ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Doğu Anadolu'da 'sis' şöleni
Doğu Anadolu'da 'sis' şöleni
Taş evler ilgi odağı oldu
Taş evler ilgi odağı oldu
Kişi başına 81.5 bin TL kredi kullandık
Kişi başına 81.5 bin TL kredi kullandık
ATAUNİV’de nanoteknoloji gündemi
ATAUNİV’de nanoteknoloji gündemi
ETÜ’den ilçeler bazında işbirliği köprüsü
ETÜ’den ilçeler bazında işbirliği köprüsü
HABERLER>ARAŞTIRMA İNCELEME
31 Mayıs 2012 Perşembe - 18:27

Akdağ'dan 'kürtaj' açıklaması

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Eğer kürtaj sadece annenin ya da bebeğin sağlığı ile ilgili bir durumdan dolayı yarın serbest bırakılacaksa, o zaman belli sıkıntılarla doğan çocukları elbette devlet sahipsiz bırakmaz, bırakmamalıdır. Ancak böyle bir kararı da henüz almış değiliz. Yani Türkiye'de şu an kürtaj 10'uncu haftalık gebeliğe kadar koşulsuz bir biçimde serbesttir, dileyen bu haftaya kadar kürtajla anne karnındaki bebeği aldırabilir, kazıtabilir ve küretebilir" dedi.

