Kenelerle ilgili olarak yaptığı bilimsel çalışmalar ışığında konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yıldırım, kenelere karşı kullanılan kimyasal ilaçların bilinçsizce kullanımının, risk ve tehlike taşıdığına işaret etti.
//ORGANİK KENE SAVARLAR
Bir tavuğun 5,5 saatte ortalama 338 keneyi yediğine dikkati çeken Yıldırım, doğadaki kenelerin yüzde 69'unun tavuklar tarafından tüketildiğini açıkladı. Afrika'nın yerli kuş türleri Buphagus Africanus ve B. Erythrorhynchus'un kenelerle beslendiğini vurgulayan Yıldırım, "Brezilya, Kenya ve Zimbabwe'de keneyle mücadelede başarı elde edilen bu tür kuşların midesinde 16-408 kene bulunmuştur." dedi.
//KENESAVAR KUŞU
Doğadaki kenelerin çok büyük bir kısmının kanatlı hayvanlar tarafından tüketildiğine değinen Yıldırım, “Kenelerle Biyolojik Mücadele” adı altında yaptığı bir araştırmada önemli bilgilere yer verdi.
Kenelerin, insanlar, yabani ve evcil hayvanlar için önemli ektoparazitler olduğunu anlatan Prof. Dr. Yıldırım, bilimsel gelişmelere rağmen Türkiye’de kenelerin mücadelesinde genellikle akarisitlerin kullanıldığını kaydetti. Bu kimyasalların bilinçsizce kullanımının, çevre kirliliğine, gıda maddelerinde ilaç kalıntısına ve kenelerde bu ilaçlara karşı dayanaklılığın gelişmesine sebep olduğuna işaret eden Yıldırım, bu nedenle geriye dönüşü olmayan zararların ortaya çıkabileceğini kaydetti.
//KENELERİN BULAŞTIRDIĞI ÇOK SAYIDA HASTALIK
Kenelerin, tropik ve subtropik iklim kuşaklarında, bizzat kendileri kan emerek veya birçok hastalık etmeninin vektörü olarak hayvan ve insan sağlığını tehdit eden en önemli ektoparazitler olduğuna aktaran Yıldırım, “Yaşam döngüsünde yumurtadan sonra takip eden her bir gelişme döneminde konukçularından kan emmek zorunluluğu ve kan emme esnasında salgıları ile konukçularında zehirlenmelere ve felçlere yol açtığı, sekonder enfeksiyonlar için giriş kapısı oluşturduğu, ayrıca, yoğun popülasyon oluşturmaları halinde ise anemi ve özellikle küçük hayvanlarda ölümlere sebep olduğu, bazı hastalıkları taşıyarak vektörlük yaptıkları ve bu şekilde hayvan ve insanlarda birçok hastalığın ortaya çıkmasında rol oynadıkları, birçok viral (Kırım–Kongo kanamalı hastalığı (KKVH)), bakteriyal, riketsiyal, spiroketal ve protozoer hastalık etmenlerini mekanik veya bazılarını biyolojik olarak taşıma özelliğine de sahip oldukları belirtilmektedir” diye konuştu.
//YILDIRIM: BULGULARA GÖRE BİR TAVUK 5,5 SAATTE 338 KENE TÜKETEBİLİYOR
Doğadaki canlıların popülasyonları beslenme ilişkisinin gereği olarak belirli bir dengede devam etmekte olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erol Yıldırım, “Zararlı türlerle beslenen birçok canlı türü bulunmaktadır. Bu canlılar zararlıları baskı altında tutarak popülasyon artışını sınırlamaktadırlar. Bu canlılara doğal düşman adı verilmektedir.” diyerek, kenelerle beslenen 50 kuş türünün bulunduğunu bildirdi.
Sığırlar ile tavuk bir arada tutulduğunda 5.5 saatte her bir tavuğun ortalama 338 keneyi, diğer çalışmalarda ise kuşların her beslenme saatinde 9.7_81 keneyi yediğinin bilindiğine işaret eden Prof. Dr. Erol Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yine, yüksek kene popülasyonlarında ortalama kenelerin %69’nu tavukların yediği belirtilmektedir. Afrika’nın yerli kuş türleri olan Buphagus africanus ve B. erythrorhynchus türlerinin sadece spesifik olarak ektoparazitler ve özellikle de keneler üzerinde beslendiklerini kaydetmektedir. Yakalanan bu kuş türlerinin her birinin midelerinde 16_408 kene bireyinin bulunduğu bildirilmektedir. Yine, kene enfeksiyonuna maruz kalmış sığırlardan 6_7 günde genç bir B. erythrorhynchus tarafından kenelerin larvalarından ortalama 1176, nimflerinden bin 549 ve erginlerinden bin 293 adet yediklerini, bu sonuçlar bu kuş türünün ergin oluncaya kadar 12 bin 500 larva veya doymuş kenelerin dişilerinin %98’ine eş değer olduğunu ve B. africanus’un B. erythrorhynchus’dan %10 daha fazla kene yediğini ve daha saldırgan olduğunu belirtilmektedir. B. africanus ve B. erythrorhynchus türlerinin kenelerle mücadelede IPM programlarında oldukça önemli bir yer tuttuklarını, bu türler sosyal yaşama sahip oldukları için minimum 20 bireyinin program uygulanacak alana getirilmesinin gerekli olduğu kaydedilmektedir” şeklinde konuştu.