//TÜRKÇE’NİN ÖZELLİKLERİ
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kazım Köktekin, dilin yozlaşmaması ve yabancılaştırılmaması için toplumdaki her bireye önemli görevler düştüğünü söyledi. Nevzat Karabağ Anadolu Öğretmen Lisesi Konferans Salonu’nda düzenlenen sohbet programında konuşan Prof. Dr. Köktekin, anlatım bozuklukları, dilin yabancılaştırılması ve medyanın dil kullanımı gibi konulara değindi.
//TÜRÇE DÜNYANIN EN KÖKLÜ DİLLERİNDEN
Tarihi çok eskilere dayanan ve dünyanın en büyük dillerinden biri olan Türkçeyi konuşan Türklerin, asırlar boyunca medeniyet dünyasına her zaman katkı sunduklarını belirten Köktekin, “Türklerin tarihteki ağırlığına nispetle konuştukları dil olan Türkçeye ise yeteri kadar değer verilmemiştir. Oysa Türk diliyle, değişik alfabeler kullanılarak birçok eser meydana getirilmiş ve bu eserlerle medeniyet tarihine ışık tutulmuştur. Genellikle yazıldığı gibi okunan, istisnaları fazla olmayan sistematik bir dil olan Türkçeyi öğrenmek zannedildiği kadar zor değildir. Hatta günümüzde, Türkçe’nin bilgisayar diline en uygun dillerden biri olduğu çeşitli çevreler tarafından da dile getirilmektedir.” dedi.
//DİL TİRLİLİĞİNİNİ MÜSEBBİBLERİ:MEDYA VE TV
Günümüzde gelişen yabancı özenticiliği sayesinde bir kültür kirliliğinin kendini göstermeye başladığını kaydeden Köktekin, bu kirliliğin, tıpkı diğer yönlerde olduğu gibi dili de zaman içinde kirlettiğini kaydetti. Köktekin, “Dilimizde ki bu yabancılaşma ve yozlaşma öyle bir boyuta ulaşmış ki, günümüzde artık birçok kişi “tamam” kelimesi yerine dahi “ok” demeye başlamış ve birçok alanda kendi öz dilini kullanmak yerine, yabancı kökenli kelimeleri kullanmaya yönelmiştir. Özellikle son yıllarda gelir düzeyi yüksek semtlerde kullanılan argoyla karışık İngilizce ve Türkçe arası bir dil Türkiye’de Türkçeden uzak bambaşka yabancı bir kitlenin oluşmasını sağlamıştır. Öte yandan oluşan bu öteki Türkiye’de sırf dikkat çekmek adına kullanılan yabancı sözcükler de, Türkçenin yozlaşmasındaki en çarpıcı örneklerden biridir.” diye konuştu.
Televizyonlarda yapılan kalitesiz programlar ve medyanın da, dilin düzgün kullanımı konusunda hatalara düştüğünü vurgulayan Prof. Dr. Köktekin, Türkçeyi kirleten en önemli faktörlerin başında medya ve diğer kitle iletişim araçlarının geldiğini dile getirdi.
//DİLİMİZİ KONUŞTUĞUMUZ ORANDA VAR OLABİLİRİZ
Lise öğrencilerine, dilin doğru kullanımı, anlatım bozuklukları, öğelerin yer değiştirmesi, zarf bozuklukları ve Türkçeye dahil edilen gereksiz sözcüklerle ilgili örnekler veren Prof. Dr. Kazım Köktekin, “Tarih boyunca medeniyetlere beşiklik etmiş olan Türk devletlerinin dili olan Türkçeyi bilim dili olarak yaygınlaştırmak, tarihi ve kültürel değerlerimizi yeni nesillere aktarmak herkesin görevidir. Siz, biz, kısacası hepimiz, kullandığımız dilimizle iftihar etmeli, onu korumak, temiz tutmak ve düzgün kullanmak için elimizden geleni yapmalıyız. Unutmayalım ki, ancak dilimizi konuşabildiğimiz kadar var olabiliriz. Özellikle yeni nesil bu konuda çok titiz davranmalı ve dilimizin önemi kavranarak, bu bilinç gelecek nesillere de aktarılmalıdır.” dedi.