Çanakkale Kara Savaşları'nın 100’üncü yılı 90 ülkeden devlet yöneticilerinin katılımıyla düzenlenen törenlerle anılırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terörizmin, ırkçılığın, İslamafobinin ve her türlü nefret içeren akımın çaresinin Çanakkale'de olduğunu belirterek, "Biz bu yüzyılı barış yüzyılına dönüştürmek için her türlü işbirliğine hazırız. Çanakkale'deki şu manzara bunun en büyük ispatıdır" dedi.
ŞEHİTLER ABİDESİNDEKİ TÖREN
Çanakkale Kara Savaşları'nın 100. yıl dönümü dolayısıyla Şehitler Abidesi'nde uluslararası tören düzenlendi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğindeki törene 17 devlet başkanı ve 5 başbakan olmak üzere 90 ülkeden temsilci ile Galler Prensi Charles ve oğlu katıldı.
Tören, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Prens Charles’ın Atatürk anıtına çelenk bırakmaları ile başladı. Ardından Çanakkale’de savaşmış ülkelerin temsilcileri çelenklerini sundu. Saygı duruşu ve saygı atışının ardından İstiklal Marşı eşliğinde Türk bayrağı göndere çekildi. Katılımcı ülkelerin bayrakları da açıldı. Kur’an-ı Kerim okunurken, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez şehitler için dua etti. Görmez, göçmenlerin Avrupa’da ölüme terk edilmesine temas ederek, “Fakirlerin, kimsesizlerin, mültecilerin mağdur olmadığı bir dünya için dua ediyoruz” dedi.
"NEFRET SUÇLARI HAKKINDA GÖREVİMİZİ YERİNE GETİRMELİYİZ"
İtilaf devletleri adına konuşan Prens Charles, “Burada cesurca hayatını ortaya koymuş insanları anmak güzel. Çanakkale’de savaşan bütün askerler bir çok farklı milletten askerler. 1915 yılında her iki taraf da büyük zorluklar içinde bir araya gelen insanlardan oluşan ordular, kanlı bir savaş ortaya koydular. Çok fazla yıkım gerçekleşti. 1915 yılında Mayıs ayında bir ateşkes ortaya konuldu. Her iki taraf da kayıplarını görme imkanına sahip oldu. Avustralya’dan bir süre içerisinde burada savaş alanında gezinmiş olduğunu ifade eden komutan, Türk askerinin ortaya koyduğu alicenaplığı ifade etmekte. En büyük düşmanlıklardan birisi görülmesine rağmen dostluk gerçekleşti. Büyük imparatorlukların yıkılma sürecinin gerçekleştiği bu savaşın bütün dünya düzenine etkisi oldu. Buradaki savaş, dünyanın çok uzak noktasından gelen askerlerden, Avustralya ve Yeni Zelanda için yeni kimlik ortaya çıkardı. 1. ve 2. Dünya Savaşı'nı, büyük zorluk ve katliamları, geleceğe dönük barışı inşa etme açısından anlamamız gerekmekte. Çatışma ve savaşları sona erdirmek için bunlar bize örnek. Hepimiz sorumluluk taşımaktayız. Liderler olarak özellikle hoşgörüsüzlük karşısında, nefret suçları karşısında, ön yargılar konusunda bizler görevimizi yerine getirmeliyiz. Buradaki fedakarlıkları ancak bu şekilde anlamış oluruz” dedi.
GELİBOLU CEPHESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gelibolu’un, 1. Dünya Savaşı'nın en önemli cephelerinden biri olduğunu hatırlatarak, “100 yıl önce bu cephede mukaddesatları, vatanları ve şereflerini savunan yüz binlerce askerimiz, gözlerini kırpmadan ölümün üzerine gitti. Aynı şekilde dünyanın dört yanından gelen farklı milletlerden yüz binlerce asker de karşı saflarda kendi hedef ve hayalleri için azim ve cesaretle savaştı. Hepsini de saygıyla hürmetle yad ediyorum. Çanakkale’de yaşanan savaş, sadece bizzat burada olanların değil, cephede yer almayan milletlerin de kaderini etkiledi. 1. Dünya Savaşı'nın çeşitli cephelerinde evlatlarını kaybeden ülkelerin temsilcileri aramızda. Burada bir araya gelen bütün ülkeleri, savaşın 100. yılının sona erip, barış yüzyılının başlaması çağrımızı paylaşan dostlarımız olarak görüyoruz” diye konuştu.
“DÜNYANIN BU BARIŞ MESAJINA ÇOK İHTİYACI VAR”
1. Dünya Savaşı'nın sarsıcı izlerinin hala devam ettiği günümüzde verdikleri barış mesajının çok önemli olduğuna inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
“Dünyanın bu mesaja gerçekten çok ama çok ihtiyacı var. Çanakkale Savaşları, daha yapıldığı günlerde bu mesajın özünü, ruhunu yansıtan görüntülere sahne olmuş bir mücadeledir. Bu bakımdan tüm dünyaya barış mesajı vermek için Çanakkale’nin, Gelibolu’nun çok isabetli bir yer olduğunu düşünüyorum. Bu mesajı güçlü bir şekilde dünyaya duyurmamıza katkı sağladığınız için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bugün Çanakkale’de, şehitlerimizle, temsilcilerinizle bir arada oldunuz. Onun için şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. 100 yıl önce Gelibolu’da yaşanan çarpışmalar, bu tarihi yarımadada savaşmış bütün milletlerin ortak hafızasında yerini aldı. Bizim için Çanakkale bir zafer sembolü olduğu kadar, kayıplarımızın büyüklüğü sebebiyle aynı zamanda bir hüzün ifadesidir. Bunu en iyi Çanakkale üzerine yazılmış ağıtlarımızda görmek mümkündür. Bu topraklara her milletten yüz binlerce gencin istikbali gömüldü. Hepsinin kendisine göre aynı sevdaları, aynı hayalleri, aynı ümitleri vardı. Elbette buradaki cephelerde karşılıklı olarak savaşan her genç birer askerdi. Ama daha önemlisi insandı. Nitekim onlar savaş anında bile karşılarındakini düşmandan öte insan olarak gördüler. Onların da birer anneleri, babaları olduğunu, belki yollarını gözleyen eşleri, evlatları olduğunu hatırlarından hiç çıkarmadılar. Elinde annesinin resmiyle ağır yaralı olarak yatan Fransız askerine yardım etmek için uğraşan Mehmetçiğimize, neferimize bunun sebebini sorduklarında verdiği cevap, işte tam da bunu ifade ediyordu. Askerimiz, 'Benim annem yok, belli ki onun yolunu gözleyen bir annesi var' demişti. Üstelik kendisinin de en az onunki kadar ağır bir yarası varken, bu ifadeleri kullanıyordu. Çanakkale Savaşları boyunca bunun gibi o kadar çok sahne yaşanmıştı ki gözleriniz yaşarmadan bunları okuyabilmek mümkün değil."
“YENİ SAVAŞLAR YAŞANMAMASI İÇİN ÜZERİMİZE DÜŞEN SORUMLULUĞU YERİNE GETİRMELİYİZ”
“Bu karşılıklı saygı zemininde başlayan dostluk, bizleri bugün burada bir araya getirdi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizlere düşen görev, yeni savaşların yaşanmaması için, hayatlarının baharındaki gençlerin ölmeden mezara girmemeleri için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmektir. Bu küçük yarımadada, burada yatan yüz binlerce gencin aziz hatırası önünde hepimizin adına, barışın, huzurun, refahın bütün dünyaya hakim olmasını sağlamak için çalışma kararlılığımızı bir kez daha ifade ediyorum. Çanakkale’de savaşmış olan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in güzel bir sözünü hatırlatmak istiyorum, ‘Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar, gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızda huzur içindedir. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır. Buradaki herkes bizim misafirimiz değil evladımızdır.' Şu veya bu milletin kayıplarını değil, bu topraklarda can vermiş tüm askerleri anıyoruz. Anıtlarımız bu topraklarda kaybedilen 500 bine yakın gencin tamamının sembolüdür. Ağıtlarımız, türkülerimiz, kendi evlatlarımızla birlikte sizlerin de kayıplarının acılarını yüreklere işliyor. Yeni nesillere düşen görev, Çanakkale’de kanla, canla, azimle, cesaretle taşa, toprağa, denize kazınan dostluk mesajına sahip çıkmaktır” ifadelerini kullandı.
“ORTAK ACILARI DÜŞMANLIĞIN DEĞİL, DOSTLUĞUN ARACI HALİNE DÖNÜŞTÜRMELİYİZ”
Çeşitli ülkelerden gençlerin burada yatan atalarını yad etmek için Çanakkale’ye gelmelerini, bu mesaja sahip çıkılmasının işareti olarak değerlendiren Erdoğan, ”Anzaklardan şu ana kadar şafak ayinine 10 bini aşkın insan katılacak. Bizim gençlerimizden ise yine aynı şekilde sabah namazını müteakip 35 bin genç katılacak. İşte bu artık bir şeyi ifade ediyor. Bunu barışa döndürmek, bu mesajı tüm dünyaya vermek için bir bütünleşme olarak görüyorum. Ortak acıları, yeni düşmanlıklar üretme değil, dostluğun, sevginin, barışın aracı haline dönüştürme konusunda Çanakkale’nin dünyaya, bütün toplumlara örnek olmasını temenni ediyorum. Küresel istikrar ve refah için buradaki hoşgörü ve dostluk ikliminin bütün uluslararası kuruluşlar, ülkeler, toplumlar tarafından desteklenmesi gerekiyor. Terörizmin, ırkçılığın, İslamafobinin, her türlü nefret içeren akımın çaresi işte buradadır. Biz bu yüzyılı barış yüzyılına dönüştürmek için her türlü iş birliğine hazırız. Çanakkale’deki şu manzara bunun en büyük ispatıdır. Çanakkale’de savaşmış her milletten kahramanların aziz hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum. Ülkelerini temsil eden misafirlerimizin her birini, bu topraklarda can vermiş Mehmetçiklerin evlatları olarak saygıyla selamlıyorum. Çanakkale’de bizimle birlikte olduğunuz için teşekkür ediyorum. Çanakkale’de bizleri unutmadınız, yalnız koymadınız, bundan dolayı tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Ülkelerinize ve oradaki halkınıza Türkiye’nin, Türk milletinin selamlarını iletmenizi özellikle sizlerden rica ediyorum” diyerek sözlerin tamamladı.
Konuşmanın ardından, çocuk korosu ve Mehter takımının gösterisi izlendi. Onur kıtası, dost ülkeler askeri birlikleri, Türkiye Muharip Gaziler Derneği üyeleri ve izcilerin iştirakiyle yapılan resmi geçidin ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Prens Charles tarafından şehitlik defteri imzalandı. Mehmetçik Anıtı'ndaki şehitlikte Kur'an okunması ve çiçek bırakılmasının ardından savaş gemileri boğazdan geçti. Bu esnada Türk Yıldızları akrobasi gösterisi sundu. Konuk ülke temsilcileri ve davetliler, Türk Yıldızları'nın nefes kesen gösterisini ilgiyle izledi. Tören, bu gösterinin ardından sonra erdi. Çanakkale Savaşları'nın 100’üncü yılı dolayısıyla ikinci tören, Prens Charles ev sahipliğinde İngiliz (Helles) anıtında yapılacak.