Mobilyacılıkta yeni bir konsept

SAYGIDEĞER HEMŞERİM ZEKİYE ABLACIĞIM !. Büyük bir mana ve anlam ifade eden bu güzel yazınızdan dolayı sizi yüreğini yanında taşıyan bir bacım olarak en kalbi duygularımla kutlayarak çok teşekkür ediyor; mutlu ve huzurlu bir yaşam temennisi ile bütün hayatınız ferah olsun diyorum. Biz insandık Zekiye ablacığım. Ne korkudan aldık nasibimizi ne umuttan. Bir gül açmasın diye bin bir engel üretilen bu emanet olduğumuz dünyada iki gül fidanı dikmek yerine diken bitirdik gönül toprağımızda. Bu yönüyle kabil’e aldandık. Kırdık, döktük, yıktık. Bizi biz eden ne varsa. İçimizde iyiye ve kötüye duran aynalar hep vardı. Bize düşen ise baharları gösteren yansımalara bakabilmekti. Manevi değerlerimizi kaybederek kültürümüz ve ananelerimizden uzaklaşıp; bu duyarsızlığımız neticesinde memleketimize büyük hizmetler veren büyüklerimiz olan ceddimizi atalarımızı unutarak, ne değerlerini bilebildik nede hatırlayıp anarak yeni nesile tanıtabildik. Bizlere ne oldu, peki biz böyle bir neslin evlatlarımıydık? ne yazıkki bu duyarsızlığımız neticesinde bu çok önemli değerlerimiz olan bu kadirşinas şahsiyetler teker teker göz artı edilip, yarın belki hiç hatırlanmayıp unutulur hale geleceklerdir. Kendimize öz eleştiri yapacak olursak ben burda hepimizi potansiyel suçlu olarak görüyorum. Bütün ERZURUM'a mal olmuş rahmetli " BAR " şiiri şairimiz üstadımız rahmetli Sayın Sadi AKATAY'a yapılan vefasızlığı vurgulamış olduğunuz bu anlamlı yazınızda biraz bölgeciliğe kaçarak üstada sahip çıkmayan sadece Aşkale'liler gibi yansıtmaya çalışmışsın. Şayet ortada üstadımıza vefasızlık örneği gösteren suçlu aranılıyorsa bu suç bütün ERZURUM'luların, hepimizin suçudur. Şahsım bir ERZURUM yerlisi olup, memleketimden uzak yaşayan dadaş olarak diyorumki ben demeyi unutup, biz olmaya çaba sardetmeliyiz. ERZURUM bütün ilçeleriyle hepimizindir. Şayet biz olabilirsek her zorluğun üstesinden gelebiliriz. Zaten üstadımızda şiirini ERZURUM barları için yazmıştır. ERZURUM barlarına yazmış olduğu " BAR " şiiriyle ayrı bir ruh veren rahmetli büyük şair ve ozan Sayın Sadi AKATAY'ı ERZURUM kültürünün başındakiler unutmasına rağmen; AKATAY'ın ölümünün 68. yıldönümünde İSTANBUL'daki ERZURUM'lular Vakfı yöneticileri değerli şairimizi unutmayarak düzenlemiş oldukları anma gecesiyle bir vefa örneği göstermişlerdir. ERZURUM barları için bir çok şairimiz şiirler yazmıştır ama rahmetli şairimizin yazmış olduğu " BAR " şiirine hiç bir ozanımız yetişememiştir. O iyi bir şair, öğretmen, tiyatro sanatçısı ve güzel sesli bir hanende idi. Üstadımıza Rabbimden rahmet dileyerek minnetle anıyor; ruhu şad, mekanı cennet olsun diyorum. Bu muhteşem organizasyonda emeği geçen başta Vakıf Başkanı sevgili arkadaşım Sayın Hadi ATALAR'ı, tertip komitesini, yönetim kurulu üyelerini, saygıdeğer hemşerilerimi ve bu geceye yoğun ilgi gösteren bütün katılımcıları en kalbi duygularımla kutluyor, şükranlarımı arz ediyorum. İSTANBUL ERZURUM'lular Vakfının yapmış olduğu bu davranış ERZURUM Kültür Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi ve ATATÜRK Üniversitesi yetkililerine örnek olur. Bütün hemşerilerimi muhabbetlerimle selamlıyor, Bandırma'dan saygı ve sevgilerimi arz ediyorum...

