Cumhuriyet’in kurucusu M. Kemal Atatürk’ün, Erzurum’la ilgili olarak hep rüyalarını süsleyen iki projesinin bulunduğu öğrenildi. Milli Mücadele’yi Doğu’dan başlatarak Büyük Kongre’yi Erzurum’da toplayan ve Selanik’ten sonra ikinci vatandaşlık belgesiyle beratını yine Erzurum’dan alan Atatürk’ün, bu şehre olan bağlılığı ve yakınlığının, sonraki yıllarda da devam ettiği bildirildi.Gazi’nin rüyalarını, Erzurum’la ilgili olarak yıllar boyunca iki proje süslerken, bu projelerden ilki 1939’da, ikincisi de, 1957 yılında gerçek oldu.
M. Kemal Atatürk’ün, Doğu ile Batı arasında sosyal, ekonomik ve kültür alışverişine önemli katkı sunacağına inandığı demiryolu projesi, ölümünden bir yıl sonra gerçekleşirken, her fırsatta; “Erzurum’a mutlak surette yüksek bir eğitim kurumu kurulmalıdır” şeklinde dile getirdiği ikinci projesi de, Atatürk Üniversitesi’nin kurulmasıyla hayat buldu.
//GAZİ’NİN DEMİRYOLU PROJESİ
M. Kemal Atatürk, Milli Mücadele’yi başlattığı Erzurum’da, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atarken, Selanik’ten sonra ikinci vatandaşlık belgesi ve hemşehrilik beratını da yine Erzurum’dan aldı. Milli Meclis’e Erzurum Milletvekili olarak seçilen Gazi, Dadaşlar’ın isteği üzerine parlamenter yaşamına da Erzurum’da başlamış oldu. Erzurum’a duyduğu muhabbeti ve yakınlığı her fırsatta dile getiren Atatürk, Dadaşlar diyarı için hayallerini hep iki projeyle süsledi. Erzurum’a ulaşımı sağlayacak olan demiryolunun yapılması, Gazi’nin üzerinde ısrarla durduğu iki projeden birisi olurken, bu rüyası ölümünden ancak bir yıl sonra gerçekleşebildi. Demiryolunun Erzurum’a ulaştırılması ve trenin ilk kez Aşkale’den Erzurum’a giriş yapması 1939 yılında mümkün olabildi. Aynı zamanda Aşkale’ye ilçe hüviyeti kazandırılması da, istasyon açılışının yapıldığı döneme denk geldi.
//ERZURUM’UN EĞİTİM MERKEZİ OLMASI
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Erzurum’a mutlak surette yüksek bir eğitim kurumu kurulmalıdır” görüşüyle üzerinde ısrarla durduğu ikinci rüyası ise, 1957 yılında gerçek oldu. Atatürk’ün bu isteğinden haberdar olan Cumhurbaşkanı Celal Bayar, dönemin hükümetine verdiği talimatla, Erzurum’da Atatürk Üniversitesi’nin kurulmasını sağladı.
Rüyalarının gerçekleştiğini dünya gözüyle göremeyen Atatürk’ün, Erzurum’a verdiği önem yıllar sonra anlaşılabildi. Erzurum’un, bölgenin hem eğitim, hem de bir ticaret merkezi olması yönündeki girişimler bugün bile sürdürülürken, bulunduğu stratejik konumu itibariyle de Erzurum, “Anadolu’nun Giriş Kapısı” olarak nitelendiriliyor.
//ATATÜRK’ÜN ERZURUM SEVGİSİ
Bu arada M. Kemal Atatürk’ün, 1919 yılından sonraki döneme rastlayan bir başka Erzurum ziyaretinin de, 1924 yılına rastladığı öğrenildi. Cumhuriyet’in ilan edilişinden bir yıl sonra Sonbahar’a doğru Cumhurbaşkanı olarak yurt gezisine çıkan Gazi, bu gezisini, 1924 yılında yine Erzurum’a özel bir nedenle yarıda bıraktı. 13 Eylül 1924 yılında meydana gelen deprem nedeniyle yönünü Erzurum’a çeviren Gazi Mustafa Kemal Atatürk, eşi Latife Hanım’la birlikte Dadaşlar diyarında 10 gün geçirdi. Gazi, Milli Mücadele yıllarında kendilerinden büyük güç aldığı Erzurumluların yardımına koşarak, hemşehrilerini bir an olsun yalnız bırakmadı. 1,5 ay gibi kısa bir sürede, depremden zarar gören aileler için afet evleri yapılmasını sağlayan Atatürk, milletine bağlılığını ve Erzurum’a olan vefa borcunu böylelikle ödemiş oldu.