SAMET ÖZÜNAL (GHA) - En önemli özelliklerinden birisi, tarihiyle ön plana çıkması olan Erzurum, kaleleriyle de büyük bir önem taşıyor. Erzurum’un ilçelerinde bulunan kalelerinden en önemlisinin, Hasankalesi olduğu kaydedilirken, kimi kayıtlar da Pasinler Kalesi olarak geçiyor.
Şehrin ilk kurulduğu yer olan Hasankale’nin, ilçenin kuzeydoğusunda yer alan Hasan Dede Dağının güney kısmının ovaya en fazla taşkınlık yapan ve yüksekliğiyle ovayı kontrol eden bir tepe noktasında bulunurken, Erzurum'un 38 kilometre doğusunda kurulan bu Kale, bir yanı dağlara, bir yanı da ovaya hakim konumuyla tarih öncesi çağlardan beri geçiş yolunu kontrol eden stratejik bir önem taşıyor. Hasankale, geçmişte şehri doğudan sınırlamakta iken, içinde bulunduğumuz yüzyılda giderek genişleyen yerleşim yerlerinin tam ortasında kendini gösteriyor. Yine yüksek, çevreye hakim bir gözetleme kulesi gibi stratejik önemini kaybetmeden ayakta durmaya devam eden Hasankale, fiziki bir takım özellikleriyle de dikkat çekiyor.
//EVLİYA ÇELEBİNİN ANLATIMIYLA ERZ URUM KALELERİ
Evliya Çelebi'nin verdiği bilgilerden, kalenin batıya bakan Uğrun Kapısı ile kuzeybatıda Erzurum Kapısı ve doğuda Ilıca Kapısı adlarıyla bahsettiği üç kapıdan Uğrun Kapı'nın ehmedik duvarları üzerinde yer aldığı, diğer ikisinin de dış surların geçit verdiği kapılar olduğu anlaşılıyor. Hasankale’den günümüze kalabilen kısım, sadece İç Kale olurken, Kale, kısa kenarı 80 metre, uzun kenarı ise 280 metre olan ikizkenar bir üçgeni andıran plan düzenine sahip bulunuyor. Kuzeyde oldukça sert ve yüksek kayalıklardan oluşan noktaya, bir mimar pergelinin kolları gibi saplanan iki kol, güneye doğru genişleyerek güneydoğu ve güneybatı köşelerde en yüksek iki burçla sonuçlanarak bütün çevreyi kontrol altına alıyor. Güneydoğu köşesindeki burç üzerinde bayrak gönderi yer almakla birlikte buradan, aşağıda akıp giden Hasankale çayına inilen gizli bir yol bulunuyor.
//HASAN KALESİ
Hasankale’nin, Kanuni Sultan Süleyman döneminde ticari ve askeri önem kazandığı hususu, Osmanlı ve Anadolu tarihine ait kaynaklarda da dile getirilirken, ilçenin bu özelliği, yabancı seyyahlardan olan Vanderburch ve Devilliers tarafından da dile getirildi. Hasankale’den, ticari özelliğinden dolayı gümrük merkezi olarak bahseden yabancı seyyahlar, hatıralarını anlattıkları eserlerinde, Hasan Kalesi’nin Erzurum’a açılan dış surlarından bahsederlerken, Devilliers’e ait gravür çizim, kale surlarının tahrip olmadan önceki halini gözler önüne seriyor. Devilliers’e ait çizim, Hasan Kalesi’nin dış surunda, Erzurum’a doğru açılan bir kapının bulunduğunu gösterirken, elde edilen bilgiler ise, bu kapıya ‘Erzurum Kapısı’ adının verildiği yönünde şekilleniyor.
//SEYYAHLARIN DİLİNDEN ERZURUM KALELERİ
Seyyahların hatıralarında, Hasan Kalesi’nin dış surunda yer alan bu kapının, yerleşim yerinin dışarıyla olan bağlantısını sağladığı anlatılırken, ‘mekkari’ adı verilen ticaret konvoylarının giriş çıkışlarının da yine bu kapı vasıtasıyla yürütüldüğü kaydediliyor.
19. yüzyıla ait olan çizimlerin, iç ve dış surları tahrip edilmiş olan Hasan Kalesi’nin, orijinal halini gösterdikleri belirtilirken, tarihçiler, bu çizimlerden yola çıkılarak Pasinler’deki Hasan Kalesi’nde bir restorasyon çalışması yapılabileceğine işaret ediyor.
İlçe girişine, Erzurum Kapısı adıyla temsili surların yapılmasının, ilçenin sahip olduğu tarihi geçmişi diri tutma anlamında önemli bir adım olacağını anlatan tarihçiler, “Erzurum’un çoğu ilçesinde bulunan kalelerin tarihi geçmişleriyle ilgili olarak somut bilgi ve belge bulunmamakla birlikte, Pasinler ilçemiz bu açıdan oldukça şanslıdır. Vanderburch ve Devilliers’in çizimleri, ilçemizin geçmişe ait sağlam birer kaynak olmakla birlikte, değerlendirilmeyi de beklemektedir.” görüşünü savunuyor.
//HASANKALE, ANADOLU’YA AÇILAN ÖNEMLİ BİR KAPI
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olan Yavuz Günaşdı, Hasankale ve Pasinler ilçesiyle ilgili olarak şu bilgileri aktardı:
“Uzun bir süre Anadolu’da hâkimiyet süren İlhanlıların yıkılmasıyla Erzurum ve çevresinde Sutaylılar ortaya çıkmıştır. Sutaylılardan Hacı Togay’ın oğlu Hasan, gücünü Erzurum ve çevresine hissettirmek için Avnik, Zivin ve Mecingert kalelerine ilaveten Pasin Ovası’na hakim ve her türlü saldırıya karşı korunaklı durumda olan Hasan Baba dağının eteğine bir kale inşa etmiştir. Ölümünden sonra kendisi de bu kaleye defnedilmiştir. Bu nedenle kale ve ilçe Hasankale adını almıştır.”
İlçenin, Anadolu’ya açılan önemli bir kapı durumunda olduğuna dikkati çeken Arş. Gör. Günaşdı, bu nedenle çok eski çağlardan beri birçok uygarlığa ev sahipliği yaptığını dile getirdi. Pasinler’in, Doğu Anadolu’da hüküm süren önemli medeniyetlerden Urartular için çok önemli bir merkez konumunda olduğunu anlatan Yavuz Günaşdı, “Urartular bölgede birçok kale ve yerleşme inşa etmişlerdir. Urartulardan sonra da bölge de Roma ve Sasaniler arasında büyük mücadeleler olmuş ve ilçe birçok kez el değiştirmiştir. Pasinler, 9. asırda Türkistan’dan gelen Oğuz Türklerinin eline geçmiş ve Gürcülerin bölgeden atılmasında önemli bir yer edinmiştir. Bunun yanında bölge Bizans ve Selçukluları da karşı karşıya getirmiştir.” diye konuştu.