YÜZLEŞME / LER
Serap BULAT
Mekan ve Zaman ... Hayatı tanımlamanın uzantıları... Var- oluşunun tanımı için kullanılan bir olgu. İnsanoğlunun geçmiş zamandaki süreçten başlayan ve geleceğe, yani uzama giden yolculuk...
İnsanlık tarihinin en somut bulgularından bir kavram. Herhangi bir zamandan başlayarak, geçmiş ve gelecek arasında hızla geçen hayatın bir noktasında gerçeklerle karşılaşılır.
İnsanoğlunun geçmiş zamanlardaki tek var- oluş tanığı olagelen sanatın içinde bu yüzleşme/lerin izlerini aramakta Mustafa Bulat, heykelleriyle...
Evrende iki ucun arasında çizildiği varsayılan uzamın soyutluğuna karşın, bir noktadaki andan, başka bir uzama uzanana kayboluştaki varlığın yüzleşmesini araştırıyor bir bakıma. Bir düşünce yaratmanın arayışları yapıta dönüşüyor.
İki kadın figürü, bir erkek figürü, yarı yontulmuş erimiş bir taş.... Mekan içinde yüzleşen iki insan ve yaşamın tekrarlanarak sürekliliğini gösteren ....
Bir figür, farklı yerlerden ayrımlı uzamlardan, biçimler... En ayırt edici olan bir karşılaşma......
Bulat için yüzleşme, mekan içinde kullanılan figürler kendine özgü biçeme dönüşerek yerleşir heykel üretme idesinin içerisine.....
İki insan olanca yalınlığın , anlatımın içinde yer alır. Hayatın geçtiği mekan ve uzam......
Tarihsel süreçte hayattan bir mekan ve bir başlangıç noktası olarak tanımlanan olgu....
Her mekanda bu yüzleşme olgusu yakalanmakta.... Bu mekanlar hayatı paylaştığımız gerçek mekanlar olmanın ötesinde bir yerdedir.... Gerçek mekanlar ve gerçek zamanlar, figürler / biçimlerle açıklanmaya çalışan simgelerdir. (İmgelerdir)
Figürler, mekanlar, uzamda ulaşılması gereken hedefler / hayatın başlangıcından sonuna kadar yaşanılan bir süreçtir. Dokusal yüzeylerin biçimsel çekici etkisi, hareketi, enerjiyi yönlendirilmesinin dışından, kapılar da simgedir Bulat’ın heykellerinde....
Mekan ve yüzleşmek... Kapının çağrıştırdığı en güçlü imge karşılaşma ve yüzleşmedir.......
Metafizik veya mistik bir karşılaşmayla simgeler Bulat yüzleşme kavramını.. Gitmeye koşut bir kavramla,... yüzleşerek mekanda iki noktaya dönüşen bir yolun başlangıcını çağrıştıran uç noktasındadır karşılaşma tutkusunun doruğu....
Tam bu anda algılanır beklemenin sızısı karşılaşmaya geçit veren bir kapı, yüzleşmeye, karşılaşmaya..... buluş/ma olacaktır.
Bulat’ın sanatında her bir obje bir imgedir. ( Simgedir. ) Mustafa Bulat’ın heykel tasarlamasının temeli düşünce yaratmaya yönelik araştırmalara dayanmaktadır. Bulat Geometrik düz kesimler formunda düzensiz kesimli yontular arasındaki, dünya pencereleri; kapıları; güneş saatleri; ki onlar taşın içindeki yaşam labirentlerine açılırlar.
Dışa dönük masif taşlar yerde, ayakta duracak şekilde yontulmuşlardır.
Durdukları yerde yeni bir perspektif yaratılarak her açı taşın içindeki yaşamı sergiler biçimde tasarlanmıştır.
Bir başka ifadeyle parlatılmış yüzeyler duvar formuna bağlanmış mermere orijinal ve ilk şekliyle sanatçı tarafından hiç dokunulmammış havası verilmiştir.
Biçemler arasında yakaladığı ilişkilerin ayrımlı çağrışımları üzerinde odaklanmayı hedefler Bulat.
Bu düşüncelerini gerçekleştirmek için mekan ve uzam içindeki konuları sorgular. Her biçim bize bildik gelen her nesne somut bir değer kazanarak yeni bir konuma dönüşür. Bu süreçte biçime yüklenen düşüncelere ( değerlere ) yönelir. Kendi kendini ifade eden nesnelere yeni kavramlar yüklemek ve yüklenmiş olduğu bu düşüncelerle farklı düşünceler yaratmaya yönelir, yapıtlarında ( heykellerinde ).
Bulat bu süreçte sentezlere girer, mekan, uzam, kavram üzerine bilinen birikimler ( Değerler ) içinde yeni düşünceler yaratmaya çabalar. Eş zamanlılık, düşünce boyutunda çok anlamlılık kazandıran tutkusu, insan ve mekan içerisinde yeni düşüncelere dönüşür. Var- oluşun itici gücü düşünce yaratma bireysel duruşla çözümlenir.
Figürler kompozisyonlara, biçemler imgelere, simgelere, heykellere dönüştürülür, Mustafa Bulat heykelleri çıkar ortaya......