ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Aziziye Kahramanı Miralay Bahri Bey’e vefa
Aziziye Kahramanı Miralay Bahri Bey’e vefa
GSİM’den  filenin dadaşlarına motivasyon desteği
GSİM’den  filenin dadaşlarına motivasyon desteği
Erzurum’da aranan 6 şahıs yakalandı
Erzurum’da aranan 6 şahıs yakalandı
Şehit Polis Akoral rahmet niyazlarıyla anıldı
Şehit Polis Akoral rahmet niyazlarıyla anıldı
Emniyet üniversite öğrencilerini bilgilendiriyor
Emniyet üniversite öğrencilerini bilgilendiriyor
HABERLER>TÜRKİYE
6 Mart 2015 Cuma - 05:45

‘Türkiye bir istikrar adası’

Davutoğlu,:"Siyasi istikrar esastır ve ekonomik istikrarın ana sütunlarındandır. Avrupa’da hemen her ülkede, son dört yılda ne kadar çok hükümetin değiştiğini görebilirsiniz. Ekonomik istikrar ve siyasi istikrar birbirine bağımlıdır.. Bu iki unsur, Türkiye’nin iki değeri." dedi

‘Türkiye bir istikrar adası’

Başbakan Davutoğlu, "Türkiye’nin etrafında Suriye, Irak, Lübnan, Ukrayna, Yemen ve Libya gibi kırılgan ülkeler var. Tüm bunlara baktığımızda, Türkiye bir istikrar adası" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, New York temasları kapsamında Goldman Sachs’ın binasında, Goldman Sachs Doğrudan Yatırımcıları'yla öğle yemeğinde bir araya geldi.
Türk ve yabancı yatırımcıların hazır bulunduğu toplantıda, Davutoğlu'na Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da eşlik etti.
Goldman Sachs’ın İstanbul’da bir ofis açmasından memnuniyet duyduğunu dile getiren Davutoğlu, ofisin çok aktif olacağına inandığını söyledi.
Davutoğlu, İstanbul’un dünyanın, Afrika ve Avrasya’nın merkezi ve birçok faaliyetin kalbi olduğuna işaret ederek, geçmişten modern zamana kadar hep en büyük ekonomik merkezlerden ve dünyanın en önemli kentlerinden biri olmaya devam ettiğini belirtti. Davutoğlu, “Bugünün küresel ekonomisinde İstanbul öyle bir büyüyor ki önümüzdeki yıl ve on yıllarda finansal merkez haline gelecek. İstanbul’un ulaşım yolları, enerji koridoru ve finans merkezlerinden biri olmasını planlıyoruz" diye konuştu.
İstanbul’da dünyanın en büyük havaalanını inşa ettiklerini bildiren Davutoğlu, projenin ilk aşamasının Türkiye'nin kuruluşunun yıl dönümü olan 29 Ekim 2017 yılında, hepsinin 5 yılda tamamlanacağını söyleyerek, "Bu havaalanı bittiğinde, yılda 150 milyon yolcusuyla dünyanın en büyük havaalanı olacak” ifadesini kullandı.
Davutoğlu, bugün bile İstanbul’un en hareketli havaalanlarından birine sahip olduğuna ve birçok etkinliklerin merkezi konumunda bulunduğuna dikkati çekerek, İstanbul’da finansal altyapının da büyüdüğünü anlattı.
Davutoğlu, ayrıca, geçen hafta üç katlı Büyük İstanbul Tüneli Projesi'ni açıkladıklarını anımsatarak, Asya ile Avrupa arasında, boğazın altında 6 bin 500 metrelik tünel oluşturulacağını kaydetti.
"TÜRKİYE ÇOK ÖNEMLİ BİR COĞRAFİ NOKTADA YER ALIYOR"
Davutoğlu, küresel ekonomideki durum ve Türkiye’nin bu konulara ilişkin gelecek planlamalarına da değindi.Uluslararası bağlamda dünya ekonomisi ve politikasında en kritik ve kapsamlı dönüşümlerden birinin yaşandığını belirten Davutoğlu, Soğuk Savaş’ın sona ermesinin ardından Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla 1990’larda bir jeopolitik değişim ve "deprem" görüldüğünü anımsatarak, Ukrayna gibi ülkelerde hala bunların etkilerinin devam ettiğini söyledi.
