Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, Yerli Malı Haftası'nın yalnızca yiyecek ve içecekten ibaret olmadığını söyledi. Avcı, "Her 6 bin dolarlık ithal ürün bir işsiz demek. Yerli Malı Haftası güçlü Türkiye demektir" dedi.
//DES’TEN DEĞERLENDİRME
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Avcı, Atatürk zamanında başlayan ve bu yıl 12-18 Aralık tarihlerinde 60 bin ilköğretim ve ana okulundaki 550 bin öğretmen ve 12 milyon öğrencinin katılımıyla gerçekleşecek olan "Yerli Malı Haftası" kutlamalarının artık basit ve sığ bir beslenme etkinliğinin ötesine geçmesi gerektiğini söyledi.
//YERLİ MALI HAFTASI ÖZÜNE DÖNDÜRÜ LMELİ
Yerli Malı Haftası kutlamaları için başta Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu olmak üzere herkesi göreve çağıran Avcı, "Yerli Malı Haftası yıllardır pasta, börek, kola, cips ve hamburgerli beslenme etkinliğine dönüşmüş durumdadır. Oysaki bu hafta, kültürel, tarihi değerlerin yaşatılması, doğal zenginlik kaynaklarımızın, ordumuzun ve sanayimizin tanıtılması, mutfak ve müzik zenginliğimizden örneklerin sunulması, Türkçenin korunması ve geliştirilmesi gibi etkinliklerin bir bayram havasında yapıldığı bir hafta olmalıdır. Kaldı ki çocuklarımızın bunları bilmelerine ne kadarda ihtiyacımız bulunmaktadır. Yerli Malı Haftası göz göre göre göstermelik bir şekilde ve haftanın ruhunu katlederek gerçekleştiriliyor" dedi.
//HAFTA FARKINDALIK İÇİNDE KUTLANMALI
Yalnızca çocukların değil 75 milyon vatandaşın bu özel ve önemli haftayı bilmesi ve farkındalık içinde kutlaması gerektiğini kaydeden Avcı, "Tutum, Yatırım ve Yerli Malı Haftası kutlamalarından çoğu vatandaşımızın haberi dahi olmuyor. Televizyonlar ne de gazeteler bu önemli etkinliğe yeterince yer vermiyor. Yıllar önce tasarrufu ve yerli malı kullanımını teşvik amacıyla öngörülen bu kutlamaların şimdilerde hiçbir anlamı kalmadı. Yediğimiz ekmekten, içtiğimiz sudan, soluduğumuz havadan gayri her şey
yabancı ve ithal. Elma ithal. Muz ithal. Peynir ithal. Tereyağı ithal. Hatta kuru üzüm ve erik dahi ithal. Lüks marketlerde ithal sütler satılıyor. Fransız malı maden sodasından geçilmiyor. Çikolatalar yabancı. Yemekleri, hamburgerleri yapanlar yabancı. Meyve suları yabancı. Bisküviler, çikolatalar Avrupa'dan. Okula götürmesi için çocuğunuza verecek yerli malı bulmak mümkün değil" dedi.
Hal böyleyken, hala hiçbir anlamı kalmayan Yerli Malları Haftası'nı sıkılmadan ve kendimizi hesaba çekmeden kutlamaya çalışıldığını hatırlatan Avcı, "Ortada adam gibi ne kutlanan ne de hatırlanan bir etkinlik var. Hem ithalatı teşvik edeceksin, hem de "Yerli malı yurdun malı" marşları söyleteceksin. Kim ciddiye alır. Kimse almaz. Zaten almıyor da. Belki de artık bu haftayı öğrencilere değil sanayici ve işadamlarına kutlatmalıyız" dedi.
//"BAĞLAYICI YASAL KARARLAR ALINMALI"
Yerli ürün kullanılmasına ilişkin Başbakan Recep Tayip Erdoğan tarafından daha geçen yıl Resmi Gazete'de tarihi önemde bir genelge yayımlandığını ve ekonomiye sağlayacağı faydalar göz önünde tutularak, tasarruf ve rekabet ilkelerine uygun hareket edilmesi kaydıyla, Türkiye`de üretilen mal ve hizmetlerin tercih edilmesi, temel tüketim maddelerinin yerli ürünlerden karşılanmasının, ekonomi açısından önem taşıdığı vurgulandığını hatırlatan Avcı, Türkiye`deki tüm partilere, meslek kuruluşlarına, sivil toplum
örgütlerine ve özellikle TBMM'ye çağrıda bulunuyorum. Türkiye`de üretilen malları kullanma kampanyası konusunda bağlayıcı yasal kararlar alsınlar. Aksi takdirde yerli ürün kullanılmasına ilişkin genelge göstermelik bir adım olarak anılacaktır. Devletin resmi ihalelerinde de yerli ürünlere öncelik verilmesi gerekir" dedi.
Öte yandan Türkiye`ye ithal edilen ve kullanılan her tüketim malı, aynı ürünü üreten yerli sanayinin zor durumda kalmasına, işçi çıkarmasına, istihdamın azalmasına ve yoksulluğun artmasına yol açacağını belirten Avcı, Batı ülkeleri kendi malı için önlem alıyor. Türkiye`de ithal ürün tüketiminde adeta çılgınlık yaşanırken Amerika Birleşik Devletleri,Çin ve Hindistan`dan gelen ithal mallar karşısında `Made in USA` kullan kampanyaları düzenliyor. Üstelik ABD işverenlerinin reklamlarla başlattığı yerli malı
kullan kampanyası, federal yasa ile güvence altına alındı. Biz sütümüzü, meyvemizi bile marketlerden yabancı markalı alıyoruz. Tüketim malları ithalatına giden her 6 bin doların Türkiye`de bir kişiyi işsiz bıraktığını unutmamalıyız" şeklinde konuştu.
//"İTHAL TÜKETİM HER YIL ARTIYOR"
"Küresel ekonomik krizden en az etkilenen ülkelerden birisi olsak da dünya ekonomisinde istikrarsızlığın arttığını ve bunun Türkiye için yeni riskler getirdiğini unutmamalıyız. Bu sürecin ekonomi üzerindeki olumsuzluklarını azaltmanın bir yolunun da yerli malı kullanmaktan geçtiğini sürekli hatırlamalıyız. İthal edilen her tüketim malının, Türkiye`de işsizliği ve yoksulluğu artırdığının farkına varmalıyız" diyen Avcı, "Vatandaşlarımız, Türkiye`de üretilen malı kullanarak işsizliği ve yoksulluğu
yenmelidir. Geçen yıl ithal edilen tüketim mallarında önceki yıllara göre büyük bir artış yaşandığını ve ithal edilen her tüketim malının ülkede işsizliği ve yoksulluğu arttırdığı ekonomik parametrelerde ifade edilmektedir. Hem işsizlere iş sağlanması hem ülke kaynaklarının daha iyi kullanılarak üretimin artması için yerli malı kullanmanın bir vatandaşlık borcu haline geldiğini ve Yerli Malları Haftasını yediden yetmişe herkesle birlikte, amacına uygun bir şekilde kutlamaya ve herkesi yerli malı kullanmaya
dönük bir bilinç yaratılmasına ne kadar ihtiyacımız olduğunu bilmemiz gerekir" dedi.
Avcı, "Kimliğini, dilini, tarih bilincini, binlerce yıllık geleneğini kaybetmeyen, başkasını taklit etmeyen, kendi yolunu çizip azimle yürüyen bir nesille Türkiye'nin şerefli, refahlı, itibarlı ve bağımsız geleceği için Başöğretmen Atatürk'ün başlattığı özü içinde barındıran Yerli Malı Haftalarına ihtiyaç vardır" dedi.