Gelişen teknoloji, el dokumacılığı ile üretilen halı ve kilimcileri de vurdu. Makine dokumacılığının giderek yaygınlaştığı günümüzde, el tezgahlarında dokunan halılar da, seyirlik hale geldi. Erzurum’da uzun yıllardan beri el dokuması halı ve kilim pazarlayan Muhammet Yıldız isimli esnaf, “Teknoloji, elle dokunan halı ve kilimleri vurmakla kalmadı, bizim de elimizi kolumuzu bağladı.” dedi.
TEKNOLOJİ EL SANATLARINA DARBE VURDU
Makinelerle üretilen halı ve kilimlere göre çok daha uzun ömürlü olan el dokuması ürünlerin, artık pazarlayanın elinde kaldığını vurgulayan Muhammet Yıldız, “Teknolojinin gelişmesine bir yerde seviniyoruz, ama yazık ki teknoloji zanaatkârları da yedi bitirdi. Erzurum’da dokunan halı ve kilimler, bir zamanlar paylaşılamazdı. Fakat günümüzde artık el dokuması halıların da, kilimlerin de yüzüne bakan kalmadı.” diye konuştu. Tarihi Erzurum Kalesi’nin hemen yanı başında görücüye çıkardığı el dokuması halı ve kilimleri, her akşam yeniden dükkanına geri koyduğunu söyleyen Yıldız, vatandaşın, ekonomik olması nedeniyle makinelerle dokunan halı ve kilimlere rağbet gösterdiğini belirtti.
EL DOKUMALARININ ÖNEMİ
El dokuması halı ve kilimlerin, hem kullanılan boya, hem de iplik bakımından makine imalatına göre çok daha sağlam ve uzun ömürlü olduklarını vurgulayan Muhammet Yıldız isimli esnaf, bunu gelen her müşteriye anlatmalarına rağmen, bir türlü satış yapamadıklarını kaydetti. Özellikle Erzurum kilimlerinin, Türkiye’nin dört bir yanından ilgi gördüğünü anımsatan Muhammet Yıldız, “Teknoloji o kadar gelişti ki, artık yöresel kültürel değerler bile taklit edilebiliyor. Bu yöreye has özel desenleri bulunan Erzurum kilimleri bile, artık teknoloji sayesinde birebir taklit edilebiliyor. Bu yüzden kimsenin el dokumacılığına baktığı yok.” diye konuştu.
EL SANATLARININ YOKOLUŞUNA SEYİRCİ KALINMAMALI
Böyle giderse sektör değiştirmek zorunda kalacağına dikkati çeken Yıldız, şöyle konuştu: “Erzurum bir dönemler zanaatkârlar şehriydi. Derinin bile en güzel işlendiği şehirlerden birisi Erzurum’du. Dokumacılık ve işlemecilik gibi işlerde de Erzurum ön planda olurdu. Ama bu mesleklerin hiçbirisi kalmadı. Başka yörelerde zanaatkârlara ve onların ürünlerine bir şekilde sahip çıkıldı, ama Erzurum’da bu yönde tek bir adım dahi atılmadı.”