Son dönem senaryo çalışmalarının en sonuncusu olarak “Puşkin Erzurum’da” isimli eseri hazırlayan ünlü Yönetmen Halit Refiğ, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. En büyük arzusunun, Erzurum’da tarihi kahramanlıkları anlatan bir film yapmak olduğunu her fırsatta dile getiren Refiğ, ölümünden önce, “Puşkin Erzurum’da” adını verdiği senaryosunun, sadece kağıt üzerinde kalmayıp, hayata geçirilmesi için çağrıda bulunmuştu.
İKİ AYDIR TEDAVİ GÖRÜYORDU
Safra kesesindeki tümör nedeniyle Ağustos ayından bu yana tedavi gören Halit Refiğ, bu sabah aniden fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Refiğ, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. 75 yaşında hayata veda eden Yönetmen Halit Refiğ, sinemaya gönül verenlere büyük üzüntü yaşattı.
ERZURUM’UN FİLMİNİ ÇEKECEKTİ
Rus Şair Puşkin’in 1829 yılında yaptığı Erzurum yolculuğundan esinlenilerek hazırladığı son dönem senaryosunu geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkaran Halit Refiğ, senaryosunun giriş kısmında şunları dile getirmişti: “Dadaş Film Festivali, bende yeni bir fikir uyandırdı. Bu fikir, Erzurum’la ilgili bir film yapılması yönündeydi. Erzurum’la ilgili nasıl bir film yapılabileceği hususunda çok düşündük, çok tartıştık. Günümüzde geçen bir dram mı, folklorik bir hikaye mi? Erzurum Kongresi ya da Nene Hatun gibi tarihi bir konu mu? Sonuçta bana en cazip gelen, Puşkin’in 1829 yılındaki Erzurum yolculuğundan kaynaklanan bir senaryo yazmak oldu. Senaryoyu okuyanlar, çok yönlü tarihi ve kültürel boyutları olan böyle bir tasarının film haline getirilmesinin sıradan bir iş olmadığını göreceklerdir. Ama kim bilir, bakarsınız tasarının bütün güçlüklerine rağmen Dadaşlar diyarından hükümet ile araları iyi olan, bir veya birkaç yiğit çıkar, ‘bundan sonrasını da biz halledeceğiz’ der. Erzurum, tarihi boyunca hep mucizeler yaratmış bir şehir değil midir? Erzurumlu Cahit Gürpınar, kızı Nil Gürpınar, Ezel Erverdi ile oğlu Asım Erverdi, Türkiye’nin kültürüne bunca hizmetler verirken, Erzurum’da bu bayrağı daha da ileriye taşıyacaklar neden çıkmasın?”
HALİT REFİĞ’İN SİNEMAYA EMEKLE DOLU ONLARCA YILI…
Atıf Yılmaz'ın “Yaşamak Hakkımdır” isimli filmin asistanlığını yaparak sinema alanındaki ilk çalışmasını gerçekleştiren Halit Refiğ, 1960'ta ilk film olan “Yasak Aşk”ı çeken Refiğ, 1963'te “Şehirdeki Yabancı”, 1964'te “Gurbet Kuşları”, “Haremde Dört Kadın”, “Bir Türk'e Gönül Verdim” filmlerine imza attı ve bu filmlerle Moskova, Yeni Delhi ve Sorrento Film Festivallerinde çeşitli ödüller kazandı. Refiğ, 1964 yılında “Gurbet Kuşları” ile Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde “En İyi Yönetmen” ödülünü aldı. Halit Refiğ, 1970'li yıllarda Türk sinemasının bunalıma girmesiyle televizyon filmlerine yöneldi. 1975'te TRT Kurumu adına çektiği “Aşk-ı Memnu” ile televizyon dizilerine öncü oldu ve dikkatleri üzerine çekti. TRT'de danışman kurulunda görev alan Refiğ'in, TRT adına 1981 yılında gerçekleştirdiği Kemal Tahir'in aynı adlı romanından uyarladığı “Yorgun Savaşçı” adlı filminin yakıldığı ilan edildi. Bu film, 1993'te televizyonlarda gösterildi. Olgunluk döneminde daha çok düşünsel yanı ağır basan ürünler verdi. “Teyzem”, “Hanım”, “Karılar Koğuşu”, “İki Yabancı”, “Köpekler Adası” gibi filmleriyle yurt içinde ve dışında birçok ödül kazandı. Yurt dışındaki festivallerde filmleri için özel bölümler ayrıldı, çeşitli konferans, seminer ve benzeri toplantılara konuşmacı olarak katıldı.
