Atatürk Üniversitesi (A.Ü) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ertan Şafak Çomaklı, Türk vergi sisteminde son yılların en faydalı değişikliğinin yapıldığını söyledi.Vergi indiriminin, mükellefler açısından bakıldığında Türk Vergi Sistemi'nde son yıllarda yapılan en faydalı değişiklik olabileceğine işaret eden Yrd. Doç. Dr. Çomaklı, bu durumun hem yurt içi yatırımcı hem de uluslararası yatırımcılar açısından önemli olduğunu kaydetti.
KÜRESEL SERMAYE
Ülkeler, küresel alanda dolaşan sermayeden mümkün oldukça fazla bir pay alabilmek için kurumlar vergisi aktörünü kullanırken, Türkiye'nin de bu duruma ilişkin değişiklik yapmasının önemli bir maliye politikası olduğunun altını çizen Yrd. Doç. Dr. Çomaklı, "Ülkeler bu konuda kurumlar vergisi oranlarını bilinçli bir şekilde düşürmektedirler. Ancak detaylı şekilde irdelediğimizde; Avrupa Birliği'ne 2004 yılından sonra yeni üye olan ülkelerin özellikle küresel sermayeyi çekebilmek amacıyla önemli oranda vergi indirimleri yaptıkları görülür. Bu noktada en düşük kurumlar vergisi oranı Bulgaristan'da ve Güney Kıbrıs Rum yönetiminde yüzde 10 ile görülmektedir. Birçok yeni birlik ülkesi yüzde 20 ve altında bir kurumlar vergisi oranı belirlemiştir." diye konuştu.
KURUMLAR VERGİSİ MUAFİYETİ
Dünyada veya bölgesel alanda meydana gelen değişikliklere bağlı olarak, kurumlar vergisi alanında bir değişiklik yapılmazsa ülkenin sahip olacağı yatırımların önünde bir engel oluşmasının kaçınılmaz olduğunu savunan Yrd. Doç. Dr. Çomaklı, özellikle son yıllarda meydana gelen vergi indirimleri eğilimine bağlı olarak Türkiye'nin de bu konuda ülkenin konumuna göre bir farklılaştırma yapmasının gerekli olduğunu kaydetti.
TEŞVİKLE GELEN VERGİ DEĞİŞİMİ
Türkiye'de hükümetin son teşvik paketine göre; kurumlar vergisi oranının aşağılara çekildiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Çomaklı, iktisadi gelişmişlik seviyelerine göre bölgelere ayrılan Türkiye'de yatırımcıların yeni yatırımlarından kaynaklanan faaliyetleriyle ilgili olarak elde edecekleri kârdan yüzde 20 yerine birinci bölgede yüzde 10, ikinci bölgede yüzde 8, üçüncü bölgede yüzde 4 ve dördüncü bölgede ise yüzde 2 oranında kurumlar vergisi ödeyeceklerini hatırlattı.
KAYNAK DAĞILIMINDA İSTİKRAR
Yeni yatırım teşvik sisteminden sadece 2010 yılı sonuna kadar başlayan yatırımların faydalanabileceğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Çomaklı, şunları söyledi: "Yani aslında küresel krize karşı kurumlar vergisi oranlarını düşürerek ülkeye yabancı yatırımları çekmek ve yerli yatırımcıları teşvik ederek itici güç olarak onları kullanmak amacı güdülmekte, gelir dağılımında etkinlik gibi sosyal amaçlar geri planda tutulmaktadır. Kurumlar vergisinin ruhu itibariyle kaynak dağılımında etkinlik ve iktisadi istikrar amaçları daha ön planda durmaktadır. Vergi oranlarında yapılan bu değişiklik stratejik olarak 'kriz - fırsat ilişkisinin yatırımcıları cezbedebilir' düşüncesinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Ancak teşvik paketi kapsamında yer alan oransal değişikliğe ilişkin yasal ve fiili (efektif) vergi oranlarına ilişkin oldukça sağlıklı bir analiz yapılması gerekliliği vardır. Çünkü yasal ve fiili vergi oranları arasındaki fark bölgesel düzeyde değişiklik meydana getirmeyerek aynı şekilde devam ederse söz konusu teşvik paketinin etkinliği tartışmalı olacaktır."