TARIM VE HAYVANCILIK, ANADOLU'NUN VAZGEÇİLMEZİ
Anadolu insanı için tarım ve hayvancılığın, Milattan Önce 2 binli yıllarda bile büyük önem taşıdığının 'tarihi kaynaklarda' yer aldığı bildirildi.
Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Süleyman Çiğdem, milattan önceki dönemlerde Anadolu insanıyla ilgili en önemli ipuçları, Kayseri 20 kilometre uzağında bulunan Kültepe'de ortaya çıkarılan tarihi bulgularda yer aldığını belirtti.
Kültepe'de ortaya çıkarılan tabletlerde M.Ö 2 binli yıllara ait yazılı belgelerin, dönemin ekonomik, siyasal ve sosyal yönlerden en ayrıntılı şekilde anlatıldığını kaydeden Çiğdem, bu dönemin Anadolu'da Assur Ticaret Kolonileri Çağı olarak adlandırıldığını hatırlattı.
HALKIN BAŞLICA GEÇİM KAYNAĞI
Tabletlerde, halkın başlıca geçim kaynağının hayvancılık, tarım, ticaret ve madencilik olduğunun yer aldığını kaydeden Çiğdem, hayvancılık ve tarımla ilgili arkeolojik ve yazılı belgelerin önemine dikkati çekti.
Koyun, keçi gibi evcil hayvanlar ile balık ve yabani hayvan motiflerinin koloni çağı mühürlerinin yeraldığını, bunun, hayvancılığın Anadolu insanı için ne kadar önemli olduğunun göstergesi olduğunu kaydeden Çiğdem, yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
''Yine çağın diger bir yerleşmesi olan Konya Karahöyük'de bulunan Koloni Çağı ile baglantıları kurulmuş mühürler üzerindeki boğa, inek, dana, teke, koç, kuzu, dağ koyunu ve tay tasvirleri Anadolu insanının bu çağda yetiştirdiği evcil hayvan potansiyelini göstermesi bakımından oldukça ilginçtir. Ayrıca o dönemde balıkçılık da yapıldığı bilinmekte.''
Yazılı belgelerin, hayvancılığının gelişimi ve boyutunu daha iyi yansıttığını kaydeden Çiğdem, bu belgelerde Kültepe halkının hayvan yetiştiriciligi ile ugraştığını, hayvansal ürünlerden de yararlandıklarının görüldüğünü ifade etti.
HAMMADDE ANADOLU'DAN
Asurlu tüccarların dokumalarının hammaddelerini oluşturan yapağı, keçi ve domuz kılını Anadolu’dan sağladıklarını anlatan Çiğdem, ''Yerli halkın ödemeye zorunlu olduğu faizlere karşılık, koyun, yağ, bal gibi hayvan ve hayvansal ürünleri almakta olduğu belgelerde bulunuyor. Ayrıca Assurlu tacirler, Anadolu'dan aldığı hammaddeyi kendi topraklarında işleyerek tekrar geri getirip satıyorlarmış'' dedi.
Çiğdem, bir tablette yer alan yazının tercümesinin ise ''1/3 mine gümüş değerinde 20 bin domuz kılı daha ki, bunun içinden 10 bin kıl beyaz renkli ve 10 bin kıl siyah renklidir. Müşterek malımız olarak depo ettim'' ifadesinin yer aldığına işaret etti.
Bir başka belgede yerli kadın olan Sashsusar, kocası Assurlu tüccar Assu-nada'ya yazdığı mektupta ortak aldığı derileri bildirdiğini anlatan Çiğdem, bu belgede ''Evden çıktığını zaman Assur-bel-awatim geldi ve derileri taksim ediyor, senin hissen de var şimdi onlar kurutuyorlar'' ifadesinin bulunduğunu söyledi.
Çiğdem, bu çağda Anadoluda dericiliğin bir sanat ve meslek kolu haline geldiğini de bildirdi.
TARIMIN ÖNEMİ
Koloni Çağında Kültepe halkının, önemli bir geçim kaynağının da tarım olduğunu kaydeden Çiğdem, yerli halkın çoğunlukla tarımla geçindiğini kanıtlayan arkeolojik ve yazılı belgelerin bulunduğunu söyledi.
Kazılarda ortaya çıkarılan yanık tahıl taneleri, bunların konduğu küpler, taş ambarlar ve el değirmenlerinin tarımın o dönem ne kadar geliştiğini gösterdiğini anlatan Çiğdem, ayrıca yazı tablerde buğday, mısır, arpa gibi tahıl türleri adlarının geçtiğini belirterek, dönemin insanlarının bira yapımı, bağcılık ve değirmencilik gibi işleri yaptıklarının bilindiğini kaydetti.
Kocasının Anadolu'daki işlerini yürüten yerli bir kadının mektubunda ticareti yapılan tarım ürünlerini anlattığını kaydeden Çiğdem, tablette yer alan ''Kudubis ailesinden 4 çuval arpa getirdiler, burada kabul ettim ve Kauba ailesinden 3 çuval eliumeu, 3 çuval buğdayı getirdiler ve bana hiçbir şey vermediler'' ifadesinin bulunduğunu belirtti.
ÖDEMELER HASAD SONRASI
Yerli halkın tarımla geçindigini belgeleyen diğer önemli bir kanıtın ise, yerli iki şahsın başka yerli dört şahıstan hububat alacaklı olduguna dair bir borç senedi olduğunu kaydetti.
''Memleket ölçeği ile 13 naruq hububat Kaluwa, Halkiasu, Aliwa, Kawasta Hurahsu ve Taliumma'nın şahitliğinde Kikarsan ve Suppiahsu alacaklıdır. Hububat hasat zamanına kadar iade edecekler Habuna'nın huzurunda Watniahsunun huzurunda, Enna-Suenin huzurunda'' ifadelerinin yer aldığı belgeye de dikkati çeken Çiğdem, tablette yer alan ''hasat mevsimine kadar ödemek'' ibaresinin halen Anadolu kulannılan bir borç vadesi olduğunun ve yerli halkın borçlarını hasat mevsiminde ödediğini de gösterdiğini ifade etti.
Çiğdem, ''dünden bugüne Anadolu'da tarım ve hayvancılık hep ön planda tutulmuştur'' dedi.