-- Soyle Erzurum'a kiymetin bilsin, Erzurum guzelse sebebi sensin. Nice yasam dolu sehr-i alemde, Erzurum sultansa tac'i da sensin.. Yuregin erkegi kadini olmaz, bir mert'i birde namert olani vardir derler. Vefasizlik dantel gibi islemisse ruhlarimiza, sen nasil sokeceksin? Zekiye ablacigim, ozellikle Askale'ye vurgu yapmissin. Bu ayip tum Erzurum'un ayibidir. Bu vefasizlik tum Erzurum'un, Erzurum'lularin vefasizligidir. Bu vesile ile, İstanbul Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Vakfı'ni ve katilimlariyla Istanbul'daki Erzurum'lulari kutluyorum. Bar sair'imiz merhum Sn. Sadi Akatay'i rahmet, saygi ve sevgiyle aniyorum.. Bar başlıyor. barbaşı sallarken gönülden mendilini, gözüne al dadaşım, sende sevgilini. dinle davul ne diyor: dan, dan, dan. ben bu sese vurgunum, can, can, can, canlar yurdundur elbet, her can vatana kurban. atalar yurt sevmeği, davuldan öğrendiler. bu ilk barın adına sarhoş barı dediler. ( seven sarhoştur elbet, sevse de sevmese de ) dadaşlar ağır ağır bir halka çevirdiler, yurda kurban yiğitler bu halkaya girdiler. ses yok donmuş dudaklar, gözler halkalanıyor. ufuklar, bayraklaşmış, cihan dan, dan, dan kanlar kaynaştıran dalgalanıyor. bir ses çıktı zurnadan. dağlar gibi dadaşlar, kımıldandı durmadan. tanrım bu ne duruştu, gözler şimşekleşiyor. kırat kişniyor, neden toprakları eşiyor? silkin ey palandöken, dök başından karını, dadaş oynarken gösterir vakarını... affet bizi gosteremedi vefasini..! Serap Durmazpinar Kuruhasanoglu / France

Sayın ÇOMAKLI, hep şunu iddia eder ve özellikle savunurum. Erzurumlu olmak ancak ve mutlak olarak Erzurumu, Erzurumluyu tanımakla olur. Erzurum ve Erzurumluyu tanıtmak ise sizin bizim kısaca düşünen yazan çizen hemen her Erzurumlunun asli görevidir. Ama önce şu soruyuda kendimize bir soralım Ne kadar Erzurumluyuz,geçinecek kadarmı, seçilecek kadarmı? Bu gün sokak cadde hatta mahallerimiz bizden uzak isimlerle anılırken Rahmetli AKATAY'ın adını bir caddemizde ölümsüzleştiremzmi idik? Bir parka adını yazdırmazmıydık? İşe eksiğimiz bu Sizi Kutlarım bir yaraya parmak bastığınız için.

Sayın Çomaklı,sunduğunuz konular her zaman ilği çekici,kutluyorum.Sayğılar.

Sevgili Çomaklı sizin yıllardır bu konularda ne kadar hassas ne kadar duyarlı olduğunuzu sanırım bilmeyen yoktur.Ama öyle bir memleketin evladıyızki üzülerek söylüyorum birbirimizin kıymetini ancak ya öldükten sonra yada sizin gibi hatırlatanlar olursa biliyoruz.Üzülerek söylüyorum vefasızız.Uzaktaki yakınlarınız olarak zaman zaman bizde bunun acısını çekiyoruz.Aşkale hep unutulan sizin dediğiniz gibi hep boynu bükük bırakılan bir ilçe oldu hatırladığım.Büyüklerimden duyduğum eski zamanlara ait etkinlikler ağzımı açık bırakmıştı ben çocukken.Sadece şunu söyleyeyim ancak sizin kadar memleketine düşkün olan birilerinin aklına gelir böyle bir yazı yazmak,dilerim her şey gönlünüzce olur.Kaleminizin hiç susmaması dileeğimle saygılar.....