ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Trendyol 1. Lig: E.Erokspor: 1 - Adanaspor: 0
Trendyol 1. Lig: E.Erokspor: 1 - Adanaspor: 0
Kutlu: ‘Fazla transfer düşünmüyoruz’
Kutlu: ‘Fazla transfer düşünmüyoruz’
Uzgur: ‘Beklemediğimiz bir yenilgi aldık'
Uzgur: ‘Beklemediğimiz bir yenilgi aldık'
Erzurumspor 4 haftalık suskunluğunu bozdu: 2 - 0
Erzurumspor 4 haftalık suskunluğunu bozdu: 2 - 0
Erzurum MEM raporu açıklandı
Erzurum MEM raporu açıklandı
HABERLER>GUNCEL
13 Haziran 2007 Çarşamba - 00:00

HEYKELE DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ AN

Prof.Dr.Babek Kurbanov Heykeltıraşlık tarihi, dünya uygarlık tarihine Miron, Praksitel, Poliklet, Micelancelo, Rodin, Konenkov, Muhina, Vuçetiçve İlhan Koman gibi büyük sanatçıların adlarını altın harflerle yazmıştır. Onların her bir zamanı, dönemin önder felsefi-estetik ideallerine uygun olarak heykel sanatını yeni yeni sanatsal-estetik prensiplerle, ifade-tasvir araçları ile zenginleştirebilmişlerdir.

