Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “E-devlet çalışmalarıyla en geç bir yıl içerisinde artık Türkiye'de belgeye değil, bilgiye dayalı bir yönetim anlayışına geçiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Verimlilik ve Teknoloji Fuarı'na katıldı.
VERİMLİLİK VE TEKNOLOJİ FUARI
ATO Congresium’da düzenlenen fuarda konuşan Oktay, yerli ve milli teknolojinin önemine dikkat çekerek, “Hedefimiz hazır teknolojiyi almak ve onun kullanımını öğrenmek değildir. Teknolojide tüketici olmak asla değil, teknolojiyi tasarlamak ve geliştirmektir. Teknolojinin yalnızca yararlanıcısı, kullanıcısı olamayız, olmamalıyız. İthal edilen teknoloji bir süre sonra geçerliliğini kaybettiğinde bu alanda rekabet imkanı da kaybedilmektedir. Bizler biliyoruz ki kritik sektörlerdeki teknolojik ihtiyaçları sadece başka ülkelerden tedarik edersek o teknolojiye erişememe imkanımız olduğu zaman veya yine ihtiyacımız olduğu anda o sistemi kullanamama riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. Bunun da örneklerini hem geçmişte hem de bugün yaşıyoruz. Gelecekte yaşamamamız için gerek Ar-Ge’ye, gerekse de teknolojinin tasarlanması ve üretimine odaklanmayı sürdürmekte kararlıyız. Milli teknoloji hamlesi doğrultusundaki çalışmaları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde ilgili tüm kurumlarımızla desteklemekte kararlıyız. Savunma sanayi alanında askerimizin kullanacağı piyade tüfeğini bile üretemeyen Türkiye’den milli gemisini, helikopterini, İHA’sını, SİHA’sını üreten, insanlı ve insansız milli savaş uçağını geliştirmek için gecesini gündüzüne katan bir Türkiye’ye geldik. Savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde 15’ten yüzde 65’lere kadar çıkarttık. Bugüne kadar çeşitli sektörlerden toplam yerli patent başvuru sayısı 60 bine ulaşmıştır. 2018 yılının ilk 6 aylık döneminde tescil edilen yerli patent sayısında yaklaşık yüzde 39 bir artış gerçekleşmiştir. Yeterli midir? Asla değildir. Sanayi üretiminde yerlilik ve millilik oranını daha yukarılara çıkartmamız gerektiğinin bilincindeyiz. Türkiye’de üretim yapan, Ar-Ge yapan, faaliyetlerini yürüten firmalar bizim için yerli firmalardır. Teknoloji üreten bir topluma dönüştüğümüz takdirde milli teknoloji hamlemiz başarıya ulaşacaktır. Bu amaçla çalışmalarımıza durmaksızın devam ediyoruz. Üretimde yeni teknolojilerin kullanılması maliyeti düşürmekte ve kaliteyi artırmaktadır. Teknoloji, verimlilik için olmazsa olmaz bir unsurdur ancak tek başına yeterli değildir” dedi.
GÖRÜNTÜ KİRLİLİĞİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda 31 Mart mahalli seçimlerinde gürültü ve görüntü kirliliği oluşturan propaganda yöntemlerinin tamamen terk edileceğini açıkladığını hatırlatan Oktay, “Açıklanan dijital seçim kampanyası, kaynakların verimli kullanılması, çevreye ve insana saygının da somut bir örneği olacaktır. Ümit ediyoruz ki bu dalga dalga yayılarak genişlesin” ifadelerini kullandı.
e-DEVLET
“E-devlet çalışmalarıyla en geç bir yıl içerisinde artık Türkiye'de belgeye değil, bilgiye dayalı bir yönetim anlayışına geçiyoruz” diyen Oktay, “Vatandaşın, özel sektörün, hatta kamunun kendisinin herhangi bir hizmeti kamudan alıyor olması için kapı kapı dolaşma sürecini bitirmekte kararlıyız. Bizde olan, kamuda olan hiçbir belgeyi vatandaştan istememekte kararlıyız. Bu toplumsal bir dönüşümü de birlikte getirecektir. Yani belgeye değil, güvene dayalı bir devlet-vatandaş ilişkisine geçiyor olacağız. Bu projeyi bir yıl içinde her kesim tarafından hissedilecek şekilde tamamlıyor olacağız. Tüm bu çalışmalar sayesinde hizmette hız, verimlilik ve kaliteye odaklanıyor olacağız” şeklinde konuştu.
VARANK’IN SUNUMU
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise, fuarda yaptığı konuşmada Proje Yönetimi, Bilgi Teknolojileri Yönetimi, Ar-Ge, Teknoloji ve İnovasyon Yönetimi ve Dördüncü Sanayi Devrimi Farkındalık Eğitimi programlarını başlattıklarına dikkat çekerek, “Şu kadarını söyleyeyim, beşeri sermaye konusu en temel önceliklerimizden. Sanayideki ara eleman ihtiyacından tutun da Ar-Ge merkezlerinde çalışacak nitelikli uzmanlara kadar her adımı en iyi şekilde planlamaya ve hayata geçirmeye devam edeceğiz. Teknolojide dışa bağımlılık seviyemizi minimuma indirmek istiyoruz. Dijital dönüşüm yolculuğumuzda hem işletmeleri destekleyecek hem de gerekli teknolojileri sunacak yerli tedarikçileri güçlendireceğiz. TÜBİTAK bu konuyla alakalı bir ön çalışma gerçekleştirdi ve ‘Akıllı Üretim Sistemleri Yol Haritası‘nı yayımladı. Kritik teknolojilerin üretilmesine yönelik Ar-Ge projeleri tanımlandı ve bazı alanlarda çağrıya çıkıldı. Bir diğer önemli politikamız da Uygulamalı Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezlerinin kurulması. Bu merkezlerde sanayicilerimiz, yalın üretimi ve dijital dönüşümü gerçek bir üretim ortamında öğrenebilecekler ve danışmanlık hizmeti alabilecekler. İlk merkezimizi önümüzdeki hafta Ankara’da açıyoruz. Bursa’daki merkezi de yakın bir tarihte sanayicilerimizle buluşturacağız. Dijital teknoloji tedarikçilerinin en büyük beklentisinin finansman konusunda olduğunun farkındayız. İşletmelerin uzun vadeli finansmana erişimleri konusunda da yeni adımlar atacağız“ dedi.
KOSGEB‘in imalat sanayinde dijitalleşmeye katkı sağlayacak yerli teknoloji geliştiricisi KOBİ’leri desteklemek için proje teklif çağrısını hazırladığını söyleyen Varank, program hakkında şu bilgileri verdi: “Bu program 2019’dan itibaren hayata geçecek. Büyük veri, nesnelerin interneti, otonom robot teknolojileri, akıllı sensörler ve eklemeli imalat gibi alanlarda yeni ürün ve yazılım geliştiren KOBİ’lere işletme başına 1 milyon liralık proje desteği vereceğiz. Yine bu teknolojileri imalat sürecine adapte etmek isteyen KOBİ’lere de aynı tutarda katkı sağlayacağız. Böylece hem teknolojiyi geliştiren hem de bu teknolojileri üretim süreçlerinde kullanıp verimlilik artışı hedefleyen KOBİ’leri teşvik edeceğiz. Başarılı bir dijital dönüşüm için kurumsal yönetişime de çok önem veriyoruz. Tüm paydaşlarımızla yakın işbirliği içerisinde çalışmaya devam edecek, katılımcılığı ve ortak aklı esas alacağız.“