ENİSE YAPAR (İHA) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ilaçların tek tek satılmasına ilişkin olarak, "Türkiye gibi ilaç endüstrisi son derece gelişmiş, kutu çeşitliliği büyük ölçüde artmış bir ülkede ben bunun yararlı olacağını hiç düşünmüyorum" dedi.
Akdağ, 5. Prevantif Onkoloji Sempozyumu'na girişi sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Akdağ, ilaçların taneyle satılması konusundaki tartışmalarla ilgili olarak, "Türkiye gibi ilaç endüstrisi son derece gelişmiş, kutu çeşitliliği büyük ölçüde artmış bir ülkede ben bunun yararlı olacağını hiç düşünmüyorum" diye konuştu.
İLAÇ TAKİP SİSTEMİ
Akdağ, Türkiye'de geliştirilen 'ilaç takip sistemi'nin tüm dünyaya örnek olabilecek nitelikte çok başarılı bir çalışma olduğunu ve ilaçların tek tek satışının bu sisteme zarar vereceğini söyledi. Akdağ, konuşmasında şunları kaydetti: "Şu anda Türkiye'ye gerek dışarıdan ithal edilen ilaçlar olsun, gerekse Türkiye'de üretilen ilaçlar olsun her birinin bir parmak izi var kutuların üzerinde. Bu ilaçlar vatandaşa arz edilmek üzere eczanelere gönderilmeden önce ilgili firması tarafından Sağlık Bakanlığının veri tabanına kaydediliyor. Her bir kutu ilacın bir parmak izi var. Dolayısıyla biz ilaç nerede firmadan çıktı, hangi depoya gitti, depodan hangi eczaneye gitti, oradan kime satıldı bunları bilebilecek durumdayız. Taneye dönerseniz bu mükemmel sistem ortadan kaybolmuş olur. Peki bir kutunun içinde ihtiyaçtan daha fazla tane ilaç varsa, O zaman bunu nasıl halledeceğiz. Bunu halletmek çok zor değil. İhtiyaç duyduğumuz duruma göre kutu içerisine konan ilaçların sayısını değiştirebiliyoruz. Diyelim ki aynı ilaç, 5 tane, 10 tane, 20 tane şeklinde dizayn edilerek farklı kutularla piyasaya verilebiliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) da bunu teşvik etmeyi arzu ediyor. Biz de bunun teşvik edilmesini arzu ediyoruz."
İLAÇ İSRAFI
Akdağ, ilaç israfının daha çok ilaç kullanma alışkanlığıyla ilgili olduğuna inandığını vurgulayarak, ilaç takip sisteminin bozulmaması gerektiğini kaydetti. Akdağ, ilaç kutularından katkı payı alınmasıyla ilgili çalışmaların sorulması üzerine, ilaç katkı payları açısından ana prensibin 'vatandaşın her türlü ilaca, ilaç ne kadar pahalı olursa olsun ulaşabilmesi' olduğunu anlattı. Akdağ, Türkiye'de kronik hastalığı bulunanlardan ilaç parası talep edilmediğini belirterek, kanser tedavisinde vatandaşlardan
katkı payı alınmadığını ifade etti. Akdağ, ilaçta katkı payının 'günübirlik hastalardan' alındığına dikkat çekerek, düzenlemeye ilişkin olarak, "Böyle hastalar için doktorumuzun bize reçetelediği ilaçlardan katkı payı alınabiliyor, bunlar reçete bedelinin çalışanlar için yüzde 20'si, yüzde 10'u kadar da emekliler içindir. Buna ilave olarak da her bir kutu için 3 lira pay alınıyor. İlaç israfını önlemek için belli bir kutu sayısının üzerinde olduğunda SGK buna küçük ilave daha yapmayı düşündü, henüz
gerçekleşmiş bir şey yok. Kutu başına 3 lira gibi dendi böyle bir şey yok. Doğrusu üzerinde tartıştığımız husus, 3 kutudan sonrası için 1 lira eklenip eklenmeyeceği hususudur" dedi.
Amerika'da kanser aşısıyla ilgili yürütülen çalışmaların sorulması üzerine Akdağ, "Umut verici bazı çalışmalar yapılıyor, ama bu çalışmalar kesinleşmeden bir aşı yapılacak dolayısıyla kanser tamamen önlenecek gibi iddialarda bulunmak biraz çok ileri iddialar olur. Bekleyip bilim adamlarımızı takip etmek lazım" diye konuştu.