HEYKELE DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ AN

HEYKELE DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ AN Prof.Dr.Babek Kurbanov Heykeltıraşlık tarihi, dünya uygarlık tarihine Miron, Praksitel, Poliklet, Micelancelo, Rodin, Konenkov, Muhina, Vuçetiçve İlhan Koman gibi büyük sanatçıların adlarını altın harflerle yazmıştır. Onların her bir zamanı, dönemin önder felsefi-estetik ideallerine uygun olarak heykel sanatını yeni yeni sanatsal-estetik prensiplerle, ifade-tasvir araçları ile zenginleştirebilmişlerdir. Bu sıradan olan sanatçıların sanat tarihi sahnesinde kendilerine ebedi yer bulabilmeleri, onların aynı zamanda büyük beşeri idealleri, evrensel mânevi-ahlaki değerleri ön plana çekmeleri, özgün bir dile sahip sanatları ile yüksek profesyonellik ve sanatsallıkla ifade edebilmeleri ile de sıkı bir şekilde ilgili idi. Aslında, diğer sanat dallarına göre sanatsal ifade bakımından o kadar da zengin olmayan heykel sanatı gerçekliğin yansıtılması süreci, sanatçı karşısında birçok problemler ortaya koymaktadır. Yani her şeyden önce kullanılan malzemenin niteliği (taş, mermer, bronz, ağaç, alçı vs.) uygun olarak ona farklı yaklaşmak, bu soğuk malzemelere idea-içerik açıdan “ruh” verebilmek, onları eserin idea-konusu ve kompozisyonu bakımından kendisine tabi edebilmek vs. yaratıcılık sürecinde son derece önemli rol oynamaktadır. Tabii ki, eski sanatsal değerler ve prensiplerin dikta alınması, aynı zamanda mirasçılık prensiplerine saygı ve ondan üretkenlikle yararlanabilme yeteneği de burada gözardı edilmemelidir. Heykelin mekandaki yeri, boyutu, kullanılan malzemenin niteliği, rengi, bazen onların sanatsal sentezi vs. gibi sorunlar da daima sanatçı çözümünü bekleyen sorunlardandır. Bütün bu betimleme-ifade araçları ise aslında “donmuş bir an” içerisinde bir fikir dünyası ifade edebilmek için büyük önem taşımaktadır. Ünlü heykeltıraş E.Falkonye haklı olarak heykeli bir defa söylenmiş söze benzetiyordu. Klasisizm döneminin sanat teorisyeni Alman Lessing ise kendi ünlü “Laokoon” eserinde bu fikri bir daha açık bir şekilde ifade etmiştir. Kanımızca yukarıda sıraladığımız yaratıcılık prensiplerinin çağdaş Türk heykel sanatında yaratıcılık üslubu, estetik prensipleri ve dünya bakışı ile kendisine layıklı bir yer bulmuş Mustafa Bulat, sanatı için de, karakteristik olmasını söylemek mümkündür. Örneğin, ilk bakışta onun sanatında soyut görünebilen imgeler aleminin aslında bin yıllardan gelen heykel tarihindeki estetik prensiplerle sıkı bir ilişkisinin olduğunu hissedilebilir. Mustafa Bulat sanatına has felsefi genelleştirme, sembolizm, statiklik, malzeme üzerinde kuyumcu yeteneği ile detaylı iş, güçlü assosiatif (çağrışım) karşılaştırmalar, ebedilik duygusu onu en eski sanat eserlerine, özellikle de Aanadolo, eski Mısır ve eski Yunan heykel sanatında hissedilen sanatsal-estetik prensiplere yaklaştırıyor. Bu yakınlığı örneğin, sanatçının “Bekleyiş”, “Hesaplaşma” gibi eserleri ile eski Mısır heykel işlerinden Khonsu’nun büstü (Kahire Müzesi’nde) ve eski Yunan heykeltıraşlık örneği gibi tanınan “Sisam Hera’sı (Louvre Müzesinde) eserleri ile karşılaştırıldığında Bulat’da bunu açık bir şekilde görebiliriz. Lakin, Mustafa Bulat yaratıcılığını arkaik, yalnız eski prensiplere ve konulara dayanan bir sanat gibi görmek de yanlış olurdu. Bütün bu söylediklerimizin yanında sanatçının eserleri son derece çağdaş bir görünüşe sahiptir. Bu, her şeyden önce sanatçının başvurduğu idea-konuların, aynı zamanda estetik prensiplerin çağdaş olması ile ilgilidir. Bu konular ise çağımızda İnsan kişiliğinin büyüklüğü, evrenselliği, sonsuzluğu, muhteşemliği gibi genelleştirilmiş idealleri ifade etmekte. Tesadüfi değil ki, Mustafa Bulat’ın birçok heykellerindeki insan yüzleri ve onların yüz çizgileri realist eserlerde olduğu gibi detaylı bir şekilde değil, daha çok siluet ve açık sezilmeyen bir tarzda yansıtılmışlardır. Belki de böyle bir üslupla sanatçı ortaya koyduğu heykelin hiç de somut bir kişiye ait olmamasını, aksine onun daha çok genelleştirilmiş ve evrensel bir imge, sembolik bir suret olmasını ifade etmeye çalışmıştır. Mustafa Bulat eserlerinin estetik algılanması üzerine düşünürken akla XX. yüzyılın dünyaca ünlü piyanisti S.Richter’in bu sözleri gelmekte: “Bizim kulağımız adeta alıştığımız, tanış olanı ve defalarca işittiğimizi hızla ve kolaylıkla algılayabilir. Kendiliğimden biliyorum ki, yeni bir eseri dinlediğimde her zaman içimde belli bir “direnişin” olmasını hissediyorum. Bu “direnişin” aşılması olmadan müzikal his ve müzikal kulağın geliştirilmesi imkansızdır”. Tabii ki, çağdaş sanat eserlerinin, bu sırada heykellerin estetik algılanması sürecinde de “iç direnişimizi” yenebilmek eski estetik değerlerin dairesinden biraz dışarıya çıkabilmek yeteneği oldukça büyük önem taşımaktadır. Mustafa Bulat eserlerinin estetik olarak algılanması profesyonel ve sanatsal bir eğitim gerektirmektedir. Nitekim, genelde çağdaş sanat eserleri, bu sırada soyut sanat prensiplerine temellenen heykeltıraşlık eserleri eski dönemlerin estetik prensiplerinden biraz daha farklı olmaya başlamaktadır. Onlar önceki tarihsel dönemlerde meydana gelmiş sanat abidelerine nazaran insanın his ve heyecanlarına daha çok hitap etmektedir. Bu bakımdan çağdaş modern akımlar, bu sırada soyut heykel sanatı bir bakıma enstrümantal müziğe (senfoni, konçerto, sonat, piyes vs.), daha doğrusu onun oluşturduğu emosyonel, duygular, heyecanlar alemine çok yaklaşıyor. Özellikle de bunu sanatçının küçük boyutlu lirik karakterli “minyatür” esrelerinde izlemek mümkündür (Örneğin, “Yansıma”, “Geçiş”, “Hesaplaşma” vs.). Sanatçı bu yapıtlarında kullandığı malzemelerin estetik özelliklerine (rengi, yumuşaklığı, sertliği, ışınları yansıtma özellikleri vs.) özelliklerine titizlikle yaklaşıyor, eserin esas ideası ve sanatsallığını yüze çıkarılmasında, onların sınırsız potansiyel-estetik imkanlara sahip olmasını çok iyi bilmektedir. Burada bu malzemelerin sentezinden de (granit, bronz, mermer, aliminyum, onix) üretkenlikle faydalanmaktadır. Sanatçının yaratıcılığında dikkat çeken bir özellik de onun daima monumentallığa (anıtsallığa) olan isteğidir. Onun esasen soyut üslupta işlenmiş eserlerinde bile bu özelliği açık bir şekilde görebiliriz. Bu eserlerde Mustafa Bulat’ın heykeltıraş için son derece önemli olan iş yapma yeteneği, daha doğrusu yontma ustalığı, özellikle kanıtlanmaktadır.. Bir sözle sanatçı malzemeyi kendi sanatsal isteğine uygun olarak kullanabilmektedir. Bunu sanatçının oyma tekniğine dayanan çalışmalarında da görmek mümkündür. Mustafa Bulat kendi sanatını geliştirerek daima mükemmelleştirmekte olan bir sanatçıdır. Bunu onun her zaman yeni yeni sanatsal-tasvir araçlarına ve konulara olan ilgisinde izlemek mümkündür. Bulat Erzurum’da Heykel sanatının kurumsallaşmasında, çağdaş heykel sanat eğitiminin verilmesinde ve bölümün meydana gelmesinde büyük rol oynamıştır. Mustafa Bulat kendi bilgi ve tecrübesini daima öğrencileri ile paylaşmaktadır. Öğrencilerinin kültür faaliyetleri ve genelde üniversitemizin kültür etkinliklerine aktif olarak katılması olgusu bunun en güzel kanıtıdır. Her sene öğrencilerimizin katılımıyla VI.sı gerçekleştirilen Palandöken “Kar Heykel Yarışması”, aynı zamanda ülkemizin ve komşu cumhuriyetlerin heykeltıraşları ile birlikte geçirdiği seminerler, uluslararası Taş-Heykel sempozyumu ile de üniversite kampüs yerleşkesin de ilk açık hava müzesinin ilk temellerinin atılmasında Mustafa Bulat’ın kişisel katkıları dikkat çekmektedir. Üniversitemizin 50. yıl kutlamaları çerçevesinde ortaya koyduğu bu 1+1 kişisel heykel sergisiyle 11-17 Haziran 2007 tarihinde düzenlenmiş olan Mustafa Bulat’ın son yıllarda meydana getirdiği eserlerinden oluşturulmuş bu sergisinde biz bir daha bu yetenekli sanatçının orijinal sanat yolu ve estetik prensipleri ile tanışmak imkanı kazanmış oluyoruz. Gelecekte de onun nice nice yaratıcılık başarılarına tanık olabileceğimize yürekten inanıyoruz.

