Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK’ın içine yerleşen ihanet şebekesinin mesaisini bilimini vatanı için milleti için bayrağı için değil ihanet için kullandığını söyledi.
PROJE İMZA TÖRENİ
TÜRKSAT 6A yerli haberleşme uydusu proje imza törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Az önce imzaları atılan Türksat 6A projesinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını dilerim. Burada farklı bir gurur farklı bir iftiharı yaşıyoruz. Büyüyen güçlenen gelişen yeni Türkiye’nin yansımalarını gurur tablolarını hep birlikte müşahede ediyoruz. Bu yılın ocak ayında Japonya’da yapımı tamamlanan Türksat 4A uydumuzu teslim aldık. 15 Şubat’ta da bu uydumuz başarıyla fırlatılmıştır. Yazılımının tamamını donanımının yüzde 80’ini kendimizin ürettiği Göktürk 2 uydumuzu 2012 yılında Çin’den fırlattık. Biraz önce imzalanan protokolle startını verdiğimiz Türksat 6A uydusu bunlardan çok daha kapsamlı ileri bir proje. İktidarımız döneminde 4 tane önemli projeyi gerçekleştirmenin gururunu yaşıyoruz. Askeri ve sivil amaçlarla kullanılacak olan Türksat 6A uydumuzun yazılımı, altyapısı ve yer istasyonu tamamıyla milli üretimden oluşacak. Bunlar bir sıçrayışın bir özgüvenin alametleridir. Türkiye’nin ileride bu kendi yaptığı uyduları uzaya gönderebileceği gibi bugün yaptığı imkanlara sahip olacağını umuyorum” dedi.
AR-GE SÜRECİ
2003 yılından itibaren ARGE faaliyetlerini desteklemenin bilgiye giden yolu açmanın mücadelesi içerisinde olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitime bilime ARGE’ye yaptığımız yatırımlar ile Türkiye artık çok farklı bir kulvarda ilerlemeye başladı. Savunma sanayi projeleri başta olmak üzere pek çok konuyu şahsi himayemize alarak süratle mesafe kat edilmesini sağladık. Geriye dönüp baktığımızda başladığımız yer ile geldiğimiz nokta arasında çok önemli bir fark olduğunu görüyoruz. Mesela 2002 yılında Türkiye’de sadece 2 tane teknopark vardı. Şu anda 41’i faal 59 teknopark bulunuyor. Hemen yakınımızda kurmakta olduğumuz Bilişim Vadisi Türkiye’de yeni bir safhanın başlaması anlamına geliyor. Dünyada parmakla gösterilecek bir bilişim vadisini Türkiye’ye kazandırıyoruz. Marka ve patent başvurularındaki artışlar ülkemizin bu alanda doğru yolda olduğunu gösteriyor. TÜBİTAK’ı Bilim ve Teknoloj alanında yenilikçi ve yönlendirici bir kuruma dönüştürmeye çalışıyoruz. Özel sektörümüzde bu bakımdan çok ileri çok önemli bir seviye ulaştı. Geçtiğimiz 12 yılda sadece TÜBİTAK aracılığıyla özel sektörün ARGE faaliyetlerini verdiğimiz destek 4 buçuk milyar doları buldu. 12 yıl boyunca Başbakanlık vazifemizi ifa ederken Türkiye’de ARGE çalışmalarının artması konusunda çok büyük bir çaba ve hassasiyet içerisinde olduk. TÜBİTAK’ı da bu konuda destekledik” diye konuştu.
TÜBİTAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün samimi faaliyetlerine rağmen TÜBİTAK’ın içindeki bir güruhun bu kurumu farklı yerlere çekmeye çalıştığını gördüklerini belirterek, “TÜBİTAK’ın içine öyle bir ihanet şebekesi yerleşiyor ki mesaisini bilimini vatanı için milleti için bayrağı için değil ihanet için kullanıyor. Örneğin üst düzey devlet görevlilerinin kriptolu telefonlarını dinlemek için alçakça faaliyetlerde bulunuyor. Bizim nasıl sırtımızdan hançerlendiğimizin en büyük kanıtı işte TÜBİTAK’taki bu hainlerdir. Bir insanı karşıdan vurduğunuz zaman bu erkekçedir ama arkadan vurduğunuz zaman bu kalleşçe alçakçadır. Bilimsel çalışma yapsın diye alınan elemanlar o dönemin Cumhurbaşkanını, Başbakan olarak beni, Genelkurmay başkanını, Bakanlarımızı sinsice dinlemek için çalışmalarda bulundular. Elde ettikleri bilgileri kimlere sattıklarını kimlere peşkeş çektiklerini şu anda görüyorsunuz. Ama bunlar soruşturulamıyor. Çünkü TÜBİTAK içine sızmış hainler yargı içine sızmış Haşhaşiler tarafından korunuyor. Ama şimdi bunlar arındırılıyor. Bakın tam temizlendi demiyorum. Aynı şey yargı için de geçerli. Yargıyı da temizleyeceğiz. Artık birçok kurum gibi TÜBİTAK’ta normalleşiyor. İnşallah asli vazifesine dönüş yapacak. Bu bizim ulusal güvenliğimizin çıkış noktasıdır. Bu milli meseledir. Bilim insanları olarak bilim bu tip bir şeyi kabul etmez. Bunu temizlemeye mecburuz” dedi.
