Dicle Üniversitesi’nde (DÜ) düzenlenen “Tehcirin 100’üncü Yılında Osmanlı’nın Son Dönemindeki İsyanlar” sempozyumunda konuşan Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, 1915 yılında gerçekleştirilmiş olan tehcirin farklı bir şekilde adlandırılarak kamuoyuna sunulması ve bunun bir soykırım olarak değerlendirmeye tabii tutulmasının kabul edilebilir olmadığını belirterek, Türkiye Cumhuriyeti’nin geçmişi ile yüzleşecek güce ve kudrete sahip olduğunu kaydetti.
Diyarbakır Valiliği, Türk Tarih Kurumu ve DÜ tarafından, “Tehcirin 100’üncü Yılında Osmanlı’nın Son Dönemdeki İsyanlar” konulu uluslararası sempozyum düzenlendi. DÜ Kongre Merkezi’nde düzenlenen sempozyuma Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, DÜ Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
“BİLİMSEL GÖZLE ARAŞTIRILMASI ÖNEM TAŞIYOR”
Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, Osmanlı’nın son dönemine özellikle de 1910’lu yıllardan itibaren bakıldığında birçok bölgede savaşların ve isyanların olduğunu, imparatorluğun küçülerek, yok edilmeye başladığı bir süreci kapsadığını söyledi. Vali Aksoy, "1910’lu yıllardan itibaren Balkan savaşları, Çanakkale savaşı ve farklı bölgelerde ortaya çıkan isyanlar ile hareketlilikler Osmanlı İmparatorluğu’nu belirli bir boyuta kadar gelmesini sağlayacak farklı bir süreci de ortaya koyuyor. Özellikle o yıllarda gerçekleştirilmiş olan isyanların bilimsel gözle araştırılması ve siyasi boyutu ile ortaya sunulması da büyük önem taşıyor" dedi.
"SOYKIRIM OLARAK TABİR EDİLMESİ KABUL EDİLEMEZ"
Özellikle 1915 yılında gerçekleştirilmiş olan tehcirin farklı bir şekilde adlandırılarak, kamuoyuna sunulması ve bunun bir soykırım olarak değerlendirmeye tabii tutulmasının kabul edilebilir olmadığını aktaran Vali Aksoy, "Her tarihsel olayı kendi dönemi içerisinde görmek ve değerlendirmek mecburiyetindeyiz. Bugünden o günlere baktığımızda ve bugünkü değer yargılarıyla o günü yargılamaya kalktığımızda bazen yanlışlıklar yapabiliriz. Özellikle o şartlarda gerçekleştirilen tehcirin Osmanlı Devleti içerisinde Ermeni toplumuna karşı bir soykırım ifadesi olarak değerlendirilmesine de kabul etmek mümkün değildir. Böylesine hassas ve önemli bir konunun uluslararası çevrelerce de gündemde tutularak, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı bir baskı unsuru gibi öne sürülmesi de kabul edilebilir değildir. Bunun farklı aşamaları vardır. Bunun bir aşaması da bu durumun varlığının bütün dünya tarafından, belirli ülkeler tarafından kabul edilebilir bir noktaya taşınmasıdır. Ondan sonraki aşamalarda da farklı talepler söz konusudur. Bunlar da bilinmektedir ve bu yönüyle de ele alınmalı ve değerlendirilmelidir" diye konuştu.
"TÜRKİYE GEÇMİŞİ İLE YÜZLEŞMEKTEN ÇEKİNMİYOR"
Bu konunun siyasiler tarafından gündeme alınarak, soykırım olarak ifade edilmesi de kabul edilebilir olmadığına işaret eden Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkelerin parlamentolarının 1915 olaylarını soykırım olarak ifade etmeleri ve bunu inkar etmenin de suç kabul edildiği bir takım kararların da var olduğunu görüyoruz. Bilimsel boyutu ile ele alınması gereken ve tarihçilerin üzerinde çalışarak ortaya koyması gereken boyutları olan bir konudur. Bugünkü sempozyumun bu yönüyle de büyük önemi var. Çünkü konu uzmanları tarafından ele alınacak ve tartışılacaktır. Türkiye Cumhuriyeti geçmişi ile yüzleşmekten çekinen bir devlet değildir ve yüzleşmesi gerektiği konularla yüzleşecek güce ve kudrete sahiptir."
"BU KONUNUN DERİNDEN İRDELENMESİNİ İSTEDİK"
DÜ Rektörü Saraç ise, çok konuşulacak ve gündeme gelecek bir sempozyumun öncülüğünü yapmayı arzu ettiklerini belirterek, herkesin bu konuyu konuştuğunu ancak tehcirin yüzüncü yılında bu konuyu daha derinden bilen ve konuşması gereken kişilerle irdelenmeyi ve kamuoyuna sunmayı istediklerini ifade etti. Balkanlardan Asya’ya varıncaya kadar yurt dışından ve içinden çok sayıda bilim adamı, tarihçi ve alanında uzman kişilerin 33 bildiri ile sempozyumda olduğunu kaydeden Prof. Dr. Saraç, "Bu sempozyumumuz inşallah hayırlara vesile olacak ve belki kafalardaki pek çok soruyu cevaplayacaktır" şeklinde konuştu.
Yapılan açılış konuşmalarının ardından sempozyum, Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz’ün “Soykırım İddiaları ve 1915 Tarihli Tehcir Kararnamesi” başlıklı sunumu ile devam etti.