Akdağ dan  kürtaj  açıklaması

ENİSE YAPAR
ANKARA (İHA) - Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Eğer kürtaj sadece annenin ya da bebeğin sağlığı ile ilgili bir durumdan dolayı yarın serbest bırakılacaksa, o zaman belli sıkıntılarla doğan çocukları elbette devlet sahipsiz bırakmaz, bırakmamalıdır. Ancak böyle bir kararı da henüz almış değiliz. Yani Türkiye'de şu an kürtaj 10'uncu haftalık gebeliğe kadar koşulsuz bir biçimde serbesttir, dileyen bu haftaya kadar kürtajla anne karnındaki bebeği aldırabilir, kazıtabilir ve küretebilir" dedi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Swiss Otel'de düzenlenen 'Dünya Tütünsüz Günü' programına katıldı. Akdağ, program öncesi gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, "Sezaryenle ilgili ne tür kısıtlamalar gelecek" sorusuna Akdağ, "Toplumun konuşulan sezaryen ve kürtaj meselesi ilgilisini çok tabii karşılamamız gerekiyor. Ancak şöyle bir hususa da işaret etmek isterim, sadece doktorlardan da oluşmayan meseleyi farklı yönlerle değerlendirecek bir bilimsel heyetle çalışmalar başlattığımızı daha öncede ifade etmiştim. Çalışmalar biraz zaman alacak, iki hafta ya da üç haftayı alabilir. Haziran ayı içerisinde yaptığımız çalışmaları Bakanlar Kurulu'na takdim etmeye çalışacağım" cevabını verdi.
Bu meselelerin toplumda tartışılmasının son derece doğru olduğunu belirten Akdağ, Türkiye'de kürtajın serbest hale getirilmiş olmasının 1983 ihtilalinden sonra toplumun hiç haberi olmadan ve tartışılmadan meydana çıkmış bir durum olduğunu söyledi. "Elbette bu sağlıklı bir durum değildi" diyen Akdağ, Bahçeşehir Üniversitesi'nin araştırmasına göre Türk toplumunun büyük bir kısmının kürtaja karşı olduğunu ve kadınlarını da büyük bir çoğunluğunun kürtaja karşı olduğunu ifade etti.
"ANNENİN SAĞLIĞIYLA İLGİLİ HAYATINI TEHDİT EDEN BİR DURUM VARSA, KÜRTAJA İTİRAZ ETMİYORUZ"
"Elbette annenin sağlığıyla ilgili hayatını tehdit eden bir durum varsa, orada kürtaja hiçbir zaman itiraz etmiyoruz” diyen Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bebeğin ağır bir problemi olacaksa bu konuyu da tartışılabilir buluyoruz. Nitekim, bu meseleyle ilgili bugün özellikle basında geniş bir biçimde yer alan benim bir açıklamam var. Nedir bu açıklama? Bana deniliyor ki, 'Bazı özel durumlarda hamilelik olabilir o zaman bunun için ne yapacaksınız?' Benim cevabım da şudur, 'Eğer annenin hayatı ya da sağlığı ile ilgili durumlar dışında geniş bir kısıtlama getirilecekse' dikkat edin cümle eğer diye başlıyor, getirilecekse diye bitiyor. Elbette 'O çocuğu sahipsiz bırakamayız o çocuğa devlet bakar' diyorum."
"(SEZARYEN) DOĞUM ESNASINDA BİRTAKIM KORKULAR TELKİN EDERSENİZ ONA RAZI OLUYOR İNSANLAR"
Bunun verilmiş bir karar olmadığını vurgulayan Akdağ, bu tartışmaları kamuoyunun gerçekleştireceğini, Bilimsel Heyet'le bunun tartışılacağını daha sonra da Bakanlar Kurulu'na bu konunun götürüleceğini ve ileri adımların atılacağını belirtti. Akdağ, sezaryen konusuna ilişkin olarak, "Sezaryen normal doğumun yerine geçecek gereksiz durumlarda olabilecek bir işlem değildir, çünkü sezaryen bir ameliyattır. Bir kadının karnının yarıyor, karnını ve rahmini yararak bebeğini oradan çıkarıyorsunuz. Bir defa bunu yaptığınız zaman müteakip doğumları da bu şekilde yapmak durumundasınız" dedi.
Sezaryenin ihtiyaç durumunda anne ve bebeğin sağlığını ya da hayatını tehdit eden bir durumda yapılması gerektiğine dikkati çeken Akdağ, bunun dışında vatandaşların asla sezaryene itibar etmemesi gerektiğini vurguladı. Akdağ, "Burada, vatandaşla, aile ve anneyle sezaryeni tercih eden özel hastaneler ya da değerli meslektaşlarım arasında bir bilgi farklılığı var. Siz tam doğum esnasında bir anneye ya da ailesine birtakım korkular telkin ederseniz nasıl isterseniz ona razı oluyor insanlar. Dolayısıyla bilmeli ki aile ve anneler, sezaryen bir ameliyattır ancak ihtiyaç duyulduğunda başvurulmalıdır" diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü'nün 'Ortalamada yüzde 15'i geçmemesi gerekir' dediği tıbbi işlemin Türkiye'de yüzde 50'lere yaklaştığını anlatan Akdağ, bunda bir sakatlığın olduğunun açık olduğunu ifade etti. "Mevcut durumu savunmaya çalışanlar, kendi yaptıkları yanlışı sistemin üzerine hükümetin üzerine Sağlık Bakanlığı'nın üzerine atmaya çalışıyorlar" diyen Akdağ, "Bu beyhude bir çabadır. Bugün Türkiye'de her insanın aile hekimi var. Bütün vatandaşlar 'modern aile planlaması' ile 'çocuk planlaması' yöntemlerine ulaşacak durumdadır. O zaman ne oluyor da kadınları gereksiz ameliyatla çocuklarını doğurtmaları konusunda zorluyor ya da ikna ediyoruz" şeklinde konuştu.
Bakan Akdağ, konuşmasında şunları kaydetti:
"Tartışmaları sağlıklı götürmek lazım. Birbirini suçlayarak tartışma götürmek de doğru değil. Türkiye'de kürtaj konusu bir 12 Eylül yasası olarak darbeden sonra bir oldu bittiye getirilmiştir. Bütün Dünya'da kürtaj meselesinin geniş bir şekilde tartışıldığını biliyoruz. Elbette tartışıyoruz, tartışan bir Türkiye istiyoruz. Demokratik bir Türkiye'ye bu yakışır. Biz, şahsen Sayın Başbakanımızla burada yaşam hakkından özellikle yanayız. Seçim hakkını savunanlar var, o zaman bu tartışma devam edecek ve sağlıklı bir şekilde bunu sonlandıracağız."
"ARAYIŞLARIMIZIN ASIL SEBEBİ ANNE, BEBEK SAĞLIĞI VE YAŞAM HAKKININ KUTSALLIĞIDIR"
Bir gazetecinin, 'Başbakan Erdoğan'ın 3 çocuk açıklamalarını hatırlatması ve bu düzenlemenin Türkiye nüfusun yaşlanmasıyla bağlantılı olup olmadığını' sorması üzerine Akdağ, "Arayışlarımızın asıl sebebi, anne sağlığı, bebek sağlığı ve yaşam hakkının kutsallığıdır. Ama elbette kürtajın kadının doğurganlığında birçok probleme yol açtığını biliyoruz. Sezaryen açısından da böyle problemlerin olduğunu da biliyoruz. Peş peşe sezaryenler olur ama her sezaryen kadın için bir risk olduğundan ilk doğum sezaryenle olduğunda daha sonraki doğum sayılarının azaldığını da tabii olarak biliyoruz" dedi.
Amacın, kadının üreme sağlığı olduğunu belirten Akdağ, Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip olması gerektiğini ve Batılı ülkelerin gittiği yanlış üzerinden gidilemeyeceğine dikkati çekti. Kürtajın koşulsuz serbest olduğu ve ailelerin de belli bir yaşam biçimini geliştirdiği birçok batılı ülkenin yaşlanan nüfusuyla büyük bir sıkıntı içerisinde olduğunu anlatan Akdağ, bu ülkelerin bununla mücadele etmeye çalıştıklarını ama başarılı olamadıklarını söyledi.
"BELLİ SIKINTILARLA DOĞAN ÇOCUĞU DEVLET SAHİPSİZ BIRAKMAZ"
Başka bir gazetecinin, "Kürtajın 4 haftayla sınırlı tutulacağı' ve 'Tecavüze uğrayan kadının çocuğuna devlet bakacak' iddialarını hatırlatması üzerine Akdağ, "Eğer kürtaj sadece annenin ya da bebeğin sağlığı ile ilgili bir durumdan dolayı yarın serbest bırakılacaksa, o zaman belli sıkıntılarla doğan çocukları elbette devlet sahipsiz bırakmaz. Bırakmamalıdır. Ancak böyle bir kararı da henüz almış değiliz. Yani Türkiye'de şu an kürtaj 10'uncu haftalık gebeliğe kadar koşulsuz bir biçimde serbesttir. Dileyen bu haftaya kadar kürtajla anne karnındaki bebeği aldırabilir, kazıtabilir ve küretebilir" şeklinde konuştu.
Kürtajın 10 haftalık, kolu, bacağı, kalp atımları olan bir bebeğin annenin karnından bir bıçakla kazınarak çıkarılmasının adı olduğunu belirten Akdağ, asıl bunun vurgulanması gerektiğini söyledi. Akdağ, bir soru üzerine, "4 hafta konusu bizim ortaya çıkardığımız bir konu değil. Kim çıkardı, kim konuştu kim neden tartıştı bilmiyorum. Ama tartışılsın, tartışılmasında yarar var. Bilimsel gerçeklikler bütün bu tartışmaların sonunda ortaya çıkacak" dedi.
Akdağ, 'kapalı mekanlarda sigara içilmemesine ilişkin düzenleme' ile ilgili olarak, "Uygulamaları ben de takip ediyorum. Herhangi bir şehirde biraz aksama varsa bizzat o şehrin Valisini ben arıyorum. Şu anda mevcut kanun ve onun uygulamaları büyük ölçüde yeterli. Ancak, belki cezanın tahakkuk ettirilmesiyle ilgili ufak değişiklik yapabiliriz. Önce uyarı daha sonra cezaları tahakkuk ettiriyorduk. İhlaller olabilir ama bu ihlallerin peşini bırakmayacağız. Uyarı olmadan ceza uygulamasının doğrudan gelmesi için yeni bir kanun yapmayı planlıyoruz" şeklinde konuştu.
Akdağ, 'Tecavüze uğrayan bir kadının çocuğu doğurmasıyla psikolojinin ne yönde olacağını' sorması üzerine, "Kürtajla ilgili olarak, annenin hayatı ve sağlığı ile ilgili gerekliliklerin yanına tecavüz ve benzeri durumlarda bir gereklilik olarak ele alındı. Kürtaja müsaade edildi, herhangi bir sorun yok demektir. Böyle bir durumda çocuğun sahipsiz bırakılmayacağıdır. Çocuk desteksiz bırakılmayacaktır. Bu tartışmalar sonucu bir karar alındı, tecavüz ve benzeri durumlar istisna kabul edildi" dedi.
Akdağ, bugün herhangi bir sebeple ailesinin ya da annesinin bakamadığı ya da bakmak istemediği çocuğun sokakta bırakılmadığını vurguladı.

