AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, "Bismillah diyerek, ilk günkü aşkla yeni dönemde millet hizmetini vermeye başlıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun." dedi.
Yıldırım, AK Parti Genel Başkanı seçilmesi ve Başbakan olarak görevlendirilmesinin ardından TBMM'de ilk grup toplantısına katıldı.
HAYIRLI, UĞURLU OLSUN
Sözlerine, "Çok değerli dava arkadaşlarım, misafirlerimiz, saygıdeğer hanımefendiler, değerli basın mensupları; 'Bismillah' diyerek, ilk günkü aşkla yeni dönemde millet hizmetini vermeye başlıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun" diyerek başladı.
"Kongreden sonra yapılan ilk grup toplantısında sizlere saygı sevgi ve muhabbetle selamlıyorum. Aynı muhabbeti bütün vatandaşları bağrımıza basarak tekrar ediyoruz." ifadesini kullanan Yıldırım, "Erzincan, İzmir, tüm mazlum coğrafyanın bu ortak iradesiyle gurur duyuyoruz. Anadolu topraklarında Türkiye'nin bağımsızlığı, güvenliği, huzuru için gece gündüz demeden sınır boylarında bekleyen kahraman güvenlik güçlerimizi, polislerimizi, korucularımızı da buradan muhabbetle selamlıyoruz. Türkiye'nin bağımsızlığı, toprak bütünlüğü için hayatını seve seve veren kahraman şehitlerimizi şükranla anıyoruz, onları bağrımıza basıyoruz. Gazilerimize Allah'tan acil şifalar diliyoruz." dedi.
Yeni hükümetin kurulduğunu biraz önce ilan ettiklerini anımsatan Yıldırım, yeni hükümetin ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.Yıldırım, "Cenabı Mevlam yeni dönemde güzel hizmetleri insanımıza, milletimize yapmayı bizlere nasip eylesin." diye konuştu.
Salondan atılan sloganlara "Kaymakçı'yı belki bizim grup çok bilmez ama Kaymakçı demek İzmir demek." karşılığını veren Yıldırım, "Sizler bizim her şeyimizsiniz, siz olmadan bizim ne günümüz olur. Eğer milletimiz mutluysa, memnunsa, biz ondan ancak ve ancak gurur duyarız, sorumluluğumuz daha artar daha da güzel hizmetleri yapmak için canla başla çalışırız." dedi.
YOL ARKADAŞLARIM VURGUSU
Yıldırım, şunları söyledi: "Kıymetli yol arkadaşlarım, sizlerle birlikte aynı yolda omuz omuza yürümek benim için şereflerin en büyüğüdür en onurlusudur. Türkiye'ye hizmet etmek bize Allah'ın en büyük lütfudur. AK Parti'nin temsil ettiği büyük emaneti, sorumluluğu bize veren Rabbime hamdediyorum, şükrediyorum.
Partimizin ikinci Genel Başkanı, değerli yol arkadaşım, sayın Ahmet Davutoğlu'na bir kez daha bu vesileyle ülkemiz, milletimiz için yaptığı güzel hizmetlerden dolayı, grubum ve milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum."
Milletvekillerine, "Değerli yol arkadaşlarım" diye seslenen Yıldırım'ın konuşması, sık sık sloganlarla kesildi.Yıldırım, anlamlı mesajıyla kongrelerini onurlandıran, AK Parti'nin kurucusu, genel başkanları, liderleri, Türkiye'nin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, sevgilerini, saygılarını ilettiklerini söyledi.
"RECEP TAYYİP ERDOĞAN VARDI"
Erdoğan'a "Sayın Cumhurbaşkanı'mız, buradan AK Parti Grubu olarak, bir kez daha diyoruz ki yolun yolumuzdur, davan davamızdır, sevdan sevdamızdır. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle, gelecekte de öyle olmaya devam edecektir." diye hitap eden Yıldırım, şöyle konuştu:
"15 yıl önce beraber çıktığımız bu yolda, millet yolunda, liderliğinizde ülkemize çok güzel hizmetleri hep birlikte kazandırdık. AK Parti, yeri geldi vesayet odaklarının tehditiyle karşı karşıya kaldı. Partimizi kapatmaya kalktıklarında karşılarında Recep Tayyip Erdoğan ve yol arkadaşları vardı. Partimize muhtıra verildiğinde biz ancak Hakk'ın ve halkın önünde eğiliriz diyen ve milli iradeden başka hiçbir güç tanımayan kadroların başında yine Recep Tayyip Erdoğan vardı."
Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Yıldırım, partililerden, "Arkadaşlar bir dakika... Erzincan, İzmir, Anadolu, hepiniz buradasınız, heyecanınızı anlıyorum. Ancak sesim zaten yine arıza moduna geçiyor. Onun için biraz bana müsaade edin, 10 dakika meramımı anlatayım ondan sonra istediğiniz kadar coşkuya serbestsiniz." diyerek konuşması için izin istedi.
Başbakan Yıldırım, AK Parti'nin, son 15 yılda Türkiye'yi nereden alıp, nereye götürdüğünü bu salonda bulunan arkadaşlarının, milletin şahit olduğunu dile getirdi.
"DOST DÜŞMAN BÖYLE BİLİYOR"
Yıldırım, konuşmasında 2001 Türkiye'sinden bahsederek, 2001 kriziyle yerle bir olmuş bir Türkiye bulunduğunu söyledi. Yıldırım, vatandaşların artık geleceğe yönelik ümitlerini kaybettiğini, esnafın siftah yapmadan dükkan kapattığını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:"Öyle bir hal almış ki Başbakanlığın önüne getirip kasasını, masasını bırakanlar vardı. İşte böyle bir Türkiye'den bahsediyorum. 2002 Kasım seçimlerinde AK Parti milletimizin teveccühüyle iş başına geldi, 'kalkınma' dedi, hemen Türkiye'nin kriz sonrası bozulan ekonomisini süratle düzeltti. Öylesine reformlar öylesine dönüşümler gerçekleştirdik ki 2013 Mayıs'ı geldiğinde IMF'ye olan borcumuz bitmişti. Ortadoğu, Kafkaslar, Balkanların istikrar merkezi Türkiye, IMF'nin memurlarından talimat alacak konuma gelmişti. Bu, milletin onuruna dokunan bir işti. Bugün IMF'yi göndermekle kalmadık. IMF'ye, 'İhtiyacınız varsa ihtiyacı olan ülkelere kredi açmaya da hazırız' dedik. Nereden nereye gelen bir Türkiye var."
AK PARTİ SÜRECİ
AK Parti bütün bunları yaparken bazılarının da boş durmadığını dile getiren Yıldırım, "Cumhurbaşkanlığı seçimi yapacağız 2007'de, bir icat çıkardılar, hukuk icatı, 367 garabeti. Cumhuriyet tarihinde bugüne kadar cumhurbaşkanın nasıl seçileceği belli, defalarca uygulaması var, bütün bunlar bir kenara bırakıldı, yeni bir içtihat, parlak bir hukuki formül geliştirildi. Aslında bu, vesayetin başka bir şekliydi. Milli iradenin gücünü arkasına alan AK Parti'nin, millet iradesinin gereğini yapmasını önleyen bir girişimdi." diye konuştu.
MADEM ÖYLE İŞTE BÖYLE, İŞTE SANDIK
Yıldırım kendilerinin de "Madem öyle işte böyle, işte sandık" dediklerini ve sandığa gittiklerini hatırlatarak, "Bizim sandıktan başka, milletten başka dayanağınız yok. Biz hatırlı, etkili çevrelere boyun eğen, onların işaretleriyle istikamet belirleyen bir parti değiliz. Biz AK Partiyiz, milletin partisiyiz." dedi.
AK Parti'nin, 2007 seçimlerinde tekrar güçlenerek çıktığını, çünkü davalarının haklı, yollarının doğru olduğunu ifade eden Yıldırım, "Yolumuz, milletin yoluydu. Bu sefer, cumhurbaşkanlığı seçimi bu şekilde kilitlenince, yine çözüm 'millet' dedik. Millete gittik, millet kararını verdi, 'Madem benim seçip gönderdiklerimi seçtirmiyorlar artık bundan böyle cumhurbaşkanını ben seçeceğim kardeşim' dedi. Cumhurbaşkanı'mız, Cumhuriyet tarihinde ilk defa milyonlarca vatandaşımızın oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanımızdır. Bu gerçeği bazıları kabul etmese de cümle alem, dost düşman, herkes bunu böyle biliyor, böyle kabul ediyor."
Başbakan Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ülke meselelerine karışmasının eleştirilmesinin yanlış olduğunu, istenilenin ise Erdoğan'ın sadece merasimlere gitmesi, protokol işleri yapması olduğunu söyledi.
HALKTAN 21 MİLYON OY ALAN BİR CUMHURBAŞKANI
Halktan 21 milyon oy alan bir cumhurbaşkanının millete karşı sorumluluğu, siyasi sorumluluğu olduğunu vurgulayan Yıldırım, "İşte Cumhurbaşkanımız da bu siyasi sorumluluğunun gereğini yapıyor. Ülke ekonomisi için barış, kardeşlik için, kurumların uyum ve ahenk içinde çalışması için her türlü insiyatifi kullanıyor. Bundan sonra da kullanmaya devam edecek." ifadelerini kullandı.
ÖNCELİK: TERÖRLE MÜCADELE
Terör konusunun Türkiye'nin en önemli ve öncelikli konusu olduğuna işaret eden Yıldırım, "Ülkemizin enerjisini tüketen, milletimizin barışını, huzurunu, güvenliğini tehdit eden terör en önemli konularımızın başındadır. Buradan bir kez daha ilan ediyorum; milletim rahat olsun, Türkiye'yi bu terör belasından mutlaka kurtaracağız." diye konuştu.
Binali Yıldırım, terör örgütlerine karşı operasyonların ne zaman biteceği sorusunun sorulduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:"Cevap çok kısa ve net; kanlı terör örgütü sivillerimize karşı silahlı saldırılarını tamamen sonlandırıncaya kadar devam edecek. Kanlı terör örgütü güvenlik güçlerimize silahlı saldırısını durduruncaya kadar devam edecek. Mutlak suretle vatandaşımızın can ve mal güvenliği sağlanıncaya kadar devam edecek. Silahların tamamen yok olup ortadan kaldırılması sağlanıncaya kadar devam edecek.
Bölgede yaşayan vatandaşlarıma sesleniyorum; PKK'nın sizin gibi bir derdi, sorunu yok. O bölgedeki sorun sizin sorununuz, sizin sorununuz da PKK ve terör örgütüdür. Bu örgütü sizinle aramızdan çıkarmaya ahdettik, yemin ettik. Türkiye varsa biz varız, milletimiz varsa biz varız. Milletimiz gider önümüzden biz de onlardan aldığımız talimatla bir yandan ülkemizi kalkındırıp, Mustafa Kemal Atatürk'ün 2023 hedeflerine, Cumhuriyetimizin yüzüncü yıl hedeflerine, muassır medeniyet hedeflerine kararlı adımlarla yürüyüşümüze devam ediyoruz."
"DOSTLARIMIZIN SAYISINI ARTIRACAĞIZ, DÜŞMANLARIMIZIN SAYISINI AZALTACAĞIZ"
Yıldırım, grup toplantısının ardından Ahmet Davutoğlu'nu ziyaret ederek görev devir teslimini gerçekleştireceklerini belirterek, bugün saat 15.00'de Meclis Genel Kurulunda 65. Hükümet Programını okuyacağını, güven oyu sürecini başlatacaklarını ve AK Parti MYK üyelerinin açıklanacağını söyledi.
