İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından açılan Tezhip kursunda görev alan Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bilal Sezer, 30 kişiden oluşan kursiyer sınıfında hafta sonlarında ders veriyor.
//TEZHİB ÖĞRENİYORLAR
Geleneksel Türk El Sanatları içerisinde önemli bir yeri bulunan “Tezhip”in, son yıllarda toplumun her kesimi tarafından büyük ilgi görmeye başladığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Bilal Sezer, “Çok fazla sabır ve dirayet gerektiren Tezhip, Geleneksel Türk El Sanatları içerisinde belki de en zor olanı. Sezon başında kursa başladığımızda 40 kursiyerimiz vardı, fakat şimdi bu sayı 30’a düştü.” diye konuştu. Başlangıç için bunun bile çok iyi bir rakam olduğuna vurgu yapan Sezer, kursiyerle sadece Cumartesi ve Pazar günleri bir araya gelebildiklerini söyleyerek, “Kursumuz Haziran ayı sonuna kadar açık kalacak. Biz de hafta sonlarında bir araya gelerek, hem hafta boyunca yapılan çalışmaları gözden geçiriyor, hem de Tezhip sanatının inceliklerini öğretmeye çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.
Akademisyenlerden el sanatları eğitimi alan kursiyerler ise, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Atatürk Üniversitesi’ne teşekkür ettiler.
//TEZHİB BİR TÜRK SANATI
Öte yandan Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bilal Sezer, “Tezhip” sanatı konusunda bilgiler de aktardı. Eski bir süsleme sanatı olan ‘Tezhip’in, Arapça’da altınlama ya da yaldızlama anlamına geldiğini anlatan Sezer, “Tezhip yalnız altınla değil boya ile de yapılır. Daha çok yazma kitapların sayfalarını, hat levhalarının kenarlarını süslemede kullanılmıştır. Doğuda olduğu kadar, batıda da uygulama alanı bulmuş bir sanattır. Ama zaman içerisinde kitaplarda da resim öne çıkmış, tezhip yalnızca başlıklardaki büyük harfleri süslemekle sınırlı kalmıştır.” dedi.
Tezhip sanatçılarının; kağıt üstüne çizdikleri motifi önce sert bir şimşir ya da çinko altlığın üstüne koyarak çizgileri noktalar halinde iğneyle deldiklerini belirten Yrd. Doç. Dr. Sezer, sonra bu delikli kağıdın uygulanacağı zeminin üstüne koyularak, deliklerin yapışkan bir siyah tozla doldurulduğunu kaydetti. Delikli kağıt kaldırıldığında, motifin uygulanacak zemine çıktığının görüleceğini dile getiren Sezer, bu motifin iyice belirginleştirilip, altınla ya da boyayla doldurularak tezhip meydana getirildiğini ifade etti.