeni doğalgaz sahalarının devreye girmesiyle birlikte burada ihtiyacı olan gerek Türkiye'deki gerek Avrupa'daki ülkelerin gaz ihtiyacı da karşılanmış olacak." diye konuştu.
İki kıtayı, Asya Avrupa'yı bir kez daha birleştiren Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün 26 Ağustos'ta açılışının yapılacağını aktaran Yıldırım, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in de açılışta bulunmasını arzu ettiğini ifade etti. 26 Ağustos’un özel bir tarih olduğunu da bildiğini kaydeden Binali Yıldırım, Aliyev'in açılışa katılımının onur vereceğini dile getirdi.
Başbakan Yıldırım, bugün yapılacak Azerbaycan-Kanada maçında da Azerbaycan’a başarılar diledi.
Azerbaycan halkının ramazanını kutlayan Yıldırım, ramazanın bütün İslam alemine barış, kardeşlik, huzur getirmesi dileğinde bulundu.