ERZURUM gazetesi
İstanbul'da meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden Malatya Valisi Ulvi Saran'ın babası emekli müftü Ali Kemal Saran (76) gözyaşlarıyla son yolculuğuna uğurlandı.
Saran için memleketi Trabzon'un Çaykara ilçesinde öğle namazını müteakip düzenlenen cenaze törenine, Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş, oğlu Malatya Valisi Ulvi Saran, Rize Valisi Seyfullah Hacımüftüoğu, Çaykara Kaymakamı Cevdet Atay, Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, Trabzon Emniyet Müdürü Feridun Boz, Rize Emniyet Müdürü Şammaz Demirtaş, Trabzon İl Müftüsü Veysel Çakı, Malatya İl Müftüsü Yusuf Gül, Giresun İl Müftüsü Necati Akkuş ve Rize İl Müftüsü İlyas Serenli, kaymakamlar, belediye başkanları, siyasetçiler, Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
A.Ü DEKANI MÜFTÜOĞLU SARAN’I ANLATTI
Merhum Saran'ın yakın arkadaşı Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, burada yaptığı konuşmada, Saran'ın hayatı boyuncu İslam'a hizmet ettiğini söyledi. Hacımüftüoğlu, "İstanbul'da bulunmasının sebebi de Sultan Murat Yaylası'nda yapılacak olan cami ve külliye çalışmaları içindi. Bu sırada trafik kazasında hayatını kaybeden arkadaşı emekli müftü Ali Şükrü Sula'nın cenazesine de katıldı. Daha sonra da kendisi de bir elim kazada hayatını kaybetti. Takdiri ilahi Hacı Hasan Efendinin iki talebesi de kaza sonucu vefat etti." dedi.
//OMUZUMDA HEMENÇE
Saran'ın "Omuzumda Hemençe" adlı kitabında hayat hikayesini anlattığına değinen Hacımüftüoğlu, "Artık hemençeyi omuzundan da bıraktı. Allah mekanını cennet eylesin." ifadelerini kullandı. Saran'ın naaşı, Malatya İl Müftüsü Yusuf Gül'ün kıldırdığı cenaze namazının ardından Akdoğan Köyü Dağbaşı Mahallesi'ndeki aile kabristanında dualarla defnedildi.
//SARAN KİMDİR?
15 Mayıs 1934 yılında Trabzon'un Çaykara ilçesine bağlı Akdoğan köyünde dünyaya gelen Saran, Anadolu'nun farklı kentlerinde müftülük yaptı. İlim alanına yaptığı katkılarla 'Ali Kemal Hoca' olarak anılan Saran, birçok din hizmetine ön ayak oldu. Sosyal yönü güçlü olan merhum Saran, Mazlum-Der gibi birçok derneğin kuruculuğuyla birlikte başkanlık görevlerini yürütmüştü. Çevresinde 'inandığı gibi yaşayan insan alim zat' olarak nitelendiriliyordu. İlköğretim yıllarında annesinin telkiniyle hafızlık eğitimi alan Saran, bununla ilgili rüyasını şöyle anlatmıştı: "İlköğretim yıllarında hafızlık eğitimi alıyordum ancak bir süre sonra eğitim yarım kaldı. Merhum babam bunu çok istiyordu. Bir gece babam annemin rüyasına girmiş. 'Benim öğütlerimi niye yerine getirmiyorsunuz' diye kızmış. Onun ardından hafızlık eğitimime yeniden başladım ve Kur'an-ı Kerim'i ezberledim." Saran, 1957 yılında müftülük sınavını kazanarak Diyanet İşleri'nde görev almaya başladı. Konya'nın Cihanbeyli ilçesinde müftülüğe başladı. Bediüzzaman Said Nursi ile de bir süre görüşen Saran, 1960 ve 1980 darbelerinde önemli sıkıntılar yaşadı. 1982 yılında emekli olduktan sonra kısa bir süre tekstil sektöründe faaliyet göstererek iş dünyasında yer aldı. Birçok gazetede dini içerikli yazılar kaleme aldı. Biri telif, üçü tercüme biri de şiir kitabı olmak üzere 5 eseri bulunuyor. 'Omuzumda Hemençe: Cumhuriyet Devrinde Bir Medrese Talebesinin Hatıraları' isimli kitabı ile 70 yıllık hatıraları aktarırken darbe döneminin yaşam tarzına da ışık tutuyor.