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
YÜZLEŞME / LER
Serap BULAT Mekan ve Zaman ... Hayatı tanımlamanın uzantıları... Var- ...
ÖSS HEYECANI DORUKTA
Üniversitelerde okumak isteyen adayların katılacağı Öğrenci Seçme Sınavı ...
KIRIK NOTLAR KONUSUNDA VELİLLERE UYARI
Okulların tatil olmasına az bir zaman kala öğrenci ve velileri karne heyecanı ...
 
Erzurum Gazetesi Arşiv
KÖY MÜ, ŞEHİR Mİ? Erzurum’da dün iri bir köy manzarası ...
Erzurum Gazetesi Arşiv
ŞEHİTLERİMİZİ UĞURLADIK Şırnak'ın Güçlükonak ilçesinde kara ...
22 TEMMUZ’A DOĞRU
Halkın nabzı 1 Bu haftadan itibaren gazetemizde seçime doğru vatandaşın ...
 
MHP’li adaylar seçim startı verdiler
MHP li Milletvekili adayları, Zeki Ertugay, Ertürk Çimen, Kenan Şahin, ...
TERÖRZEDELERE FIRSAT
Terörden zarar gören vatandaşların zararlarının karşılanması amacıyla ...
YAZ TURİZMİ, KIŞ TURİZMİNİN GERİSİNDE
Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü verilerine göre beş aylık süreçte Erzurum’u ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Çözümün Tek Ayaklısı
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Aileyi Bitiriyorlar, Milleti Yok Ediyorlar
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Erzurum, Vefa ve Kemanî Haydar Telhüner.. -1
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
1 milyon Mehmet’in ardından...
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Amerika’nın Yangın İmtihanı ve Türkiye’nin Farkı
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Dadaşlar Diyarı'nın Gönül Valisine Veda
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva