Türk İş 9. Bölge Temsilcisi Orhan Gözgeç, en büyük ekonomik sıkıntı olan yoksulluk ve işsizliğin seçimi unutturduğunu belirterek geçim ve istihdamla ilgili olarak köklü çözümler bulmasını istedi.
Geçim derdinin seçim derdini unutturduğunu belirten Gözgeç “Türkiye’de yoksulluk sınırı ve yoksulluğun boyutları ile ilgili düzenli resmi bir çalışma yapılmamakta, ancak sınırlı sayıdaki araştırmalarla mutlak yoksulluk kavramı temel alınarak yaklaşımda bulunulmaktadır TÜRK-İŞ, Araştırma Merkezi, onsekiz yıldan bu yana bu alandaki boşluğu doldurmaya çalışmakta ve düzenli olarak her ay gıda harcaması tutarını ve buradan hareketle yoksulluk sınırını açıklamaktadır. Aralık 1987’dan bu yana her ay düzenli olarak yapılan gıda harcaması hesaplaması, anılan yıldan önceki dönemlerde toplu sözleşme müzakereleri veya asgari ücretin belirlenme çalışmaları sırasında yapılmış, ancak 1987 yılı öncesinde sürekliliği söz konusu olmamıştır”dedi.
ADİL GELİR DAĞILIMI SAĞLANMALI
Adil gelir dağılımının önemine değinen Gözgeç şunları kaydetti “Gelir dağılımını düzeltebilmenin, yoksulluğu önlemenin ekonomik ve sosyal tedbirleri bilinmez değildir. Ancak adaletli ve dengeli bir gelir dağılımını sağlayabilmek için bu konuda ciddi, tutarlı ve samimi olmak gerekmektedir. Çağdaş bir toplum içinde yaşayan çalışanların ve emeklilerin, kendilerine ve ailelerine saygın bir yaşam düzeyi sağlayacak bir gelir elde etmeleri esastır.
2001 yılında yaşanan ekonomik kriz ile birlikte işsizlik Türkiye’nin en önemli sorunu haline gelmiştir. Kriz sonrası yaygınlaşan işten çıkarmalar ve azalan istihdam, kriz sonrası sağlanan ekonomik büyümeye rağmen artmamış ve istihdamsız bir büyüme ortaya çıkmıştır.
İstihdam, yoksulluğa ve sosyal dışlanmaya karşı mücadelede temel önemdedir. Ekonomide sağlanan büyüme, diğer bir ifadeyle milli gelir artışı, daha fazla insana üretken istihdam sağladığı ölçüde anlam kazanmaktadır. 1990’lı yılların başında, tek başına ekonomik büyümenin istihdamı artırmadığı ve emek piyasalarını etkileyen yapısal sorunları çözmediği görülmüştür.Türkiye’nin temel sorunu yeterince istihdam olanakları yaratamamasıdır. Nüfus artış hızının gerisinde kalan yeni yatırım ve iş olanakları, işgücü piyasasını olumsuz etkilemekte, çalışan nüfusun iktisaden faal nüfusa oranını geriletmektedir”
DOĞUDAKİ TARIM POTANSİYELİ DEĞERLENDİRİLMELİ
Doğuda tarımın önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirten Gözgeç “Türkiye, istihdam edilenlerin taşıdığı ağırlık dolayısıyla tarım ülkesi konumundadır. Tarım sektörünün istihdam içindeki payı yüzde 35’ler düzeyindedir. Verimliliğin çok düşük olduğu tarım sektöründe geniş bir işgücünün barındırılması işgücü piyasasının etkinliğinin sınırlanmasına yol açmaktadır. Bu yapı, önümüzdeki on yıl içinde çok daha ağır bir istihdam ve işsizlik sorunu yaşanmasına yol açacak niteliktedir .bundan dolayı tarıma destek verilmelidir”dedi.