YAŞAMI
Yönetmen Halit Refiğ 1934'te İzmir'de dünyaya geldi. Refiğ, ilk ve orta öğrenimini Şişli Terakki Lisesinde tamamladı, Robert Kolej Mühendislik Bölümünde okudu. Okul bittikten sonra askerliğini yedek subay olarak Kore'de yapan Refiğ, bu sırada amatörce 8mm filmler çekti. Refiğ, 1956'da, Nijat Özön ile birlikte yayınladıkları "Sinema" ve "Kim" isimli dergilerde, "Yeni Sabah" ve "Akşam" gazetelerinde sinema eleştirileri yazdı. Refiğ, Atıf Yılmaz'ın "Yaşamak Hakkımdır" isimli filmin asistanlığını yaparak sinema alanındaki ilk çalışmasını gerçekleştirdi. 1960'ta ilk film olan "Yasak Aşk"ı çeken Refiğ, 1963'te "Şehirdeki Yabancı", 1964'te "Gurbet Kuşları", "Haremde Dört Kadın", "Bir Türk'e Gönül Verdim" filmlerine imza attı ve bu filmlerle Moskova, Yeni Delhi ve Sorrento Film Festivallerinde çeşitli ödüller kazandı. Refiğ, 1964 yılında "Gurbet Kuşları" ile Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Yönetmen" ödülünü aldı.
İLK 'AŞK-I MEMNU'NUN YÖNETMENİ
Halit Refiğ, 1970'li yıllarda Türk sinemasının bunalıma girmesiyle televizyon filmlerine yöneldi. 1974'de Türkiye'de ilk defa İDGSA Film Arşivi tarafından başlatılan eğitim çalışmalarına katıldı ve Sinema Kursları'nda öğretmen olarak görev aldı. 1975'ten itibaren İDGSA Sinema-TV Enstitüsü'nde Öğretim Görevlisi olarak çalışmaya başladı. 1975'te TRT Kurumu adına çektiği "Aşk-ı Memnu" ile televizyon dizilerine öncü oldu ve dikkatleri üzerine çekti.
TRT'de danışman kurulunda görev alan Refiğ'in, TRT adına 1981 yılında gerçekleştirdiği Kemal Tahir'in aynı adlı romanından uyarladığı "Yorgun Savaşçı" adlı filminin yakıldığı ilan edildi. Bu film, 1993'te televizyonlarda gösterildi.
1976'da ABD'de Wisconsin Üniversitesi'nde, 1984 yılında Ohio Denison Üniversitesi'nde eğitim çalışmalarına katıldı. Öğrencileri ile birlikte "The Intercessors", "In the Wilderness" adlı filmleri gerçekleştirdi.
Olgunluk döneminde daha çok düşünsel yanı ağır basan ürünler verdi. "Teyzem", "Hanım", "Karılar Koğuşu", "İki Yabancı", "Köpekler Adası" gibi filmleriyle yurt içinde ve dışında birçok ödül kazandı. Yurt dışındaki festivallerde filmleri için özel bölümler ayrıldı, çeşitli konferans, seminer ve benzeri toplantılara konuşmacı olarak katıldı.
1997 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Senatosu kararı ile "Onursal Profesörlük" unvanı verilen Halit Refiğ'in 300'ü aşkın makalesinin yanı sıra araştırma yazıları ve "Ulusal Sinema Kavgası" adlı bir kitabı bulunuyor.