 
6 ülke karatede yarışıyor
 
Erdoğan’dan Kırık Tüneli müjdesi
YORUMLAR
 Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
‘Gelecek, hepimiz için büyük bir endişe kaynağı’
Dördüncüsü düzenlenen Dini Liderler Kongresi, Kazakistan’ın başkenti Astana’da ...
Akdağ, Alo 182’yi test etti
Bakan Akdağ, gazeteciler ile sohbeti esnasında “182 Hastane Randevu Merkezi” ...
Memur zammı açıklandı
Hakem heyeti memur zammı ile ilgili rakamları açıkladı.
 
‘Kişi başına sağlık harcaması 600 dolar'
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de kişi başı yıllık sağlık harcamasının ...
ENER’den ‘Nano Çağrı’
Erzurum’un ilk ve tek düşünce kuruluşu olan Erzurum Düşünce ve Strateji ...
Türkiyat, Kaybolan Sesler’i araştıracak
Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, düzenleyeceği ...
 
Şehit tıbbiyeliler rahmetle anıldı
Çanakkale Savaşları sırasında şehit düşen 253 bin asker arasında yer alan ...
Erzurum için müjde gibi haber
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Türkiye'de Diyarbakır, Erzurum ...
Engellilere ‘Ak Yaklaşım’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Özel eğitim sınıflarında eğitim gören ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Çözümün Kuşkulusu
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Peki bu işleri kim yapsın?
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Bevval-i Ceh-i Zemzem: FETÖ ve İblis..
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Berhan Yılmaz hocam kitabın ortasından konuşmuş: Sistem değişmeli
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Hitabetin İhtişamı ve Hikâyenin Gücü
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Ehramlı kadınlar çiftçi olamaz mı yani?
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva