ETB Yönetim Kurulu Başkanı Hakkı Hınıslıoğlu, orta ve uzun vadeli olarak hayvancılığın sorunlarının çözülmesi ve istenilen seviyeye getirilmesi için yeni bir modelin uygulanması gerektiğini belirterek, "Gerek Türkiye ve gerekse Doğu Anadolu Hayvancılığının gelişmesi için "Sözleşmeli Üretim" tek çözüm yolu olarak görülmektedir. Çünkü sözleşmeli üretim bugün AB'nin bir çok ülkesinde yaygın olarak uygulanmaktadır" dedi.
SÖZLEŞMELİ ÜRETİM
Sözleşmeli üretimin gerek üretici ve gerekse sanayici açısından yadsınmayacak faydası olduğu anlatan Hınıslıoğlu, "Sözleşmeli üretimde üretici, üreteceği ürünün fiyatını önceden bilir ve pazarlamayı garanti altına alır. Sözleşmeyi yaptığı kuruluşların yapacağı ayni ve nakdi avanslarla ürününe daha iyi girdi imkanı bulur. Dolayısıyla verim yükselir, Sanayici açısından sözleşmeli Üretim yapılması halinde ise Hammaddeyi belirli ve uygun fiyattan sağlama imkanına sahip olan sanayicinin rekabet şansı artar.Kapasitesi ölçüsünde hammaddeyi istenilen zamanda temin etme garantisine sahip olur. Üretici ve sanayici açısından önemli fayda sağlayan sözleşmeli üretim özellikle hayvancılık konusunda istenilen seviyeye ulaşmaktan çok uzaktır. AB'de geniş bir uygulama alanı bulunan sözleşmeli üretim, maalesef Batı Anadolu'da şeker şirketinin pancardaki uygulaması ve bir kaç bitkisel ürün dışında Türkiye'de istenilen düzeye gelememiştir. Devletin destekleme alımlarının bir noktada sözleşmeli üretim olarak nitelendirmek de mümkündür. Ancak, devletin yaptığı bu uygulamanın Türkiye ekonomisine getirdiği yükün olumsuz boyutlarını yakın geçmiş göstermiştir. Bu noktadan hareketle, Doğu Anadolu Hayvancılığı'nın gelişmesi için önerdiğimiz "Sözleşmeli Üretim" özel sektörün koordinasyonunda gerçekleştirilecek bir "Sözleşmeli Üretim"dir" diye konuştu.
PİLOT İL ERZURUM OLMALI
Doğu Anadolu Bölgesi'nde, "Doğu Anadolu Projesi" (DAP) çerçevesinde bir paket hayvancılık projesi uygulamaya konulması gerektiğini ifade eden Hınıslıoğlu, şunları söyledi;
"Projede pilot il Erzurum seçilmeli ve uygulamaya bu ilden başlanmalıdır. Erzurum'da kurulacak organize hayvancılık bölgesi yeri ile ilgili kamulaştırma çalışmaları başlatılarak alt yapı hizmetleri bir an önce tamamlanarak faaliyete alınmalıdır. Erzurum merkez köylerinde ulaşım ve kontrolü kolay pilot köyler seçilerek buralarda kültür ırkı hayvanlar yetiştirilmeli bölgeye uyum sağlayacak olmalarına dikkat edilmelidir. Bu pilot köylerde verimi düşük olan yerli hayvan kalmamalıdır. Devlet bunları alıp yerine kültür ırkı hayvanlar vermelidir. Bu köyler koruma altına alınarak diğer hayvanların girişine ve üretim alınan hayvanların dışarı çıkartılmasına izin verilmemelidir. Veteriner ve ziraat hizmetleri bedelsiz olarak tarım il müdürlüğü tarafından yapılmalıdır. Köylüye Ziraat Fakültesinin bilimsel uygulamaları anlatılmalı ve tatbiki olarak gösterilmelidir. Devlet desteğinin sıfır faizli en az 2 yıl ödemesiz 6 yıl geri dönüşü olmalıdır. Ziraat Bankası veya herhangi bir devlet kuruluşu bu projenin
finansmanını üslenmelidir. Ancak burada önerilen finansman uygun faizlerle borçlandırarak kredilendirme şeklinde olacaktır. Devlet tarafından hibe hiç bir şekilde söz konusu değildir. Pilot İl'de bir "Anonim Şirket" kurulacak ve işletmelerin yönetimi tamamen profesyonel yöneticilerden oluşacaktır. Şirkete tüzel ve gerçek kişiler ortak olabilmelidir" dedi.
BESİCİLİKTE YOL HARİTASI
Şirket proje tutarının yüzde 30'unun öz kaynak olarak sağlaması gerektiğini ifade eden Hınıslıoğlu, şunları söyledi;"Şirket damızlık üretiminden başlamak ve daha sonraki birinci yıldan itibaren süt inekçiliği ve besi hayvancılığı projeye entegre olarak düşünmelidir. Şirket yem fabrikası, et kombinası, süt fabrikası gibi entegrasyonu tamamlayan tesislere sahip olmalı ve bölgede var olan atıl fabrikaları kiralayabilmeli veya satın alabilmelidir. Şirket üreticiye damızlık süt ineği, besi danası temin etmek durumundadır. Şirket üreticiyi yem, ilaç, veteriner hizmetleri v.b. gibi konularda ayni olarak kredilendirmekdurumundadır. Şirkete bu bölgedeki Askeri Birlikleri ve Kamu Kuruluşlarının bu ürünleri alımlarında ihalelerde öncelik tanınmalı ve ithal ürünlerin bu ünitelerce tüketilmesi önlenmelidir. Böylesine entegre bir hayvancılık projesinin "Sözleşmeli üretim" adı altında uygulamaya konulması prensip olarak kabul gördüğünden yapılacak ilk iş, pilot olarak seçilen il'de bir fizibilite hazırlanmasıdır. Proje uygulama yeri olarak Erzurum Atatürk Üniversitesi'ne ait arazi üzerindeki tesislerin tahsis yolu ile alınarak,geliştirilmesi ve yeniden yapılanması halinde projenin uygulanabilirliği kısa vadede gerçekleştirilebilir. Yapılan temas ve incelemelerde; Erzurum İl'inde bulunan üreticilerin ve sanayicilerin gerekse tüzel kişilerin böyle bir Anonim Şirket kuruluşuna çok olumlu yaklaştıkları görülmüştür. Bunlara ilaveten önerilen sözleşmeli üretim projesinin Atatürk Üniversitesi Akademisyenleri tarafından uygulanabilir olduğu belirlenmiştir. Daha da ötesi Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanlığı ile uygulamanın
fizibilite projesi yapım konusunda mutabakat sağlanmıştır"
PROJE PAKETİNE İHTİYAÇ VAR
Türkiye'de hayvancılığın bir çok sorunlarının olduğu, bu sorunların Doğu Anadolu Bölgesi'nde daha da yaygınlaştığını dile getiren Hınıslıoğlu, "Bu sorunların çözümü için, kısa vadeli ve orta-uzun vadeli bir proje paketine ihtiyaç duyulmaktadır. Doğu Anadolu Projesi uygulamaya konulmalı ve bunun bir alt projesi olarak da bir an önce "Hayvancılığı İyileştirme" projesi başlatılmalıdır. Bu doğrultuda bir pilot il seçilerek anonim şirket statüsüyle "sözleşmeli üretim" başlatılmalıdır.Bu modele en uygun
üretici kitlesi ve organizasyon potansiyeli Erzurum olarak görülmelidir" dedi.