Atatürk Üniversitesi’ne on binlerce kitap bağışlayarak tarihe geçen ismin Mehmet Seyfettin Özege olduğu öğrenildi. Türkiye’de Osmanlıca kitap ya da eski Türkçe kitaplar denilince akla gelen ilk isim olan Özege, 1961 yılında 52 bin cildin üzerindeki kitap koleksiyonunu Atatürk Üniversitesi’ne bağışlayarak, Erzurum kültür hayatına önemli bir katkıda bulundu. Eski harflerle basılmış Türkçe kitaplar alanında son dönemin en yetkin ismi; ansiklopedist birikimiyle titiz bir bibliyograf olan Özege, yakın çevresi tarafından “Çağımızın ‘Kâtip Çelebi’si” ismiyle adlandırılırken, Erzurum’da, “kitap muhibbi” Mehmet Seyfettin Özege ile ilgili olarak çok az şey biliniyor.
//ARAŞTIRMACILAR ONA MİNNETTAR
1901 yılında İstanbul’da doğan Mehmet Seyfettin Özege, Kudsîzâdeler adıyla tanınan köklü bir aileye mensup Harbiye Nezareti Mümeyyizlerinden Hacı İhsan Bey’in oğludur. Mülkiye Mektebi’nden (1921) ve İstanbul Hukuk Fakültesi’nden (1924) mezun oldu. Nisan 1925’te İtibar-ı Millî Bankası’nda memurluk hayatına başladı (1925). Bu görevden Türkiye İş Bankası İstanbul Şubesi memurluğuna geçti (1926). İş Bankası’nda sırasıyla şeflik (1930), 2. Müdürlük (1938), Kontrolörlük (1944) ve Başkontrolörlük (1946) görevlerinde bulundu. 1950 yılında, kitaplarla kurduğu dünyayı daha fazla daraltmamak için kendi isteğiyle erken emekliye ayrılan Özege, gerçek bibliyofil ve bibliyoman yaşamının doğal sonucu olarak hiç evlenmedi; bütün imkânlarını, gelirini, evini, yegâne merakı olan kitaplara tahsis etti. Emekliye ayrılışından 1981’deki vefatına kadar yaşamının geri kalanını büsbütün kitaplarla, fikri çalışmalarla geçirdi
//ÖZEGE KİMDİR?
Özege, 50 yıldan fazla süre, Arap harfli Türkçe basma kitaplar hakkında araştırma yaptı, zengin bir koleksiyon meydana getirdi. Basma ve yazmalar ile süreli yayınlardan oluşan 52 bin cildin üzerinde eserden oluşan koleksiyonunu, 1961 yılında Erzurum, Atatürk Üniversitesi’ne bağışladı. “Seyfettin Özege Koleksiyonu” 1728-1928 yılları arasında, yani İbrahim Müteferrika (III. Ahmet dönemi) matbaasının açılışından Latin harflerinin kabulüne kadar geçen süre içinde, eski harflerle basılmış Türkçe kitapların yaklaşık yüzde 90’ını içeriyor. Bugün, Atatürk Üniversitesi Merkez Kütüphanesi’nin ikinci katında yer alan “Seyfettin Özege Nadir Eserler Salonu”nda Türk-İslâm kültür dünyasına ilişkin bilimsel çalışmalar için dünya çapında bir başvuru merkezi olarak hizmetini sürdürüyor.
//ÖZGE KÜTÜPHANESİ MARKA ESERLER BARINDIRIYOR
Üniversitelerin nitelik değerlendirmelerinde sundukları araştırma imkânları temel alınıyorsa, Atatürk Üniversitesi, bünyesinde barındırdığı “Seyfettin Özege Nadir Eserler Salonu”yla Osmanlı/İslam kültürü ve Türkiyat araştırmaları bağlamında, yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın da en seçkin üniversitelerinden biri olma niteliğini kazanıyor. “Seyfettin Özege Nadir Eserler Salonu”nda, bir yazma eser değeri taşıyan, kaybolduğunda yerine yenisi konulamayacak, çok nadir, hatta dünya kütüphanelerinde bulunmayan tek nüsha ya da nüshası azalmış kitaplar ve üstelik birden fazla baskısı bulunan kitapların farklı basımlarının mevcut olduğu öğrenildi. Ayrıca bu zengin koleksiyonda, Osmanlı İmparatorluğu sınırları dışında kalan Kazan, Bombay, Kalküta, Bakü, Kabil gibi Türk-İslâm kültür merkezleri ile Paris, Geneve, Berlin, Londra, Roma ve Viyana gibi Avrupa şehirlerinde basılmış eserlerin yer aldığı da bir içerik değerlendirmesi bakımından kaydedilmesi gereken ayrıntılar arasında bulunuyor. Evliya Çelebi Seyahatnamesi veya Devlet-i Aliyye-i Osmaniye Tarihi gibi çok ciltli kitaplardan, şarkı sözleri, destan, şiir, kanunname, nizamname, talimatname, tebligat, karne niteliğindeki bir veya birkaç yapraklık eserlere kadar pek çok basılı materyal, Özege koleksiyonunda yer alıyor.
//EŞSİZ KOLLEKSİYON
Seyfettin Özege, dergi ve gazete koleksiyonu oluşturma gayesi gütmemekle birlikte, kütüphanenin zenginliği bu alanda da dikkat çekiyor. Türkiye’de eski harflerle basılmış dergi ve gazete sayısı 2 bin 500 olduğu belirtilirken, Türkiye’de çıkan ilk gazeteden (Takvim-i Vakâyi) başlayarak Özege koleksiyonunda hepsi tam koleksiyon halinde olmasa da –eksiği ve fazlasıyla– bu periyodiklerden bin 500’ü, kütüphanede yer ediniyor. Bir ömür süren çalışmalarının semeresi olan eşsiz kütüphanesini Atatürk Üniversitesi’ne bağışlayarak Erzurum’u Türk-İslâm kültür tarihi çalışmaları için önemli bir merkez haline getiren Seyfettin Özege’nin, koleksiyonuyla Erzurum’un ve Atatürk Üniversitesi’nin en önemli prestij kaynaklarından birisi olduğu kaydedildi.