ÜLKENİN SORUNLARI
Yıldırım, "Türkiye'nin birçok sorunu var. Bölgesel sorunlarımız var. Avrupa Birliği, Kıbrıs, Kafkaslar ve coğrafyamızda yaşanan karışıklıklar tabiatıyla Türkiye'nin bölgedeki konumunu ve önemini daha da artırıyor. Bunun bilincindeyiz, bu bilinçle ne yapacağız? Yapacağımız çok basit; dostlarımızın sayısını artıracağız, düşmanlarımızın sayısını azaltacağız. Çünkü biz tarih boyunca hep ezilenlerin mazlumların yanında yer almış bir milletiz. Tarih bize bölgede bugün çok önemli sorumluluklar veriyor. Bu sorumluluğu ya bugün yaparız, yerine getiririz ya da yaşanacak hayal kırıklığının vebalini tarih boyunca gönlümüzde hissederiz. Milletimize bunu hissettirmeyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Suriye'de 4 yılı aşan anlamsız bir savaş olduğunu hatırlatan Yıldırım, "Bu anlamsız savaş, yüzbinlerce din kardeşimizin hayatına mal oldu. Kimisi de canlarını kurtarmak için hayatını tehlikeye attı ve yollarda, denizlerde maalesef bebekten yaşlısına kadar birçok insan hayatını kaybetti. Bu şartlar altında Türkiye ne yaptı? Türkiye geleneksel o misafirseverliliğiyle bağrını, kucağını ölümden kaçan mazlum, çileli insanlara açtı. 3 milyon insanı bağrımıza bastık, kardeş bildik, ekmeğimizi paylaştık. Ekmeğimizi paylaşırız, ekmeğimizi böleriz, Türkiye'yi böldürtmeyiz, bunu herkes bilsin. Yolları böleriz, milleti böldürtmeyiz." ifadesini kullandı.
"PARALEL ÖRGÜTE KARŞI MÜCADELEMİZ TAVİZ VERMEDEN DEVAM EDECEK"
Binali Yıldırım, bölücü terör örgütüyle amansız mücadele devam ederken, paralel örgütle de mücadelenin süreceğini belirterek, "Devlet içinde devlet kurmaya heveslenen, bu anlamda güvenlik güçlerimizin, yargı mensuplarımızın, eğitim camiamızın, sivil toplum örgütlerimizin, cemaatlerin içine sızarak paralel bir yapılanma oluşturan paralel örgüte karşı da mücadelemiz hiç ama hiç kararlılıktan taviz vermeden devam edecek. Şunu herkes bilsin; kimse Türkiye Cumhuriyetiyle bilek güreşine tutuşamaz. Tek devlet vardır, tek vatan vardır, tek bayrak vardır, tek millet vardır. Gerisi fasaryadır." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olduğunu ve buna yürekten inandıklarını, bu konuda kafalarında tereddüt olmadığını vurgulayan Yıldırım, "Cumhurbaşkanımızın halk tarafından seçilmesiyle birlikte ne yazık ki darbe ürünü, vesayet anayasası, artık fiili durumun ihtiyaçlarını karşılamaktan uzaktır." dedi.
Başbakan Yıldırım, son 15 yıldır AK Parti dahil, bütün partilerin seçime giderken vaatlerinin en başına yeni anayasayı koyduğunu belirterek, şunları söyledi:"Ama seçim bitiyor biri sağa gidiyor, biri sola gidiyor, birisi yukarı doğru gidiyor, birisi aşağı doğru gidiyor, Kandil'e doğru gidiyor. Vaat vermek çocuk oyuncağı değil, millete vaat veriyorsunuz, 79 milyona vaat veriyorsunuz. Onlarla akit yapıyorsunuz, sözleşme yapıyorsunuz bunun gereğini yapmazsanız işte her seçimde aşağı doğru gitmeye devam edersiniz. Şimdi önümüzde tarihi bir fırsat var. Artık Cumhurbaşkanımızın, seçimle işbaşına geçmiş cumhurbaşkanının milletiyle ilişkisindeki fiili durumunu anayasaya uygun hale getirmek biz AK Parti Grubu'nun en önemli işidir, boynunun borcudur.
Bu sadece Cumhurbaşkanımızın meselesi değil, bu Türkiye Cumhuriyetinin gelecek meselesidir. 60, 80 darbeleriyle oluşan bu anayasayla Türkiye artık yoluna, 2023 hedeflerine gidemez. Bu elbise bu bedene dar geliyor. Biz, inşallah başkanlık sistemi dahil yeni anayasayı gerçekleştirmek için gerekli çalışmaları hemen başlatacağız. Benim buradaki çağrım şu diğer gruplara; gelin Türkiye'nin, milletin beklentisi olan sizlerin her seçimde de vaadiniz olan yeni anayasayı hep birlikte yapalım. Bu şerefe, onura siz de ortak olun. Eğer her zamanki gibi ipe un sererseniz biz ne yapacağımızı biliyoruz. Zihnimiz berrak, yolumuz aydınlık, gereğini de yapacağız."
Yeni dönemde önemli bir konunun da ekonomi olduğunu belirterek, "Ekonomi demek banka demek değil, para demek değil. Ekonomi demek üretmek demek, üretmek. Alın terini akıl terine katmak demek. Gençlerimize, kadınlarımıza iş bulmak demek." ifadesini kullandı.
"Yeni dönemde Türkiye'nin mali disiplininden asla taviz vermeden yatırımların artırılması, Türkiye'nin her bölgesine yatırım yapılması için üretimi, istihdamı tüm gücümüzle teşvik edeceğiz, destekleyeceğiz. Adeta yatırımcının önüne turkuaz halı sereceğiz." diyen Binali Yıldırım, üretmeyenin, iş, aş oluşturmayanın, ürettiğini satamayanın, pastasını, ekmeğini, somununu büyütemeyeceğini kaydetti.
Bunu yaparken elde edilen bütün katma değerin, bütün refahın, vatandaşların bütün kesimleri arasında mümkün olduğunca adil paylaşımını sağlayacaklarını belirten Yıldırım, "Bunun da tedbirini alacağız. Emeklimize, çalışanımıza, iş alemimize, kamu çalışanlarına, çiftçimize, köylümüze, engellimize her türlü hakları, her türlü imkanı eldeki bütçe büyüklüğüyle orantılı olarak bugüne kadar nasıl verdiysek bundan sonra da gelir dağılımını daha da iyileştirerek yapmaya devam edeceğiz. Ama birinci ve vazgeçilmez önceliğimiz üreterek, iş, aş oluşturarak büyüyen bir ekonomi olacak." diye konuştu.
Bu konuları gerek bugün hükümet programı okunurken, gerek gelecek günlerdeki grup toplantılarında çeşitli vesilelerle paylaşacağını aktaran Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün ülkemizde büyük bir zirve devam ediyor, Sayın Cumhurbaşkanımız ev sahibi, Dünya İnsani Zirvesi. Bütün dünya, insanlığını, dünya için mazlum ve mağdur milletler için neler yaptığını neler yapmadığını İstanbul'da anlatıyor. Kimileri günah çıkartıyor, kimileri ise sesini dünyaya duyurmaya çalışıyor. Bunun ev sahipliğini de Türkiye yapıyor. Türkiye, gösteriş meraklısı bir ülke değil. Türkiye gerçek anlamda bağrını yoksula, mazluma açan bir ülkedir. 3 milyon insanı bağrımıza bastık, Avrupa ülkeleri ne yaptı? Duvarları yükselttiler. Duvarları yükseltmekle 54 milyona ulaşmış göçmenleri görmezden gelemezsiniz. Bu sorun teröre de huzursuzluk da iç karışıklıkların da arkasında dünyanın üzerine düşen dünyanın yönetiminde söz sahibi olan ülkelerin sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmemelerinin en büyük neden olduğunu milletime buradan ilan ediyorum. Türkiye duruşunu bundan böyle de bozmadan, mazlumların, mağdurların haklarını kollamaya devam edecek, bölgesel huzur, barış ve kardeşliğe katkı sağlayacak her türlü hayırlı işin arkasında olacaktır."
Yıldırım, "Başbakan İzmirli" diye slogan atan partiliye, "Fazla bağırma benim gibi sesin gider" yanıtını verdi.