Davutoğlu, şöyle devam etti:"Ukrayna ve Rusya Türkiye’nin iki komşusu. 1990’ların bu jeopolitik zorluğu bugünün de gündeminde hala yerini koruyor. Bu şehirde de (New York) 11 Eylül saldırıları güvenlik perspektifi açısından bir dönüm noktasıydı. Hala uluslararası terörizm tehdidiyle yüz yüzeyiz ve uluslararası terörizmle mücadelede, sadece çevresindeki bölgede değil dünya genelinde barışın kurulması noktasında Türkiye çok önemli bir coğrafi noktada yer alıyor."
Davutoğlu, 2008 yılındaki küresel ekonomik krizin etkisinin de hala sürdüğünü ifade ederek, şunları belirtti:"Dün Portekiz, iki hafta önce Macaristan, ondan önce de Brüksel ve Berlin’deydim. Avrupa ekonomisinde, Türkiye ve dünya ekonomisini de etkileyen durgunluk sorunsalı hala devam ediyor. G20 dönem başkanı olarak Türkiye, küresel ekonominin geleceği için ulusal ve uluslararası ekonomilere yeni dinamizm sağlayacak, durgunlukla nasıl mücadele edileceği, büyüme ve dünya ticaretinin nasıl teşvik edileceği noktasında bir plan ve ajanda hazırladı."
"TÜRKİYE GELECEK İÇİN UMUT VADEDEN BİR ÜLKE"
Arap Baharı’nın ardından yeni zorlukların ortaya çıktığını anlatan Davutoğlu, Türkiye’nin etrafında Suriye, Irak, Lübnan, Ukrayna, Yemen ve Libya gibi 6-7 tane kırılgan ülke bulunduğunu ifade etti. Davutoğlu, "Tüm bunlara birlikte baktığımızda, Türkiye bir istikrar adası, geleceğe dönük vizyona sahip bir ülke ve AB ülkeleri ile OECD’nin ortalamasından çok daha büyük ekonomik büyümeye sahip bir ülke" değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomik dinamizm ve siyasi istikrar açısından Türkiye’nin gelecek için umut vadeden bir ülke olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Son 12 yılda çevremizdeki birçok soruna rağmen Türk ekonomisi yılda ortalama yüzde 5,5 büyüdü. Gayrisafi milli hasılamız (GSMH) 3,5 kat arttı. İktidara geldiğimiz 2002 yılında GSMH, 230-240 milyar dolar civarındaydı, şimdi 840-850 milyar dolar civarında ve hala da artmaya devam ediyor" dedi. 
Davutoğlu, Türkiye’de kişi başına gelirin yükseldiğini, her kentin altyapısının değiştiğini dile getirdi.
"VİZYON VE İYİ YÖNETİME SAHİP ÜLKELERDEN BİRİ TÜRKİYE"
Devletleri üç kategoriye ayıran Davutoğlu, bunlardan ilkini, vizyonu ve kendilerini yönetme kapasitesi bulunan ülkeler, ikincisini vizyonu olmayan ama en azından ülkeyi yönetme kapasitesi olan ülkeler, üçüncüsünü de ne vizyon ne işleyen bir yönetim kapasitesine sahip ülkeler olarak tanımladı.
Davutoğlu, "Birinci kategorideki ülkeler yükselecek ve Türkiye de bu kategorideki bir ülke. İkinci kategorideki ülkeler, statükolarını korumaya devam edecek, Suriye, Ukrayna, Irak gibi üçüncü kategorideki ülkeler de bazılarındaki zengin kaynaklara rağmen düşüş yaşayacaklar" görüşünü paylaştı.
Türkiye’nin "istikrar adası" olduğunu belirten Davutoğlu, son 12 yılda üç genel, üç yerel ve iki cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldığını, iki kez de referanduma gidildiğini ifade etti.
Davutoğlu, tüm bu seçimler ve referandumda AK Parti’nin güçlü çoğunlukla kazandığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen yıl kritik bir yıldı, yerel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçimi vardı ve ikisinde de partimiz büyük başarı sağladı. Şimdi de yeni bir seçime gidiyoruz. Ancak bunun öncesinde bir konunun altını çizmek istiyorum, 10 Ağustos’taki cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık ve partinin liderliğinde değişim oldu. Fakat hükümetin istikrarı konusunda herhangi bir endişe bulunmuyor. Devamlılık söz konusu, yeni politikalar açıklandı, yeni stratejiler açıklandı. Türkiye demokrasisinde ilk defa, iktidardaki parti, hala yönetimdeyken parti başkanını ve başbakanı değiştirdi. İstikrar da olumsuz bir şekilde etkilenmedi."
Gelecek seçimlerin 7 Haziran’da yapılacağını hatırlatan Davutoğlu, "Son anketlere göre partimizin oy oranı yüzde 48-52, bir sonraki sıradaki ana muhalefet partisi ise yüzde 22-25 oy oranına sahip. Dolayısıyla bir endişe yok. Tabii ki demokraside her türlü sürprize hazır olabiliriz ama var olan anketlere göre, Türkiye’de kimse siyasi istikrarın geleceğinden endişe duymuyor" dedi.
"EKONOMİK VE SİYASİ İSTİKRAR TÜRKİYE’NİN İKİ DEĞERİ"
Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:"Siyasi istikrar esastır ve ekonomik istikrarın ana sütunlarındandır. Avrupa’da hemen her ülkede, son dört yılda ne kadar çok hükümetin değiştiğini görebilirsiniz. Ekonomik istikrar ve siyasi istikrar birbirine bağımlıdır. Eğer siyasi istikrarınız yoksa, mükemmel ekonomik vizyonunuz olsa bile bunu hayata geçiremezsiniz. Eğer ekonomik istikrarınız yoksa, ülkenizde en iyi beyinlere bile sahip olsanız, siyasi istikrarınız olamaz. Bu iki unsur, Türkiye’nin iki değeri."
Türkiye’nin neden siyasi ve ekonomik istikrara sahip olduğuna değinen Davutoğlu, Türkiye’nin mali pozisyonuna bakıldığında, şu anda güçlü kamuda mali denge bulunduğunu, 2002'de yüzde 10,8 olan bütçe açığının 2014'te yüzde 0,7 olacağını ve bu oranın OECD ülkelerinin bütçe açığının 5’te 1’i anlamına geldiğini bildirdi.
"BÜTÇE PERFORMANSIMIZA YÖNELİK HERHANGİ BİR RİSK GÖRÜNMÜYOR"
Bütçe fazlasının 2017 itibariyle GSMH'nin yüzde 0,1'i olmasını hedeflediklerini aktaran Davutoğlu, "Finansal istatistiklerimizin açıkça gösterdiği üzere, bütçe performansımıza yönelik herhangi bir risk görünmüyor. Bu, ülkenin istikrarı açısından çok önemli" dedi.
Başbakan Davutoğlu, 2002'de yüzde 74 olan kamu sektörü borçlanma oranını yüzde 33'e indirdiklerini ve bu oranın 2017'de de yüzde 28'e düşeceğini bildirdi.
Bankacılık sektöründe tüm finansal krizlere rağmen Türk bankalarının çok güçlü kaldığını belirten Davutoğlu, "Hiçbir Türk bankası sıkıntı yaşamadı. Türk bankalarının performansını sadece komşumuz olan değil tüm Avrupa bankalarıyla karşılaştırabilirsiniz. Türk bankalarının sermaye oranı yüzde 16,3. Bu G20 ülkeleri arasında en yüksek oran" diye konuştu.
Türkiye'nin istatistik verilerinin OECD, AB ve G20 ülkelerinden çok daha iyi olduğunu ifade eden Davutoğlu, Türkiye’nin ihracatının 158 milyar dolara çıktığını ama önemli olanın ihracat rakamının yanı sıra ihracat kalemlerini ve hedef ülkeleri çeşitlendirmek olduğunu kaydetti.
Davutoğlu, iktidara geldikleri 2002 yılında, 1 milyar doları aşan ihracat malları sadece 9 kalemde kalırken, bunu 37’ye çıkardıklarını, aynı şekilde 2002'de 1 milyar doları aşan ihracat yapılan ülke sayısı sadece 8 iken şu anda 34 olduğunu ve sayıların her geçen gün de arttığını anlattı.
Başbakan Davutoğlu, iktidara ilk geldiklerinde Türkiye ihracatta Avrupa pazarına çok bağımlı iken, bu bağlamda komşu ülkelerin oranının yüzde 8’de kaldığını, Afrika ve Latin Amerika pazarının rolünün ise en alt sevilerde olduğunu hatırlattı. Avrupa’daki krizin ardından komşularıyla özel ilişki geliştirdiklerini ve ihracat oranında bu ülkelerin payının yüzde 35’e çıktığını dile getiren Davutoğlu, Arap Baharı’ndan sonra komşu ülkelerde krizlerin başlamasının ardından yüzlerini Afrika ve Latin Amerika’ya çevirdiklerini ve 4 yılda Afrika’da 27, Latin Amerika’da 6 yeni büyükelçilik açtıklarını bildirdi. 
Davutoğlu, "Dolayısıyla, eğer ihracatınızı geliştirmeye yönelik vizyonunuz varsa, yeni büyükelçilikler açma yönündeki siyasi kararlar, ülkenizi yeni ülkelere açma kararı, durgunluğa karşı ekonomik çözüm haline geliyor" diye konuştu.
TÜM EKONOMİK SEKTÖRLERDE ÖNÜMÜZ AÇIK
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türk toplumu giderek daha fazla bütünleşiyor, Haziran seçimleri öncesi demokratik istikrarını artırıyor. Tüm ekonomik sektörlerde önümüz açık" dedi.
Davutoğlu, New York temasları kapsamında Goldman Sachs’ın binasında, Goldman Sachs Doğrudan Yatırımcılarıyla öğle yemeğinde bir araya geldi.
Türkiye'de şu anda hane halkı borcunun GSYH'ya oranının yüzde 22 ile çok düşük seviyede olduğunu kaydeden Davutoğlu, GSYH'ye oranı yüzde 49 olan dış borçlanmanın da idare edilebilir düzeyde olduğunu, dolayısıyla bu alanda da bir risk bulunmadığını söyledi. Davutoğlu, Türkiye'nin geçen yıl yüzde 3,3 büyüdüğünü, bu oranın Avrupa, Latin Amerika ve Çin ile Hindistan hariç, yükselen piyasalardan daha fazla olduğunu ve büyümenin artmasını umduklarını söyledi.
Davutoğlu, "Türkiye AB'de en hızlı büyüyen ikinci ekonomi ve OECD ülkeleri arasında da en hızlı büyüyen üçüncü ülke. 2015 yılında yüzde 4, 2016 ile 2017'de de yüzde 5 büyümeyi öngörüyoruz" diye konuştu. 
"ENFLASYONDAKİ DÜŞÜŞÜN SÜRMESİNİ UMUT EDİYORUZ"
Küresel krizde işsizliğe çözüm bulmanın önem arz ettiğini kaydeden Davutoğlu, krizin ardından geçen 7 yılda 5.9 milyon yeni iş imkanı sağladıklarını söyledi.
Sadece geçen yıl 1.4 milyon iş sağlandığını anlatan Davutoğlu, "Halen işsizlik bizim için önemli bir sorun. Türkiye'nin genç nüfusu iş piyasasına dahil olunca daha fazla işe gereksinim duyuluyor. Bu hem bir sınama hem de ekonomi için bir değer" dedi.
Enflasyonun düşüş eğiliminde olduğunu ifade eden Davutoğlu, enflasyonun Kasım'da yüzde 9,2 olduğunu Aralık'ta 8,2'ye indiğini, Ocak'ta ise 7,2 olarak gerçekleştiğini söyledi.
Davutoğlu, çekirdek enflasyonun aşağı yönlü olduğunu da kaydederek, "Enflasyondaki düşüşün sürmesini umut ediyoruz. Onlarca yıl Türkiye ekonomisi için en önemli problem olan cari açık da azalıyor. 2013'te 64 milyar dolar olan açık bu yıl 45.8 milyar dolar oldu" diye konuştu.
 Cari açığın milli hasılaya oranının da düştüğünü hatırlatan Davutoğlu, "Bu rakamlar, Türk ekonomisinin dünyanın en istikrarlı, en hızlı büyüyen, en çok yeni iş üreten ve en dinamik ekonomilerinden birisi olduğunu gösteriyor" dedi.
"EKONOMİDE PARADİGMA DEĞİŞİMİ AMAÇLIYORUZ"
Davutoğlu, Eylül ayında yeni hükümeti kurduklarında ekonomik programı açıkladıklarını belirterek, "2002'den 2014'e kadar olan süreçte var olan kapasite kullanılarak pozitif gelişme sağlandı. Biz şimdi ekonomide paradigmatik değişim amaçlıyoruz. Sadece sayısal olarak değil, nitelik olarak da değişikliği hedefliyoruz" diye konuştu.
Bu amaçla 25 alanda dönüşüm ilan ettiklerini ve 3 paket sunduklarını kaydeden Davutoğlu, her üç ayda bir bu 25 dönüşüm maddesi konusunda yapılanları kamuoyuna açıkladıklarını ve bin 300 mikro önlem konusunda belirlenmiş bir zaman planlaması olduğunu kaydetti.
Davutoğlu, bu önlemler arasında üretkenliği artırmak, ithalata olan ihtiyacı azaltmak, tasarrufu artırmak, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak, kamu harcamalarını rasyonelleştirmek gibi maddeler olduğunu belirtti.
Kurumların kalitesini de artırmakta olduklarını ifade eden Davutoğlu, "Çok mükemmel programlarınız olabilir ancak kurumlarınız ve bürokrasi bu programlara adapte olamazsa, başarılı olamazsınız. Kurumları AB standartlarına ulaştırmak hedefimiz" dedi.
Davutoğlu AB ile süren müzakerelere ilişkin de açıklama yaparak, bugüne kadar 14 başlıkta müzakerelerin açıldığını, AB ilerleme raporlarına göre de siyasi engeller olmaması halinde 27-28 başlığın hemen açılabileceğini, 14-15 başlığın da hemen tamamlanabileceğini söyledi.
"Türkiye şu anda AB'ye üyelik süreciyle ilgili kendi programını ve ilerleme raporunu uygulamaya koydu" diye konuşan Davutoğlu, geçen hafta Tarım Sektörü Entegre Yönetim Bilgi Sistemi'ni duyurduklarını ve bunun dünyada ilk olduğunu ifade etti. Tüketicilerin bir ürünün tüm yetiştirilme aşamalarını takip etme imkanına kavuşacağını vurgulayan Davutoğlu, tüm sektörlerde benzer kurumsal dönüşümlerin süreceğini kaydetti.
"EĞİTİM BÜTÇEDEN EN BÜYÜK PAYI ALIYOR"
Başbakan Davutoğlu, eğitime verdikleri önemi de dile getirerek, "Bizden önce bütçeden en büyük payı savunma alırdı. Ancak şimdi en yüksek payı eğitim alıyor. Eğitim bütçeden 87 milyar lira, sağlık 80 milyar lira alıyor. İnsan kalitemizi özellikle eğitim vasıtasıyla artırmak istiyoruz" diye konuştu.
Kızların eğitimine önem verdiklerini, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardıklarını anlatan Davutoğlu, Fatih projesiyle ilköğretim ve diğer seviyelerdeki tüm öğrencilere teknolojik ekipmanları sağlamakta olduklarını ifade etti.
Davutoğlu, "dev yatırımların" da süreceğini kaydederek, 12 yılda 23 bin 561 kilometre bölünmüş yol ve bağlantı yolları inşa ettiklerini, demiryolu ve hava ulaşımı yatırımlarının da sürdüğünü belirtti.
İşgücü piyasası esnekliğini hedeflediklerini ve çalışma çağındaki nüfusun yüzde 1,7 oranında arttığını belirten Davutoğlu, bu oranın AB'de yüzde 0,2 olduğunu hatırlatarak, "Bu işgücü piyasası esnekliği ve demografik karakter bizim gelecek planlarımızda hayati önemde" dedi.
"PKK SİLAH BIRAKACAĞINI AÇIKLADI"
Davutoğlu, enerji sektörünün de stratejik önemde olduğunu vurgulayarak, "Enerji sektörü hem yatırım anlamında hem de Türkiye'yi enerji transferinde merkez yapması anlamında önemli" diye konuştu.
Türkiye'nin içinde yer aldığı enerji projelerine ilişkin de bilgi veren Davutoğlu, kuzey ve güney enerji hatlarının hayata geçirilmesi ve Irak petrollerinin Türkiye üzerinden transfer edilmesinin önemine değindi.
Uluslararası politik ekonomide tarihi dönüşümler yaşandığını ve Türkiye'nin bu dönüşümlere uyum sağlamaya çalıştığını da anlatan Davutoğlu, çözüm sürecinde alınan mesafelerin de önemli olacağını söyledi.
Türkiye'nin terör sorununun son 30 yılda ekonomiyi olumsuz etkilediğini belirten Davutoğlu, "PKK silahları bırakacağını ve terör eylemlerine son vereceğini açıkladı. Bu tarihi bir dönüm noktasıdır. Suriye, Irak ve bazı diğer komşu ülkeler etnik ve mezhepsel temelde bölünürken Türk toplumu giderek daha fazla bütünleşiyor, Haziran seçimleri öncesi demokratik istikrarını artırıyor. Tüm ekonomik sektörlerde önümüz açık" diye konuştu.
 

 
Filede Kurtuluş Kupası heyecanı yaşandı
 
‘Çocukları bomba altında bırakamayız’
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Cumhurbaşkanı’ndan medeniyet vurgusu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam medeniyetinin bilgiye, öğrenmeye ...
‘Hatıraları ebediyyen yaşayacak’
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 1982'de Ermeni terör örgütünce şehit edilen ...
Tarihi adım
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TİKA Sultan Alparslan’ın mezarını bulunmasına ...
 
‘Hedefimiz 77 milyonun gönlüne girmek’
Başbakan Davutoğlu, "Yüzde 50 bile bizim için hedef değildir. Hedef bizim ...
Davutoğlu: 'Yasaklara karşı ‘özgürlük’ diyeceğiz'
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "28 Şubat'ın kalıntılarına ...
Davutoğlu: ‘Çözüm süreci milli bir süreçtir’
Başbakan Ahmet Davutoğlu, çözüm sürecinin artık milletin malı olduğunu ...
 
Cumhurbaşkanı gündemi değerlendirdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan ziyareti öncesinde ...
Güllüce'den mükemmel tespit
Bakanlık olarak kentsel dönüşüm çalışmalarına büyük önem verdiklerini ...
Erdoğan, ‘Bu millet bizim ailemiz, içinde olacağız’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin içinde olmayanın milletin derdini bilemeyeceğinin ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Çözümün Kuşkulusu
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Peki bu işleri kim yapsın?
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Bevval-i Ceh-i Zemzem: FETÖ ve İblis..
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Berhan Yılmaz hocam kitabın ortasından konuşmuş: Sistem değişmeli
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Hitabetin İhtişamı ve Hikâyenin Gücü
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Ehramlı kadınlar çiftçi olamaz mı yani?
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva