SAMET ÖZÜNAL/(GHA) – Çifte Minareli Medrese’nin restorasyon projesi, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan geçti. Erzurum Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Kurul’dan onay alan projenin ihale hazırlıklarına başlarken, restorasyona bu yıl içerisinde başlanacağı bildirildi.
//TEKNİK TAKİP SONUÇLANDI
Erzurum Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Çifte Minareli Medrese’nin restoresi için düğmeye bastı. Tarih medrese için hazırlanan restorasyon projesi, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan onay alırken, Bölge Müdürlüğü yetkilileri, bakım, onarım ve restorasyon çalışmalarına bu yıl içerisinde başlanacağını bildirdiler. Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileri, Çifte Minareli Medrese’nin restorasyon programı kapsamında, geçtiğimiz yıl 6 ay süren teknik bir takip yapıldığını hatırlatarak, “Medrese için bu çalışmaların sonuçları da göz önünde bulundurularak bir restorasyon projesi hazırlanmıştı. Kurul’dan onay bekleyen projemize yeşil ışık yakıldı. Biz de hemen ihale hazırlıklarına başladık. İhale sürecinin tamamlanmasının hemen ardından tarihi medresenin restorasyon çalışmalarına bu yıl içerisinde başlayacağız.” dediler. Çifte Minareli Medrese’de yapılacak olan restorasyon çalışmalarının, yüzeysel olmayacağını, tam tersine geniş kapsamlı tutulacağını kaydeden konu ile ilgililer, “Tarihi medresemiz baştan aşağı restore edilecek. Minarelerindeki çinilerin tek tek işlenmesinden, düşen taşların yenilenmesine varıncaya kadar müştemilatlı bir restorasyon çalışması yürütülecek.” diye konuştular.
//MEDRESE, RESTORASYONUN ARDINDAN VAKIF MÜZESİ OLACAK
Öte yandan Çifte Minareli Medrese’deki restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından uygulamaya sokulacak bir başka plandan da bahseden Erzurum Vakıflar Bölge Müdürlüğü yetkilileri, tarihi medresenin daha sonra Vakıf Müzesi olarak kullanılmaya başlanacağını açıkladılar. Türkiye’deki sayılı eserler arasında bulunan Çifte Minareli Medrese’nin, Vakıf Müzesi haline getirilmesiyle birlikte, tarihi ve kültürel yapısına ek olarak sosyal açıdan da bir anlam kazanacağını kaydeden yetkililer, “Tarih ve vakıf müzeleri, geçmişle bugün arasında kurulan bir köprü niteliği taşırlar. Çifte Minareli Medrese’de, Erzurum’un tarihi geçmişinin günümüze ulaşan en önemli izlerinden birisidir.” ifadelerini kullandılar.
//SELÇUKLU’DAN GÜNÜMÜZE ULAŞAN İHTİŞAM
Erzurum’un sembolü haline gelen Çifte Minareli Medrese’nin kitâbesi olmadığından, yapılış tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın kızı Hundi Hatun veya İlhanlı hanedanlarından Padişah Hatun tarafından yaptırılmış olabileceği düşüncesi ile adına Hatuniye Medresesi de denilmektedir. Genellikle 13. yüzyılın sonlarında yaptırıldığı kabul edilmektedir. Osmanlı Padişahlarından 4.Murat’ın emri ile bir süre “Tophane” olarak, daha sonra da “Kışla” olarak kullanılmıştır. 1942-1967 yılları arasında Erzurum Müzesi olarak kullanılan medrese, günümüzde çay bahçesi ve resim sergi salonu olarak kullanılmaktadır. Medrese yaklaşık 35x46 m. boyutlarındadır. İki katlı, dört eyvanlı ve açık avlulu medreseler grubundandır. Zemin katta 19, birinci katta ise 18 oda bulunmaktadır. Avlu 26x10 m. ölçülerinde dört yönden revaklarla çevrili olup, girişin batısındaki kare mekânın vaktiyle mescid olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Zemin katın revakları kalın sütunlar üzerine oturmaktadır. Sütunların çoğu silindirik, dördü sekizgen gövdeye sahiptir. Odalar beşik tonozla örtülüdür.
Medrese’nin bezemesinde kullanılan geometrik motifler, Selçuklu taş süslemesindeki örneklerdir. Bezemenin ağırlık unsuru bitkisel öğelerdir. Palmet ve rumi motiflerin en çok kullanılanıdır ve her ikisi de birbiri ile uyum içindedir.