”İŞLEDİKLERİ İHANET SUÇLARININ NE OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİYORLAR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, paralel yapının tek başına bütün bu kurguyu kuracak, idame edecek zekaya, bilgiye ve beceriye sahip olmadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası medya kuruluşlarının bunların gözyaşlarını masum göstermeye çalıştıklarını ifade ederek, “Günlerdir bazılarının TV ekranlarından gazete sayfalarından ağladıklarını görüyorsunuz. Bakıyorsunuz şu kadar kişi alındı, alınıyor diye haberler. Hani siz örgüt değildiniz? Siz örgüt olmasanız bunları nereden bileceksiniz. Bunu bildikleri için bazıları evlerinde değil, gazetelerin içinde beklemeye başladılar. Eğer dürüstseniz samimiyseniz çağrıldığınızda gelin teslim olun. İşledikleri ihanet suçlarının ne olduğunu çok iyi biliyorlar. O yüzden de kendilerine görev araçlarını iyi kullanıyorlar. Sadece TÜBİTAK içinde yaptıkları bile bunların nasıl bir ihanet içinde olduklarını gösteriyor. Bakın bazı uluslararası medya kuruluşları bunların gözyaşlarını masum göstermeye çalışıyorlar. TÜBİTAK’taki ihanetleri engelleyerek, maşaları tasfiye ederek Türkiye dışındaki unsurların planlarını bozuyoruz. O yüzden sadece içeride değil dışarıda da feryat var” dedi.
“Paralel yapı tek başına bütün bu kurguyu kuracak, idame edecek zekaya bilgiye beceriye sahip değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bunları maşa olarak kullanan bir üst akıl var. Tabii bunun uzantıları da var. Bir yıl boyunca biz bunların inlerine girdik. Örneğin TÜBİTAK bunların inlerinden biri haine getirilmişti, oraya girdik. Emniyet gibi, TİB gibi, KOSGEB gibi bütün bu inlerine girdik. Ama yargı bunlara bir şey yapamaz durumdaydı. Yargıyı da tehditlerden ve şantajlardan kurtardık. 1 yıl boyunca çalıştık. Artık yargı da bunların üzerine gidecektir. Artık masumların ceza aldığı bir Türkiye yok. O yüzden kimse timsah gözyaşı dökmesin. Özellikle medya ve siyasetin ulusal ve uluslararası algı operasyonlarından uzak durması büyük bir sorumluluktur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkes ak ile karanın ayrılacağı bu dönemde sorumluluk alması gerektiğini belirterek, “Gemiyi daha ilk rüzgarda terk edip binlerce kilometre uzağa kaçıp oradan korkakça ihanet şebekesini idare edenler var. İşlediği suçun boyutunu bildiği için korkup kaçanlar var. Bunların hepsi tek tek ortaya çıkacak. Bunların hepsi yurt içinde olduğu gibi yurt dışındaki inlerinde de takip edilecek. İnşallah bundan sonra her kurum kendi işini yapacak. Sadece atan için millet için bayrak için çalışacak" diye konuştu.
TÜBİTAK'ın bu dönüşümü çok daha farklı bir şekilde gerçekleştirmenin neticelerini bugün atılan imzalarla verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ARGE projelerinde savunma sanayinde ayrı ve özel bir yere sahibiz. Bu konuda TÜBİTAK’ın üzerinde çok önemli görevler var. Bana göre TÜBİTAK bu işin olmazsa olmazıdır. Ve savunma sanayinin her alanında kendi ihtiyaçlarımızı burada gerçekleştirmek zorundayız. Bu artık bir özgüven meselesi. Ben bu özgüveni hocalarımızdan gençlerine kadar buradaki herkeste görüyorum. Bir cumhurbaşkanı olarak bu özgüveni görmeliyim. Bizim hocalarımızın artık gençlere, gençlerin de hocalarına güvenmesi lazım. Ve 'biz yapacağız, üreteceğiz' demeleri lazım. Hamd olsun verdiğimiz emeklerin, yaptığımız fedakarlıkların karşılığını da almaya başladık. Bugün ülkemiz savunma sanayi 5 milyar doları aşan üretim gücüne ve 1 buçuk milyar dolarlık ihracat kapasitesine ulaştı. Bu alanda artık dünya çapında söz sahibi ülkeler arasına girdik. Bütün bu adımlar özgüvenin neticesinde. Biz bunları hem kendimiz için kullanacağız hemde başlayan taleplere cevap vermeye başlayacağız. Milli piyade tüfeğimiz başta olmak üzere savunma sanayimizin her alanında çok iyi sonuçlar alıyoruz. Artık 250 km menzilli füzelerle övünemeyiz. Biz 1500-200-2500 km menzilli füzeler üretmeliyiz. Bunu başarmakla muktedir miyiz? Evet muktediriz. Bugün imzaları atılan TÜRKSAT 6A uydusu bizi çok daha yüksek seviyelere çıkaracak. Şimdi Sabiha Gökçen Havalimanının yanında ağırlıklı olarak bu doğrultuda faaliyet gösterecek ülkemizin en büyük Teknoparkı'nı kuruyoruz. İnşallah 2023’te özellikle savunma sanayimizi dışa bağımlılıktan tamamıyla kurtardığımız bir kırılma noktası olacak. Şu ana kadar emeği geçen tüm kardeşlerime ve bu aşamadan itibaren Türkiye'nin bu iftihar tablosunda görev alacak tüm kardeşlerime başarılar diliyorum” dedi.