//“SON DÖNEMLERDE TÜRKÇENİN YAZILIŞINDA, SÖYLENİŞİNDE SORUNLAR YAŞAMAYA BAŞLADIK”
TDK Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın, Son dönelerde Türkçenin söylenişinde ve yazılışında bir takım sorunlar yaşandığını kaydederek şunları söyledi: “ Son yıllarda Türkçenin söylenişinde, yazılışında bir takım sorunlar yaşamaya başladık. Yabancı dillerin etkisini özellikle İngilizcenin etkisi Türkçede hem yazımımızı yani imlamızı, hem söyleyişimizi yani telaffuzumuzu etkilemeye başladı ve giderek Türkçe kelimeleri İngilizce kuralına göre yazma eğilimi başladı.” dedi.
Türkçenin bazı özelliklerine de dikkat çeken TDK Başkanı Akalın, Türkçenin en erken yaşta öğrenilen dil olduğunu ifade ederek, “Ana dilini en erken yaşta Türk çocukları öğreniyor” dedi.
Türk alfabesinde olmayan harflerle Türkçe sözcüklerin yazıldığına dikkat çeken TDK Başkanı Akalın, Türkçede olmayan harflerle yazılan bazı sözcükleri örnek göstererek bunların Türkçe yazım kurallarına uygun olmadığını söyledi.
//“ACABA TÜRKİYE’DE Mİ YAŞIYORUZ DİYE SORMAMIZ GEREKİR”
Konuşmasında iş yeri adlarında yabancı sözcük kullanımlarının yaygınlaşmasına değinen ve bunu sunu örnekleriyle gösteren TDK Başkanı Akalın, büyükşehirlerden ilçelere ve beldelere kadar yayılan iş yeri adlarını görünce, “Acaba burası Türkiye mi diye sorduğumuz, bu manzara karşısında yabancılaşma örneklerini yaşıyoruz. Bu tablo karşısında, bu yabancılaşma karşısında acaba burası Türkiye mi Türkiye’de mi yaşıyoruz diye sormak gerekir. ” dedi.
Türkçenin özellikle iş yeri adlarında yabancılaşmaya yöneldiğine dikkat çeken Akalın, bu nedenle Türkçenin kan kaybettiğini söyledi.
Türkiye’de yabancı sözcüklerin gereksiz bir biçimde kullanıldığında dikkat çeken TDK Başkanı Akalın, yabancı sözcüklerle yazılmış bazı tabela yazılarını dinleyicilerle paylaştı. Akalın’ın verdiği bazı örnekler dinleyicileri uzun müddet güldürdü.
//“SORUN TÜRKÇEDE DEĞİL, YABANCI KELİMELERİ KULLANANLARDA”
Yabancılaşma dolayısıyla Türkçenin yazılışının ve söylenişinin bozulduğunu ifade eden Akalın, “Ama bu sorunlar Türkçenin sorunları değil aslında. Türkçenin hiçbir zaman böyle bir sorunu olmadı diye düşünüyorum. Çünkü Türkçe güçlü bir dil. Sorun nerede? Sorun bu yabancı kelimeleri kullananlarda. İşyerlerine yabancı isimler veren insanlarda yani bizlerde.” şeklinde konuştu.
Türkçenin ilk yazılı kaynaklarının Orhun Abidelerinde görüldüğünü ifade eden TDK Başkanı Akalın, Türkçenin çok eski tarihlere dayandığını, birçok dilde Türkçe sözcük bulunduğunu, Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı Lügat-it Türk adlı eserinde 8500 sözcük bulunduğunu belirtti.
Türkçenin güçlü bir dil olduğunu vurgulayan TDK Başkanı Akalın bunu verdiği örneklerle anlattı.
//“TÜRKÇE KÖKENİ ESKİLERE DAYANAN KÖKLÜ BİR DİL”
Türkçenin tarihinin çok eskilere dayandığını, köklü bir dil olduğunu, Türkçenin insanlığın tarihi kadar geçmişe, kökleri binlerce yıl eskiye dayanan bir dil olduğunu belirten TDK başkanı Akalın, Türkçenin yazıyı icat eden Sümerlerle aynı dönemde yaşadığını, bununla ilgili kaynakların bulunduğunu, yazıyı icat eden ilk toplum olan Sümerlere Türkçenin sözcük verdiğini, çivi yazısı tabletlerde 168 Türkçe sözcük bulunduğunu söyledi.
Zaman zaman Türkçenin söz varlığının kısır denildiğini belirten Akalın, bunun böyle olmadığını söyleyerek, Türkçenin eklemeli dil özelliği nedeniyle yeni kelimeler, yeni sözcükler türetildiğini kaydetti ve “Türkçenin söz varlığında son 77 yıllık döneminde neredeyse 2 katına 3 katına yaklaşan artışlar olmuştur. Bu artışların sebebi Türkçenin bu özelliğiyle yeni kelimeler, yeni deyimler üretebilmesidir” dedi.
//“TÜRKÇE 600 BİNE YAKLAŞAN SÖZ VARLIĞIYLA ZENGİN BİR SÖZ VARLIĞINA SAHİP”
Türkçenin bir başka güç kaynağının söz varlığı olduğunu örnekleriyle anlatan Akalın, “Türkçenin bir başka güç kaynağı söz varlığıdır. Türkçenin söz varlığının zaman zaman kısır olduğunu ifade edenleri duymuşunuzdur. Türkçenin söz varlığı son derece kısır. Türkçe ile bilim yapılamaz, felsefe yapılamaz derler. Halbuki öyle değil” diyerek, Türkçenin ilk sözlüğü olan Kaşgarlı Mahmut’un 1000 yıl önce yazdığı Divan-ı Lügat-it Türk’te 8500 sözcük olduğunu, bugün bu sayının güncel Türkçe Sözlükte 119.000 sözcüğe ulaştığını, deyimler, atasözleriyle beraber 600 bine yaklaşan söz varlığıyla Türkçenin zengin bir sözcük varlığına sahip olduğunu söyledi.
Türkçenin söz varlığına bakıldığında belirli alanlarda bir söz varlığı zenginliğinin, gücünün görüldüğüne kaydeden Akalın, Türkçedeki akraba adlarının, renk adlarının, yemek adlarının bir zenginlik olduğunu çeşitli örnekleriyle anlattı.
//“TÜRKÇE SES BAYRAĞIMIZ”
TDK’nın bilgi teknolojileri bağlamında yaptığı çalışmaları da ayrıntılı bir biçimde anlatan TDK Başkanı Prof. Dr. Şükrü Haluk Akalın konuşmasını şöyle tamamladı:” Değerli gençler; Şairimizin de söylediği gibi Türkçe ses bayrağımız. Ülke bağımsızlığı için nasıl bayrak önemli ise, bağımsızlığın göstergesi olan Türkçe hepimizin en kutsal varlığı, ortak paydasıdır. El ele verelim dilimize hep birlikte sahip çıkalım. Gelecek kuşaklara bizlere yakışır bir Türkçe bırakalım”
Konferans sonrası kendine yöneltilen soruları cevaplayan TDK Başkanı Akalın’a Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölüm Başkanı Yrd.Doç.Dr. Suat Ungan bir buket çiçek takdim ederken, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Torun da günün anısına üniversite logosu bulunan bir porselen tabak sundu.
Yoğun ilginin olduğu konferansı çok sayıda dinleyici ayakta izledi.
TDK Başkanı Prof.Dr. Şükrü Haluk Akalın konferansın düzenlenmesi nedeniyle Rektör Prof. Dr. Güner Önce ve konferansı organize eden Türkçe Topluluğuna teşekkür etti.