Tarihe, “Edirne Müdafii” olarak geçen Erzurumlu Şükrü Paşa, Edirneli yazar ve tarihçiler tarafından bir kez daha ölümsüzleştirildi. M. Sabri Koz başkanlığında oluşturulan yazar heyeti, Erzurum’un Dadaş Paşası olan Şükrü Paşa’nın hayatını, hatıralarını ve bugüne kadar hiçbir yerde yayınlanmamış fotoğraflarını, “Edirne Müdafii Mehmed Şükrü Paşa” adlı kitapta topladı. Şükrü Paşa’nın torunu Sevgi Edirne Kutlukan, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yiğit, Araştırmacı Veysin Akın ve Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Rıdvan Canım’dan oluşan tarihçi, araştırmacı ve yazarlar heyeti, 250 sayfalık kitapta, Erzurumlu Şükrü Paşa’yı türlü yönleriyle ele aldılar.
//TÜRK TARİHİNİN YÜZAKLARINDAN
Paşa’nın torunu Kutlukan’ın, dedesini, sürükleyici bir üslupla anlattığı kitapta, Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yiğit ise, Edirne’nin tarihçesi ile 1912-1913 kuşatmasını aktardı. Araştırmacı Veysi Akın’ın, Şükrü Paşa’nın hayatını sade bir dille özetlediği eserde, Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Rıdvan Canım da, “Şanlı Bir Şehir Savunması ve Destanlaşan Bir Şahsiyet” başlığı altında, Erzurumlu Şükrü Paşa’nın kahramanlıklarını anlattı. Eserin son kısmında, “esaret” döneminin şimdiye kadar pek yayınlanmamış fotoğraflarına yer verilirken, çalışmanın, Şükrü Paşa hakkında bugüne kadar hazırlanmış en kapsamlı kaynak özelliğini taşıdığı kaydedildi.
//ŞÜKRÜ PAŞA’NIN ERZURUM KÜLTÜRÜ VE DADAŞLIK RUHU
Erzurumlu Ayabakanlar’dan Kolağası Mustafa Bey’le Muhsine Hanım’ın oğlu olan Mehmed Şükrü Paşa’nın, askeri dehası, kabiliyeti ve vatanseverliğiyle ele alındığı söz konusu eser, aynı zamanda Paşa’nın aile içi hayatını aktarması bakımından da önemli bir çalışma olarak değerlendiriliyor. Okurların beğenisine Zaman Yayınları’ndan sunulan kitapta, Paşa’nın Erzurum’dan çok uzaklarda kalmış olmasına rağmen, Erzurum kültürü, örf, anane ve en önemlisi de, Dadaşlık ruhunu hiç kaybetmediği de anlaşılıyor.
//ŞÜKRÜ PAŞA, KİMDİR?
Şükrü Paşa, 1857 yılında Erzurum’da doğmuştur. Henüz ilkokul sıralarındayken çalışkanlığı ve kabiliyeti ile dikkatleri çekmiştir. Fransızca, Almanca ve İngilizce öğrenmiştir. Yine genç yaşlarda Matematik dalında kabiliyetli olduğu kanıtlanmıştır. Aynı zamanda Darüşşafaka’da öğretmenlik yapmıştır. Yetiştirdiği gençler arasında Salih Zeki gibi önemli insanlarında bulunduğu görülmektedir. Mesleği olan askerlikle ilgili ilmi ve fenni eserler vermiş, seçkin bir komutan olmuştur. Şükrü Paşa, Çanakkale’de görevli iken Balkan Savaşı’nın çıkması üzerine Edirne Mevkii Müstahkem Komutanlığı’na getirilmiştir. 1912’deki Birinci Balkan Harbi’nde Edirne’ye savunmuş, herkesin takdirini kazanmıştır. 1915 yılında ölen Şükrü Paşa’nın naaşı, Müttefik Kuvvetler komutanlarının da katılımıyla büyük bir askeri tören düzenlenerek İstanbul’a defnedilmiştir. 23 Temmuz 1998 tarihinde ise, çıkarılan özel bir kararla Şükrü Paşa’nın naaşı, düşmana karşı mücadele verdiği Edirne’ye taşınmış ve burada yeniden defnedilmiştir. Edirne’de halen Şükrü Paşa adına bir anıt ve bir de müze bulunmaktadır.