ERZURUM (İHA) - Demokratik Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, yolsuzluğun Türkiye'nin en önemli ikinci sorunu olduğunu belirterek, "Yolsuzlukla Mücadele Yüksek Kurulu' oluşturulmalı, Kurul 3 ayda bir kez toplanarak ülkedeki yolsuzlukları ve yolsuzlukla mücadeleyi değerlendirmelidir" dedi.
//DES RAPORU
DES Stratejik Araştırmalar Merkezi (DESAM) ve Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) tarafından bin 49 kişi üzerinden yapılan 'Yolsuzlukla Mücadele Eylem Planı' raporu açıkladı. Araştırma Raporu'nun öncelikle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere siyasi partilerin genel başkanlarına gönderildiğini ifade eden Avcı, rapora göre yolsuzluğun yüzde 79 oranıyla Türkiye'nin en önemli ikinci sorunu olduğunu söyledi. Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan Avcı, yasal otoriteye karşı duyulan saygı ve itimadın
her geçen gün azalmasının asıl nedeninin yolsuzluklar ve yolsuzluk kaynaklı toplumsal zaaflar olduğunu, yolsuzluklar nedeniyle siyasi otorite halkın desteğinden yoksun kaldığını ve iktidar ile halk arasında kopukluklar başladığını savundu.
//HAYATA GEÇİRİLMESİ GEREKEN İLKELER
Hükümetin kamu sektöründe yolsuzluk, saydamlık ve hesap verebilirlik ilkelerini ivedilikle hayata geçirmesi gerektiğini kaydeden Avcı, "Türkiye'de acilen Kamu Hizmetleri Reformu, Yargı Reformu, Vergi Politikası ve İdari Reformlar yapılmalıdır. Kamu yöneticileri başta olmak üzere tüm kamu çalışanlarına etik konular ve etik eğitimi verilmelidir. Yatırımlar, vergiler ve diğer mali konular halkın anlayabileceği basitlikle, kavranılabilir olmalıdır. Yolsuzluğu önleyici kanunlar sadece yapılmamalı, uygulanmalıdır. Bir hükümet politikası ve programı dahilinde yolsuzluk konularında toplumsal farkındalık ve seferberlik bilinci oluşturulmalıdır. Yolsuzlukla mücadelede, kolluk kuvvetlerine olduğu kadar, sivil toplum kurumu/kuruluşu temsilcilerine de, özel sektör ve donanımlı sivil vatandaşlara da eğitim verilmelidir" dedi.
//YOLSUZLUK KÜLTÜRÜ YOK EDİLMELİ
Yolsuzluk kültürünün yağmacı, oportünist, yiyici gibi adlarla toplum tarafından tanımlandığını ve her geçen gün bu sıfatların kanıksanmaya başlandığını belirten Avcı, "Yolsuzlukların önlenmesi için hükümet tarafından atılan adımların daha hızlı ve büyük adımlar şeklinde olmalıdır. Aksi takdirde her geçen gün yaygınlaşan ve derinleşen yolsuzluk kültürü nedeniyle çalışma hayatına yeni giren gençler dahi 'süt dişleri çıkmadan takma dişle ısırmaya başlama', 'kendi mafyasını kurma', 'derin pazarlıklara
girme', 'herkesi haraca bağlama', gibi ortak bir ağız ve jargon oluşturmaktadır. 2011 yılında yapılacak genel seçimlerde, işlenecek ana tema belli ki 'yolsuzluklar ve yolsuzlukla mücadele' olacak ve ya kesinlikle olmalıdır" dedi.
//YOLSUZLUKLA MÜCADELE EYLEM PLANI
Avcı, tüm siyasi partilerin ' Yolsuzlukla Mücadele Eylem Paketi' hazırlayarak seçmenin karşısına çıkması gerektiğini aksi takdirde ülkenin en önemli sorununa bigane kalmış bir parti durumuna düşeceğini ifade etti. Hükümetin yolsuzlukla mücadele alanında yapılanları bir beyaz kitapta toplayarak halka dağıtması gerektiğini kaydeden Avcı, "Tüm siyasi partiler el ele vererek milletvekilli dokunulmazlığı başta olmak üzere tüm dokunulmazlıkları sınırlayan bir Anayasa ve yasa değişikliği yasanın çıktığı tarihten sonra oluşacak yeni dosyalar için geçerli olacak şekilde düzenlenmelidir. Tüm siyasi parti ve belediye başkanlarına 'Yolsuzlukla Mücadele Andı' adı altında bir belge imzalatmalı. Antta başkanlar yolsuzlukla mücadeleye geçit vermeyeceklerini beyan etmelidirler. Bunun seçmen ve halk üzerinde olumlu psikolojik etkileri olacaktır. Tüm siyasi parti Genel Merkezi ve İl başkanlıklarında gönüllülerin çalışacağı bir yolsuzlukla mücadele masası kurulmalıdır" dedi.
//YOLSUZLUKLA MÜCADELE YÜKSEK KORULU OLUŞTURULSUN ÖNERİSİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında bir 'Yolsuzlukla Mücadele Yüksek Kurulu' kurulması ve kurulun 3 ayda bir kez toplanarak ülkedeki yolsuzlukları ve yolsuzlukla mücadeleyi değerlendirmesi gerektiğini belirten Avcı, "Belediyelerde yapılan 10 bin TL üzerindeki alım, satım ve ihaleler ile imar değişiklikleri belediyelerin WEB sitelerinden halka duyurulması için bir genelge yayınlanmalıdır. Her siyasi parti yolsuzlukla mücadele de temayüz etmiş bir kahraman oluşturulmalıdır. Başbakan başta olmak
üzere her siyasi parti genel başkan danışmanlarından birisi yolsuzlukla mücadele için görevlendirilmelidir. Yurt dışında firarda olan yolsuzluk yapmış tüm şahıslar, Türkiye'ye getirilerek yüce yargıya teslim edilmelidir. Her bakan bakanlığındaki yolsuzlukla mücadele konularında yapılanları televizyon ekranlarından ayda bir kez olsun kamuoyuyla paylaşmalıdır. Adı yolsuzluklara karışmış veya şaibelerle anılan belediye başkanları varsa tekrar aday yapılmayacağı konusunda siyasi parti genel başkanlarının
teminatı ve güvencesini taşıyan imzalı bir deklarasyon gazete ilanlarıyla kamuoyuna duyurulmalıdır" dedi.
//RAPORUN SONUÇ BÖLÜMÜ
Hazırlanan raporda öne çıkan sonuçlar ise şöyle: "Alan araştırmasında vatandaş yolsuzluğun vergi düzenini yüzde 44 oranında, sosyal ve ahlaki yapısını yüzde 56 oranında, hukuk ve asayiş düzeni doğrudan veya dolaylı olarak yüzde 61 oranında olumsuz yönde etkiledi. Vatandaşın yüzde 81'ine göre yolsuzlukların yaygılaşması, serbest pazar ekonomisinin Türkiye'ye hakim olmasıyla başladı. Vatandaşın yüzde 49'una göre Türkiye'de zengin olmak için yolsuzluk yapılması gerekiyor. Vatandaşa göre yolsuzlukların yüzde 72'si belediyelerde gerçekleşiyor. Yolsuzluğun; Türkiye' de bürokrasiyi ve siyaseti çürüttüğü yüzde 90, enflasyonu körüklediği yüzde 39, ekonomiye zarar verdiği yüzde 45, haksız rekabet yarattığı yüzde 77, devlete ve halka zarar verdiğini yüzde 67 oranında ifade eden vatandaşa göre Yolsuzluk Türkiye'nin en önemli 2. sorunu ve herkes tarafından bilinen bir gerçeği olarak ifade ediliyor. Tüm bireylerin hukuk önünde eşitliği ilkesini ortadan kaldıran ana nedenin yüzde 71 ile yolsuzluklar olduğunu kaydeden vatandaşımıza göre yolsuzluklar nedeniyle kamu makamı, bürokrasi, nüfuz ve mevki sahibi insanların yüzde 55' i yolsuzluk yapıyor ve şahsi çıkar sağlıyor."