ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Kafkas Üniversitesi öğrencilerinden İsrail’e tepki
Kafkas Üniversitesi öğrencilerinden İsrail’e tepki
Emniyet öğrencileri bilgilendirdi
Emniyet öğrencileri bilgilendirdi
Bingöl’den Gazze’ye un yardımı
Bingöl’den Gazze’ye un yardımı
BEÜ öğrencilerinden, Filistin için oturma eylemi
BEÜ öğrencilerinden, Filistin için oturma eylemi
ATAUNİ’de Eğitimde Kalite gündemi
ATAUNİ’de Eğitimde Kalite gündemi
HABERLER>TÜRKİYE
10 Ocak 2015 Cumartesi - 02:36

“Bu saldırı İslam’a yapılmış bir saldırıdır…”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, dün Paris merkezli yayın yapan Charlie Hebdo Dergisine yapılan menfur saldırıya ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.

“Bu saldırı İslam’a yapılmış bir saldırıdır…”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, dün Paris merkezli yayın yapan Charlie Hebdo Dergisine yapılan menfur saldırıya ilişkin bir basın toplantısı düzenledi.

Meydana gelen menfur saldırıyı şiddetle kınadığını belirten Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Paris'teki saldırıya dair, "Bu saldırı, İslam'ın ve bu yüce dine mensup Müslümanların kendisine doğrudan yapılmış bir saldırıdır. Hiç kimse ve hiçbir Müslüman Hz. Peygambere karşı yapılan saygısız ve seviyesiz düşüncelere karşı onun asla tasvip etmeyeceği çirkin yöntemlerle karşılık veremez" dedi.

Saldırının İslamofobik eylemlerin arttığı bir dönemde yapılmasını manidar karşılayan Başkan Görmez, yaptığı açıklamada şunları söyledi;

“BU SALDIRI, BÜTÜN İNSANLIĞA KARŞI YAPILMIŞ BİR SALDIRIDIR…”

Bu saldırı, sadece bir dergi çalışanlarına karşı, ya da sadece Fransa’ya, Avrupa’ya, batıya karşı işlenmiş bir saldırı değildir; aslında bu saldırı bir dine inansın ya da inanmasın, inanıyorsa dini ne olursa olsun, dünyanın barışa değer veren bütün insanlarına karşı yapılmış bir saldırıdır. Bu insanlardan biri olarak, barışı aslî değer olarak yücelten bir dinin mensubu bir Müslüman olarak ve Türkiye’de din hizmetlerinden sorumlu Diyanet İşleri Başkanı olarak derin bir üzüntü içinde olduğumu ifade etmek isterim. Her şeyden önce bu saldırıyı şiddetle kınıyor, başta Fransız halkı olmak üzere tüm insanlık ailesinin acısını paylaşıyorum.

“SİVİL İNSANLARI KATLETMEKTEN VE İNSANLARIN YÜREĞİNE KORKU SALMAKTAN MEDET UMANLARIN BAŞARI ELDE ETMELERİ MÜMKÜN DEĞİLDİR…”

Bizler Allah’ın barış mesajına, bu çağrıyı insanlığa ulaştıran rehberler olarak bütün peygamberlere, Hz. Musa’ya, Hz. İsa’ya ve Hz. Muhammed’e inanan insanlarız. Bu insanlık dışı saldırıyı gerçekleştirenlerin, onları yönlendirenlerin ve herkesin göreceği kadar açık bir biçimde onları maşa olarak kullananların ne Allah’a saygısı, ne herhangi bir topluluğa bağlılığı ve ne de her hangi bir dine mensubiyeti olabilir. Ne Irak’ta, ne Suriye’de ve ne de şimdi Fransa’da, çatışmayı körüklemekten, sivil insanları katletmekten ve insanların yüreğine korku salmaktan medet umanların başarı elde etmeleri mümkün değildir.

“BÜTÜN İNSANLIK VAHŞETE, DEHŞETE, ŞİDDETE VE ÖLÜME SEBEP OLACAK HER TÜRLÜ EYLEMİ LANETLEMELİDİR…”

Müslümanlar olarak terör ve şiddete dayalı hiçbir eylemi tasvip etmemiz mümkün değildir. Hiçbir din, inanç ve düşünce sistemi her ne suretle olursa olsun insanları öldürmeyi hedefleyemez. Aksine başta İslam olmak üzere bütün dinler insana hayat vermeyi hedefler. Bütün insanlık vahşete, dehşete, şiddete ve ölüme sebep olacak her türlü eylemi lanetlemelidir.  Şiddet ve terör kimden, nerden ve ne amaçla gelirse gelsin, nereye ve kime yapılırsa yapılsın hiçbir neden ve gerekçe gösterilmeden insanlık suçu olarak kabul edilmelidir.

