ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Erzurum’da yarın da okul yok
Erzurum’da yarın da okul yok
Mehmetçik imdada yetişti
Mehmetçik imdada yetişti
Erzincan’da okullar yine tatil
Erzincan’da okullar yine tatil
Büyükşehir Kar Timleri iş başında
Büyükşehir Kar Timleri iş başında
‘Kadına Şiddetle Mücadelede El Ele’
‘Kadına Şiddetle Mücadelede El Ele’
HABERLER>ARAŞTIRMA İNCELEME
20 Mart 2010 Cumartesi - 00:35

Türk Kültürü’nde Nevruz Geleneği

Nevruz Bayramı, Türk Milleti’nin yüzyıllar ötesinden devam edip gelen geleneksel bayramlarından biridir

Türk Kültürü’nde Nevruz Geleneği

Nevruz Bayramı, Türk Milleti’nin yüzyıllar ötesinden devam edip gelen geleneksel bayramlarından biridir.Nevruz Bayramı, Türk Milli Kültürü’nde baharın müjdecisi, gece ile gündüzün eşit olduğu ve tabiatın en adaletli günü olarak kabul edilir. Türkler’in yaşadığı en uzak bölgelerde dahi 21 Mart, Nevruz Bayramı olarak çeşitli yöresel etkinliklerle kutlanır.
Tabiat ile iç içe, kucak kucağa yaşayan, toprağı “ana” olarak vasıflandıran Türk Düşünce Sisteminde “Baharın gelişi” elbetteki önemli bir yere sahip olacaktı.
Kaşgarlı Mahmut, “Bayram” kelimesinin anlamını Divan-ı Lügat-it Türk’te “Bedhrem, halk arasında gülme ve sevinme, bir yerin ışıklarla ve çiçeklerle bezenmesi ve orada sevinç içinde eğlenilmesi” olarak tarif eder.
//NEVRUZ TÜRK MİLLETİNİN BAYRAMI
Bayramlar, insanlar arasında karşılıklı sevgi ve saygının perçinlendiği günlerdir.
Bayramlar, insanların birbirleriyle olan dargınlıklarını unuttukları, barıştıkları, kardeşçe kucaklaştıkları gündür.
Bayramlar, toplumlarda milli birlik ve beraberliğin, bir arada yaşama arzusunun kuvvetlendiği günlerdir.
Bayramlar, milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulandığı, sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir.
Eski Türkler’le İranlılar’ın “yıl-başı” kabul ettikleri gün, Farsça bir kelime olan “Nevruz” terimiyle ifade olunmaktadır. Ancak kelime anlamı bakımından “yeni gün” demektir. Araplar’a İranlılar’dan geçen bu adet, başta Oniki Hayvanlı Türk Takvimi’nde görüldüğü üzere Türkler’de çok eskiden beri bilinmekte ve bugün törenlerle kutlanmaktadır.
Türkler’de çok eskiden beri baharın gelişi, tabiatın canlanışı, destanlarda masallarda, türkülerde şiirlerde, aşıkların kopuzlarında terennüm edilir ve bahardan coşkunlukla söz edilirdi. Baharın gelişi; suların çoğalması, dünyanın nefesinin ısınması yani havaların ısınması, türlü çiçeklerin açılması, yeryüzüne yemyeşil bir ipek kumaşın serilmesi, hayvanların çoğalması olarak yorumlanmaktadır.
Türk topluluklarında Nevruz geleneği yaygındır. Türkler, Nevruz’u “Nevruz-ı Sultani”, Sultan Nevruz” veya Orta Asya Türk topluluklarında görüldüğü üzere “Sultan Navrız” olarak kutlamaktadırlar. Türkler’de Nevruz’la ilgili görülen rivayetlerin en önemlisi bu günün bir kurtuluş günü olarak kabul edilmesidir. Bu bakımdan bu gün Ergenekon veya Bozkurt Bayramı olarak kabul edilmektedir.
//ERGENEKON DESTANI
Ergenekon Destanı’na göre düşmanları Türkleri bir hile ile yenerler ve çoğunluğu öldürülür yada tutsak düşer. Kurtulanlar kimsenin bilmediği dağlık ,verimli bir yer olan Ergenekon’a gelirler. Zamanla nüfusları çoğalınca buradan çıkmak istediklerinde etrafın demir dağlarla çevrili olduğu görülür. Bunun için büyük ateşler yakıp dağları eritirler ve tekrar eski yurtlarına dönerler. İşte Türk Kültürüne göre Nevruz , takvim başlangıcı olan Ergenekon’dan çıkış günüdür. Bu adet Türkler’deki demirciliğin milli sanat olması ve demir kültü ile açıklanabilir. İşte Türk Kültürüne göre Nevruz, takvim başlangıcı olan Ergenekon’dan çıkış günüdür.
KÖKTÜRKLER VE NEVRUZ
O günden beri yeni yılın başladığı gece Kök-Türkler’de adettir, o günü bayram sayarlar. Bir parça demiri ateşe salıp kızdırırlar. Önce Kağan bunu kıskaçla tutup örse koyar, çekiçle döver. Ondan sonra beyler de öyle yaparlar. Bunu mukaddes bilirler, böylece Tanrı’ya şükretmiş olurlar.
Nevruz, Türkler’in tabiatın dirilişini alkışladığı, yıl esaslı zaman değişiminin başlangıcı   saydığı, değişmeler için Tanrıya şükrünü ifade ettiği özel bir törendir. Bu kutlama sarı, kırmızı, yeşilin   yan yana gelmesiyle oluşan sembolleşme ile tamamlanır gibidir.
//RENKLERİN ÖNEMİ
Sarı, kırmızı ve yeşili bir inanış ve varlık dünyasını yorumlayış sonucunda yeşili; dirilik, tazelik gençlik, sarıyı; merkez, hükümranlık, kırmızıyı; Tanrı, koruyucu ruh, ocak (ev), dirlik, bağımsızlık, hürriyet anlamlarının sembolü halinde yorumlayan sadece Türk kökenli halkalardır.
Türk boyları, söz konusu bayramda çeşitli eğlenceler düzenlemekte ve bir çok pratiği de yerine getirmektedirler. Mesela; Nevruz’da pişirilen özel yemekler, oynanan oyunlar, güreş müsabakaları, yarışmalar, musiki makamları, şiir söyleme gelenekleri gibi faaliyetler yüzyıllardan beri yapılmaktadır. Nevruz, bu özellikleriyle Türk boyları arasında tam manasıyla sanat, edebiyat, spor ve musiki erbabının hünerlerini gösterdikleri bir bayram haline dönüşmüştür.
//TÜRKLERİN NEVRUZ’A VERDİKLERİ ÖNEM
Tarihi bakımdan Hun, Göktür, Uygur, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde Nevruz, bir örfi bayram olarak kabul edilmiş, çeşitli eğlence ve merasimlerle idrak edilmiştir.
Cumhuriyetin ilanından sonra Atatürk’ün önderliğinde 1922, 1923, 1924 ve 1926 yıllarında Ergenekon Bayramı adıyla kutlanmış, daha sonraki yıllarda bu kutlamalar mahalli seviyede olmuştur.
Ülkemizin Batısında Mart Dokuzu, Hıdrellez veya Kakava Şenlikleri adıyla kutlanan Nevruz Bayramı, bizleri birbirimize daha çok yaklaştırır. Ortak bir kültüre, birlik ve beraberlik içinde sahip çıkar ve aynı kültürün insanları olarak kaynaşmamıza, birbirimizi sevmemize yardımcı olur.
//NEVRUZ GELENEĞİ
Nevruz geleneği ne Sunilikle, ne Alevilikle, ne Bektaşilikle doğrudan bağlantısı olmayan, İslamiyetten çok öncelere giden bir gelenektir. Yani bir dinin ve mezhebin bayramı değildir. Bu yüzden herhangi bir şekilde bir mezhep adına, bir din adına, bir etnik menşe adına bağlı gösterilmesi, istismar edilmesi, bir ayrılık unsuru olarak takdim edilmeye çalışılması yanlıştır. Tarihin ve kültürün bütün gerçeklerine aykırıdır.
Milli Kültürü yozlaştırmak, yok etmek, milli kültür unsurları üzerinde şüphe yaratmak, milli tarih konularında spekülatif yayınlarda bulunmak bugün Türklük düşmanlarının en çok takip ettikleri metod bulunmaktadır. Kaleleri içerden ele geçirmek yani ülkeleri parçala, böl, sonra yok et prensibi emperyalist politikaların hedef seçtikleri ülkelere karşı uyguladıkları genel bir stratejidir. Bu strateji içinde milli kültür düşmanlığı, milli kültürün dejenere edilmesi, milli kültür değerleri üzerinde başka sahipler aranması en geçerli bir silah olarak kabul edilmektedir. Özellikle yurt dışında Türkiye ve Türklük aleyhine faaliyet gösteren Marksist-Leninist ve bölücü unsurlar sun’i bir topluma mal edilmeye çalışılan Ergenekon/ Nevruz Bayramı’nı Türk kültürü bünyesinden koparmak istemekte ve bu konuda gayret göstermektedirler. Bu durumda bizlere düşen görev tarihimizi ve kültürümüzü daha iyi öğrenip sahiplenmektir.
Atatürk’ün tarih öğrenmenin önemi üzerine söylemiş olduğu şu söz yukarıda izah etmeye çalıştığımız konunun önemini daha iyi açıklamaktadır.
“TÜRK ÇOCUĞU ECDADINI TANIDIKÇA DAHA BÜYÜK İŞLER YAPMAK İÇİN KENDİNDE KUVVET BULACAKTIR”
1990 yılında bağımsızlıklarını ilan eden Türk Cumhuriyetlerinde Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Azerbaycan ile Rusya Federasyonu bünyesindeki Tataristan 21 Mart Ergenekon/ Nevruz Bayramını “Milli Bayram” olarak ilan etmişlerdir. Bu günün coşkuyla kutlanmasına büyük önem vermektedirler.Türk Kültüründen kaynaklanan Ergenekon/Nevruz Bayramı, her yönüyle Türk gelenek ve görenekleriyle zenginleşmiş, an’anevi ve temeli beş bin yıllık Türk tarihine dayalı milli bir bayramdır.Türkiye’de de 1991 yılında Türk Dünyası ile birlikte ortak bir gün olarak resmi tatil olmaksızın bayram ilan edilmiştir.
Nevruz, Türk insanını   birbirine kenetleyen, bağlayan, Ergenekon’dan   demir dağları eriterek dirilen ataların ruhuyla yanan bir ateştir. Bu ateş hiç sönmeden binlerce yıl yandı ve gelecekte de kıvılcımlarından binlerce gönlü tutuşturarak ortak kültür ocağında binlerce ruhu ısıtacaktır. Avrasya’nın, Türk aleminin Nevruz toyu kutlu olsun, Nevruz gülleri geleceğe umutlar taşısın.
 

