Hayalinde tasarladığı resmi sol ayağıyla kağıdın üzerine yapan Arslan'ın yeteneği, ailesi tarafından o zaman keşfedildi. Yeteneklerinin körelmemesi ve hayata tutunması için ailesinin kömürlükten çevirdiği atölyesinde, hayalindeki dünyayı sol ayağı ile tuvale aktaran Yusuf Arslan, 11 yılda bin 500'ün üzerinde yağlı boya çalışması yaptı.
Yusuf Arslan, Erzurum'da açtığı 4'üncü kişisel sergisinin ardından, Bodrum'da açmayı hedeflediği '5. Sol Ayağım' sergisi için çalışmalarını sürdürüyor. Resimlerine, Türkiye'de yaşanan olayları ve gelecek üzerine düşüncelerini yansıtan Arslan, yaptığı açıklamada, engelli olmanın bir şeyleri başarmak için engel teşkil etmediğini, azmin her şeyi başarabileceğini söyledi.
//İLK RESİM
Hayatında ilk resmini kız kardeşinin evde unuttuğu kalemiyle, bir kağıt üzerine yaptığını anlatan Arslan, şunları kaydetti: 'O günlerde evde çok sıkılıyordum. Hiç bir şey yapamıyordum. O gün yine evde oturuyordum. Kardeşimin unuttuğu kalemi aldım ve kağıt üzerine bir masa, masanın üzerine vazo ve içine de çiçek yaptık. Babam gördü ve çok şaşırdı. 'Yusuf gerçekten bunu sen mi yaptın?' dedi. O zaman ailem, benim resim yapma yeteneğimi gördü. Evin kömürlüğünü atölye yaptık. O günden beri yağlı boya çalışması yapıyorum.'
//DÜNYADA DENGEYİ SAĞLAMAK İÇİN EN ÇOK YEŞİL BOYA KULLANIYOR-
Resim yapmanın kendisi için hayat anlamına geldiğini ifade eden Arslan, bazen bir mimar, bazen bir psikolog gözüyle bakarak resim yaptığını söyledi. Tablolarında genelde yeşil renk kullandığını anlatan Arslan, konuşmasını söyle sürdürdü:
'Çünkü yeşil renk, evrensel bir renktir ve dengeyi simgeler. Dünyada denge olsun, düzen olsun, yoksul fakir kalmasın, birbirimize destek çıkalım diye tablolarımda yeşil rengi çok kullanıyorum. Ama ne yazık ki, dünyada kimse kimseye destek çıkmıyor. Hep dengesizlikler var. Zaten dünyamız çok kirli bir yumak haline geldi ve öyle de gidiyor. Ama biliyorum ki Allah çok merhametlidir.'
Sanatıyla pazarlık yapıldığını ve bu durumun kendisini çok üzdüğünü de dile getiren Arslan, '4'üncü sergimi ziyaret eden bir adam, bana tablomu almak için 'gel pazarlık yapalım' dedi. Ben de 'burası sanki bakkal' dedim. En çok zoruma giden sanatımla pazarlık yapmaları. Sanata değer vermiyorlar. Ben Avrupa'da otursaydım çok daha başarılı olurdum' şeklinde konuştu.
Para kazanmak için değil, sanat için resim yaptığını da vurgulayan Arslan, gelecek kuşaklara, arkasında güzel eserler bırakabilmek için resim yaptığını söyledi.
//BAŞBAKAN ERDOĞAN'A MEKTUP-
Arslan, 4'üncü kişisel sergisini AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in de ziyaret ettiğini, bu sırada kendisine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a iletilmek üzere bir mektup verdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
'Kesinlikle maddi bir destek istemiyorum. Sadece beni keşfetsinler. Ben dört duvar arasında sıkışıp kalmak istemiyorum. Dünyaya yetecek bir beyin var bende. Ham beynimi işlesinler, şekillendirsinler. Sayın Başbakanım beni oğlu kabul edip, destek olsun. Sayın Başbakanım sizin dediğiniz gibi 'durmak yok, yola devam.' İnşallah ben de durmayacağım ve çalışmalarıma devam edeceğim. Sizi de kalbimde yaşatacağım.'
//KENDİSİ GİBİ ÖZEL KİŞİLERE TAVSİYELERİ-
Engelli olmanın bir şeyleri yapmak için engel teşkil etmediğini vurgulayan Arslan, sözlerini şöyle tamamladı: 'Ben sürekli dua ediyorum. Engelliyim diye hiçbir zaman isyan etmedim. Böyle olmamda da bir hayır vardır. Belki de ellerimi, sağ ayağımı kullanabilseydim, internet kafelerde boşa zaman harcardım. Engelli olmama rağmen de zamanı boşa harcamamaya çalışıyorum. Evde sol ayağım ile internette araştırma yapıyorum. Azim her şeyi başarabiliyor.'
Evinin kömürlüğünü oğlu için atölye yapan baba Abdullah Arslan da tek hayalinin, oğlunun iyi bir yere gelmesini sağlamak olduğunu söyledi.
Emekli maaşıyla hem nefes darlığı yaşayan oğlunu tedavi ettirmeye, hem de onun boya ve tuval ihtiyacını karşılamaya çalışan baba Arslan, oğlunun hayata sımsıkı tutunmasını sağlamak için büyük çaba gösterdiğini dile getirdi.