“BU SALDIRI İSLAM’IN VE BU YÜCE DİNE MENSUP MÜSLÜMANLARIN KENDİSİNE DOĞRUDAN YAPILMIŞ BİR SALDIRIDIR…”

İslam peygamberinin adının kullanılarak, bir intikam duygusuyla yapıldığı söylenen bu katliam, rahmet ve barış elçisi Hz. Muhammed’in bütün insanlığa kazandırdığı yüce değerleri yok etmeye yönelik açık bir saldırıdır. Başka bir ifadeyle aynı zamanda bu saldırı İslam’ın ve bu yüce dine mensup Müslümanların kendisine doğrudan yapılmış bir saldırıdır. Hiç kimse ve hiçbir Müslüman Hz. Peygambere karşı yapılan saygısız ve seviyesiz düşüncelere karşı onun asla tasvip etmeyeceği çirkin yöntemlerle karşılık veremez. Hz. Peygamberi kendisine rehber edinenler ancak ve ancak onun Taif’te kendisine fiilî tacizde ve saldırıda bulunanlara karşı gösterdiği tavrı örnek alırlar.

“İSLAM HAKKINDA DÜNYA ÇAPINDA OLUŞTURULMAK İSTENEN OLUMSUZ ALGI; DİNLER VE MEDENİYETLER ARASI ÇATIŞMALARIN OLUŞMASINA YÖNELİK BİR ÇABADIR…”

Üzülerek belirtmek isterim ki, gerek İslam dünyasında yaşananlar gerekse bu yaşananları sebep göstermek suretiyle İslam hakkında dünya çapında oluşturulmak istenen olumsuz algı; dinler ve medeniyetler arası çatışmaların oluşmasına yönelik bir çabadır. Dünyanın esenliği ve güvenliği hiçbir din, ırk, toplum ve ülke halklarının proveke edilmesiyle tesis edilemez. Şiddetin, baskının ve zorbalığın başkaca şiddetleri ve ölümleri doğurduğu yüzyılımızın yaşadığı en acı tecrübelerden anlaşılmaktadır. Bu ve benzeri hadiselerden hareketle, ifade ve inanç özgürlüğü üzerinde yapılacak her türlü baskı ve bunlar bahane edilerek Müslüman kimliğini yok sayma düşüncesi toplumların güvenliğini tesis edemez.

“ALGI MÜHENDİSLERİ, KATİLLERE DİNİMİZİN SİMGELERİNİ TELAFFUZ ETTİREREK AKILLA ALAY EDİYORLAR…”

İslami simgelerin açık ve aleni bir şekilde bu eylemi gerçekleştirenler tarafından kullanılması, bir algı manipülasyonudur. Algı mühendisleri, katillere dinimizin simgelerini telaffuz ettirerek akılla alay ediyorlar. Sadece Müslümanların değil, esasen batı kamuoylarının aklı ile de alay ediyorlar. Bu eylem de diğer terör eylemlerinde olduğu gibi Müslümanların en temel kavramlarını zabtetme, çarpıtma ve dönüştürme amacı taşıyor.

“İSLAM’IN KAVRAMLARI ÜRETİLMEK İSTENEN ALGIYA UYGUN BİR ŞEKİLDE MANİPÜLE EDİLİYOR…”

İslam’ın olmazsa olmaz kavramları ele geçiriliyor, rehin alınıyor ve üretilmek istenen algıya uygun bir şekilde manipüle ediliyor. Hayatımızın acı tatlı bütün anlarında temel vazgeçilmezlerimiz arasında yer alan ‘tekbir’ gibi müstesna bir kavram niyetlerini meçhul grupları tarafından çarpıtılıyor, İslam, iman ve irfanında hiçbir şekilde karşılığı olmayan karanlık hedefler için alet ediliyor. Bu elîm olay nedeniyle batı kamuoyunda oluşan teessür ve infiali anlıyor ve bu teessür ve infiali biz de paylaşıyoruz. Ancak dikkat çekmek isterim ki, bu teessür ve infial, gerek Müslüman halklara ve gerekse batıda yaşayan göçmen ve mühtedi Müslümanlara yönelik bir nefret söylemi içinde Müslümanları topyekun mahkum etmek amacıyla yönlendirilebilir. Bu eylemleri gerçekleştirenler tarafından İslamî simgelerin açık ve aleni bir şekilde kullanılmasını ve hatta çalınmasını kabul etmek mümkün değildir.

“İSLAMAFOBİNİN NEFRETE VE DÜŞMANLIĞA DÖNÜŞEREK YAYGINLIK KAZANDIĞI BUGÜNLERDE BÖYLE BİR EYLEMİN GERÇEKLEŞMİŞ OLMASI MANİDARDIR…”

Bu eylemi İslam’la ilişkilendirmeye yönelik yapılan her açıklama, en az bu eylem kadar tahrip edici ve olumsuz sonuçlar doğrucu niteliktedir. PEGİDA örneğinde olduğu gibi İslamafobinin nefrete ve düşmanlığa dönüşerek yaygınlık kazandığı bugünlerde böyle bir eylemin gerçekleşmiş olması manidardır. Bu algı mühendisliğinin tuzağına karşı, hem batıda yaşayan Müslüman kardeşlerimizi hem de insaf ve iz’an sahibi bütün batılı halkları duyarlı olmaya davet ediyorum.

“TERÖRDEN KAYNAKLANAN HER ÖLÜM, HAKKA, HUKUKA, ADALETE VE BARIŞA OLAN İHTİYACI HER GEÇEN GÜN DAHA DA ARTIRMAKTADIR…”

Başta İslam coğrafyasında her gün yaşanan yüzlerce ölümler olmak üzere bütün dünyada terörden kaynaklanan her ölüm; hakka, hukuka, adalete ve barışa olan ihtiyacı her geçen gün daha da artırmaktadır. Bugün insanlığın hukuk, adalet ve barış özleminin gerçekleşmesi için aydınların, bilim adamlarının, siyasetçilerin, din adamlarının ve uluslararası tüm kuruluşların ortak bir vicdanı harekete geçirerek sağduyulu bir şekilde ellerinden gelen bütün gayreti ortaya koyması insanlık sınavını geçmek adına yüce bir sorumluluktur.

“İnsanlığın her türlü cinnet halinden, nefretten, vahşetten ve şiddetten uzaklaşarak akl-ı selim ile hareket etmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.”

Yaşadığımız bu zor günlerde insanlığın her türlü cinnet halinden,  nefretten,  vahşetten ve şiddetten uzaklaşarak akl-ı selim ile hareket etmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyor, başta Fransız halkı olmak üzere tüm insanlık ailesinin acısını derinden paylaştığımı ifade etmek isterim.

 
Doğu’da beyaz kabus..
 
‘Allah yeni Türkiye’nin yolunu açık etsin’
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
‘Ekiplerimiz gece-gündüz çalışıyor’
Bakan Elvan, ‘Erzurum-Çat ve Bayburt-Aşkale yollarımız kapalı. Bu yollarda ...
‘Sizler bizim evlatlarımız gibisiniz’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AFAD tarafından Türkiye’deki kamplarda ...
‘Erkeğin keli kadını, kadının keli çocuğu döver’
Başbakan Davutoğlu, "Herhalükarda kadınlarımıza dönük şiddet konusunda ...
 
Cumhurbaşkanı’ndan tarihi öneri
Erdoğan, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Esenboğa Kampüsü’nün temel atma ...
‘Devletimizle halkımız destan yazıyor’
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Sınır boylarındaki vilayetlerimizde devletimizle ...
‘Millet kararını sandıkta verdi’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet karını da sandıkta vermiştir. Asıl önemlisi ...
 
‘Davamızın tek hedefi adalettir’
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Allah şahit ki AK ...
Kilis’te Asımın Nesli Asrın Yürüyüşündeydi
Kilis Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafından vatanı uğruna ...
Karadeniz’den Sarıkamış’a şühedaya saygı
Türkiye’nin 81 ilinde Sarıkamış şehitlerini anmak için düzenlenen yürüyüş Trabzon’da da yapıldı.
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Bir başarı Hikayesi: ‘Erzurumspor’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva