ERZURUM
Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü (DATAE) tarafından yapılan çalışmalar kapsamında yeni iki buğday, bir de arpa çeşidi geliştirildi.Hastalığa, soğuğa ve kurağa dayanıklı buğday çeşitleri sayesinde bölgede dekara başına 450 kilogram ürün elde edilebilecek.
Yeni tescillenen arpa sayesinde de Doğu Anadolu Bölgesi'nde ilk kez güzlük olarak arpa ekimi yapılabilecek.DATAE Müdürü Şerafettin Çakal, yaptığı açıklamada, enstitünün 40 yıldır bu bölgeye uygun, verimi yüksek, hastalığa, soğuğa, kurağa dayanıklı tarımsal ürün çeşidi geliştirdiğini anımsatarak, tarım sektörünün diğer sektörlerden farklı olduğuna dikkati çekti.
Bazı sektörlerde bilgi ve teknolojiyi transfer etmenin kolay olmasına rağmen, tarımda teknolojiyi transfer etmenin zor olduğunu dile getiren Çakal, tarımın iklim, rakım, toprak gibi birçok değişkeni olduğu için özellikle bunların transferinde adaptasyonun önemli olduğunu vurguladı.
ADAPTASYON ÇALIŞMASI
Adaptasyon çalışmalarının ardından ürünlerin ıslahının yapılması gerektiğini ifade eden Çakal, şunları kaydetti: "Bakanlığımız, Doğu Anadolu Bölgesi'nde çiftçilerimizin birim alanında daha fazla ürün elde edebilmeleri için özellikle sertifikalı tahıllar olan buğday, arpa, yem bitkileri olan yonca, korunga, fiğ, üçgül, baklagillerde nohut, mercimek ve bunlara ilaveten patates, ayçiçeğini teşvik etmekte. Bölgemizdeki 15 ilde verimi yüksek, soğuğa, kurağa dayanıklı çeşit geliştirme görevi kurumumuza verildi. Bu kapsamda kurumumuz bugüne kadar yapmış olduğu çalışmalarda 31 tane çeşit geliştirdi. Bu çeşitler bölgede gerçekten diğer çeşitlere nazaran iki kat daha fazla verim sağlayan çeşitlerdir."
DATAE’NİN ÜRETİM ANLAYIŞI
Sertifikalı tohumların, soğuğa, kuraklığa dayanıklı, verimli olması konusunda da garantili olduğunun altını çizen Çakal, geliştirdikleri sertifikalı tohumların, yerel popülasyondan, yerel tohumlardan en az iki kat daha fazla verim sağlandığını söyledi.
Sadece Doğu Anadolu Bölgesi'ne özgü bugüne kadar 10 çeşit buğday geliştirdiklerini hatırlatan Çakal, şöyle konuştu: "Her çeşidin farklılıkları var. Örneğin, beyaz olan, esmer olan var. Başakları farklı olan var. Kılçıklı olan, kılçıksız olan var. Mesela, domuz zararı olan yerlerde kılçıksız tercih edilmez. Domuz zararı olan yerlerde çiftçilerimiz ürünlerini domuzun zararından korumak için kılçıklı buğday ekiyor. Beyaz, esmer una göre de farklı çeşit tercih edilir. Protein oranı, su kaldırma oranı gibi farklılıkları var. Tüketici hangisini isterse onu rahatlıkla kullanabiliyor. Bunların bir kısmı kurak şartlarda, bir kısmı ise sulu şartlarda yetiştirilir. Sulu alanlar, kurak alanlar için tercih edilen sertifikalı buğday çeşitlerimiz var."
"BU YIL ÜÇ ÜRÜNÜ TESCİLLENDİRDİK"
Tarımsal Araştırma Enstitüsü olarak bu yıl üç yeni çeşit geliştirdiklerini vurgulayan Çakal, "Bu yıl iki buğday, bir de arpa çeşidi geliştirdik. Tescil ettirdiğimiz arpaya 'Olgun', buğdaylara ise 'Ümran Hanım' ile 'Ayyıldız' adını verdik. Islah çalışmalarımız böyle devam edecek 'Ümran Hanım' ve 'Olgun' çeşitlerimize ıslahçısının ismi verildi. Bu çeşitler binlerce buğday üzerinden seçilerek geliyor" şeklinde konuştu.
YENİ ÜRÜN ÇEŞİTLERİ
"Ümran Hanım" buğday çeşidinin Kıraç alanlarda yetiştiğini ifade eden Çakal, şunları kaydetti:
"Ümran Hanım ile Ayyıldız adını verdiğimiz buğdaylardan dekara başına 450'şer kilogram, 'Olgun' adını verdiğimiz ve güzlük olarak ilk kez ekilebilecek arpadan da 250 kilogram ürün alınabilecek. Güzlük olarak arpa yetişmeyen bölgelerde Ümran Hanım'ı öneriyoruz. Bu çeşidi hem insan gıdası, hem de hayvan yemi olarak kullanabiliyorlar. Bu çeşit, özellikle marjinal alanların değerlendirilmesinde kullanılabiliyor. Arpa ve buğdaydan melezleme yöntemiyle elde edildi. Ayyıldız çeşidimiz de kıraçta yetişen bir tür. Bu da dekara başına 450 kilogram ürün veriyor. Bölgeye, uygun, hastalığa, kurağa, soğuğa dayanıklı bir tür."
Geliştirdikleri arpa çeşidi sayesinde artık soğuk havada da arpa üretimi yapılabileceğini ifade eden Çakal, "Bu bölgede güzlük olarak arpa üretimi yapılmıyordu. Bu anlamda enstitümüz bir çalışma sonucunda arkadaşlarımız bir arpa çeşidi geliştirdiler. Bu çeşit soğuğa dayanıklı. Yani daha önce güzlük yetişmeyen arpa, bu çeşit sayesinde güzlük yetişebilecek. Bugüne kadar yoktu, güzlük ekilemiyordu. Çünkü doludan etkileniyordu ve yetişmiyordu. Ancak, bu yıl geliştirdiğimiz arpa türü sayesinde, artık soğuk bölgelerde de ilk kez güzlük arpa üretimi yapılabilecek. Doğu Anadolu Bölgesi'nde bu bir ilk olacak" diye konuştu.Çakal, yeni tescil ettirdikleri ve soğuk havada da yetişebilen arpa tohumuyla dekara başına 250 kilogram üretim elde edilebileceğini ifade etti.
KÜRESEL ISINMAYA KARŞI ÜRETİM TEDBİRİ
Geliştirilen çeşitlerin iklim koşulları gözönünde bulundurularak geliştirildiğinin altını çizen Çakal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Küresel ısınma olursa, kurağa dayanıklı ürünler geliştiriyoruz. Verimi orta olabilir ama kurağa dayanıklıdır. O zaman o çeşidi tercih edersiniz. Çünkü küresel ısınma olursa, sıcak var, su problemi vardır. Bu durumda Kıraç şartlara dayanıklı çeşit geliştiriyoruz. Islahın yönünü o yöne doğru çeviriyoruz. Eğer soğuk olursa da soğuğa dayanıklı çeşit geliştiriyoruz. İklime, yağışa ve dünyanın gidişine göre ıslahımıza yön veriyoruz. Mesela, Doğu Anadolu Bölgesi Türkiye'deki en soğuk bölgenin başında geliyor. Bizim burada öne çıkan tohumların soğuğa dayanıklı olmasıdır. Biz de bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz."