MİZAH VE EĞİTİM
Mizah severlerin yoğun ilgi gösterdiği söyleşide konuşan Mustafa Nezihi Pesen, "Hayatı bütün yönleriyle yaşamak zorundayız. Acıları ve sevinçleri birlikte yaşıyoruz. Gençlere bir şeyi öğretirken onları hem eğlendirmeliyiz. Gençlerin dünyasına girmek için buna ihtiyacımız var. Mizah dinimizde ve kültürümüzde önemli bir yere sahip iken bundan yeterince yararlanamıyoruz. Din eğitimcileri, siyasetçiler ve eğitimcilerimiz ve toplumun önünde olan sanatçılar mizahın gücünü keşfetmeli. Yapılacak mizah seviyeliolmalı. Güldürmek veya mizah adına toplumun değerlerine ve kutsal değerlere hakaret etmek, insani ilişkileri bozmak mizah değildir. Mizah ölçülü ve yerinde olmalı. Güler yüzlü eğitimcilere İhtiyacımız var" dedi.
//YENİ BİR MİZAH DERGİSİ
Mustafa Nezihi Pesen on beş günde bir yayınlanan Mizah Dergisi Cafcaf'ın yeni ve özgün bir dergi olacağını belirterek şunları söyledi: "Cafcaf dergisi bir insan yaşarken nelere gülüyorsa, nelerden hoşlanıyorsa; onları merkeze alarak güldürü sanatçısının, karikatüristin, çizerin dikkat kesilen humoruyla okuyucuya gösteriyor. Her ne kadar disiplin ve mizah birbiriyle çelişen iki insani edimse de mizah dergiciliği bir ekolün, aynı amaçla bir araya gelmiş kişilerin gayretleri sonucunda okuyucuyla buluşabilir. Hani Cem Yılmaz'ın çektiği filmlerden sonra 'çok gülmedik işimizi yaptık' demesine benzer bir durum. Cafcaf'ta çizenler ve yazanlar
organize işler yapıyorlar. Gülebilirler de bir araya geldiklerinde ve hatta gülmelidirler. Çünkü birbirlerine gülmüyorlarsa, takipçilerini nasıl güldürebilirler. Velakin Cafcaf'ın amacı bir kahkaha tufanı oluşturmak değildir. En azından birinci amacı bu değildir. Cafcaf yaşadığı ülke insanına gülen bir ayna olmak hedefinde. Çıktığı 34. sayısıyla bunu başarma azminde olduğunu gösterdi. Cafcaf yaşamın her alanında at koşturuyor. Camiye gidiyor, namaz kılıyor, dua ediyor. Ara sıra abdesti ve namazı bozuluyor.Ramazan'da oruç tutmanın farz olduğuna iman edip seferilik hükmünün tüm imkanlarını sonuna kadar kullanmak istiyor. Sokağa çıkıyor, oradaki sorunları görüp halkını gıdıklıyor. Sıkışınca wc arıyor koşar adımlarla. Kimse görmeden burnunu silmenin yollarını arıyor. Siyasetçileri, medyayı, yazarları, sanatçıları tiye alıyor. Güldüklerini, üzüldüklerini, sevdiklerini, kızdıklarını ifşa ediyor. Geçim derdiyle uğraşıyor, başörtüsü takıp üniversiteye girmeye çalışıyor. Kendisini içeri almayan hödüke abi demiyor. Alışveriş merkezlerinde kaybolan yığınları dürtüyor. Acaip sorular sorup orjinal cevaplar veriyor. Yarışmalarda başarısız olmaktan dolayı mutlu oluyor. Televizyon programlarını kaçırdığı için kendini şanslı hissediyor. Bazen sebebini bilmediği absürd konuşmalar yapıyor. Gemide, otobüste, uçakta, işyerinde, sınıfta, kasabada ve daha nice yerlerde insanların konuşmalarına kulak kabartıp (ayıp mıydı yoksa) bunları bir sanatçı duyarlılığıyla, bir muziplikle sayfalarında sergiliyor."
Birey Kitabevi'nde bir araya gelen kitap dostlarının konuşmacıyı dinlerken ara ara espiriler yaparak gülmeleri söyleşinin keyifli geçmesine neden oldu. Cafcaf dergisi gönüllüleri hafta sonunu Erzurum'da geçiren Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a dergi hediye etmeyi de ihmal etmediler.