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Avrasya’nın Ortak Bayramı: Nevruz
Tabiat ile iç içe, kucak kucağa yaşayan, toprağı "ana" olarak vasıflandıran ...
Bir Divan Edebiyatı Uzmanı Yazarın Askeri Anıları
Ülkemizin divan edebiyatı alanındaki otoriteleri denilince şüphesiz çoğumuzun ...
DEİK sanayicinin güvenini araştırıyor
AYHAN TÜRKEZ/İHA/Türk özel sektörünün en önemli temsilcilerinden odamızın ...
 
Depremden korkmayın, tedbir alın
AHMET AKBUĞA(İHA) – Elazığ'da meydana gelen depremin ardından uzmanlar ...
"İnternete Erişim Temel Hak"
GlobeScan şirketince gerçekleştirilen araştırma Türkiye'de sosyal iletişim ...
"Televizyon tek tip insan modeli oluşturuyor"
MEHMET EMİN TOKER (İHA) -Televizyon izleyicilerinin büyük çoğunluğunun, ...
 
Sıradışı Bir Başarı Öyküsü: Sol Ayağım
İrlandalı şair, ressam ve aynı zamanda bir yazar olan Christy Brown’un, ...
2010 Kur'an Yılı
Diyanet işleri Başkanı Ali Bardakoğlu, “Diyanet İşleri Başkanlığı, Dinimizin ...
Türkiye'nin Zihin Tarihi" sorgulandı
FERDİ DURDU (İHA) - Malatya Bilgi Yolu Eğitim, Kültür ve Sosyal Araştırmalar ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
İş Yapma Ayrı Sahiplenme Ayrı İştir Ve Erzurumspor
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kayyım uygulaması milletin ortak talebidir
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Onurun 41. Yılı
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Peki bu işleri kim yapsın?
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Bevval-i Ceh-i Zemzem: FETÖ ve İblis..
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Hitabetin İhtişamı ve Hikâyenin Gücü
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva