Tarım ve hayvancılık… Erzurum’un kimliği. Geçmişi, bugünü, yarını. Kısacası, olmazsa olmazı. Her karışı verimli topraklarla dolu, hayvan yetiştiriciliğinde ise Türkiye’nin öncü illerinden biri. Fakat bu tablo sadece bir övgüden ibaret mi, yoksa altında çok daha fazlası mı saklı?
Son verilere bir bakalım. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yayımladığı seçilmiş sektörel kredi raporları, Erzurum’un tarımsal kredilerde Doğu Anadolu Bölgesi’nde lider olduğunu gösteriyor. Bu başarı, Erzurum’un bu alanda ne kadar iddialı olduğunu kanıtlıyor. Ama gelin görün ki, bu iddia yalnızca kağıt üzerinde kalırsa yazık olmaz mı?
KREDİLER YÜKSELİYOR AMA YETİYOR MU?
FİNTÜRK 2024 Ocak-Eylül verilerine göre Erzurum’da tam 6 milyar 63 milyon TL’lik tarımsal kredi kullanılmış. Bu rakam, KUDAKA istatistik bölgesindeki toplam kredilerin yüzde 56’sını oluşturuyor. Doğu Anadolu geneline baktığımızda Erzurum, bu kredilerin yüzde 13,6’sına sahip. İlk bakışta oldukça umut verici bir tablo. Ama bu krediler gerçekten çiftçinin sorunlarına derman oluyor mu? Yatırımlar üretime mi dönüşüyor, yoksa borç sarmalına mı?
Sorular bitmiyor. Yatırımlar tarım arazilerinin genişletilmesine, sulama sistemlerinin modernleşmesine ve üretimin artırılmasına odaklanıyor mu? Yoksa iş, sadece “kredi çekelim, günü kurtaralım” noktasında mı tıkanıyor? Erzurum’un potansiyeli, doğru planlama ve destekle Türkiye’nin tarımda dünya çapında bir markası olmasına yeter de artar bile.
TARIMDA BAŞARI, STRATEJİYLE GELİR
Kredi rakamları büyük. Ama kredilerin geri dönüşü ne durumda? Malatya, Kars ve Ardahan gibi iller de listede dikkat çekiyor. Malatya, 5,8 milyar TL ile ikinci sırada. Kars 5,6 milyar TL ile üçüncü. Ardahan ise 3,8 milyar TL ile Erzurum’u takip ediyor. Ama bu başarı hikayelerini rakamlara sığdırmak mümkün değil. Çünkü mesele, verilen kredilerin miktarından ziyade, bu kredilerin nasıl kullanıldığı.
Erzurum’un tarım ve hayvancılıkta fark yaratması için, alınan kredilerin modernizasyon, yenilikçi projeler ve teknolojiye odaklanması şart. Bilinçli çiftçi eğitimi, sürdürülebilirlik ve ihracata yönelme gibi konular da olmazsa olmaz.
PEKİ YA HAYVANCILIK?
Tarım kadar hayvancılık da Erzurum’un ruhunda var. Ancak hayvancılıkta da benzer bir durum söz konusu. Üreticiler destek bekliyor. Yem fiyatları, lojistik maliyetleri ve iklim koşulları gibi sorunlar çözülmedikçe, Erzurum’un hayvancılık potansiyeli yeterince değerlendirilemez. Büyükbaş hayvancılıkta lider olan Erzurum, bu liderliğini dünya standartlarına taşımak için neden gerekli adımları atmıyor?
Erzurum’un tarım ve hayvancılıkta atacağı her adım, sadece şehre değil, bölgeye ve hatta ülkeye değer katacak. Ama bunun için strateji şart. Yoksa, rakamlarla avunmak yerine, her geçen gün kaybettiğimiz potansiyelin yasını tutarız.
Ve diyoruz ki, Erzurum’un hak ettiği zirveye ulaşması için günü kurtarmak değil, geleceği planlamak gerekiyor. Erzurum’un bereketli toprakları ve zengin hayvancılık kültürü, doğru politikalarla birleşirse, bu şehir tarım ve hayvancılığın başkenti olur. Ama sadece rakamlarla değil, gerçek başarı hikayeleriyle.