Prof. Dr. Özbek, Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Sanat, Edebiyat ve Eğitim Üzerine'' konulu konferansta, edebiyat ve sanatın toplumların gelişimine sağladığı katkıyı değerlendirdi.
SOSYAL BİLİMLERİN ÖNEMİ
Sosyal bilimler ve güzel sanatların hayal dünyasını geliştirdiğini, insanların ufkunu açtığını ifade eden Prof. Dr. Özbek, az gelişmiş toplumlarda sanatın önemine değinerek, ''Sanat, bu tarz toplumlarda insanları aydınlatma özelliği bakımından daha da değer kazanır'' diye konuştu.
YÜREĞİYLE DÜŞÜNMEK
Sanatın insanı rahatlattığını ve güzellik boyutuyla insana haz verdiğini belirten Özbek, şunları kaydetti: ''Sanat, edebiyat ve sosyal bilimler insanın yüreğiyle düşünmesini sağlar. Duygusal zekanın gelişimine katkıda bulunur. Sanat aynı zamanda etkin bir eleştiri alanıdır. Bu nedenle sanatçılar bazen sevimsiz olabilir. İyi şeyler de kötü şeyler de toplumun ürünüdür. İyi şeyler ortaya koymayan iyi şeyler bulamaz. Edebiyatı bir düşünme sanatı olarak görmeliyiz. Edebiyat ve güzel sanatlara yeteri kadar önem verilmeyen toplumlarda tam demokrasi oluşamaz. Genç beyinleri kısırlaştırmak istemiyorsak çağımızın yükselen değerlerini iyi bilmeliyiz. Gençleri koruma adına korku ve baskıyı kurumsallaştırmamalıyız.''
“BANA HİKAYE ANLATMA”
''Bana hikaye anlatma'' cümlesini kullanmanın edebiyatın palavra olduğunu benimsemek anlamına geldiğine dikkati çeken Özbek, ''Bu cümlenin kullanımı yanlıştır. Okuma, okuma alışkanlığı olmayanlar için sıkıcı bir süreçtir. Hikayeden bu süreçte önemli oranda faydalanıldığı unutulmamalıdır'' dedi.
Prof. Dr. Özbek, aydın bir insanın ideolojik kalıplara sığmayacağını, özgürlüğüne düşkün olduğunu, basmakalıp düşünceleri savunmayacağını sözlerine ekledi.